![]() |
![]() |
#1 |
![]() Yansıma Şekilleri. İleriye doğru yansıma :kısmen yada tamamen ileriye doğru yansıma, üretici yada mal ve hizmet satışını yapan kimselerin ödemiş oldukları vergiyi mal ve hizmetlerin satış fiyatına ekleyerek alıcıya devretmesi şeklinde gerçekleşir.
Çapraz Yansıma : Talep elastikiyeti düşük olan, temel gıda maddeleri ve tekel ürünleri gibi malların üzerine konulan bir vergi kolaylıkla fiyata eklenerek alıcılara yani ileriye doğru yansıtılabilir, buna karşılık talebi esnek olan bir malın üzerine konulan bir verginin ileri doğru yansıtılması pek kolay olmaz. Zira vergi dolayısı ile fiyatı yükselen mala karşı olan talep azalır. Bu yüzden ileriye doğru yansıma bazen vergi konusu malların fiyatının yükseltilmesi ile değilde başka malların fiyatının yükseltilmesi ile gerçekleşirki buna çarpraz yansıma denir. Geriye doğru yansıma: Satılan alınan mal ve hizmetlerin fiyatı düşürülerek vergi yükü malı satanların üzerine doğru devredilmeye çalışılır. Ancak hemen belirtmek gerekirki yansımanın bu şekli daha çok işletmelerin kendilerinin satın aldıkları faktörlerin fiyatının düşürülmesi şeklinde gerçekleşir.tüketiciler açısından geriye yansıma oldukça güç bir iştir. Kanuni ve fiili yansıma :Kanun koyucu vergiler ile ilgi düzenlemeleri yaparken verginin yükümlüler tarafından başkalrına devrini öngörmüşolebilir bunun sonucu olarak gerçeklekşitirlen yansımaya kanuni yansıma denirir Örneğin:; KDV vergisinde mal ve hizmet satışını yapanlar kanuni yükümlü olarak nitelendirilen tüketiciler vergi taşıyıcısı yada yüklenicisi olarak nitelendirilmektedir. Bazı hallerde kanun koyucu açık bir şekilde öngörmediği halde yasal yükümülü tarafından ödenmiş olan bir vergi çeşitli yollardan başkalarına devredilmektedir. Bu suretle oluşan yansımaya fiili yansıma adı verilir. YANSIMANIN BAĞLI OLDUĞU FAKTÖRLER a)Verginin mahiyeti *Dolaylı Vergiler: Mal ve hizmet satışları üzerinden ödenen vergiler gelir ve servet unsurları üzerinden alınan dolaysız verilere göre daha kolay yansıtılabilir. Mal ve hizmet satışları üzirenden alınan vergilerin satış fiatına eklenerke alıcılara devredilmesi kolaydır. *. Verginin kapsamı ne derece geniş olursa yansıması o ölçüde kolay olur. Buna karşılık kapsamı dar olan vergilerin yansıma kabiliyeti daha azdır. Kapsamı geniş olan vergillerin ikame etkisi zayıftır. Tüm mal ve hizmetleri kapsamına alan vergi, söz konusu mal ve hizmetirin fıyatını aynı ölçüde yükselttiğinden, tüketicilerin başka mal ve hizmetlere yönleme imkanı önlenir. Bu yüzden vergi dolayısıyla fiyatı yükselen mala karşı olan talep değişmeyecektir. Bunu sonucu olarakda vergi fiyatının bir parçası olarak kolaylıkla tüketcilere yansıtılır. *. Verginin dar kapsamlı olması halinde yani sadece belli mal vey hizmetlerden vergi alınması durumunda tüketicilerin vergisiz mallara doğru yönelme ihtimali olacağıdan bu tür vergilerin yansıtılması güç olur. B) Piyasa Yapısı ****tam rekabet piyasasında kısa dönemde verginin yansıması oldukça sınırlı olup verginin büyük bir kısmı firmalar üzerine yerleşir. *****monopolcü, monopol güce baglı olarak maliyetleri etkiyelen bir vergi varsa fiyatları yükselterek vergiyi