sonforum.org

Anasayfa Facebook Bugünki Mesajlar Forumları Okundu Kabul Et
Geri git   sonforum.org > TARİH - KÜLTÜR ve SANAT > Mustafa Kemal ATATÜRK
Kayıt ol Google Üye Listesi Market Girişi Forumları Okundu Kabul Et


Mustafa Kemal ATATÜRK Ulu önderimizle alakalı herşey bu bölümde

Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler Stil
Okunmamış 05-03-2008, 10:56   #1
Kullanıcı Adı
kAcAhK
Standart

I

IRK


« Efendiler, bir memleketin, bir memleket halkının düşmandan zarar görmesi acıdır. Fakat, kendi ırkından büyük tanıdığı ve başlarında taşıdığı insanlardan vefasızlık, felaket görmesi ondan daha acıdır. Bu kalp ve vicdanlar için unutulmaz bir yaradır. »

11.09.1924, Bursalılarla Konuşma.



« Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı hep bir ırkın evlatları, hep aynı cevherin damarlarıdır. »

04.10.1932, Dolmabahçe Sarayı, « Diyarıbekir »
Gazetesinin Sahibine Demeç.

İ

İKTİSAT

« Ekonomisi zayıf bir millet fakirlik ve yoksulluktan kurtulamaz; toplumsal ve siyasi felâketlerden yakasını kurtaramaz. »
(1924)

İLERLEME

« Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki, fennin gerektirdiği şeyleri yapmaz, itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur. »
(1923)


İLİM VE FEN

« … İlim ve fen nerede ise oradan alacağız ve her millet ferdinin kafasına koyacağız. İlim ve fen için kayıt ve şart yoktur. »

27.10.1922, Bursa Öğretmenlerine.


« … Memleketimizin en ileri, en hoş, en güzel yerlerini üç buçuk sene kirli ayaklarıyla çiğneyen düşmanı mağlup eden zaferin sırrı nerededir bilir misiniz ? Orduların sevk ve idaresinde ilim ve fen esaslarını rehber almaktır. Milletimizi yetiştirmek için asıl olan mekteplerimizin, üniversitelerimizin kuruluşunda aynı yolu takip edeceğiz. Evet, milletimizin, siyasi, sosyal hayatında, milletimizin fikri terbiyesinde de rehberimiz ilim ve fen olacaktır… »

27.10.1922, Bursa Öğretmenlerine.

« … Bundan sonra pek mühim zaferlere kavuşacağız. Fakat bu süngü zaferi değil, iktisat ve ilim ve kültür zaferleri olacaktır… »

25/26.01.1923, Alaşehir’de Halka Konuşma.

« Dünyada herşey için, medeniyet için, hayat için, başarı için, en hakiki mürşit bilimdir, fendir. İlim ve fennin haricinde yol gösterici aramak gaflettir, cehalettir, delalettir.… »
22.09.1924, Samsun Ögretmenleriyle Konuşma.


« Türk milletinin yürümekte olduğu ilerleme ve medeniyet yolunda elinde ve kafasında tuttuğu meşale, pozitif ilimdir. »

29.10.1933, Onuncu Yıl Nutku.

İLK TAHSİL

« … İlk tahsilin yayılması için, sade ve pratik tedbirler almak yolundayız. İlk tahsilde hedefimiz, bunun umumi olmasını bir an evvel tahakkuk ettirmektir. Bu neticeye varmak, ancak, sürekli tedbir almakla ve onu metodik olarak uygulamakla mümkün olabilir. Milletin başlıca bir işi olarak, bu konuda ısrar etmeyi gerekli görüyorum… »

01.11.1936, T.B.M.M., 5.Dönem, 2.Toplanma Yılını Açarken.

İNHİSAR (Tekel)

« İnhisarlar konusunda özen gösterilmesi gereken esas, bu kurumların mali monopol, ticari teşekkül ve millî valörizasyon kurumu karakterinin dikkatle telifidir. »

01.11.1937, T.B.M.M., 5.Dönem, 3.Toplanma Yılını Açarken.


İNKILÂP

« … Kan ile yapılan inkılâplar daha sağlam olur, kansız inkılâplar ebedileştirilemez. Fakat biz inkılâba ulaşmak için lüzumu kadar kan döktük. Bu kanlarımız, yalnız muhabere meydanlarında değil, aynı zamanda memleketin dahilinde de döküldü. Biliyorsunuz ki Hendek’te, Bolu’da, Konya’da, Yozgat’ta vesair memleketlerimizde bir çok isyanlar meydana geldi. Ve bunların hepsi bastırıldı. Temenni ederim ki, bu dökülen kanlar yeterli olsun ve bundan fazla kan dökülmesin… »

22.01.1923, Bursa Şark Sinemasında Halkla
Konuşma.

