sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > EĞİTİM - ÖĞRETİM - KARİYER > SonForum Makale Arşivi > Tarih
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi



Yeni Konu aç  Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 04-03-2013, 15:52   #1
Kullanıcı Adı
_SoN_
Standart cumhuriyet döneminde ermeniler

cumhuriyet döneminde ermeniler

Lozan Antlaşması'nın imzalanmasıyla birlikte Ermeni faaliyetleri belli bir durgunluk devresine girmiştir. Bunun nedeni ise; Ermenilerin Lozan Antlaşması'nın imzalanmasıyla, Türkiye toprakları üzerinde bağımsız devlet kurma planlarının başarısızlıkla sonuçlanması ve İngiltere, Fransa, Rusya gibi devletlerin Ermenilere verdikleri vaatlerin Antlaşmayla birlikte sona ermesinin getirdiği hayal kırıklığı olarak kabul edilmektedir.

Lozan Antlaşmasının imzalanmasından günümüze kadar Ermeni faaliyetleri yoğunluk ve nitelik bakımından üç ayrı dönemde karşımıza çıkmaktadır.

1.Dönem (1923-1965): Daha çok “edebi alanda yürütülen” ve Ermenilerin Türkler tarafından katledildiği iddiasını kuvvetlendirmek amacıyla eserlerin yayınlandığı hazırlık dönemidir. Bir çok bilimsel eser literatüre sokularak, davalarının ilmi yönünün alt yapısını oluşturmak suretiyle, ileriki tarihlerde gündeme getirecekleri çeşitli faaliyetlere zemin oluşturma gayreti göstermişlerdir.

2. Dönem (1965-1973):1960'lı yıllara gelindiğinde, “çeşitli siyasi nedenlerin ve Ermenileri kendi menfaatleri doğrultusunda kullanmak isteyen bazı odakların da etkisiyle Ermenilik konusu yeniden işlenmeye başlamış”, salon ve meydan toplantıları düzenlenmiştir. Bilhassa sözde Ermeni soykırımının 50. yılı olarak kabul ettikleri 1965 yılında, bilinen iddiaları çerçevesinde propaganda faaliyetlerini artırmışlardır. İlk defa 24 Nisan 1965 tarihinde Beyrut, Paris, Los Angeles ve Londra’da sözde “Katliamın 50. Yılı” münasebetiyle Türkiye aleyhinde mitingler düzenlenmiştir.

3. Dönem (1973-Günümüze Kadar): 1970'li yıllara gelindiğinde “Ermeniler şiddet eylemlerine yönelmiştir”. 27 Ocak 1973 tarihinde 70 yaşındaki Mıgırdıç YANIKYAN isimli bir Ermeninin, Türkiye'nin Los Angeles Başkonsolosu Mehmet BAYDAR ve yardımcısı Bahadır DEMİR'i bir restoranda aniden silahını çekerek şehit etmesiyle Ermenilerin ilk eylemi gerçekleşmiştir.

Ermeni terör örgütleri 1973 yılında gerçekleşen ilk eylemden itibaren "zincirleme" denilebilecek tarzda geliştirdikleri şiddet eylemlerini günümüze kadar sürdürmüşlerdir. “Ankara-Esenboğa ve Fransa-Orly” katliamları halen beyinlerde tazeliğini korumaktadır.

1991 yılından bu yana; 29 Nisan 1997 günü Beyrut Büyükelçiliğimize yönelik molotof kokteylli saldırı, 04 Mayıs 1997 tarihinde Kudüs Konsolosluğuna molotof kokteyli atılması ile 21 Haziran 1997 tarihinde Brüksel Büyükelçiliğimize yönelik olarak gerçekleştirilen bombalı saldırı eylemleri istisna olmak üzere terör eylemlerine rastlanmasa da, değişen şartlara göre yeniden terör eylemlerine başlayabilecekleri düşünüldüğünde, bu sürecin halen devam ettiği kabul edilmektedir. (Ermeni Terör Örgütleri ile ilgili bilgiler Ek:A da bulunmaktadır.

