Geçen yıl 3 Mart’ta, Cem Garipoğlu tarafından 29 yerinden bıçaklanıp testereyle başı kesildikten sonra, cesedi Etiler’de bir çöp konteynırına atılan Münevver Karabulut’un, ölmeden önce yaşadığı vahşetin ayrıntıları iyice ortaya çıkmaya başladı.

Garipoğlu’nun elinden kurtulmaya çalışan Münevver’in, can havliyle sehpada bulunan abajura tutunduğu ve bu esnada abajurun kristallerinin koparak yere düştüğü tespit edildi.

SORULAR CEVAP BULACAK

Karabulut cinayetinin işlendiği İstanbul Bahçeşehir’deki villada, Emniyet’in çektiği kimi fotoğraflar ve olay yeri inceleme CD’si de 505 gün sonra gün yüzüne çıktı. Bu görüntülerin, cinayetle ilgili oluşan pek çok soru işaretinin yanıtını da vermesi bekleniyor. Karabulut cinayetinde, yargılamayı yapacak mahkeme konusunda yetkisizlik tartışması yaşanmış, sonuçta davaya Bakırköy 4. Ceza Mahkemesi bakmaya başlamıştı.

SEYRİ DEĞİŞİR

7 sanıklı davada, Cem Garipoğlu ile birlikte baba Mehmet Nida Garipoğlu hakkında da, “ağırlaştırılmış mühebbet hapis cezası” istenmiş, ancak baba Garipoğlu 30 Nisan’daki ikinci duruşmada tahliye edilmişti. Bu delillerin ortaya çıkmasıyla; kamuoyunda mahkemenin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Adli Emanet’te bulunan olay yeri inceleme CD’si ile diğer kanıtlara bakmadan tahliye kararı verdiği kanısı oluştu. Hukuk adamları tarafından, çuvallar içinde bekleyen ve geçen hafta ortaya çıkan CD ve fotoğrafların, önümüzdeki duruşmalarda davanın seyrini değiştireceği ifade ediliyor.

ÇÖPTE TELEFON HATTI

Polisler, tuvaletteki çöp sepetinde bir telefon hattı buluyor. Bu telefon hattı Fatih Öztürk adına kayıtlı. Abone adresi de Burgaz Rakı Fabrikası / Kırklareli

Karabulut ailesinin avukatı: Babanın da cinayete iştirak ettiğini gösterir

“Mahkeme, bu delilleri ve ilgili CD’yi dikkate almadan babayı tahliye etmişti. Ortaya çıkan bu görüntüler, mahkemenin daha sağlıklı bir değerlendirme yaparak cinayet faillerinin yargılanmasını sağlayacak. Bu görüntüler esas alınmadan yapılacak değerlendirmeler sağlıklı olmaz. Üzerinde babanın genotiplerinin ve maktülenin kanının bulunduğu, resmi raporlarla sabit. Bunlar, baba Nida Garipoğlu’nun da cinayet sırasında villada olduğunu ve cinayete iştirak ettiğini gösterir”

(Habertürk)