![]() |
![]() |
#1 |
![]() Mevlit -di
isim Arapça mevlid 1 . Hz. Muhammed'in doğumunu, hayatını anlatan mesnevi. Mevlid Mevlid'in sözlük anlamı "doğum yeri", "doğmu zamanı" demektir. Din terimi olarak birbiriyle ilgisi olan birkaç anlamda kullanılmaktadır: 1. Mevlid'in dilimizde kazandığı anlam¬lardan ilki, Peygamberimiz Hz. Muhammed'in doğumunu ifade etmesidir. "Mevlid" dendiğinde bizde uyandır¬dığı ilk çağrışım budur. Bazen "Mevlidü'n-Nebi" diye de kullanılır. Son peygamberin doğumu çok farklı bir doğumdur. Bu doğumla o dönem bilinen dünyada bazı harikulade (olağanüstü) olaylar meydana gelmiştir. İslâm tarihlerinin kaydettiği bu olay¬lardan bazıları şunlardır: "İran'ın eski merkezinde Mecûsilerin bin yıldan beri yanmakta olan ateşi sönmüş; Medayin şehrinde hükümdar sarayının 14 şerefısi yıkılmış; İran'daki Save gö¬lü yere geçmiş; bin yıldan beri suları kurumuş olan Semave deresindeki su¬lar taşmış; Kabe'deki büyük putların yüzüstü yere düştükleri görülmüştür." (Zekai Konrapa, Peygamberimizin Hayatı, s. 11). 2. Mevlid, dilimizde, Hz. Muhammed'i övmek için yazılmış eserleri de ifade eder. Bu maksatla yazılmış eser¬lere "mevlid" denir. Bütün Müslüman ülkelerde mevlidler yazılmıştır. Bu arada Müslüman Türklerde de mevlid yazan şairler çıkmıştır. Bun¬lardan bir bölümü günümüze kadar ulaşmıştır. Ancak geniş halk kitlele¬rine mâlolmamıştır. Fakat 15. yüzyıl başlarında Bursa'da yaşamış olan Sü¬leyman Çelebi'nin yazdığı Vesiletü'n-Necat (Kurtuluş Sebebi) adındaki mevlid çok tanınmış, çok tutulmuş, bütün Türk halkının malı olmuştur. Bu mevlidin bu kadar benimsenme¬sinin sebebi, Türk milletinin Muham¬med Peygamber'e karşı sevgisini ve bağlılığını çok iyi ifade etmesidir. Türk halkının Hz. Muhammed'e karşı beslediği duygulara çok iyi tercüman olmasıdır. Yüzyıllardır bu mevlid Türk halkının elinden düşmemiş, Ku-rân'dan sonra en fazla hürmet edilen, özen gösterilen kitap olmuştur. Mesnevi tarzında yazılmış olan bu mevlid Tevhid-Münacat (Al¬lah'ın birliğini dile getirme, O'na ya¬karma), velâdet (Hz. Muhammed'in doğumu), Mucizat (Peygamberin mu¬cizeleri), Mirâc (Hz. Muhammed'in Allah katına çıkması), vefat (Peygam¬ber'in ölümü). Dua gibi bölümlerden oluşmaktadır. Bu bölümlerin her bi¬rine "bahir" denir. "Velâdet bahri", "Mirâc bahri" gibi. Bütün bu bölüm¬lerde (bahirlerde) o bölüm ile ilgili konuları çok içli, çok duygulu bir şekil¬de anlatan Süleyman Çelebi, bu ese¬rinde en yüksek lirizme ulaşmayı ba¬şarmıştır. Sözgelişi Peygamberin ve¬fatını işleyen vefat bahri'nde, Pey¬gamberin nasıl hastalandığını, vefa¬tıyla etrafmdakileri nasıl derin bir hic¬ran içinde bıraktığım, kızı Fatıma'nın yürek paralayan sözlerle ağlayışını öy¬le bir üslûpla sunar ki, dinleyenlerin çoğu da gözyaşlarını tutamaz. Mevlid, Süleyman Çelebi'nin, Cenab-ı Hak'tan hem kendisi, hem de diğer Müslümanlar için rahmet ve ba¬ğış dileyen bir dua bölümüyle sona erer. 3. Mevlid, dilimizde bir de Süleyman Çelebi'nin yazdığı bu mevlid'in okun¬ması için düzenlenen törenleri anla¬tır. Ülkemizde ölüm mevlidlerinden başka, doğum, evlilik, sünnet gibi ne¬denlerle mevlid okunmakta, okutul¬makta bu vesile ile törenler düzenlen¬mektedir. İşte bu törenler de kısaca "mevlid" diye adlandırılmakta, va¬tandaş, "Mevlidimiz var", "Mevlide gidiyorum", "Mevlidden geliyorum" deyince bunu belirtmeyi istemektedir. |
|
![]() |
![]() |
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|