Türk-Ermeni ilişkilerinin kanlı olaylara dönüştüğü 1878 Berlin Antlaşmasından bu güne gelinceye kadar geçen 120 yılı aşkın dönemde Ermeni terörünü dört ana başlıkta inceleyebiliriz.63 Birincisi emperyalist ülkelerin kışkırtmaları ile oluşturulan yapay Ermeni Sorunu çerçevesinde Türklere yapılan Ermeni suikastları, kundaklamalar ve isyan hareketleridir. İkincisi, I. Dünya Savaşı ve İstiklal Savaşı yıllarında cephe gerisinde ihanet ettikleri Türk halkına Ermeni çetelerince yapılan hunhar katliamlardır. Üçüncüsü, Lozan Konferansında umduklarını bulamayan Ermenilerin eski Osmanlı yöneticilerine karşı yürüttükleri cinayetlerdir. Bu cinayetlerde Talat, Cemal, Sait Paşalarla, Bahattin Şakir ve Cemal Azmi Beyler şehit olmuşlardır. Bilindiği gibi bu insanlar, bakan, başbakan düzeyine kadar üst düzeyde yöneticilik yapmış Osmanlı yöneticileri idi. Dördüncüsü 1970'lerin başından itibaren özellikle yurt dışındaki diplomatları hedef alan Ermeni terörüdür. Ermenilerin terör konusunda profesyonelleştikleri ve uluslar arası terör örgütleri ile işbirliği içerisinde çalıştıktan da bilinen bir gerçektir.

Bu çerçevede PKK terör örgütü ile sıkı işbirliği içerisinde bulunmaktadırlar. Bu işbirliği 6 Nisan 1980 yılında Lübnan'ın Sedan kentinde ASALA ile PKK'nın işbirliği anlaşması ile de sabittir. Bu anlaşma sonrası ASALA Türkiye'deki terör eylemlerini PKK'ya bırakmış, kendisi de Karabağ'a kaymıştır.64 PKK'nın eylemlerinin 1984'te Eruh ve Şemdinli'de başlatıldığını biliyoruz. Ayrıca PKK'nın üst düzey yöneticileri içerisinde Ermenilerin bulunduğu, bazı militanların da Suriye Ermenilerinden çıktığı basında zaman zaman yer alan olaylardır.65 Bir başka çarpıcı kanıt, sözde Ermeni soy kırımı yasa tasarısını protesto etmek için 19 Haziran 1998 Cumartesi günü Fransa'da gösteri düzenleyen Türklere saldırı düzenleyip 18 kişiyi yaralayanların, PKK militanı oldukları kesinleşmiş ve basında da yer almıştır.66 Ermeni terör örgütleri, dış dünyanın tepkileri üzerine 1980'li yıllarda taktik değiştirerek, PKK terör örgütü ile işbirliğine girmişlerdir. 1984 yılında PKK sahneye itilmiş ve ASALA-Ermeni terörü geri plana çekilmiştir. Nitekim, bölücü terör örgütü PKK, 21-28 Nisan 1980 tarihini "Kızıl Hafta" olarak ilan etmiş ve 24 Nisan tarihini sözde Ermenilerin katledilme günü olarak anarak, toplantılar yapmaya başlamıştır. 8 Nisan 1980 tarihinde Lübnan'ın Sidon kentinde PKK ve ASALA terör örgütleri ortak basın toplantısı düzenlemişler ve toplantı sonucu bir deklarasyon yayınlamışlardır. Ancak bu olayın tepki çekmesi üzerine ilişkilerin illegal alanda gizli olarak sürdürülmesi kararlaştırılmıştır. Bölücü terörist Abdullah Öca-lan, Ermeni Yazarlar Birliği tarafından "Büyük Ermenistan hayali fikrine olan katkılarından dolayı" onur üyeliğine seçilmiştir.

1970'lerin başından günümüze kadar Ermeni terörünün doğrudan hedef seçtiği kişiler ve olaylar kronolojik sıralamasına göre şöyledir:

27 Ocak 1973: Ermeni terör zincirinin ilk halkası, ABD'nin Santa Barbara kentinde, bir Amerikan vatandaşı olan Ermeni Georgeu Yanikian'ın, iki Türk diplomatını çay içmeye davet ederek öldürmesiyle başladı. Başkonsolos Mehmet Baydar ve Konsolos Bahadır Demir, hiç şüphe duymadan kabul ettikleri davette yaşamlarını yitirirken, Ermeni terörist yaşam boyu hapis cezasına çarptırıldı. Ancak, sağlık nedenleriyle serbest bırakıldı.

22 Ekim 1975: Türkiye'nin Viyana Büyükelçisi Daniş Tunalıgil, üç Ermeni teröristin düzenlediği suikastta şehit oldu. Suikastı ASALA adlı Ermeni terör örgütü üstlendi.

24 Ekim 1975: Ermeni terörü, Viyana Büyükelçisi Tunalıgil'in ölümünden sonra, yeni hedefini Avrupa'nın başka bir kentinde, Paris'te seçti. Türkiye'nin Paris Büyükelçisi İsmail Erez ve şoförü Talip Yener, yine ASALA'nın üstlendiği bir suikastte şehit oldular.

