![]() |
|
![]() |
#1 |
![]() —peki, ciğerini ne parçalar, ne çürütür? —gece ve gündüz, ALLAH’A yapılan istiğfar. —peki, yüzünü ne buruşturur? —gizli sadaka. —peki, gözlerini kör eden nedir? — gece namazı. —peki, başını eğdiren nedir? —çokça kılınan cemaatle namaz. Resulullah Aleyhisselatu Vesselam efendimiz bundan sonra, bir başka mevzuu sordu. iblis cevap verdi. —Rabbinden neler talep ettin? —on şey talep ettim. —nedir onlar, ya lâin? —şunlardır: 1-ALLAH’TAN diledim ki, beni âdemoğullarının malına ve evladına ortak ede. Bu, ortaklık talebimi yerine getirdi ki bu: -<onlara ortak ol. Mallarına ve çocuklarına. Onlara vaat et. Hâlbuki şeytan onlara en çok gurur vaat eder.>(17/64) Ayet-i celilesi ile sabittir. Her besmelesiz kesilen hayvan etinden yerim, faiz ve haram karışan yemekten de yerim. Şeytandan ALLAH’A sığınılmayan malın da ortağıyım. Cinsi münasebet anında; ALLAH’A şeytandan sığınılmayan kimse ile birlikte hanımı ile birleşirim. Ve o birleşmeden hâsıl olan çocuk, bize itaat eder. Sözümüzü dinler. Her kim hayvana binerken, helal yola gitmeyi değil de, aksini isteyerek binerse, ben de onunla binerim. Yol ve binek arkadaşı olurum. Bu da ayet-i kerime ile sabittir. ALLAH-ü Taala bana şu emri verdi: -<onlar üzerine süvarilerinle, piyadelerinle yaygara çıkart.> (17/64) 2-ALLAH-ü Taala’dan diledim ki: bana bir ev vere. Bu dileğim üzerine hamamları bana ev olarak verdi. 3-diledim ki; bana bir mescit vere. Pazaryerlerini bana birer mescit yaptı. 4-benim için bir okuma kitabı vermesini istedim. Şiirleri bana okuma kitabı yaptı. 5-istedim ki; benim için bir ezan vere. mezmurları (ahenkli bir şekilde okunan kasideleri, ilahileri) verdi. 6- diledim ki; bana bir yatak arkadaşı vere. Sarhoşları verdi. 7-diledim ki; bana yardımcılar vere. Bunun içinde kaderiye mensuplarını (‘’kul fiilin yaratıcısıdır’’ diyenleri) verdi. 8-istedim ki; bana kardeşler vere. Mallarını boş yere israf edenleri verdi. Bir de isyan ve günah yoluna para harcayanları. Bunlar da şu ayet-i kerime ile sabittir: —o kimseler ki; mallarını boş yere harcarlar. Onlar şeytanın kardeşleri olmuşlardır.>(17/27) Bir ara Resulullah Aleyhisselatu Vesselam efendimiz şöyle buyurdu: —eğer söylediklerini, ALLAH’IN kitabındaki ayetlerle ispat etmeseydin, seni tasdik etmezdim. Bundan sonra iblis devam etti. 9- ya Muhammed, ALLAH’TAN diledim ki, âdemoğullarını ben göreyim; ama onlar beni göremeyeler. Bu dileğimi de yerine getirdi. 10- diledim ki; âdemoğullarının kan mecralarını bana yol yapa. Bu da oldu. Böylece ben, onlar arasında akıp giderim, gezerim. Hem nasıl istersem. Bütün istediklerimi verdi. —hepsi bana verildi. Buyurdu. Ve ben bu hallerime iftihar ederim. Sonra. Şunu da ekleyeyim ki; benimle beraber olanlar, seninle beraber olanlardan daha çoktur. işte. Böylece kıyamete kadar, âdemoğullarının ekserisi benimle olurlar. Bundan sonra iblis şöyle anlattı: —benim bir oğlum vardır. Adı: ateme’dir. Bir kul, yatsı namazını kılmadan uyursa. Gider; onun kulağına bevleder(idrarını yapar). Eğer böyle olmasaydı; imkânı yok, insanlar, namazlarını eda etmeden uyuyamazlardı. Benim bir oğlum daha vardır ki; onun adı da mütekazi’dir. Bunun vazifesi de; yapılan gizli amelleri yaymaya çalışmaktır. Mesela: bir kul, gizli bir