yansıtır. *****oligopolda az sayıda satıcı firma ile aralarında belirlenen dayanışma sonucu vergideki artışı fiyata aktararak tüketiciye yansıtabilir. c)Talep Esnekliği Verginin yansımasını belirleyene en önemli faktör talep esnekliğidir. Talebin esnek olması fiyatlardaki değişmenin talep seviyesinde aynı ölçüde veya daha fazla bir değişme meydana getirmesini ifade eder. Buna karşılık, talebin esnek olmaması yada az esnek olması, fiyatlardaki değişmenin talep seviyesini etkilememesini yada az etkilemesini ifade eder. Bu durum karşınıda talebi esnek olan malların üzerine konulan verginin yansıtılması son derece güç yada imkansız olurken talebi esnek olmayan yada az esnek olan malların üzerine konulan verginin tamamının yada büyük bir bölümünün yansıtılması son derece kolay olur. Örneğin zaruri ihtiyaç maddelerinden ekmek, şeker, tuz ve benzeri gıda maddeleri üzerine konulan bir verginin yansıtılması aynı oranda gerçekleşmez. DEVLET BORÇLARI Az Gelişmiş Ülkelerin Borçlanma Nedenleri * Büyük Yatırımlar İçin * Ekonomik Gelişme İçin Gerekli Olan Teknolojik Bilgi Birikimine Sahip Olmak İçin * Askerlik Harcamalarının Geniş Boyutlara Ulaşması * Yeterli Hammede Ve Ara Malına Sahip Olmak * Ödemeler Bilançosundaki Açıklar * Üretimin Dışa Bağımlı Olması. Gelişmiş Ülkelerin Borçlanma Nedenleri * Geçici Bütçe Açıklarının Giderilmesi * Olağan Üstü Giderlerin Karşılanması * Bazı Özel Ve Büyük Projelerin Finansmanı. * Proje Ve Proğram Kredileri: belli biryatırım projesinin gerekli kıldığı ithalatın fininsmanında kullanılmak üzere alınan kredilrin temel özelliği alnıdıkları projenin finansmanında kullanılabilmesidir. Her hangi bir projeye bağlı olmadan alınan kerdilereise proje dışı yada proğram kredi adı verilir. * Bağlı Ve Serbest Krediler Krediyi açan ülke kredi vermeyi kendi mallarının satın alınma şartına bağlamış ise bu çeşit kredlier bağlı krediler bağlı krediler kredi veren ülkenin ihracatının artırır. Herhangi bir şarta bağlı olmayan krediler ise serbest kredi olarak nitelendirilir. * İMF 1944 yılında kurulmuştur. Amacı uluslararıs para sisteminin işleyişini düzenlemektir. Fon’ un fonksiyonu ise dış ödemeler açığı bulunnan ülkelere kısa vadeli kredi sağlamaktır. LEASİNG ( Finansal kiralama) : leasing bir işletmenin ihtiyaç duydugu yüksek maliyetli araçları kiralama yöntemiyle temin etmesidir. Bu sistemin uygulandığı ülkelerde bu amaçla kurulmuş şirketler vardır. Lisasinğ yoluyla araç kiralamak isteyen, söz korusu şirkete başvurur anlaşma sağlandığında leasing şirketi aracı satın alarak kullanılmak üzere ilgil işletmeye kiralar kiralan malın mülkiyeti şirkete aittir. Ancak belli bir süre sonra malın mülkiyeti kiracıya devredilebilir. KISA ORTA VE UZUN VADELİ BORÇLAR Hazine Bonoları. Bir borç senedi türü olup genellikle bütçe ödemeerini zamanında yapabilmek için kısa vadeli borç almaya yarayan belgelerdirvadeliri 3,6,9,12 ay şeklinde olabilmektedir. Vergiden istisna edilmiş olması sözleşmelerde teminat olarak kabul edilmesi ve bunların karşılığında Merkez Bankasından avans alınabilmesi bonoların avantajlarıdıdır. Dalgalı borçlanmada denir vadesi 1 yılı geçemez Hazine Kefaletine Haiz Bonolar. Kitler ve