16 Şubat 1976: Türkiye'nin Beyrut Büyükelçilği'nde Başkatip olarak görev yapan Oktar Cirit, terörist örgüt ASALA'nın üstlendiği bir suikastte yaşamını yitirdi.

9 Haziran 1977: Türkiye'nin Vatikan Büyükelçisi Taha Carım, Ermeni teröristlerinin saldırısında şehit düştü.

4 Ekim 1977: Ermeni terörünün hedef listesinde sadece Türk diplomatları ve vatandaşları yoktu. ABD'nin Los Angeles kentindeki bir üniversitede, Osmanlı Tarihi dersi veren ve aynı zamanda "Osmanlı İmparatorluğu ve Modern Türkiye'nin Tarihi" adında iki ciltlik eser yayınlamış olan Profesör Stanford Shaw'un evinin önünde bir bomba patladı. Korkutmak amacıyla düzenlendiği sanılan bombalı saldırının sorumluluğunu bu kez "Ermeni 28 Grubu" adındaki terör örgütü üstlendi.

2 Haziran 1978: Türkiye'nin Madrid Büyükelçisi Zeki Kuneralp'ın otomobiline yerleştirilen bombanın patlaması sonucu, araçta bulunan Büyükelçi'nin Eşi Necla Kuneralp ve emekli Büyükelçi Beşir Balcıoğlu yaşamlarını yitirdiler. Otomobildeki patlamada yaralanan İspanyol kuaför Antonio Torres de kaldırıldığı hastanede öldü. Saldırıyı yine Ermeni terör örgütleri üstlendi.

12 Ekim 1979: Türkiye'nin Lahey Büyükelçisi Özdemir Benler'in oğlu Ahmed Benler, Ermeni teröristler tarafından sokak ortasında öldürüldü. Saldırganlar kaçtılar.

22 Aralık 1979: Türkiye'nin Paris Büyükelçiliğinde Turizm Müşaviri olarak görev yapan Yılmaz Çolpan, yine sokak ortasında uğradığı bir saldırıda öldü. Birçok Ermeni terör örgütü saldırıyı üstlenmek için birbiriyle yarıştı.

18 Şubat 1980: İtalya'nın başkenti Roma'da düzenlenen iki bombalı saldırıda, Lufthansa, El-Al ve Swissair havayolları şirketlerinin büroları hasar gördü. Saldırının sorumluluğunu Ermeni terör örgütü ASALA üstlendi. Asala, saldırılan üç gerekçeye bağladı: "İsviçre'nin Ermenilere karşı baskıcı politikaları, Almanya'nın (Türk Faşizmi)ni desteklemesi ve Musevilerin siyonist olması"

10 Mart 1980: İtalya'da, THY'nin ve Türk Turizm Ofısi'nin Roma bürolarına yapılan bombalı saldırıda iki İtalyan ölürken, 14 kişi de yaralandı. Saldırıyı, Ermenistan Gizli Ordusu İçin Yeni Ermeni Direnişi adlı örgüt üstlendi.

31 Temmuz 1980: Türkiye'nin Atina Büyükelçiliği'nde görev yapan İdari Ataşe Galip Özmen ve ailesi, Ermeni teröristlerin silahlı saldırısına uğradı. Büyükelçi ve kızı Neslihan Özmen ölürken, eşi ve oğlu da ağır yaralandı. Saldırının sorumluluğunu Ermeni terör örgütü ASALA üstlendi.

17 Aralık 1980: Türkiye'nin Sidney Büyükelçiliği'nde görev yapan Başkonsolos Şarık Anyak ve güvenlik görevlisi Engin Sever, iki Ermeni terörist tarafından öldürüldü. Saldırıyı bir Ermeni örgütü üstlendi.

4 Mart 1981: İki terörist Paris'ta görev yapmakta olan Türk diplomatları Reşat Morali, Tecelli An ve İlkay Karakoç'a ateş açtılar. Morali ve Karakoç bir kafeye kaçmaya çalışmalarına rağmen, kafe sahibinin izin vermemesi nedeniyle başarılı olamadı. Karakoç saldırıdan kurtulurken, Morali ve Arı hayatlarını kaybettiler. Saldırıyı, Ermeni terör örgütü ASALA'ya bağlı bir grup üstlendi.

9 Haziran 1981: Türkiye'nin Cenevre Büyükelçiliği'nde sekreterlik yapan M. Savaş Yergüz, ASALA militanı Madiaros Jamgotchian tarafından öldürüldü.

24 Eylül 1981: Dört Ermeni terörist, Türkiye'nin Paris Konsolosluğu'nu basarak, 56 kişiyi rehin aldılar. Yaraladıkları güvenlik görevlisi Cemal Özen yaşamını yitirdi.

