![]() |
![]() |
#21 |
![]() ![]() KIYAMET GÜNÜ SORULACAK SORULAR ![]() "Hiçbir kul, kıyamet gününde, ömrünü nerede tükettiğinden, ilmiyle ne gibi işler yaptığından, malını nereden kazanıp nerede harcadığından, vücudunu nerede yıprattığından sorulmadıkça bulunduğu yerden kıpırdayamaz." [1] Açıklamalar İnsanlar, kıyamet gününde, dünyada yaptıkları her işten hesaba çekilirler. Burada sayılan beş şey, hesap esnasında sorulacak olanların en önemlileridir. Yoksa, sadece bunlardan sorumlu tutulup başka şeylerden sorumlu olmayacakları düşünülemez. Fakat sayılanlar dışında kalan şeyler, bunların detayları, şubeleri kabul edilebilir. İnsanın hayatı kendisine Allah'ın bir emanetidir; bu emanete hıyanet etmemesi gerekir. Bir insan, hayatım Allah'ın emirleri ve yasakları doğrultusunda geçirirse, emanete hıyanet etmemiş olur. İslami anlayışa göre ilim, insana doğruyu ve yanlışı gösterir. Bilen kimse, öncelikle bilgisini hareketlerine hakim kılar ve ona göre davranışlar ortaya koyar. Böylece başkalarına örnek oluşunun yanında, insanları bilgilendirme sorumluluğunu da taşır. Herkes, kıyamet gününde, Allah huzurunda, bildiği kadarıyla vazifesini yapıp yapmadığından, ilmini hayatına uygulayıp uygulamadığından hesaba çekilecektir. İslam dini, insanın mal kazanması ve zengin olmasına engel olmaz. Tam aksine, çalışıp çabalamayı, elinin emeğiyle geçinmeyi ve başkasına muhtaç duruma düşmemeyi tavsiye eder. Bütün bu konularda koyduğu tek prensip, malı ve mülkü helal yollardan kazanmak, haram yollara sapmamak ve malın hakkını vermektir. Fakat sadece meşru yollardan kazanmakla iş bitmemekte, kazancın nereye ve nasıl sarfedildiğinin de bilinci içinde olunması gerekmektedir. Bunlar yerine getirildiği takdirde, kişinin Allah huzurunda hesap verebilmek için üzerine düşen asgarî şartlara uyduğu söylenebilir; istenilen de bundan ibarettir. İnsana verilen nimetlerin en kıymetlilerinden biri de sağlık ve sıhhattir. Çok kere bir nimeti kaybetmeden onun kıymetini bilemeyiz. Hasta olmadan önce sağlığın kıymetini bilemeyişimiz de bunun önemli örneklerinden biridir. Vücut ve ruh sağlığına sahip olmak, her şeyden önce gelir. Bunları korumak için bütün tedbirleri almak, en başta gelen görevlerimiz arasındadır. Zira kıyamet gününde, vücudumuzu koruyup korumadığımızdan da hesaba çekileceğiz. Hadisten Öğrendiklerimiz 1. Kıyamet gününde hesap haktır. 2. insan bu dünyada yaptığı her şeyden hesaba çekilecektir. 3. Hayat insan için bir nimet olup, bunun kıymetini bilmesi gerekir. 4. İnsan faydalı ilimler öğrenmeli ve ilmiyle amil olmalı, ibadet ve taatlerinde samimi davranmalıdır. 5. Mal ve mülk helal yoldan kazanılmalı ve meşru şekilde harcanmalıdır. 6. Haramlardan sakınmak suretiyle sağlık ve sıhhatimizi korumak görevimizdir. [1] Tirmizî, Kıyamet 1 |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#22 |
