Ramazan Ayı Nasıl Başlar?  
         
        
Rasathaneler  yok iken, gözleme araçları gelişmemiş iken Ramazan hilâli, hem hasbi ve  fahri olarak (Allah rızâsı için) bu işi üstlenen kimseler tarafından  hem de devletin (vali veya kadının) bu işe memur ettiği kişiler  tarafından gözlenirdi. Şaban ayının 29. günü akşamı uygun bir yerden  batı ufkuna bakılırdı. Güneş batınca yeni ay hilâl şeklinde görülürse  ertesi günün Ramazan ayının başlangıcı olduğu anlaşılır ve uygun şekilde  duyurulurdu. 
Hattâ bazı zaman ve mekânlarda bir borç dâvâsı  zımnında mahkeme, şâhitleri dinleyerek Ramazan ayının girdiğine hüküm  verirdi. Hilâl, Şaban ayının otuzuncu günü akşamı da, hava bulutlu  olduğu için görülmez ise ertesi günün Ramazanın başlangıcı olduğu -bu  defa hesap yoluyla- ilân edilirdi; burada hesaptan maksadımız, bir  önceki ayın günlerinin sayılması ve otuz günün dolmuş bulunduğunun  tesbit edilmesidir. Bu usûl Hz. Peygamberin (s.a.v) konu ile ilgili  hadîsine dayanmaktadır. 
Günümüzde hem rasat aletleri hem de  hesaplama usûlü gelişmiştir. 1978 yılında İstanbul’da yapılan,  uluslararası ilmî toplantıda tesbit edilen kriterlere göre ilgili  kuruluşlar gözlem yaptırmakta, “hilâlin, insanların yaşadığı herhangi  bir yerden görülebilirliği” esasına dayalı olarak Ramazan ayının girişi  hesaplanarak tesbit edilmekte, ayrıca gözlem ile de hesap  desteklenmektedir. Türkiye’de, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın veya  vakfının yayınladığı takvim, yukarıda açıklanan esaslara göre  yapılmaktadır ve buna uymak tavsiye edilir. 
Prof. Dr. Hayreddin Karaman
http://ramazan.mynet.com/dini-bilgil...il-baslar.html