« Arkadaşlar ; inkılâbımız Türkiye’nin asırlar için saadetini garanti etmiştir. Bize düşen onu idrak ve takdir ederek çalışmaktır. »

11.09.1924, Bursalılarla Konuşma.

« … Efendiler, vatanın birliğini, hürriyet ve istiklâlini temin eden milletimizi Cumhuriyet idaresine kavuşturan inkılâbımız; iktisadi refah ve saadetimizi, medeniyet aleminde lâyık olduğumuz yeri de temin edecektir… »

16.09.1924, Trabzonlularla Konuşma.


« … Bu inkılâp, kelimenin ilk anda ima ettiği ihtilâl anlamından başka, ondan daha geniş bir değişimi ifade etmektedir. Bugünkü devletimizin şekli, asırlardan beri gelen eski şekilleri bertaraf eden, en gelişmiş tarz olmuştur. »

05.11.1925, Ankara Hukuk Fakültesinin Açılışında.


« Türk milleti çok büyük olaylarla isbat etti ki, yenilikçi ve inkılâpçı bir millettir. Son senelerden önceki devirlerde de milletimiz yenileşme yolları üzerinde yürümeye, sosyal inkılâba teşebbüs etmemiş değildir. Fakat hakiki faydalar görülemedi. Bunun sebebini araştırdınız mı ? Bu sebep işe esasından, temelinden başlanmamış olmasıdır. »

30.08.1925, Kastamonu’da İkinci Konuşma.



« Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılâpların amacı, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve bütün mana ve biçimiyle uygar bir toplum haline getirmektir. İnkılâplarımızın asıl gayesi budur… »

30.08.1925, Kastamonu’da, 2. Konuşma.


İNSAN

« … İnsanlar; âdetlerini, ahlâklarını, hislerini, eğilimlerini, hattâ fikirlerini geliştirme ve terbiyede, içinde yetiştiği toplumun genel eğiliminden kurtulamazlar… »

18.06.1922, Claude Farrere’in Mustafa Kemal’i Ziyaret
Etmek Üzere İzmit’e Gelişinde.


« İnsanlar daima yüksek, soylu ve kutsal hedeflere yürümelidirler… »

27.06.1926, Gazetecilere Verdiği Demeç.



« İnsanlığın hepsini bir vücut ve bir milleti bunun bir organı saymak gerekir. Bir vücudun parmağının ucundaki acıdan diğer bütün organlar etkilenir. »

(1937)


« İnsanları mesut edeceğim diye onları birbirine boğazlatmak insanlıktan uzak ve son derece üzülünecek bir sistemdir. »
(1937)


İRTİCA

« … Hayat felsefesinin garip bir tecellisidir ki, her faydalı ve her yeni şeye karşı mutlaka bir kuvvet çıkar. Buna bizim dilimizde (İrtica) derler. İşte bu irticanın imhası için gerekli tedbirleri evvelden almış olmak lazımdır… »

18.01.1923, İzmit’te Halk İle Konuşma.



« Unutmamalıdır ki, milletin hakimiyetini bir şahısta yahut belirli şahısların elinde bulundurmakta menfaat bekleyen cahil ve gafil insanlar vardır. Hükümdarlar, kendilerini aslı olmayan bir kuvvetin temsilcisi tanırlar ve bundan zevk alırlar. Fakat onların etrafındaki menfaatperestler, bunu din kisvesine büründürerek milleti iğfâle, küçük görmeye çalışırlar. Nitekim şimdiye kadar çalışmışlardır. Nihayet milletin kulağı bu söylentilerle dolar ve o telkinleri dinin icabı ve gerçeklerin ifadesi olarak kabul ederler. Bu gibilere gerici ve hareketlerine irtica derler… »

31.01.1923, İzmir’de Halk İle Konuşma.


İSTANBUL

« … İstanbul bizimdir. Bununla birlikte boğazlar ve Marmara denizi için başkentin emniyeti temin edilmek şartıyla bir hal tarzını kabul etmeye hazır bulunmaktayız… »

Ağustos 1921, Associated Press Muhabirine Demeç.