diğer kamu kuruluşlarının hammede veya ürün alımı gibi çeşitli ihtiyaçlarını zamanında karşılaya bilmek için hazenini güvencesi ile çıkartılan bonoları , Merkez Bankasına iskonto ettirerek avans alabilmektedir. Mütehhit Bonoları. Geçmiste mütahitlere yaptıkları iş karşılığında devletten alacaklarına sayılmak üzere bonolar verilmiştir. Avanslar. Merkez bankasının cari yıl bütçe ödeneklerinin belli bir oranı kadar hazineye kısa vadeli natik vermesidir. Bütçe emanetleri. Adi emanetler. İhale teminatları, gümrük teminatları, hacizli malların satışından artan paralar, çeşitli fonlara ait kesintiler, niteliği belirlenemeyen paralar. Borçların Tahkimi(Konsolidasyon). Borç konsolidasyonu ) vadesi gelen bir borcun vadesinin uzatılması işlemidir. Daha çok dış borçlara uygulanır. Konversiyon: borç belgelerinin değiştirilmesi anlamına gelir. Yüksek faizli tahvillerin daha düşük faizli tahvillerle değiştirilmesidir. Moratoryum: vedesi gelmiş borçlara ilişkin herhangi bir kanun yada yasal dayanağı olmamasına ragmen ödemelerin tek taraflı olarak durdurulması yada ertelenmesi işlemidir. Osmanlı döneminde ilk moratoryum 1881 yılında ilan edilmiştir. 1930 ve 1958 yıllarında da morotoryum ilan edilmiştir. DEVLET TAHVİLİ SATIN ALANLARAR SAĞLANAN AVANTAJLAR. 1Borçlanma Faizi: Devlete borç verenlerin ilk çıkarı alacakların faizidir. 2 İtfa Primleri: tahvillerin anaparalarının geri ödenmesinde devlet başabaşın altında ithal ihraç ettiği tahvile’ nominal değerini ödemesi yad abaşbaştan ihraç edilen tahvile daha yüksek ödemde bulunması 3 İkramiye (piyangolu ) ihraç: bu tip tahvillerde, gerçek faiz oranının yükseltilmesine imkan verirler. Burada söz konusu olan yükseltme, tahvil sahipleri arasında düzenlenen piyango sonucu kazanan tahvillerin yararlanması şeklinde olmaktadır. Kazanamayanlar ise bu haktan yararlanamazlar. 4 Vergi İmtiyazları: bazen ihraç edilen tahviller vergiden muaf tutularak tahvil satın alanlara ek bir avantaj sağlanmıştır. 5 Vergi Ödemelerinde Kullanılması: devlet bazı tahvilleri satın alıcıları tarafından vergi ödemelerinde kullanabilmelerine imkan tanır. 6Hukuki İmtiyazlar: devlet tahvilleri ihtiyati tedbir ve hacizden muaf tutalabilir. 7Teminat Olarak Kabul Edilmesi: Devlet ihalelerinde tahviller teminat olarak kabul edilebilir. PARA DEĞERİNDEKİ DEĞİŞMELERE KARŞI GARANTİLER. a)Döviz Garantili Tahvil İhracı: Enflosyonlu ekonomilerde devlet, iç borçlanmalarda, tahvil satın alanlara, başka devletin para birimi üzerinden garanti verir. Bu tahvillerin anapara ve faizleri döviz ürerinden ödenir. b)Altın Garantili Tahvil İhracı: bu tahvillerin ana paraları altın, faizleri ulusal para üzerinden ödenmesi gerekir. c)Endeksli Tahvil İhracı: Tahvil İhracı belirli malların fiyat endeksine bağlanarak ödenmesidir. İÇBORÇ DIŞ BORÇ AYRIMI: iç ve dış borç ayrımı borcun sağlandığı piyasının uyrukluğuna göre tayin edilmektedir. Bir piyasadan o piyasanın milli parası yerine başka bir para birimi üzerinden tahvil ihraç edilmesi onun o milli piyasadan borçlanılmadığını göstermektedir. Öreneğin Türkiye Devleti milli piyasasında ABD doları üzerinden borçlanırsa bu iç borç olmaktadır. Öte yandan japonyadan TL üzerinden