28 Ocak 1982: Türkiye'nin Los Angeles Başkonsolosu Kemal Arıkan, işe giderken, biri 19 yaşında olan iki Ermeni terörist tarafından öldürüldü. Küçük yaştaki terörist yakalanarak ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

4 Mayıs 1982: Türkiye'nin Boston Fahri Başkonsolosu Orhan Gündüz, Ermeni teröristlerin fahri konsolosluk görevini bırakması yönündeki tehditlerine uymadığı için öldürüldü.

7 Haziran 1982: Türkiye'nin Lizbon Büyükelçiliği'nde görev yapan İdari Ataşe Erkut Akbay ve eşi Nadide Akbay, evlerinin önünde Ermeni teröristler tarafından öldürüldü.

27 Ağustos 1982: Ottowa Askeri Ataşesi Albay Atilla Altıkat, arabasında Ermeni teröristlerce öldürüldü.

9 Eylül 1982: Türkiye'nin Burgaz Konsolosluğu İdari Ataşesi Bora Süelkan, evinin önünde öldürüldü.

9 Mart 1983: Türkiye'nin Belgrad Büyükelçisi Galip Balkar, kent ortasında öldürüldü. Kaçmak isteyen teröristlerden birisi halka ateş açarken, genç bir öğrencinin ölümüne sebep oldu. Saldırıyı terör örgütü ASALA'nın Belgrad'daki kolu üstlendi.

14 Temmuz 1983: Ermeni teröristler, Türkiye'nin Brüksel Büyükelçiliği'nde görev yapan İdari Ataşesi Dursun Aksoy'u öldürdü.

15 Temmuz 1983: Suikasttan bir gün sonra Paris Orly havaalanındaki THY bürosu önünde patlayan bomba, 8 kişinin ölümüne, 60'dan fazla kişinin de yaralanmasına yol açtı. Saldırının sorumluluğunu Ermeni terör örgütü ASALA üstlendi.

27 Temmuz 1983: Türkiye'nin Lizbon Büyükelçiliği'ni ele geçirmeye çalışan 5 Ermeni terörist, Büyükelçilik ikametgahını basarak, Müsteşar Yurtsev Mıhçıoğlu ile ailesini rehin aldı. Teröristler tarafından yerleştirilen
bombaların patlaması sonucu Müsteşar'ın eşi Cahide Mıhçıoğlu yaşamını yitirdi.

28 Nisan 1984: İki Ermeni terörist, Türk Büyükelçiliği'nde görev yapan Sekreter Işık Yönder'i Tahran'da öldürdüler. Mart ayının sonundan itibaren Türk diplomatlarına karşı başlayan seri saldırılar ve tehditler çerçevesinde dönemin Başbakanı Turgut Özal da Ermeni teröristler tarafından Tahran'a gitmemesi yönünde tehdit edildi.

20 Haziran 1984: Türkiye'nin Viyana Büyükelçiliği Çalışma Ataşesi Erdoğan Özen, Ermeni teröristler tarafından arabasına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu yaşamını yitirdi.

19 Kasım 1984: Viyana'da görev yapan uluslararası memur Enver Ergun, işe giderken Ermeni teröristlerin açtığı ateş sonucu öldü.

7 Ekim 1991: Basın Müşavir Yardımcısı Çetin Görgü (Atina)

11 Aralık 1993: İdari Ataşe Çağlar Yücel (Bağdat)

4 Haziran 1994: Müsteşar Haluk Sipahioğlu (Atina) şehit edilmişlerdir.67

Toplam 31 olayda 46 kişi yaşamını yitirmiş, yüzlercesi yaralanmıştır. Terör olaylarının hiçbirisi tasvip edilemez ama, özellikle 27 Ocak 1973'te çay içmeye çağırdığı iki Türk diplomatını öldüren Ermeni Georgeu YANİ-KİAN'ın planı, tarihte cephe gerisinde isyan çıkartarak masum insanları katleden ve yüzyıllarca en imtiyazlı biçimde yaşadıkları Türk toplumuna ihanet etmeleri ile aynı karakteri taşımaktadır.

VI. Sonuç

Ermeniler Türklerin yönetiminde huzur, refah ve itibar içerisinde yaşamışlar ve en üst düzey görevlerde bulunmuşlardır. Bu elbette ki, Türklerin insancıl ve yüksek yönetim anlayışlarının bir sonucudur. Ermenilerin 1800'lü yıllarda, emperyalist güçlerin kendi çıkarları doğrultusunda kışkırtmalarına kadar Osmanlı Devletinin sadık vatandaşları olarak kaldıklarını ve bir dönem de, tebaa-yı sadıka olarak adlandırıldıklarını görüyoruz.

