![]() |
Bir dostum olsaydı keşke ... Benimle ağlayıp benimle gülecek bir dost Bir dostum olsaydı keşke ... Ona bakınca herşeyimi unutsaydım Bütün sıkıntılarımı bütün dertlerimi ona anlatsaydım Bütün sevinçlerimi onunla yaşasaydım Onunla gülüp onunla ağlasaydım Ona sımsıkı sarılıp "Canım benim Seni seviyorum" deseydim Bir dostum olsaydı keşke ... Karanlıkta dahi beni gören bir dost Bir dostum olsaydı keşke ... Sadece onun için yaşasaydım Dualarımda hep o olsaydı Bütün düşüncelerimde sadece o, Gözümün gördüğü her yerde o, işittiğim her güzel seste o, Kalbimin her çarpışında o olsaydı Bir dostum olsaydı keşke ... Kendisi ben , ben kendisi olan bir dost Bir dostum olsaydı keşke ... Beni anlayan bir dostum Beraber bir dava için öleceğimiz bir dost Bütün dağdağalar beni bulsa bile Yalnız o olduğu için üzülmeyeceğim bir dost Bir dostum olsaydı keşke ... Kendisine sımsıkı sarılıp ağlayabileceğim Bir dostum olsaydı keşke ... Gözlerine bakınca dünyamı aydınlatan Sesini işitince bütün alemimi neşelendiren Tebessüm edince bütün mevcudatımı tebessüm ettiren Ellerini tutunca sıcaklığı herşeyime işleyen bir dost Bir dostum olsaydı keşke ... Davama dost olan bir dost Bir dostum olsaydı keşke ... Yalnızlık nedir bildirtmeyen Dert nedir yaşattırmayan ölüm nedir düşündürtmeyen Dünya nedir sadece Allah için seven bir dost Bir dostum olsaydı keşke ... Cesedimin ruhu olan bir dost Bir dostum olsaydı keşke ... Canıma can katan Hayatıma hayat veren Dünyama sürur ahiretime sürur biçen öyle bir dost ki Allah rızasından başka birşey bilmeyen Bir dostum olsaydı keşke ... Beraber bir can taşıdığımız bir dost Bir dostum olsaydı keşke ... Her zaman iç içe Her an dualarımızla kalp kalbe Davamızla el ele iki ceset ama bir ruh olduğumuz bir dost Bir dostum olsaydı keşke ... Yüreği Hak için çarpan bir dost Bir dostum olsaydı keşke ... Peygamberin ismi geçince onunla ağlasaydım Allah denilince onunla yüreğim titreseydi Dava denilince onunla endişe duysaydım Sevda denilince onunla kalbim atsaydı Bir dostum olsaydı keşke ... Başka hiçbirşeyim olmasaydı ömrümde.... |
Adam ve hayattaki tek arkadaşı olan köpeği bir kazada birlikte ölmüşlerdi..