tahvil ihraç edilirse bu da dış borç olmaktadır. Yani bir borcun iç ve dış borç olarak nitelendirilmesi borcun sağlandığı piyasanın uyrukluğuna göre tanımlanmaktadır. TEKNİK BAKIMDAN KONVERSİYON: Başabaştan yapılan konversiyon: itibari değeri aynı olan yeni fakat düşük faiz oranlı bir borçla aynı değerde fakat yüksek faiz oranlı bir borçla aynı değerde fakat yüksek faiz oranlı borcun değiştirilmesidir. Başabaşın altında yapılan konversiyon: piyasada faiz oranın düşmesi halinde devletin itibari değeri daha yüksek fakat faiz oranı daha düşük tahvil ihraç etmesidir. Fark ödemeyi gerektiren konversiyon: Devletin faiz oranların düşürmesineinin yanında senetlerin nominal değerlerini yükseltmesi nedeniyle borçlanmamının ana paralarında arttırıldığı konversiyondurn Kademeli konversiyon: piyasa faiz haddinin düşüşüne paralel olarak devlet borç stokunun kademeli olarak düşük faizli tahvillerle değiştirilmesi işlemidir. BORÇLANMADA FAİZ ORANINI BELİRLEYEN UNSURLAR.; İhtiyacın şiddeti ve aciliyeti Borcun vadesi Devlete olan güven ( güven fazla ise faiz oranı düşük) Halkın psikolojik durumu Konjoktürel durum önemlidir. Borç Servisi: borç yükünün hesaplanmasında borcun yıllar itibarı ile ele alınmasınına borç serivisi denir. Devlet yıl sonunda Anapara+ faiz olarak ne kadar borç ödemesi yapmaktadır. Onu belirlemektedir. **********Türkiyede devlet tahvillerinin halka arzında ‘’ satın alma taahhüdü ile halkın devlet tahvillerine yazılması yöntemi uygulanır********* DEVLET BÜTÇESİ BÜTÇE: Devletin gelecek bir dönem için gelir ve gider dengesini gösteren ve parlemeter demokratik yönetim sistemi ile idare edilen ülkelerde yasama organını yürütme organına kamu gideri yapmak ve kamu gelirlerini toplam husunuda verdiği yetkiyi gösteren belgedir. Bütçenin en önemli özelliği devletin gelecek bir yıl içinde yapacağı giderler ile bu giderleri karşılayacağı gelir tahminlerini göstermesidir. Daha başka bir ifade ile bütçe kamu kesiminin gelecek bir dönemde GSMH dan alacağı payı ve bunu sarfedeceği alanı gösterir. Bunun için bütçe devlet için önemli bir planlama aracıdır. Bütçenin hukuki yönü ise bütçenin birkanun olmasını ve bütçe kanunun da yer alan tüm hümlere uyulması zorunluğunu ifade eder. 5018 tanım:Bütçe: Belirli bir dönemdeki gelir ve gider tahminleri ile bunların uygulanmasına ilişkin hususları gösteren ve usulüne uygun olarak yürürlüğe konulan belgeyi, (5018) Kamu kaynakları: Borçlanma suretiyle elde edilen imkanlar dahil kamuya ait gelirler, taşınır ve taşınmazlar, hesaplarda bulunan para, alacak ve haklar ile her türlü değerleri, (5018) Kamu gideri: Kanunlarına dayanılarak yaptırılan iş, alınan mal ve hizmet bedelleri, sosyal güvenlik katkı payları, iç ve dış borç faizleri, borçlanma genel giderleri, borçlanma araçlarının ıskontolu satışından doğan farklar, ekonomik, mali ve sosyal transferler, verilen bağış ve yardımlar ile diğer giderleri, (5018) Kamu geliri: Kanunlarına dayanılarak toplanan vergi, resim, harç, fon kesintisi, pay veya benzeri gelirler, faiz, zam ve ceza gelirleri, taşınır ve taşınmazlardan elde edilen her türlü gelirler ile hizmet karşılığı elde edilen gelirler, borçlanma araçlarının