Devletin zayıflaması, Rus, İngiliz ve Fransızların kışkırtmaları sonucu bir ihanet sürecine giren Ermeniler'e karşı Osmanlı Devleti, hem kendisini hem de Türk vatandaşlarını korumak için yapması gerekeni yapmış ve önlemler almıştır.

Bu sırada bir soy kırım söz konusu olmadığı gibi tam tersine Türk unsurun ciddi kayıpları bulunmaktadır. Onun için, yapay olarak ortaya konan sözde soykırım iddiaları yalandır, bilimsel olarak da geçerli değildir. Nitekim, bu güne kadar bulunan toplu mezarların tamamı, hunharca katledilmiş Türklere ait cesetlerle doludur.

Tarihte emperyalistlerin ortaya çıkardığı Ermeni Sorunu, Türkiye'nin uluslararası ilişkilerinin seyrine ve konjonktüre bağlı olarak gündeme getirilmektedir. Bundan sonra da böyle olacaktır. Biz yeni bir devletiz konu bizi ilgilendirmez gibi bir yaklaşım doğru olmadığı gibi yeterli ve geçerli de değildir. Konu bilimsel ve tarihsel gerçeklikler üzerinde ele alınmalı ve doğrular sürekli anlatılmalıdır.

Millî birlik ve beraberliğimizi koruduğumuz sürece, Atatürk ilkeleri doğrultusunda çağdaş ve güçlü Türkiye'nin karşısına bu ve benzer sorunlar getirilemeyecektir. Onun için bize düşen, millî birlik ve beraberliğimizi daima korumak ve Devletimizi güçlü tutmaktır. Bunun için de, Atatürk'ün ifadesiyle "Bizim hiçbir şeye ihtiyacımız yok, tek bir şeye ihtiyacımız var: O da çalışmaktır."

Ulu Önder Atatürk'ü, şehit ve gazilerimizi bir kez daha minnetle anıyor, sizleri yaşanmış olaylara ve belgelere dayanarak, Başbakanlık Atatürk Araştırma Merkezince hazırlanan CD ile baş başa bırakıyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.


--------------------------------------------------------------------------------

NOT: Bu Konferans Atatürk Araştırma Merkezi Adına 2003 yılı Bahar Döneminde Çorum, Tosya, Kastamonu, Taşköprü ve İnebolu'da verilmiştir.