![]() ![]() İNSANLARLA SAVAŞMANIN ŞARTLARI ![]() 391. Abdullah îbni Ömer radıyallahu anhümd'dan rivayet edildiğine göre, Resülullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: Buharî, îman 17, 28, Salat 28, Zekat l, İ'tisam 2, 28; Müslim, îman 32-36. Ayrıca bk. Ebü Davüd, Cihad 95; Tirmizî, Tefsîru süre (88); Nesaî, Zekat 3; îbni Mace, Fiten 1-3 Açıklamalar İslam'da harp değil sulh esastır. Savaş, bir gaye ve hedef olarak kabul edilmez. Sulhu ve sükunu sağlamak, insanlığı mutlu kılmak için her türlü çareye başvurulduktan sonra netice alınmazsa, savaşmak mecburiyetinde kalınabilir. İslam'a göre savaşın gayesi, yeryüzünü küfür ve şirkin hakimiyetinden, zalimlerin zulmünden arındırmak, Allah'ın dininin herkese ulaşmasını sağlamak, Allah ile kulları arasındaki engelleri ortadan kaldırmaktır. Kimse müslüman olmaya zorlanamaz; ancak müslüman olmak isteyenlere engel olunması önlenir; müşrikler ve kafirler ya İslam'a girmek, ya İslam'ın hakimiyetini kabul etmek, ya da sulh yapmak yollarından birini tercih ederler. Hadisimizde kendileriyle savaşılacağından söz edilen kimseler, öncelikle müşrikler ve kitap ehli olmayan putperestlerdir. Kitap ehli olan yahudi ve hıristiyanlarla savaşılmasının sebebi ise, Allah'a inanmakla beraber, inançlarının bozukluğu ve Hz. Muhammed'in Allah'ın rasulü olduğuna inanmayışlarıdır. Bu kimseler İslam'ın hakimiyetini kabul etmeye ve müslüman olmadıkları takdirde cizye vermeye mecbur edilirler. Allah'a ve Resülüne inandıklarım söyleyenlerle, yani kelime-i şehadet getirenlerle artık savaşılmaz. Daha sonra onlardan namaz kılmaları, zekat vermeleri ve İslam'ın diğer şartlarım yerine getirmeleri istenir. Çünkü kelime-i şehadet getirip İslam'a girenler, İslam dininin bütün gereklerini yerine getirmeyi kabul etmiş sayılırlar. Bunları yapıp yapmadıkları, İslam yönetimi tarafından takip edilir. Dinin gereklerini yerine getirmeyenlere ise gereken yapılır. Bütün bunlara, insanların zahirî halleri, dışa akseden söz ve davranışları esas alınarak karar verilir. Onların içlerinde sakladıkları niyet ve düşüncelerin, yaptıkları gizli kapaklı işlerin hesabı Allah'a aittir. Kimsenin niyeti, kafasında ve gönlünde gizlediği düşüncesi, başkalarını ilgilendirmeyen özel hayatı araştırılmaz. "İslam'ın hakkı" denilerek istisna edilen kısım ise, işlediği suçtan dolayı ölümü hak edenin öldürülmesi, malının alınmasını gerektiren bir suç işleyenin malının alınmasıdır. Hz. Ebu Bekir, zekat vermeyi reddedenlerle savaşmaya karar verirken, Kur'an'ın ilgili ayetleri ile birlikte bu hadîsi de kendisine delil edinmişti. Hadisin gösterilen kaynaklarından bazısında, bu açıkça belirtilmektedir. Bu hadis, pek çok sahabe tarafından rivayet edilmiş olup, mütevatir hadisler arasında sayılır. Hadisten Öğrendiklerimiz 1. Müslüman olduğunu söyleyen ve İslam'ın emirlerini yerine getiren kimseyle savaşmamak dînî bir vecibedir. 2. Bir kafirin müslüman olduğuna hükmetmek için kelime-i şehadet getirmesi yeterlidir. 3. Kişiler, dış görünümleri ve davranışlarına göre değerlendirilir, haklarındaki hüküm de buna göre verilir. 4. Gizli olan niyet ve düşüncelerin hesabını sormak, kulların vazifesi olmayıp Allah'a aittir. 5. Kelime-i şehadet getiren ve İslam'ın emirlerine uyan bir kimse, işlediği suçlardan dolayı hesaba çekilir ve ölüm cezasına veya başka bir cezaya çarptırılır. 6. Kelime-i şehadet getiren bid'atçı tekfir olunmaz, imansızlıkla suçlanmaz. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|