Gökyüzüne çıktıktan sonra bembeyaz bulutların arasında dolaşmaya başladılar.. Adam çok susamıştı. Biraz su bulabilmek ümidiyle yürümeye devam ederken, birden kendilerini muhteşem bir manzaranın karşısında buldular.. Rengarenk çiçeklerle süslü bir bahçe, altından yapılmış bir bahçe kapısı, ve onları karşılayan beyazlar içinde bir kadın.. Adam köpeğiyle birlikte kadına yaklaştı ve sordu:"Affedersiniz... Burası neresi? Kadın ona gülümsedi: "Burası Cennet, efendim" Adam bunun üzerine sevinçle "Harika...!!!" dedi "Peki bana biraz su verebilir misiniz? Gerçekten çok susadım".... Kadın cevap verdi: "Tabi efendim, içeri girin... Içeride dilediğiniz kadar su bulabilirsiniz....." Böylece adam köpeğine döndü, "Hadi oğlum içeri giriyoruz" diyerek kapıya yürüdü... Ama kadın onu birden durdurdu: "Üzgünüm efendim, köpeğiniz sizinle gelemez.. Hayvanları içeri almıyoruz..." Bunun üzerine adam bir an durdu.. düşündü.. Ve geri dönüp köpeğiyle birlikte geldikleri yolun tam ters yönünde yürümeye koyuldular.... Bir süre geç tikten sonra kendilerini bu kez tozlu çamurlu bir yolda buldular, ve yolun sonunda karşılarına çiftlik girişini andıran bir kapıyla yırtık pırtık elbiseli bir dede çıktı. Adam sordu:"Affedersiniz.... bana biraz su verebilir misiniz??" Dede "içeri gel" dedi.. "kapıdan girdikten sonra sağ tarafta bir çeşme var..."Adam sordu: "Peki arkadaşım da benimle gelip oradan içebilir mi?" Dede " Tabii..."dedi.. "çeşmenin yanında köpeğinin de su içebileceği bir kase bulacaksın..." Bunun üzerine adam kapıdan girdi... biraz yürüdükten sonra sağ tarafta çeşmeyi buldu.. Adam çeşmeden köpek de oracıktaki kaseden doya doya içerek susuzluklarını giderdiler.... Derken adam geri giderek girişte bekleyen dedeye sordu:"Su için çok teşekkür ederim... Peki burası neresi..?" Dede "Burası cennet" dedi. Bunu duyan adam şaşırdı: "Ama nasıl olur..? az önce burası gibi kırık dökük olmayan muhteşem bir yere gittik ve orasının da Cennet olduğunu söylediler..." Dede "şu rengarenk çiçeklerle süslü altın kaplama yer mi?" dedi... " ama orası Cehennem.." Adam iyice şaşırmıştı: "Peki ama orası sizin adınızı kullanarak insanları kandırıyor diye hiç kızmıyor musunuz..??" Dede gülümsedi: "Kızmıyoruz.....çünkü onlar kendi çıkarı için en iyi arkadaşını yarı yolda bırakanları Cennet''ten uzak tutuyorlar...." Dostlarınızı Yarı Yolda Bırakmayın. Bir dostun derdine herkes üzülebilir, bu çok kolaydır. Bir dostun başarısına sevinebilmek ise sağlam bir karakter gerektirir.. |
![]() muhammed yıldız kar _ kış _ dost bir kış günü... iki dost , sırlarına dost iki İNSAN... kar kürüyorlar yılmadan... paylaşarak... dostluğa kir bulaşmaz ... kirliyse dostluk olmaz , biliyorlar... engelleri engellemek namına yürüyorlar. bir daha dönüyor , dönüyorlar. döndükleri kendi etrafları da ; kalplerinin kirlerine meydan okuyorlar... temizlik imandan gelir... kalplerin kirlerini kürümek ise ; imanın ispatı oluyor... onu öğretiyor iki çocuk... alıntı |
![]() Sen dostumdun benim gülünce güneşler açan Bulutlara rüzgara asarım suretini her akşam Her akşam bir mektup yazarım dağlar kadar Meşeler göğermiş diyorsun, varsın göğersin Anlamını yitiren bir şeyler mi var şimdilerde Yazdığım şiirlere yabancıyım, sokaklara yabancıyım Taşı delemiyor bir çığlık ve apansız Su oluyorum ipince, kendime sızıyorum Dünya yetmiyor bazan, bırakıp gidebilir miyim? Kuşları ürkütülmüş bir dal gibiydin, öylesine mahzun! Efkar da yakışırdı sana, ilk kadeh kekik kokardı Unutalım mı şimdi kente indiğimiz o ilk günü Sabahlara kadar okuduğumuz o kitapları Sabahlara kadar düşüncelerimizde yaşattığımız hayallerimizi Kar aydınlığında yürüdüğümüz o yolları Sen dostumdun benim gülünce güneşler açan Bulutlara rüzgara asarım suretini her akşam Her akşam mektup yazarım dağlar kadar Kayıp bir adresten geliyor sesin şimdi, üşüyorsun Unutma dostumsun sen, neredeysen orda ölmek isterim -alıntı- |
-Her dost icimizdeki dunyayi temsil eder.
