![]() |
![]() |
#1 |
![]() Akmaz sözlerim dilimin ucundan..Düşerim. Düştüğüm yer senin korkuların olmasın sakın..Gözlerini kapama sakın..Korkularında bir martı can verir..Bir de ben..Sabırsızımdır bilirim. Ya ben senden önce korkularına yenik düşersem..Ya ben ölümü mavzere hediye eylersem ..Sığınacak bir yer olarak karanlığı belleme. Diren ve savaş. Kendin için savaşacak takat bulamıyorsan bari “ umut “ için savaş..Hadi bu gece uykusuzluğu sil at gözlerinden..Korkularına inat sen sevmeye devam et…Yoksa..Yoksa…Gözlerimdeki gökkuşaklarını bir bir sererim sabırsız toprağa… Susma sakın / Her cümlende ben nefes alırım… Göremezsen de gözlerimdeki kanatsız kelebekleri, sen cümleler kur bana dair. Yorgunluğuma, uykulardan arındırılmamış sevdama aldırmadan sen anlat beni. Bırak beni anlatmaya çalışırken katili ol alfabesin. Titresin dudakların adımı anınca. Ama sakın susma. Susarsan kefen olur nefesin. Bilmediğim okyanuslar çatlamış dudaklarıma el sürer. Sen sustukça kirlenirim çelimsiz duraklarda. Ve bilirsin suskunluğun kirini ancak ölüm paklar..Biliyorum mevsimlerden sonbahardasın..Dalların solmakta yine. Yine acılar yüreğinde başrolde. Gel etme. Diline kepenkler vurulsa da sen giyme susuzluğu..Bizim / benim sana ihtiyacım/ız var..Susarsan tek bir kum tanesi akmaz zaman zulasından. Dibe vurur köklerim..Bilirsin ben yüzme bilmem..Boğulurum sessizliğin kör derinliğinde..Eririm. Çözülürüm yavaş yavaş. Esirgeme beni dudaklarından..Olur olmadık an ismimi. Her bir cümlene katmasan da her gülüşünde sayıkla bendeki “ seni “. Susma, karanfiller örtmesin üzerimi..Kıyısız kalmasın bendeki öznelerin. Susma, içimdeki dilenci kanamasın. Rehin düşmesin mürekkebim bozkır toprağına. Susma ne olur. Kopmasın sende saklı kıyametim..Biliyorum attığın her adım sonrası yangın yeri..Köşe başları tutulmuş..Eller tetikte. Her kelimende bir ölüm saklı..Ama sen konuş beni. Bedeli ne olursa olsun sen sadeliğimi kelimelerinle zenginleştir. Yeni anlamlar yükle sevdamın yalınlığına. Dudaklarındaki en değerli hazine olan nefesine kat. Öznesizliğim yeniden kanamasın..Sakın susma… Etrafta bir yalnızlık kokusu… Kuyularda Yusuf susturulmuş.. Köşe başları ise tutulmuş.. Korkular revaçta. Başrollerde ise ölüm.. Ve mevsim sonbahar.. Ve gözlerden akan, Bir “ umut “ yalnızlığı… Hem de sicim sicim… Doğrul eğildiğin yerden.. Kopar at serçe ıslaklığı kirpiklerinden.. Adının sadeliğinde yaşa sadece. Sana reva görülen acıya inat, Sen şükret Eyyubvari.. Bu kadar kolay olmamalı pes etmek ? Bu kadar zor olmamalı direnmek ? Alnının ortasına dayansa namluyu hayat, Bu kadar suskun olmamalı ölmek ? Pes ediyorsan, Namlu hazır.. Yenilgiyi kabul ediyorsan, Mezar hazır.. Hayatı değil de, Uykusuzluğu istiyorsan Ölüm hazır… Ama tek bir şartla.. Önce beni öldür.. “ Kazandığım her şeyi senden bildim ben.. Varsın ölüm sen diye gelsin kapıma…” |
|
![]() |
![]() |
|
|
![]() |
#2 | |
![]() Alıntı:
|
||
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|