sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > GÜNCEL HABERLER - SİYASET > Türkiye ve Dünyadan Haberler
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi


Türkiye ve Dünyadan Haberler Son dakika haberler ve son gelişmeler burada .


Yeni Konu aç  Cevapla
Seçenekler Stil
Okunmamış 07-10-2010, 10:57   #1
Kullanıcı Adı
kelebek35
Standart Dağlarca'nın Arapça ezan üzüntüsü!

Türk şiirinin ustalarından Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın yaklaşık yirmi yıl önce verdiği söyleşiler 'Söz Kuşlarından Kalan Parıltı' adıyla kitaplaştı.



Dağlarca'nın, ölümünden sonra yayımlanmasını istediği kitapta, pek çok tartışılacak söz yer alıyor. Şairin kadınlar, aşk, şairler, darbe, ezan, Arapça ve daha birçok konu üzerine söyledikleri, zihinlerdeki Dağlarca 'mit'ini sarsacak gibi görünüyor.

2008'de aramızdan ayrılan usta şair Fazıl Hüsnü Dağlarca, gazeteci Yasemin Arpa ile 1991-92 yıllarında uzunca bir söyleşi gerçekleştirir. Söyleşiler, Kadıköy'de Baylan Pastanesi, Moda'da Koço Lokantası ve çay bahçelerinde gayet samimi hava içinde yapılır. Dağlarca gibi bir 'muamma' eteğindeki taşları, derin sırları döker. Konu konuyu açar, konuşulanlar not edilir, kayda geçer. Dağlarca, "Eğer herhangi bir nedenle bu çalışma yarıda kalırsa adı 'Yarıda Kalan' olsun." der. Zaman cömert davranır. Söyleşi nihayete erer. Şair, Yasemin Arpa'ya kitabın 'Söz Kuşlarından Kalan Parıltı' başlığı altında yayımlanması önerisinde bulunur. O dönemde söyleşinin bir kısmı Tempo dergisinde çıkar. İçeriden sessiz bir gürültü kopar. Dağlarca'nın kız çocuklarıyla ilgili yüz kızartıcı ve bir 'pedofil'in duygularını andıran sözleri yakınlarından tepki alır. Bunun üzerine şair, Yasemin Arpa'dan, söyleşilerin ölümünden sonra yayımlanmasını ister.

İşte bu söyleşiler, Dağlar-ca'nın vefatından iki yıl sonra 'Söz Kuşlarından Kalan Parıltı' (Kırmızı Yayınları) adıyla yayımlandı. Usta şairin sırlı ve mahrem dünyasını ele veren kitap, pek çok kimsenin zihnindeki Dağlarca mit'ini sarsacak nitelikte. Dostları ve yakın çevresindeki edebiyatçılar için sürpriz olmasa da Dağlarca'nın kadınlar, aşk, şairler, ezan, Arapça ve daha pek çok konu üzerine söylediği sözler, onu sadece şiirleriyle tanıyan okurları ve edebiyat dünyası için şaşkınlık oluşturmaya aday. Yasemin Arpa, doğaçlama giden o söyleşileri kağıda döktüğünde, virgülünden noktasına kadar dönüp kontrolünü yaptıklarını söylüyor. Dağlarca, kitapta Arpa'ya, "Seni ilerde edebiyatçıların çoğu kıskanabilir. Onlara böylesine açılmadım." diyor.


Dağlarca'nın tartışma çıkaracak sözleri

Askeri darbelere karşı olmak, ülkelerin siyasal satılmışlarıyla kapitalizme peşkeş çekilmesine karşı olmamaktan daha büyük bir suç değildir. Dolayısıyla kapitalizme uşaklık etmektir.

İnanın benden başka Mustafa Kemal'in sözünü eden kalmadı. Ozanlarımız da namussuz. Ozanlar, Mustafa Kemal şiiri yazmadılar. Milliyet yok bunlarda. 21 tane kitap yazdım. Ben görevli miyim, herkes yapsın.

Spiker önemli bir haberi veriyorum diye söze başladı. Bu öğleden itibaren ezanın Türkçe okunmayacağını, Arapça okunacağını bildirdi. Yanımdaki Sivas'ta yayımlanan Hakikat gazetesinin yazarı 'Yazık oldu!' diyerek şu bilgileri verdi: 'CHP dün akşamki oturumunda ezanın Arapça okunmasına karar vermiştir.' dedi. Çok üzülmüştüm. Partilerin geriye dönme yarışı başlamıştı çünkü. Arapça ezanları her dinlediğimde bu olayı yeniden yaşarım.

Doğa ilk insanın evren yazısıdır. Biliyorsunuz. Yunus Emre ve benzerleri Tanrı'ya varma yolundadır. Bunun kaynağı korkudur. Sevgi değildir. Sevgi bizi Tanrıya değil, insana ulaştırır.

(Nazım Hikmet hakkında) 1- Şiiri Türk değil, 2- Türkçeyi izlememiş ve uygulamamış, 3- İmge yok. Dağlarca, Nazım'ın Memleketimden İnsan Manzaraları kitabıyla ilgili olarak da şu eleştiriyi yapıyor: "İnsanın manzarası olmaz. 'İnsancıklar' dese daha iyiydi."

Edebiyat ödülleri, hele onlar iyice maskaralık. Hiçbirinin gerçekle alakası yok. Türkiye'de en çok ödül alanlardan biriyim, 15'i, 17'yi buldu. Hiçbirinin değeri yok, saçma sapan adamların saçma sapan değerleri.

Cemal Süreya'nın şiirlerinden çok, eleştirileri değerlidir.

Bana yeryüzünün bütün tapusunu verseler şu Arapça sözcükleri kullan deseler, biri için bile yeryüzünün tapusunu verseler almam. Türkçe sözcüğünün tapusu, bütün gökyüzü yuvarlaklarının, bütün gökyüzünün tapusudur.

Her gün 3 yaşında bir çocuk gördüm mü yanındaki anneyi annem sanıyorum. Çocuğun annesini annem sanmakla yetmiyor, çocuğu kendim sanıyorum. Ve böyle bir çocuğum olmadığı için doğanın bana sövdüğünü duyuyorum.


Zaman
kelebek35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sonforum'un önerileri

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 19:26


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2022, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2023

2007-2023 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



webmaster blog boşanma avukatı istanbul
Snus Satın al çarşamba pasta çarşamba koltuk yıkama çarşamba webtasarım