Kritisizm (Eleştiricilik)
Kristizm, bilgi teorisine aklı inceleyerek yaklaşmaya çalışır. Bunun için de bilgiyi sağlamada aklın rolünü ve deneyin rolünü ayrı ayrı ele alarak rasyonalizmle empirizmi uzlaştırmak ister.
Temsilcisi
Immanuel Kant : Kant’a göre, “Bütün bilgi deneyle başlar ama deneyden doğmaz.” Deney bilginin hammaddesini sağlar, dolayısı ile deney verileri tek başına bilgi değildir. Deney verilerini bir düzene koymak için akla gereksinim vardır. Akılda, deneyden gelmeyen (a priori) kategoriler (kalıplar) vardır. O halde bilgi, deneyden gelen (aposteriori) verilerin zihinde doğuştan bulunan ve deneyden gelmeyen kategorilerde düzenlenmesi ile elde edilir.
UYARI : Kant deneyden gelen bilgi ve verilerini bilginin hammaddesi kabul ederek empirizme; ancak bu deney verilerinin zihinde doğuştan bulunan kategorilerde işlenerek bilgiye dönüştüğünü kabul ederek de rasyonalizme yaklaşır. Kant ayrıca, doğru ve kesin bilgiye ulaşılabileceğini savunan dogmatizm ile tüm bilgilerin duyu verilerinden kaynaklandığı için göreli olduğunu savunan septisizmi de uzlaştırmaya çalışır. Kant bu uzlaşmayı sağlarken bilgi alanını ikiye ayırır. Fenımenler ve numenler alanı. Fenomenler (görünenler) alanının bilgisi duyu verileriyle oluşur ve nesneler dünyasının bilgisi duyu organları ile kavranır. Bu bilgi insanlara göre değişmez, bu nedenle nesneldir (objektiftir). Ancak duyu organlarının bilgilerinin dışında kalan numenler alanının bilgilerini bilemeyiz. Çünkü bunlar zihinde doğuştan bulunan kategorilere göre biçimlenmez. Numenler alanının bilgisi ****fizik bilgilerdir ve ****fizik bilgiler kesin değildir. Kant, duyu verilerinin bilgilerinin tüm insanlar için aynı olduğunu savunarak nesnelliği ön plana çıkartıp dogmatizme yaklaşırken, numenler alanının ****fizik bilgilerinin göreli (relatif) olduğunu savunarak septisizme yaklaşır.
alıntı
|