primli satışı suretiyle elde edilen gelirler, sosyal güvenlik primi kesintileri, alınan bağış ve yardımlar ile diğer gelirleri, (5018)Özel gelir: Genel bütçe kapsamındaki idarelerin kamu görevi ve hizmeti dışında ilgili kanunlarında belirtilen faaliyetlerinden ve fiyatlandırılabilir nitelikteki mal ve hizmet teslimlerinden sağlanan ve genel bütçede gösterilen gelirleri, Kamu maliyesinin temel ilkeleri(5018) a) Kamu mali yönetimi uyumlu bir bütün olarak oluşturulur ve yürütülür. b) Kamu maliyesi, kamu görevlilerinin hesap verebilmelerini sağlayacak şekilde uygulanır. c) Maliye politikası, makroekonomik ve sosyal hedefler ile uyumlu bir şekilde oluşturulur ve yürütülür. d) Kamu mali yönetimi Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütçe hakkına uygun şekilde yürütülür. e) Kamu mali yönetimi mali disiplini sağlar. f) Kamu mali yönetimi ekonomik, mali ve sosyal etkinliği birlikte sağlayacak şekilde kamusal tercihlerin oluşması için gerekli ortamı yaratır. g) Kamu idarelerinin mal ve hizmet üretimi ile ihtiyaçlarının karşılanmasında, ekonomik veya sosyal verimlilik ilkelerine uygun olarak maliyet-fayda veya maliyet-etkinlik ile gerekli görülen diğer ekonomik ve sosyal analizlerin yapılması esastır. İlgili kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, kamu maliyesi ilkelerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir ve izlenir. Hazine birliği (5018) Merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin gelir, gider, tahsilat, ödeme, nakit planlaması ve borç yönetimi Hazine birliğini sağlayacak şekilde yürütülür. Bu Kanuna ekli (I) sayılı cetvelde yer alan kamu idarelerinin tüm gelirleri Hazine veznelerine girer, giderleri bu veznelerden ödenir. Bu idareler özel vezne açamaz. Stratejik Planlama Ve Performans Esaslı Bütçeleme Kamu idareleri; kalkınma planları, programlar, ilgili mevzuat ve benimsedikleri temel ilkeler çerçevesinde geleceğe ilişkin misyon ve vizyonlarını oluşturmak, stratejik amaçlar ve ölçülebilir hedefler saptamak, performanslarını önceden belirlenmiş olan göstergeler doğrultusunda ölçmek ve bu sürecin izleme ve değerlendirmesini yapmak amacıyla katılımcı yöntemlerle stratejik plan hazırlarlar. Kamu idareleri, kamu hizmetlerinin istenilen düzeyde ve kalitede sunulabilmesi için bütçeleri ile program ve proje bazında kaynak tahsislerini; stratejik planlarına, yıllık amaç ve hedefleri ile performans göstergelerine dayandırmak zorundadırlar. Stratejik plan hazırlamakla yükümlü olacak kamu idarelerinin ve stratejik planlama sürecine ilişkin takvimin tespitine, stratejik planların kalkınma planı ve programlarla ilişkilendirilmesine yönelik usul ve esasların belirlenmesine Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı yetkilidir. Kamu idareleri bütçelerini, stratejik planlarında yer alan misyon, vizyon, stratejik amaç ve hedeflerle uyumlu ve performans esasına dayalı olarak hazırlarlar. Kamu idarelerinin bütçelerinin stratejik planlarda belirlenen performans göstergelerine uygunluğu ve idarelerin bu çerçevede yürütecekleri faaliyetler ile performans esaslı bütçelemeye ilişkin diğer