![]() |
bir yağmur yağsın istiyorum öyle bir yağmur olsun ki bu; tozpembe hayallerden, anlamsız sözlerden, gerçek dünyadan uzak her şeyden arıtsın bizleri... ve öyle bir yağmur olsun ki bu... yaşadığımız yaşlı dünyamızda; zamanın daima mutlulukla, daima sevgiyle, aşkla ,dostlukla geçmediğini hissettirsin bizlere... bosnada, çeçenyada, ruandada ve hatta kendi ülkemizde süren o nedensiz kavga ile sel gibi akan kanlar durmuyor... sokaklarda, kaldırım kenarlarında, köprü altında ve bir şiirde anlatıldığı gibi büyük mağazaların büyük kapılarında sürünen, ışığı sönmekte olan yıldızlar gibi gözleriyle nefret ışıldayan, yani anne babalarının günahını çeken o masum çocuklar hala çoğalıyor. bir kış gecesinde , derme çatma çatısından su sızdıran tek odalı gecekonduda insanlığa lanet okurcasına hiç susmadan ağlayan; sütüne su katılan ve açıkta bırakılan *bu kelimeyi kullanmak yasak* insanlığın üzerine inatla işeyen nur yüzlü bebelerin her yıl yüz binlercesini toprağa emanet etmiyor muyuz kendi ellerimizle ?. ve biz hala aşktan, aşk dolu sözlerden bahsediyoruz... peki nereye kadar? İlan-ı aşk edecek kimse kalmayıncaya kadar mı? nereye kadar? nereye? |
Sayısını unuttum tuttuğum dilek yıldızlarının Kuruttuğum çiçek yaprakları Sahilde silinmiş ayak izleri Bu kadar kolay mıydı, zorlarda beklerken seni… Bugün kahve falımda da sen çıktın Saklandığın telvelerin arasından. İçimde bir şeyler var hala sana ait Aylardır söylediğim, senin göremediğin Gördüğün anda ise bin parça ettiğin. Şimdi soruyorum kendime Değer miydi Döktüğüm binlerce kelimeye? |
buqünLer o kadar cabuq geciyor ki... sewdiqimi biLle unutuyorum... yaqmur hatırLatıyor sachLarının hırcınLıqını ... ayaz anLatiyor gösLerinin güseLLiqini... gecenin koyu siyahındaysa askimiz yatiyor.. görüyor musun... görme bitanem... sen bana geLdiqin günleri gör... beni kokLadıqın saatLeri hatırLa... |
Karanlıq bir odadayım. Yüreqime senin nefesini çekiyorum. AynaLar yüzüme güLüyor aLayLı aLayLı. AynaLarda sensizLiqimi ve bakamadıqım yüzünü görüyorum. Ne kadar uzaksın bana? Başımı çevirdiqimde göremiyorum gözLerini, oysa kaLbimde hissediyorum kaLbinin kıpırtıLarını. Bir yaz yamquruydu seni aLıp götüren. Söz vermiştin oysa bir sonbahar akşamı döneceqim diye... kaLbime sonbahar geLdi... sen yine geLmedin... |
Sıqındım; biçare sensizliğime, senin yerini tutmasa bile... Yinede bir umut besliyorum ölümle yoğrulmuş ve sen gittin gideli dallarını köküne salmış ay ışığı ile beslenen yüreğimde. Artık ne güneşin doğmasına izin veriyor nede yağmurun yağmasına yüreğim. Sen gittin diye... Çocuksu duygularımla besliyorum gitmesin, terk etmesin diye beni yüreğim. Masal kahramanlarımda terk etti beni, suçlu benmişim gibi. Bembeyaz aşklarda kaldı doyasıya kullanamadığım gülümsemelerim. |