1 M. Halil Yinanç, Türkiye Tarihi, Anadolu'nun Fethi, İstanbul 1944, s.36.
2 Azmi Süslü vd., Türk Tarihinde Ermeniler (Temel Kitap), Ankara 1995, s. 79.
3 Ermenilerin Selçuklu döneminde giriştikleri saldırı, yağmalama vb. hareketler ile bunların üzerine kuvvet gönderilmesi ile sağlanan barışlara ilişkin gelişmelerin kısa bir özeti için bkz. A. Süslü vd., a.g.e., s.82 vd.
4 O. Turan, a.g.e., s.451 vd.
5 Ebu'l-Ferec, Tarih II, (Nşr. R. Doğrul), Ankara 1950, s.545.
6 Bu konuda bkz.
7 A. Süslü vd., a.g.e., s.83 vd.
8 A. Süslü vd., a.g.e., s.84.
9 Hesaplama için bkz. A. Süslü vd., Türk Tarihinde Ermeniler, Ankara 1995, s.88.
10 Bununla birlikte bölgedeki nüfusun ağırlıklı bölümünü Türkler oluşturmaktaydı. Bu konuda bkz. Yusuf Halacoğlu, "Tapu Tahrir Defterlerine Göre XVI. Yüzyılın ilk yarısında Sis Sancağı", Tarih Dergisi, S. 32, s.819-892.
11 Durmuş Yalçın vd., Türkiye Cumhuriyeti Tarihi I. Ankara 2000. s.2l 8.
12 Bkz. F. Armaoğlu, 19. Yüzyıl Siyasi Tarihi (1789-1914), Ankara 1997, s.97 vd: C. Üçok, Siyasal Tarih (1789-1960), Ankara 1980, s. 45 vd.
13 Bkz. B. Kodaman, "Şark Meselesi ve Tarihi Gelişimi" Tarihi Gelişimi İçinde Türkiye'nin Sorunları Sempozyumu, Dün-Bugün-Yarın, (8-9 Mart 1990), Ankara 1992. s. 59-63 ;İ. Kayubalı. C. Arslanoğlu, a.g.e., s.278 vd.
14 Bu Konuda geniş bilgi için bkz. B. Kodaman, "Avrupa Emperyalizminin Osmanlı İmparatorluğuna Giriş Vasıtaları (1838-1914)", Milli Kültür 11/1 (Haziran 1980), s. 23-34.
15 C. Ergül, a.g.e., s.25 vd. ; S. İlhan. "Türkiye Jeopolitiği ve Jeopolitik Gelişmeler" Tarihi Gelişimi İçinde Türkiye'nin Sorunları Sempozyumu. Dün-Bugün-Yarın, (8-9 Mart 1990), Ankara 1992, s. II.
16 Bkz. P. Imbert, Osmanlı İmparatorluğunda Yenileşme Hareketleri, Türkiye'nin Meseleleri, İstanbul 1981, s. 158-173.: Ayrıca bu ıslahatların genel bir değerlendirmesi için bkz. E. Kuran, Türk Çağdaşlaşması, (nşr. M. Erdoğan) Ankara 1997; İ. Ortaylı, İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı, İstanbul 1983.; N. Berker, Türkiye'de Çağdaşlaşma, Ankara 1973; Ş. Mardin, Türk Modernleşmesi, Makaleler IV, İstanbul 1991 ; W. R. Polk - R. L. Chambers, Ortadoğu'da Modernleşme, (nşr. İnsan Yayınları) (Baskı yeri ve yılı yok).
17 Bu protokol için bkz. E.Z. Karal, Osmanlı Tarihi VIII. Ankara 1988. s.39.
18 Tarihimizde Rumi 1293 yılından mülhem olmak üzere "93 Harbi" de denilen bu savaş hakkında bkz. E.Z. Karal, a.g.e., s. 14-80.
19 Bkz. F. Armaoğlu, a.g.e., Ankara 1997, s. 516-531; A. Palmer, Osmanlı İmparatorluğu, Son Üç Yüzyıl, Bir Çöküşün Yeni Tarihi, İstanbul 1994, s. 172. vd.
20 E. Ziya Karal, Osmanlı Tarihi VIII, Ankara 1962, s.66.
21 Kemal Beydilli, "1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşında Doğu Anadolu'dan Rusya'ya Göçürülen Ermeniler", Belgeler, nu.17 (1988), s.368.
22 K. Beydilli, a.g.m., s.366.
23 K. Beydilli, a.g.m., s.3385 vd.
24 D. Yalçın vd., a.g.e., s.219.
25 Cevdet Küçük, Osmanlı Diplomasisinde Ermeni Meselesinin Ortaya Çıkışı 1878-1897, İstanbul 1986, s.8-12.
26 A. Süslü vd., a.g.e., s.91.
27 Ramazan Çalık. Alman Kaynaklarına Göre II. Abdülhamid Döneminde Ermeni Olayları. Ankara 2000, s.54.
28 A. Süslü vd., Türk Tarihinde Ermeniler, s.89.
29 Dönemin Osmanlı-Alman münasebetleri için bkz. İ. Ortaylı, İkinci Abdülhamid Döneminde Osmanlı İmparatorluğunda Alman Nüfuzu, Ankara 1981, s.28-49; L. Rothmann, Berlin-Bağdat, Alman Emperyalizminin Türkiye'ye Girişi, (nşr. R. Zarakolu), İstanbul 1962. s.23-44.
30 Bağdat demiryolu meselesi için bkz. M. Özyüksel, Osmanlı Alman İlişkilerinin Gelişim Sürecinde Anadolu ve Bağdat Demiryolları, İstanbul 1988.
