![]() |
kolaydı sevmeler ben imkansızı seçtim ne kadar yakındın o kadar uzaktın bana elimi uzatsam tutabilirdim ama bir o kadar da ulaşılmazdın kaçanlardan değildim ben kaçmadım ne zaman vazgeçmeye kalksam yüreğim o kocaman haliyle dikildi karşıma ben yüreğimin sesini dinledim ve yüreğim de sendin aslında her sözcüğü denedim, seni anlatmak için her sözcüğün üzerinde durup bir kere düşündüm ya onlar anlatamadı seni,ya sen onlara yetmedin ben ki konuşmayı o kadar seven, böylesine laf cambazı bir tek seni tarif edemedim |
Rüzgar denizi okşuyordu Puslu havadaki martılar Kanatlarında çığlık saklıyordu Deniz çılgın bakıyordu martılara Haykırıyordu çıplak ağaçlar Bir hüzün düşmüştü gökyüzüne Güneşi saklamıştı bulutlar Bu acılara bakamaz oldum Nasıl anlatabilsem Bulut bütün duyguları Yükleyip götürmüştü Göç eden bütün aşklar gibi Adresini arayan aşklar Pusulası bozulmuş yaşamın Çemberinde dönüp duruyordu. |
Çıksam,
Çıkıp gitsem uzaklara, Burdan çok uzaklara, Yine yanımdasın ya, burkulur içim.. Hani sen gider gidersin de Evler,köyler durur ya orda, Akşamsa kuşlar göçer, Işıkları yanar evlerin, Bir hüzün çöker ya hani Karanlık iner dağlara.. Buğulanır gözlerim,burkulur içim.. Kaçsam, Kaçıp bağırsam dağlara, Feryadım yine sen olursun ya, Burkulur içim... Hani bağırsan da çıkmaz sesin Uyansam bitse bu karabasan dersin, Bir gülüş, bir dokunuş arar yüreğin.. Uyanır bakarım yoksun, Boğulur sesim... Girsem, Girip yıkansam sulara, Buz gibi denizlerde yanar, Etim cayır cayır seni bağırır ya Burkulur işte o zaman içim... Aksini görüp sularda Sarılır kucaklarım hayalini... Koşsam, Koşup karışsam kalabalığa, Gürültülü, cıvıl cıvıl, Işıl ışıl vitrinler Gidenler gelenler. Telaşlı koşarak yürüsem, Sanki bir yere yetişecekmişim, Aceleymiş işim, Bekleyenim varmış gibi hani... İçim burkulur yine Sen gelirsin aklıma. Ayaklarım ağırlaşır gitmez... Buluşurmuşuz seninle Dediğimiz yer ve saatte. Özlermişiz, Elele yürür gülüşürmüşüz. Çok şeyimiz olurmuş konuşacak, Kimseyi görmezmiş gözlerimiz. Dünya durur, seyreder Yollarımız gül olurmuş ya hani, Dertler tasalar biter, Simit alır yermişiz Dilenciye para verirmişiz hani, İçim burkulur, burkulur içim... Kalksam, Kalkıp sofralar kursam, Mumları yaksam, donatsam, Herkesi çağırıp toplasam Sen gelirsin yine aklıma Burkulur içim... Hani çok açmışız da Güle oynaya iştahla Bağıra çağıra, döke saça yer, '' Bugün neler oldu neler '' diye Hepbir ağızdan konuşurmuşuz ya... Bir sessizlik boynunu büker, Yemekler tatsız tuzsuz olur, Kurur ekmek, lokmalar büyür. Çınlar tabak çatal Sessizlik ölüm olur Dağıtmak için pusu Sözler diken olur, Sofra küser, Gönüller alıngan olur... İçim burkulur burkulur... Düşsem, Düşüp yatsam yataklara, Sen gelirsin yine aklıma... Hani çocukmuşuz, hasta olmuşuz Gözlerimiz baygın, buğulu Yanaklarımız al al, ateşli, Dışarda oyunlar oynanır neşeli Kalkamaz yataktan Kesiliriz ya iştahtan hani... Öyle işte, boynum bükülür Sen gelirsin aklıma öksüz, yalnız Bakarım camdan, yoksun Burkulur içim.... Ölsem, Ölüp gitsem mesela, Nasıl öldüğümü bilmeden, aniden. Sen gelirsin aklıma yine... Hani ölmüşüm de Sevdiklerim, sevmediklerim, Üzgün, ağlamaklı herkes. İyiliğim, güzelliğim, bahtsızlığım, Pişmanlıklar, keşkeler, feryatlar.. Ürpertiler rüzgarla karışık, Sessiz dualarla örtülür ya toprak... İçim burkulur, üzülürüm.. Ölüp gittiğime değil de Seni burda yapayalnız, bensiz Koyup gittiğime yanar, yanar içim... Sen aklıma gelince Sessizce akar süzülür gözyaşım. Sevdiğim, yoldaşım, aşkım... Burkulur yanar içim... |