Bu dunya ki,o dostu tanimadan once belki de hic var olmamisti. -Biriyle ilk kez tanistigimizda onu kiyafetiyle; ama ayrilirken yuregiyle degerlendiririz. -Sarap gibi dostluklariniz olsun. Zamanla olgunlassin. Her zaman yillanmis sarabiniz olsun icecek... Ve taze kaygilariniz... ![]() Bilirmisin Bizde Dostluk Nedir ? Nefesin Kesilirse 'al bu can senindir' Yolun Sonu Uçurumsa' Dostum Geri Dön İlk Adım Benimdir |
"Dostlarınızla öyle yaşayın ki,düşman olduğunuzda, söyleyecek şeyleri olmasın.
Düşmanlarınızla öyle yaşayın ki, dost olduğunuzda, yüzü kızarmasın." Bir gün evinizden çıkıp bir gül bahçesine girin, dokunun ellerinizle bir güle. Ama koparmayın sakın, yalnızca dokunun ve okşayın . Sevin, sadece sevin ve sevgisini tutup koyun gönlünüze. Dalında duran bir gülün nasıl buram buram hasret, aşk en önemlisi de dostluk koktuğunu göreceksiniz. Güllerin üzerindeki çiy damlalarına bakın! sevinç ve hasret gözyaşlarıdır onlar, dostluk gözyaşlarıdır. Sevdiği için dökülmüştür, dostu için. Sevgiyle okşadığınızda bakın nasıl özlemle yanar elleriniz, yüreğiniz nasıl da aşkla çarpar, sevgiyle tutuşur. Onu koparmaya varmaz eliniz. Kalbiniz titrer. Dokunun bir güle, koparmayın; sadece dokunun. Ne kadar katı olursanız olun, katı yüreğinizin nasıl yumuşadığını göreceksiniz. Sevginin, dostluğun sıcaklığı kalbinize nasıl dolduğunu hissedeceksiniz. Ve o an başınızı kaldırıp uçsuz, bucaksız gökyüzüne bakın, göğün mavisindeki ferahlığa. O an belki, sevdalı bir kuş gelip konacak saçlarınıza, ürpererek ve ürkerek gözlerinize bakacak. Avuçlarınızın içine alıp kalp atışlarını dinleyin. Salın sonra gökyüzündeki özgürlüğe ve derin bir nefes alın. Havada özgürce kanat çırpınışının güzelliğini doldurun içinize. Dostluğun, vefanın, sevginin, özgürlüğün eşsiz güzelliğini yaşayın. “Gül verenin elinde gül kokusu kalır” der bir Çin atasözü. Bende gül koklayanın yüreğinde gül kokusu kalır diyorum. Bir gül ancak bir dostun elinden verilince, iç bayıltıcı güzelliğini algılar ve anlarız. Buram buram kokladığımızda dostluğun ağırlığını hissederiz. Vefalı bir dostumuzu kaybettiğimizde yada ondan ayrıldığımızda nasıl da sancır yüreğimiz, gecelerce uykusuz kalır gözyaşı dökeriz. Sevgimizin, dostluğumuzun ölçüsünü ancak o zaman anlarız, ama ne yazık ki, bazen iş işten geçmiş olur. Çünkü geç kalmışızdır. Bilir misiniz? nice köklü dostluklar, ayrılık tokatını beklermiş, anlaşılmak için?. İnsan bazen dostluğun önemini, değerini ve bir dostunu ne kadar çok sevdiğini ancak iş işten geçince anlar. Balıklar engin denizde suyun kıymetini ancak ondan uzak kalınca farkına varır ab-ı hayatın ne olduğunun. Dostluklar öylesine güzel, öylesine derin, anlamlı, incelikli, içtenlikli ki; bir güneş kadar sıcak, toprak gibi vefalı, su gibi temizdir. Vefanın, dilin, duygunun, yüreğin el ele, yüz yüze, iç içe girdiği, gönül gönüle