31 Almanya'nın Doğu politikası karşısında İngiltere. Fransa ve Rusya'nın takındıkları tavır ve Almanya ile Türkiye'ye karşı ortak mücadeleleri için bkz. Hans Rohde, Asya İçin Mücadele Şark Meselesi I. Kitap. (Çev. Binb. Nihat). İstanbul 1932. s.25-75.
32 Bu kışkırtmalara örnek olmak üzere bkz. T.E. Lawrence, Bilgeliğin Yedi Direği, Bir Casusun Anıları, İstanbul 1991; P. Mansfield, Osmanlı Sonrası Türkiye ve Arap Dünyası, (nşr. N. Ülken), İstanbul 1975. s. 16-46.
33 Bkz. C. Küçük, Osmanlı Diplomasisinde Ermeni Meselesinin Ortaya Çıkışı 1878-1897, İstanbul 1986; E. Kuran. "Ermeni Meselesinin Milletlerarası Boyutu (1877-1891)". Tarih Boyunca Türklerin Ermeni Toplumu İle İlişkileri Sempozyumu (Erzurum 8-12 Ekim 1984), Ankara 1985, s. 19-27 ; K. Gürün, '"Dünya Devletleri Politikalarında Ermeni Meselesi", Tarih Boyunca Türklerin Ermeni Toplumu İle İlişkileri Sempozyumu (Erzurum 8-12 Ekim 1984), Ankara 1985, s.281-284.;H. Pehlivanlı, Mayevski'nin Doğu Anadolu Raporu, s.49-56. 74vd.
34 Bkz. A. Çay, Her Yönüyle KÜRT DOSYASI, İstanbul 1994, s. 1-6; MS. Lazarev, Emperyalizm Ve Kürt Sorunu(1917-1923) (nşr. M. Demir), s.22-32.
35 Y. Kalafat, Şark Meselesi ışığında Şeyh Sait Olayı, Karakteri, Dönemindeki İç ve Dış Olaylar, Ankara, 1992, s. 3; Ayrıca "Balkanlaştırma veya Balkanizasyon" tabiri için bkz. W. M. Slone, Bir Tarih Laboratuarı Balkanlar, İstanbul 1987, s.45 vd.; O. Sander, Balkan Gelişmeleri ve Türkiye (1945-1965), Ankara 1969, s.4, mı: 7; Ali Emiri Efendi, Osmanlı Vilâyât-ı Şarkiyyesi, (nşr. A. Yuvalı-A. Halaçoğlu) Kayseri 1992, s. 13 vd.
36 R. Çalık, a.g.e., s.64.
37 R. Çalık, a.g.e., s.71 vd.
38 Yusuf Ziya Bildirici, Adana'da Ermeniler'in Yaptığı Katliamlar ve Fransız-Ermeni İlişkileri, Ankara 1999, s.90.
39 Bkz. Mehlika A. Kaşgarlı, "Haçlı Seferleri ve Ermeniler", Türk -Ermeni İlişkileri, s.32.
40 M. Kaşgarlı, a.g.m., s.35. Bilindiği gibi bu 4. Haçlı Seferi, zamanın Bizans Başkenti Konstantinopolis'in (İstanbul) işgali ve Latin İmparatorluğunun ilanı ile sonuçlanmıştır.
41 Geniş bilgi için bkz. R. Chesney, Rivers Eupharates and Tigris, London 1850.
42 Bu konuda bkz. Dündar Aydın, "Ermeni Meselesinin Ortaya Çıkmasında Fransa'nın Rolü", Tarih Boyunca Türklerin Ermeni Toplumu İle İlişkileri Sempozyumu, Ankara 1985, s.285-299.
43 Bkz. Esat Uras, Ermeniler ve Ermeni Meselesi, İstanbul 1987, s. 145.
44 Bkz. Fahrettin Altay, 10 Yıl Savaş ve Sonrası, İstanbul 1970, s.215.
45 Bkz. Hamza Eroğlu, Türk İnkılâp Tarihi, İstanbul 1982, s.217.
46 Bu konuda bkz. E. Uras, Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, İstanbul 1987 ; K. Gürün, Ermeni Dosyası, Ankara 1983, s. 120-193; A. Süslü, Ermeniler ve 1915 Tehcir Olayı, Ankara 1990; H. Yıldırım, Rus-Türk-Ermeni Münasebetleri (1914-1918), Ankara 1990; Bkz. Ali Güler, "Ermeni Terör Örgütlerinin Ayrılıkçı Faaliyetleri Karşısında Osmanlı Devletinin Aldığı Tedbirler: 1916 ve 1918 Hukuki Düzenlemeleri." Beşinci Askeri Tarih Semineri Bildirileri I (23-25 Ekim 1995-İstanbul). Ankara 1996, s. 144 vd.
47 Bu konuda pek çok yayın bulunmakla beraber, ibretle incelenmesi gereken yönleri bulunduğu için bkz. Rus General Mayevvski'nin Doğu Anadolu Raporu, Van ve Bitlis Vilayetleri Askeri İstatistiki, (nşr. H. Pehlivanlı), Van 1997.
48 Şeyh Sait İsyanı hk. bkz. M. Toker, Şeyh Said ve İsyanı, Ankara 1968; Y. Kalafat, Şark Meselesi Işığında Şeyh Sait Olayı, Karakteri, Dönemindeki İç ve Dış Olaylar, Ankara 1992; B. Cemal, Şeyh Said İsyanı. İstanbul 1995; R. Olson, Kürt Milliyetçiliğinin Kaynakları ve Şeyh Sait İsyanı 1880-1925, (Çev. B. Berker - N. Kıraç), Ankara 1995.