hususları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir. Maliye Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı ve ilgili kamu idaresi tarafından birlikte tespit edilecek olan performans göstergeleri, kuruluşların bütçelerinde yer alır. Performans denetimleri bu göstergeler çerçevesinde gerçekleştirilir. (5018)*********Bakanlar, hükümet politikasının uygulanması ile bakanlıklarının ve bakanlıklarına bağlı, ilgili veya ilişkili kuruluşların stratejik planları ile bütçelerinin kalkınma planlarına, yıllık programlara uygun olarak hazırlanması ve uygulanmasından, bu çerçevede diğer bakanlıklarla koordinasyon ve işbirliğini sağlamaktan sorumludur. Bu sorumluluk, Yükseköğretim Kurulu, üniversiteler ve yüksek teknoloji enstitüleri için Milli Eğitim Bakanına, mahalli idareler için İçişleri Bakanına aittir. Bakanlar, kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli kullanılması konusunda Başbakana ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne karşı sorumludurlar (5018)*********ÜST YÖNETİCİ:Bakanlıklarda müsteşar, diğer kamu idarelerinde en üst yönetici, il özel idarelerinde vali ve belediyelerde belediye başkanı üst yöneticidir. Ancak, Milli Savunma Bakanlığında üst yönetici Bakandır. Üst yöneticiler, idarelerinin stratejik planlarının ve bütçelerinin kalkınma planına, yıllık programlara, kurumun stratejik plan ve performans hedefleri ile hizmet gereklerine uygun olarak hazırlanması ve uygulanmasından, sorumlulukları altındaki kaynakların etkili, ekonomik ve verimli şekilde elde edilmesi ve kullanımını sağlamaktan, kayıp ve kötüye kullanımının önlenmesinden mali yönetim ve kontrol sisteminin işleyişinin gözetilmesi, izlenmesi ve bu Kanunda belirtilen görev ve sorumlulukların yerine getirilmesinden Bakana; mahalli idarelerde ise meclislerine karşı sorumludurlar. BÜTÇE TÜRLERİ VE KAPSAMI (5018) Genel yönetim kapsamındaki idarelerin bütçeleri; merkezi yönetim bütçesi, sosyal güvenlik kurumları bütçeleri ve mahalli idareler bütçeleri olarak hazırlanır ve uygulanır. Kamu idarelerince bunlar dışında herhangi bir ad altında bütçe oluşturulamaz. Merkezi Yönetim Bütçesi, bu Kanuna ekli (I), (II) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kamu idarelerinin bütçelerinden oluşur. Genel bütçe, Devlet tüzel kişiliğine dahil olan, ve bu Kanuna ekli (I) sayılı cetvelde yer alan kamu idarelerinin bütçesidir. Özel bütçe, bir bakanlığa bağlı veya ilgili olarak belirli bir kamu hizmetini yürütmek üzere kurulan, gelir tahsis edilen, bu gelirlerden harcama yapma yetkisi verilen, kuruluş ve çalışma esasları özel kanunla düzenlenen ve bu Kanuna ekli (II) sayılı cetvelde yer alan her bir kamu idaresinin bütçesidir. Düzenleyici ve denetleyici kurum bütçesi, özel kanunlarla kurul, kurum veya üst kurul şeklinde teşkilatlanan ve bu Kanuna ekli (III) sayılı cetvelde yer alan her bir düzenleyici ve denetleyici kurumun bütçesidir. Sosyal güvenlik kurumu bütçesi, sosyal güvenlik hizmeti sunmak üzere, kanunla kurulan ve bu Kanuna ekli (IV) sayılı cetvelde yer alan her bir kamu idaresinin bütçesidir. Mahalli idare bütçesi, mahalli idare kapsamındaki kamu idarelerinin bütçesidir. |
|
![]() |
![]() |
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|