« … İstanbul şehri, milletimizin sonsuz çalışma ve fedakarlığının ürün verdiği yerdir. Gerçekten; milletimizin maddî ve manevî varlığını yücelten anıtlar, kurumlar ve medeniyet eserleri İstanbul’da yoğunlaştırılmıştır. »

01.03.1922, T.B.M.M., 3. Toplanma Yılını Açarken.



« İki büyük dünyanın buluşma noktasında, Türk vatanının süsü, Türk tarihinin serveti, Türk milletinin gözbebeği İstanbul, bütün vatandaşların kalbinde yeri olan bir şehirdir… »

01.07.1927, İstanbul Halkı Temsilcileriyle Dolmabahçe
Sarayında Yapılan Bir Konuşma.

İSTİBDAT

« … Bir istibdadın varlığı ile ilgili işaretler’in izahı, bence mümkün değildir. Cumhuriyet Halk Partisi ve onun bütün liderleri ve mensupları Türkiye’de her türlü istibdadı kökünden yıkmak için ve memleket ve millete tam bir hürriyet kazandırmak için bugüne kadar milletle beraber hayatlarını ortaya koymaktan çekinmemiş ve hiçbir vakit çekinmeyecek insanlar olduğuna göre, işaret olunan istibdat herhalde mevcut değildir… »

11.12.1924,Times Muhabirine Demeç.



« Geleceğini, kendisini zincire vuran şahıslara terk eden milletler, o şahısların keyif ve isteklerine oyuncak olmaya karar vermiş, rıza göstermiş kabul edilirler. Bu türlü milletler, talihini ellerine teslim ettiği insanlar başarılı oldukça, o insanların daha kuvvetli baskısı altında kalırlar. Başarılı olmazlarsa felâket, yok olma yalnız o insanları değil, onlara bağlı olan bütün toplumu kapsar.… »

03.01.1922, General Frunse’nin Ziyafetinde.

İSTİKLÂL

« Ya İstiklâl, ya Ölüm !
(1919)


« … Türkiye halkı asırlardan beri hür ve bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı hayatın bir gereği kabul etmiş ve bir milletin kahraman evlâtlarıdır. Bu millet bağımsızlıktan uzak yaşamamıştır. Yaşayamaz ve yaşamayacaktır. »

18.06.1922, Claude Farrere Şerefine Verilen Çay Ziyafetinde.


İSTİKLÂL MAHKEMELERİ

« … Yüce Meclisin kurduğu İstiklâl Mahkemeleri sayesinde çabuk ve adaletli surette birçok fenalıklara son verilmiştir. Bugün memleket medenî kanunlar ve sürekli yargı dereceleri ile güvenliği sağlamaya yeterli bir hale getirilmiştir. »

01.03.1921, T.B.M.M., 2.Toplanma Yılını Açarken.

İSTİKLÂL-İ MALÎ

Malî Bağımsızlık

« … Bugünkü mücadelelerimizin gayesi, tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığın tamamı ise ancak mali bağımsızlık ile mümkündür. Bir devletin maliyesi bağımsızlıktan mahrum olunca o devletin bütün hayati kuruluşlarında bağımsızlık felç olmuştur. Çünkü devletin her organı, ancak mali kuvvet ile yaşar… »

01.03.1922, T.B.M.M., 3.Toplanma Yılını Açarken.

İŞ BANKASI

« İş Bankası kurumu, Cumhuriyet tarihinde ekonomi bakımından başlı başına yer alacaktır. Bu kurum kıymetsiz bir servetin bile ekonomik hayatta fert menfaatlerine kullanılmayıp ulus menfaatine kullanılmasından çıkabilecek olan büyük neticeleri, az bir zamanda ve özellikle yepyeni bir devlet kuruluşunun türlü inkılâp güçlükleri içinde evrensel bir surette fiilen göstermiştir. »

26.08.1936, İş Bankası’nın 10. Kuruluş Yıldömünde.

İZMİR


« İzmir her yönden Türk memleketidir, Anadolu’nun ayrılmaz bir parçasıdır. Yunanlılar İzmir’de hiçbir tarihî ve ırkî hakka sahip değillerdir… »

17.01.1921, United Telgraph Muhabirine Demeç.


« İzmir kırk asırlık bir ata yurdudur. İzmir bu kadar derin bir tarihe sahip olmakla beraber coğrafî konumu dolayısıyle ekonomik ve siyasî çok büyük bir öneme sahiptir. İşte bundan dolayıdır ki, Türkiye’yi mahvetmek isteyen düşmanların herşeyden evvel bakışları bu tarihî, bu mühim beldeye döner. Nitekim düşmanlarımız en evvel burasını işgal etmişler, ondan sonra daha doğuya ilerlemişlerdir… »

31.01.1923, İzmir’de Halk İle Bir Konuşma.