49 Bu isyanlarda dış güçlerin ve özellikle de İngilizlerin rolü için bkz. B. N. Şimşir. İngiliz Belgeleriyle Türkiye'de "Kürt Sorunu" (1924-1938) Şeyh Sait, Ağrı ve Dersim Ayaklanmaları, Ankara 1991; R. Halli, Türkiye Cumhuriyeti'nde Ayaklanmalar 1924-1938. Ankara 1972; A. Kabacalı, Tarihimizde Kürtler ve Ayaklanmaları, İstanbul 1991; ....
50 M. Kemal Öke, İngiltere'nin Güneydoğu Anadolu Siyaseti ve Binbaşı E. W. C. Noel'in Faaliyetleri (1919), Ankara 1968, s. 6 vd.; H. Arfa, The Kurds, Oxford 1966, s. 26; B. Şimşir, Osmanlı Ermenileri. Ankara 1986 s. 385 vd; V.T. Mayevsriy. 19. Yüzyıl'da Kürdistan'ın Sosyo-Kültürel Yapısı Kürt - Ermeni İlişkileri (nşr. Mehmet Sadık - A. Varlı), (Basım yeri yok) 1997, s. 109-224.
51 Bu husus Sunuş yazısında kısmen reddedilmekle beraber ihtiva ettiği belgelerde açıkça görüldüğü için bkz. Ahmet Mesut, İngiliz Belgelerinde Kürdistan 1918-1958, İstanbul 1992; Ermenilerin yerine Kürtlerin sahiplenilişi hakkında bazı değerlendirmeler için de bkz. M. S. Lazarev. a.g.e., s. 81-91; M. Kocaoğlu, Uluslararası İlişkiler Işığında Ortadoğu, Ankara 1995. s.251-306; Ayrıca bkz. R. Olson, Kürt Milliyetçiliğinin Kaynakları ve Şeyh Sait İsyanı 1880-1925. (Çev. B. Berker - N. Kıraç), Ankara 1995.
52 Azmi Süslü, Ermeniler ve 1915 Tehcir Olayı, Ankara 1990, s. 110; Ayrıca bkz. Esat Uras, Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, İstanbul 1976, s.618 vd.
53 Bkz. Türk Parlamenterler Birliği'nce 13-14 Nisan 2001 tarihlerinde TBMM'de düzenlenen "Tarih Boyunca Türk Ermeni İlişkileri Sempozyumu" Sonuç Bildirgesi, s.2.
54 A. Süslü, a.g.m., s.273.
55 Stanford J. Shaw, "The Ottoman Census System And Population 1831-1914" International Journal of Middle East Studies 9, (1978), s.337.
56 Komisyon, Osmanlı Devletinde Azınlıklar ve Arşivlerle Ermeni Meselesi, Minorities in The Ottoman State And Armenian Question According To Archives, (Politika Haber Dergisi Eki, Basım yeri ve yılı yok), s.48
57 "Kurban siyaseti" deyimi, o dönemde yayınlanan Memleket Gazetesinde çıkan bir makale-inde İsmail Hami (Danişmend) Bey tarafından kullanılmıştır. Bkz. İsmail Hami (Danişmend, Memleket Gazetesi, 9 Nisan 1919.
58 Bkz. Mücellidoğlu Ali Çankaya, Yeni mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler, C.III., Ankara 1969. s.804.
59 D. Yalçın vd., a.g.e., s.221.
60 Osmanlı Devletinde Azınlıklar ve .... s.56.
61 Esat Uras, Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, Belge Yayınları, İstanbul 1987, s. 469-471.
62 Bkz. Altan Deliorman, Türklere Karşı Ermeni Komitecileri, İstanbul 1975, s. 31
63 Bkz. Azmi Süslü vd, Türk Tarihinde Ermeniler (Temel Kitap), Ankara 1995, s.302 vd.
64 Bkz. Gazeteciler Cemiyeti, Terör Örgütü PKK'nın Gerçek Yüzü, Ankara 1994, s.24.
65 Anadolu Ajansı'nın 29.06.1998 tarihinde geçtiği habere göre, Muş'un Kızılağaç Belde Belediye Başkanı M. Şirin Yılmaz, Semdin Sakık'ın yakalanması ile ilgili olarak, hemşehrisi bulunduğu Sakık ile bölücü örgüt başı Abdullah Öcalan'ın Kürt Değil Ermeni asıllı olduğunu ifade etmiştir. Bu yönde başka bir çok yayın da mevcuttur.
66 A.A., 23.06.1998 saat 7.00 tarihli haberi.
67 Bkz. Milliyet Gazetesi, 5 Temmuz 1998.
_SoN_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sonforum'un önerileri

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 09:30


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2023

2007-2023 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



webmaster blog çarşamba çilingir
Snus Satın al çarşamba pasta çarşamba koltuk yıkama çarşamba webtasarım