taat(ibadet) işlerse. Ve bu yaptığını gizlemeye çalışırsa. mütekazi onu dürter. En sonunda o gizli amelin yayılmasına ve açığa çıkarmaya Muvaffak olur. Böylece: ALLAH-u Taala o amel sahibinin yüz sevabının doksan dokuzunu imha eder. Biri kalır. Çünkü bir kulun yaptığı gizli bir amel için tam yüz sevap verilir. Sonra. benim bir oğlum daha vardır ki; onun adı da kühayl’ dır. Bunun işi de insanların gözlerini sürmelemektir. Bilhassa, ulema meclisinde ve hatip hutbe okurken. Bu sürme onların gözüne çekildi mi uyuklamaya başlarlar. Ulemanın sözlerini işitmezler. Böylece hiç sevap alamazlar. Bundan sonra iblis şöyle anlattı: —hangi kadın olursa olsun onun kalktığı yere şeytan oturur. Sonra. Her kadının kucağında mutlaka bir şeytan durur. Ve ona, bakanlara güzel gösterir. Sonra o kadına bazı emirler verir. Mesela: —elini kolunu dışarı çıkart; göster. Der, o da, bu emri tutar. Elini, kolunu açar, gösterir. Bundan sonra, o kadının hayâ perdesini tırnakları ile yırtar. iblis, bundan sonra; Resulullah Aleyhisselatu Vesselam efendimize kendi durumunu anlatmaya başladı: —ya Muhammed, bir kimseyi dalalete sürüklemek için elimde bir imkân yoktur. Ben, ancak vesvese veririm ve bir şeyi güzel gösteririm. O kadar. Eğer dalalete sürüklemek elimde olsaydı, yeryüzünde —eşhedü en la ilahe iLLALLAH ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Rasulühü. Diyen herkesi, oruç tutanı ve namaz kılanı hiç bırakmazdım. Hepsini dalalete düşürürdüm. Nasıl ki, senin elinde, hidayet nevinden bir şey yoktur. Sen ancak ALLAH’IN Resulüsün ve tebliğe memursun. Şayet hidayet elinde olsaydı; yeryüzünde tek kâfir bırakmazdın. Sen, ALLAH’IN halkı üzerinde bir hücdetsin. Ben de, kendisi için ezelde şekavet yazılan kimselere bir sebebim. Said(Saadetli) olan kimse, ana karnında iken saiddir(Saadetlidir). Şaki olan da, yine ana karnında iken şakidir. Saadet ehli kılan ALLAH. Şekavet ehli kılan da ALLAH! Bundan sonra. Resulullah Aleyhisselatu Vesselam efendimiz şu iki ayet-i kerimeyi okudu: -<bunlar, sonuna kadar böyle değişik şekilde devam edecek. Ancak Rabbin esirgedikleri hariç.> (11/18–119) —ALLAH’IN emri behemehal yerini bulan bir kaderdir.> (33/38) Bundan sonra, Resulullah Aleyhisselatu Vesselam efendimiz, iblise şöyle buyurdu: —ya ebamürre, acaba senin bir tövbe etmen ve ALLAH’A dönmen mümkün değil mi? cennete girmene kefil olurum. Söz veririm. Bunun üzerine iblis şöyle dedi: —ya Resulullah, iş verilen hükme göre oldu. Kararı yazan kalem de kurudu. Kıyamete kadar olacak işler olacaktır. Seni peygamberlerin efendisi kılan, cennet ehlinin hatibi eyleyen ve seni halkı içinden seçen ve halkı arasında gözde yapan, beni de şakilerin efendisi kılan ve cehennem ehlinin hatibi eyleyen ALLAH’TIR. Ve o: bütün noksan sıfatlardan münezzehtir. Ve iblis, cümlelerini şöyle tamamladı: —işte. Bu söylediklerim, sana son sözümdür. Ve bütün söylediklerimi doğru söyledim. Evvel, ahir, zahir, batın, âlemlerin Rabbı olan ALLAH’A hamd olsun. Efendimiz Muhammed nebiye ALLAH salât eylesin. Keza onun âline de. Ashabına da. Âmin! Bütün peygambere selam. Âlemlerin Rabbı olan ALLAH’A da-tekrar- hamd olsun. Muhyiddin-i Arabi’nin ‘’Seceret’ül Kevn’’ adlı eserinden. |
|
![]() |
![]() |
|
|
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|