hem hükümet yanlısı gazeteciler hem de ana muhalefet Chp'ye yakın gazeteciler Mhp'ye yüklenmeye başladılar. Akp'liler zaten yükleniyorlardı, şimdi Mhp'siz meclis oluşturmak amacıyla daha da çok yükleniyorlar.
Chp'lilerin yaptıkları ise ölü soyuculuğudur. referandumdaki hayır oylarını sahiplenmeye çalışıyorlar. Baykal uyardı ama dinlemiyorlar. ben 'hayır' oyu vererek Kılıçdaroğlu'na 'evet' demiş olmadım. böyle ölü soyuculuğu ile hiçbir yere varamazlar.
referandumdan sonra Yılmaz Özdil, Hürriyet'teki köşesinde şunları yazmıştı:
Alıntı:
MHP
Ülkücülere ambargo uygulanıyordu, bırak ekrana çıkarmayı, telefonla bağlanıp iki kelime görüşleri bile alınmıyordu, miting görüntülerine karartma uygulandı, yok sayıldı.
*
Ya şimdi?
Saatlerce canlı yayınlara çıkartıp, karşılıklı oturtup, söz hakkı tanıyoruz ayaklarıyla birbirlerini dövdürüyorlar.
*
Haliyle soruyorsunuz... “MHP’de ne oluyor?” *
Aslında... “MHP’ye ne yapılıyor?” Böyle sormanız lazım.
*
Dökelim hele...
*
Ecevit hastaydı, yürüyemiyor, bırakmıyordu, İsmail Cem ile Hüsamettin Özkan gidişatı değiştirmek için ayrıldı, yeni parti kurdu, sol için umut oldu... O da ne? ABD’den gelen arkadaş “ben de varım” dedi, işin içine girdi, n’oluyo demeye kalmadan, “ben artık yokum” dedi, çarşı karıştı tabii, kaçan kaçana, lider adayı İsmail Cem aniden bertaraf oldu.
*
Mehmet Ağar ile Erkan Mumcu, ortak oldu, barajı geçmelerine kesin gözüyle bakılıyordu, tarih başka akacaktı, bi katakulli, darmadağın, ikisi de tasfiye.
*
Cem Uzan, parti kurdu, bismillah, üç ayda langırt diye yüzde 7’yi geçti, faktör oldu... Ve, hızar çalıştı, onu da biçti.
*
Tuncay Özkan, partisi marjinaldi ama, milyonları sokağa dökmeyi başarıyordu, doooğru Silivri’ye... Doğu Perinçek, milyonları sokağa dökemiyordu ama, ne diyecek diye milyonlar onun ağzına bakıyordu, takır takır anlatıyordu çünkü...
Tuncay’ın yanına.
*
Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopteri düştü. Herkes dinleniyor, herkesin o anda nerede olduğu biliniyor, kokpitteki gazetecinin imdat çığlıkları canlı yayında, köylüler düşse düşse şuraya düşmüştür diyor, nafile, öldüğünden emin olunana kadar kıç kadar arazide bulunamadı.
*
Deniz Baykal’a komplo; cezaevine gönderilemediği için, evine gönderildi.
*
Açın haritayı, Tanganika’dan Yeni Zelanda’ya, Güney Afrika’dan Norveç’e kadar, son 8-9 senesindeki siyaset sahnesinde, bu kadar “tesadüf”ü olan bir başka ülke gösterebilir mi kimse?
*
Gösteremez... Çünkü, bizim manzarayı “görmek için” devrimci ülkücü gazeteci filan olmaya gerek yok, haritacı olmaya da gerek yok... “Bakarkör” olmak yeterli.
*
Sıradaki hedef... Devlet Bahçeli’dir.
Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü
sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.