![]() |
![]() |
#6 |
![]() Bazı varsayımlar
Ancak, soğuk, sıcak, nem vb. biyotropik uyarıların eklemlerde hangi yolla ve nasıl ağrıya neden olduğu konusunda bilgilerimiz bazı varsayımdan ileri gitmiyor. Bir iddiaya göre, çevredeki havanın soğumasıyla eklem içi ısısı da düşmektedir. Eklemler kas ve yağ dokusunca yeterince korunmadığından, eklemin iç yüzünün kayganlığını arttırarak hareketini olaylaştıran sıvının (sinovyanın) ısısı kas ve kalın barsak ısısına oranla daha çabuk düşer. Isı nedenli düşerse, eklem sıvısının yoğunluğu da o ölçüde artacak ve sinovya koyulaşacaktır. Soğukta romatizmal ağrının artmasının nedenlerinden biri, sinovyal sıvısının bu yoğunlaşmasıyla eklem hareketlerinin kısıtlanmasıdır. Hava basıncının düşmesiyle birlikte göreceli nemin yükselmesi de ikinci bir ağrı nedeni olarak gösterilmektedir. Normal doku, basınç düşmesini hücre içi sıvısını kana boşaltarak dengeler. Buna karşın hasta doku yeteriyle geçirgen olmadığı için, sıvı dokular arasında kalır. Bu durumda hasta dokularda, sağlıklı olanlara oranla basınç yükselir. Bu basınç farklılığının sonucu dokuların şişmesiyle ağrı artmaktadır. Ancak, havadaki nemin artmasıyla birlikte çevre ısısı da düşerse, ne gibi bir sonuçla karşılaşacağı konusunda uzmanlar bir yorum yapamıyor. Vücut dokuları içinde bilinen rezeptörler dışında sessiz ya da uyuyan (silent) rezepror denen, normal durumlarda aşırı mekanik ve termal uyaranlara yanıt vermeyen reseptörler bulunuyor. Atmosferik uyaranlarla miyelin kılıfı olmayan bu nöronların uyarılarak duyarlı hale gelmesinin (sentizisyonunun) ağrı nedeni olabileceği de varsayımlar arasında. |
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|