birleştiği, bir gül bahçesinin güneşlenmesidir dostluk. Fırtınalarda, boranda yüreğimizin ısınmasıdır. İşte o nedenle, her şeye rağmen sizinde bir dostluk gülünüz olsun yüreğinizde... Her şeye rağmen, yaşamak şey güzel yine de. Önemli olan kimseyi düşürmeden, düşmeden, tutunabilmemiz hayatın bir yerlerine. İnsanların biribirini seviyor olması, dostluk kurması ne güzel. Ne güzel karların yağması, karların erimesi, uçuşması kelebeklerin, açması çiçeklerin her bahar ne güzel. Yüreğimizin çarpması sevgiyle, dostlukla, annelerin sevgisi, çocukların gülmesi ne güzel... Siz de bir güle dokunun ve sadece koklayın göreceksiniz ki, dostluklar, sevgiler ne kadar önemli ve değerlidir. Dostluk öyle bir şey ki, hep tazelenmek ister. Hatırlanmak ister. Dost olun sizde, şu üç beş günlük ömrünüzde kimseye kötülük etmeyi düşünmeyin. Size kötülük etseler bile. Vicdanı rahat, yüreği temiz olun. Dostluğun aydınlığını, sıcaklığını ve lezzetini tadın. İliklerinize dek hissederek yaşayın. Yeri geldiğinde sararıp solun, düşen bir kuru yaprak olun, ama asla soldurmayın, sarartmayın dostluk gülünüzü... Unutmayın, hayata hiçbir şeyiniz olmasa dahi, yüreğinizi ısıtacak hep bir dostluk gülünüz olsun... Bu günü sadece kendinız için yaşayın lütfen. Bu günlük zihninizdeki bütün kinleri, düşmanlıkları, fesatlıkları, kıskançlıkları bir kenara atın. Sadece sevgiyi, dostluğu, umudu mutluluğu, doğruluğu, iyiliği, güzelliği düşünün ve tutun içinizde..... Unutun bütün acıları, elemleri, üzüntülleri, bir gün için de olsa mutlu, huzurlu, kendinizle, çevrenizle barışık ve dost olun kendinizle. Herkesle dostça yaşayın. Sabah kalktığınızda ilk kendinize gülümseyin, sonra çevrenizdeki canlı, cansız her şeye. Zengin- fakir, çirkin–üzel, büyük- küçük, din, meshep, ırk ayırımı gözetmeden, herkesi kucaklayın sevin ve herkesi sevgiyle, saygıyla selamlayın.... Dost olun bütün insanlarla. bütün düşmanlıkları silin hafızanızdan. Dostluğa, sevgiye, yardıma ihtiyacı olanlara uzatın dostluk elinizi. Mutsuz, umutsuz uçurum kenarında bir canı düşünün. Bir insanı uçurum kenarından çekip almak, onu yeniden hayata bağlamak az şey mi?.. Var olan tüm güzelliklerden daha güzel değil mi?.. Dahası tutunacak dal olmanız az şey midir?.. Bir günlüğüne de olsa haramdan, riyadan uzak durun, aldatmayın kimseyi, dürüst çalışın, dürüst kazanın, helal yeyin. elinizdekiyle yetinip şükredin ve şükran dolu yaşayın. Bir günlüğüne de olsa kızmayın, öfkelenmeyin, kötü söz söylemeyin, küfür etmeyin,kırmayın, incitmeyin, hor görmeyin, hiç kimseyi hiç bir canlıyı aşağılamayın... Dostça, insanca, yaşamın ve dostluğun çiçekleriyle donatın hayat yolunuzu... Binlerce teşekkür size ... İnsan olmanın, dost olmanın duyarlılığını, yürekliliğini ve bu dileğimi okuma zahmetini gösterdiğiniz için.. Yeni yılda umutları, tomurcukları bol daha nice yeni yılllar, yeni baharları yaşamak, sevgiyi, umudu ve dostluğu her zaman yaşatabilmek dileğiyle beraber, uğurunuz açık, yolunuz yüreğiniz kadar aydınlık. Sevinçleriniz, sevgileriniz, sevenleriniz, dostlarınız, mutluluğunuz ve şansınız bol olsun... |