İçin köpük köpük olduysa ağlamaktan Arınmışsın sade yaşamdan azat eder seni yıldızlar uçarsın gök mavisi denize öper seni rüzgarlar sevgiyle dalgalar dans eder yüreğinde kırarsın tutsaklığını kırmızı şarp dudaklarına değdiğinde akşam yakamoz düşer sahile sarhoşsundur ruhun özgür olur her kadehde aşka susadım ceylanım sarılayım,dinlen kollarımda uyutayım, dokun yüreğime hancer buselerin ısıtsın soğuk bedenimi cıldırsın aşktan hücrelerim gülümse son kez bak nemli gözlerime sil bütün yaşanmışlıkları senin gizeminle doğayım yeni bedene güller derledim son güz baharımdan sana, kanarsa da ellerim merhem olur pamuk tenin yüreğim ağlarsa gönlüm benim gülüyorsam bilki neşem sensin |
Gitme sevdiğim Eylül hüznüne bulama aşkı Soğuktur kapımdaki kış Sensizlik yüreğe çöreklenmiş sinsi bir ayazdır. Gitme sevdiğim Zordur eylülde unutmak Yıkılmaz bir kayaya oyulmuş eski bir resimdir Yüreğe yasla kazınmış mektuptur sensizlik. Gitme sevdiğim Eylülde gidenler unutulmaz Korkar yüreğim ağlayamaz ardından Öfkeli yağmurlara karışır sessiz hıçkırıklar Sensiz ağladığımı kimseler duymaz. Gitme sevdiğim Gitme... |
A r a l i k t i
actigimda penceremi yalanci agustosta yandikca ates böcekleri iceri aldim ö z l e m l e r i m i En cok da durusunu sevdim g e l i s i n i n sicagi hapsetmisken yüregine soguktun gülüsün dondu dudaklarimda ü s ü d ü m U c u r u m d u gözlerin solugudumda nefesini tanisik oldugum intihardin aktim gözlerinden tutunmak icin kayaliklarina uzandim ellerine ve c i z i l d i k tarihin bilinmez lahitlerine |
Yazamıyorum eskisi gibi sevdalı şiirler
Ya kelimelerim yetmiyor bana beni anlatmaya Ya da yoruldu dil dökmekten aşkı anlamayana Sen gittin şiirlerim bitti şimdi Geceleri dertleşip sevdayla sabahlara dek Art arda gelen cümlelerim yok artık Ya aşkı bekliyor yüreğim özlemle Ya da bir türlü aşka ulaşamayan Hüzünlü mısralarım yoruldu... |
Bir rüzgar olup yanına gelmek isterdim Usulca saçlarında dolaşmak Aklındaki yüreğindeki sıkıntılarını senden alıp Uzaklara çok uzaklara taşımak isterdim Benim kokumu Benim duygumu Benim sesimi taşımak isterdim yanıbaşına Benim seni nasıl özlediğimi anlayasın diye Delice sana esmek isterdim Bir rüzgar olup yanına gelmek isterdim Yanlız olmadığını Bu dünyada senin bir gülüşünle gülen Bir damla gözyaşınla acıyan Yüreğinin her atışıyla hayat bulan Bir can olduğunu anlatmak için O güzel gözlerini daha yakından görmek Ellerine usulca dokunup yanında olmak için Bir rüzgar olup yanına gelmek isterdim Kimseden utanmadan Yüzüm kızarmadan Seni ne kadar sevdiğimi kulağına fısıldamak için Bir rüzgar olup yanına gelmek isterdim Delice eserken geçtiğim yerlere senin aşkını yazmak için... |
Gözlerin ağlamaklı, sızlayan bir yanı var. Kalbinin ve ötesinde senin güzelliğinin dertlerin var. Yaralı ceylan gibi hislerin. Yüreğinin, içinde gizlediğin sırlı sevgilerin, süslü sözlerin var. Tabiatı serinleten ahengi, ve akdeniz kokusuyla, simsiyah saçların var. Simsiyah... Bedeni ağırlaşınca mevsimin, Saçlarına ezgilenir iklim. Gökkuşağı kurdele gibi, dolanır Saçlarına senin, Simsiyah saçlarına |
Saat: 17:35 |
lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000-2026, Jelsoft Enterprises Ltd.
SonForum.org 2007-2025