qözlerim.. qün qeLdi güLdü qözlerim, qün qeLdi aqLadı. qün qeLdi hüzünLéndi qözlerim, qün qeLdi sevindi. Ama En Chokta qözlerime baktiqinda mutluydu qözlerim.. Sarki: Mezarda Bitmez bu tutkum, İnan kendimi unuttum.. Hich birseyi qörmez oLdum Mezarda Bitmez Bu sevda.. Yaradan verdi Bu cani.. KuLu qöz koydu Canıma Bu Ahh KaLirmi Yanina.. Yaşatmaz Ölürdürmez Sevda.. |
Sen gittin gideli yıldızlara takılır gönlüm, inadıma resmini çizer, ölüm kokan yıldızlar; ben bayılırım. Çok uzakta bir sen görürüm hayalimde, koşarım kavuşmak, koklamak, sarılmak için sana; her adım uçurum olur... ölürüm. Her adım sen olur. Uyanırım; gözlerimden bir damla sen düşer, ağlamaklı olurum. Gecenin karanlığı korkutur, göz yaşlarım boğar beni. Bulut bulut sen gelirsin "kurtuldum" derim... alır beni sensizliğe atarsın. Ben ağlarım. "Biraz eskitilmişte olsa senin bu sevda" gel gel de al diye çığlık atarım yıldızlar sağır olurcasına. |
Sana dokunmak istediğimde uzaktaydın, uyuduğumda gecede, beklerken kayıptın. Yalan kadar doğru, gerçek kadar acı, dokunacak kadar yakın, göremediğim kadar uzaktın. Sen uzaktın... Sen uzaklardayken Ben yıldızları seyrettim Tutam tutam ışıklarını çekip içime. Sen uzaklardayken Ben gidişini cizdim, Yıldızlardan aldığım beyazlarla. Karanlığı tuval yapıp ayrılığı yok ettim. Sen uzaklardayken Ben yıldızları boyadım, ölümle. Ayrılığı soktum aralarına, anlasınlar aşk acısını diye. Ay'ı öldürdüm, sensizliğimi hatırlatmasın diye. Sen uzaklardayken Ben şiirlerini okudum çatlamış fısıltılarla. Bin kez dokundum yazamadıklarına Anlamaya çalıştım anlatamadıklarını. Sen uzaklardayken Ben senli hayaller kurdum, Kimsesiz çocuklardan çaldığım hayal tozları ile. Yüzüne bakamadım ağlatırsın diye. Sen uzaklardayken Ben kaderimi parçaladım. Yazgımızın değişmesini istedim. Yaşanmış tüm günahları üstlenip ateşinle kavruldum. Sen uzaklardayken Ben göz yaşlarıma sevgimi gömdüm. Dudaklarımdan çıkan her sözcükte hayat bulsun, Yüreğime serpilsin diye. Sen uzaklardayken Ben mum ışığına resmini çizdim. Mum gibi bu ayrılık erisin diye. Sen uzaklardayken Ben, beni bırakıp gittiğin yoldan hiç ayrılmadım. Her giden otobüsün arkasından el sallayıp, Her gelen otobüste inmeni bekledim... Sen uzaklardayken Ben... Hep dönmeni bekledim... |
Uzun zaman geçti. Bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar dakikalar. Yavaş aktı yokluğunu düşündüğüm anlardaki cümlelerim. Ve hiçbir şey diyemeyişim. Yavaştı zamanın akışı... Hiç kimseye benzetemediğim yanların içindi sende kalan suskunluğum. Ve en çok seni söylemekti, seni sana anlatmaktı doyasıya. Ve her iki cümle arasında hiç kimse olmayışının ifadesini anlatabilmekti her düşüm. Düşlerimi gerçekleştirdiğim kadar düştüm, giderken gözlerinin içinden... Dakikalar içinde, çok fazla öldüm. Her damla da tekrar tekrar öldüm... Ve sen beni anlayan gözlerinin aksine, beni tane tane terk ettin kendi içinde... |
Saat: 07:39 |
lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000-2026, Jelsoft Enterprises Ltd.
SonForum.org 2007-2025