Ah dostum benim can soylum sevdasına yandıgım dadasım şişeler arkasına sıgınaklar ararken hiçe gıdısıne kahroldugum hadi soyle hemen sarhos olmak varmıy dı sana susmak yakısırmıydı aglamak neydı?? o kahrolası acıları gözyasına hapsetmekmıydı? o zaman durma agla agla ve hatırla hani o kara gün çiçegini elinden aldıkları gün nasılda susmustun bir fidan gibi yıkıldıgın gün kendini unutmustun ah!!!... dostum kara sevdalım vazgecemedıgım elımde olsada sana küssem elimde olsada bütün içkileri sana sunsam öyle bir sarhos olsanki bir daha ayılmasan!!! |
UMUT YOLCUSUYUM BEN ARKADAS Nasıl kırık dökük, yarım yamalak,eksik... Nasıl yamalı hayatlar.. geçiyor gözlerimin önünden Bir zanaat mutsuzluk sanki Öğrenip bir önceki nesilden ve kuşkuya düşsekte bazen sanıyoruzki... böyledir..iyidir.. ne olacak ki başka budur hayat öyle ya ... ya beceremiyoruz biz bu işi yada becerecek birşey yok zaten |
Tek dostuydu sigarası Yalnız,mutsuz adamın Her nefes aldığında Zehrini içne akıtırken Yavaş yavaş öldürürken Heyhat................ Ne önemi vardı... Dostuydu ya sonu ölüm de olsa Dost elinden olsundu.... Arıyordu yalnız adam Neyi kimi ardığını bilmeden Zaman denen o boşluğa bırakarak kollarına kendini Gençliğini çalan...... Yüreğinde acı dolu anılar bırakan Ömür törpüsü zamanın Heyhat............ Ne önemi vardı ki ömrün Güveniyordu ya zamana Ömrünü alsa dahi.... Böylesine kanadı kırık Mutsuz.....umutsuz yapayalnız Çırpınırken yalnız adam Bir akşam vaktinde ıssız Sıradan ,sessiz,renksiz Ay doğmuşken... Dünyasına yüreğine Karanlık çökmüşken Penceresini açtı.... Ufku gökyüzünü Yıldızları taradı Bir yıldız göz kırpıverdi aniden Aldı selamını güzel yıldızın İçinden bişeyler koptu Belki de bir umuttu Yüreğini burktu Yorgun kalbi titredi Kilitler söküldü,paslı Eski kapılar gürültüyle açıldı Alev sardı bedenini Özlemeye yolunu gözlemeye başladı Her akşam aynı yere baktı Yıldızını aradı yaşlı gözleri Kimdi,hayal miydi yoksa Bir kaç resimde gizlenen Her an özlenen perimiydi yoksa Yoksa tacını tahtını sevgi uğrunda terketmiş bir prenses miydi Tıpkı yalnız adam gibi o da yalnız mıydı Belki dostları aynıydı umutları beklentileri Kaderleri de kimbilr ,Ömrün bir anında Kerşılaşmışlardı işte Bilmeseler tanımaslar da kim olduklarını Heyhat............ Ne önemi vardı ki Duyguların anlaşması değil miydi En güzel olan Yalnız Adam seviyordu onu Özlüyor istiyordu Bekliyordu Ancak ya yalnız kadın O meçhuldu işte OLsundu Nasılsa O seviyordu ya................... |
Saat: 03:57 |
lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000-2026, Jelsoft Enterprises Ltd.
SonForum.org 2007-2025