J

JANDARMA OKULLARI


« … İç güvenliğin sağlanmasında en mühim ve maddî vasıta olan jandarma teşkilâtı, önemli birlikler ilâvesi ile güçlendirilmiş ve çeşitli jandarma okulları açılmıştır. »

01.03.1922, T.B.M.M., 3.Toplanma Yılını Açarken.

K-L


K

KABOTAJ

« Kabotajın, bu sene içinde, sadece ve tamamen Türk sancağına dönmesi fiilen gerçekleşmiştir. Bu olayı övünçle anmak isterim. »

1.11.1926, 2. Dönem 4. Toplanma Yılını Açarken.


KADIN

Bizim toplumumuzun başarı gösterememesinin sebebi, kadınlarımıza karşı
gösterdiğimiz ihmal ve kusurdan doğmaktadır. »

(1923)

« Kadınlarımız hatta erkeklerden daha çok aydın, daha çok feyizli ve daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar. »

(1923)

« Şuna inanmak lâzımdır ki, dünya yüzünde gördüğümüz herşey kadının eseridir. »

.................................................. .................................................. ............(1923)

« ... Bilinmektedir ki, her safhada olduğu gibi toplum hayatında dahi görev bölümü vardır. bu genel görev bölümü arasında kadınlar kendilerine ait olan görevleri yapacakları gibi aynı zamanda toplumun refahı, saadeti için gerekli olan genel konulara dahi dahil olacaklardır. »

..........................................31. 01. 1923, İzmir’de Halk İle Konuşma.

« ... İnsanlar dünyaya mukadder oldukları kadar yaşamak için gelmişlerdir. Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı bir toplumun bir uzvu faaliyette bulunurken diğer uzvu atalette olursa, o toplum felç olmuştur. Bir toplumun hayatta çalışması ve muvaffak olması için çalışmanın ve mufavvak olabilmenin bağlı olduğu bütün sebep ve şartları kabul etmesi gerekir. Bundan dolayı bizim toplumumuz için ilim ve fen lâzım ise bunları aynı derecede hem erkek ve hemde kadınlarımızın kazanmaları lâzımdır.... »

.................................................. ........... 31. 01. 1923, İzmir’de Halk İle Konuşma.

« ... Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insanlardan oluşmaktadır. Olabilir mi ki, bir kitlenin bir parçasını ilerletelim. Diğerini gözardı edelim de, kitlenin tamamı ilerlemiş olabilsin ? Mümkün müdür ki bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça diğer kısmı göklere yükselebilsin ? Şüphe yok, ilerleme adımları, dediğim gibi iki cins tarafından beraber, arkadaşça atılmak ve gelişme sahalarında ve yenilikle birlikte mesafe almak gereklidir.... »

.................................................. ......30. 08. 1925, Kastamonu’da İkinci Konuşma.


KANUN

« ... Kanun koyan insanlar birtakım seçkin özelliklere sahip olmak mecburiyetindedirler. O özelliklerden birincisi şudur efendiler: Kanun teklif eden, Kanun yapan, kanun koyan bir insan insanlığın bütün hislerini bütün ihtiraslarını herkesten daha çok sezer ve bilir. Fakat nefsini herkesten çok va tamamen bütünüyle bunlardan ayırt etmek kudret ve yeteneğine sahip olmalıdır. Bu seçkin özelliklere sahip olmayan, insanlar insan topluluğu için kanun yapmak hak ve yetkisinden men edilmiştir. Efendiler kanunlar hislere dayanarak ve uyularak yapılmaz. »

.................................................. ............................................1. 12. 1921, TBMM.

« Günün ihtiyaçlarına uygun kanun yapmak ve onu iyi uygulamak refah ve ilerleme vasıtalarının en mühimlerindendir. »

.................................................. .................................................. ................(1925)


KAPİTÜLÂSYON



« ... Kapitülâsyonların hiçbir kısmında istisnayı kabul etmiyoruz. Adlî, malî veya askerî kapitülâsyonların hiçbirini tanımıyoruz. »

....................................26. 09. 1922, Chicago Tribun’un İzmir’e Gönderdiği
Muhabirine Verilen Demeç.

« Bana Avrupalıların ve bilhassa Fransızların doğudaki yararlarından bahsediyorsunuz. Her şeyden evvel şurası bilinmek lâzımdır ki, Büyük Millet Meclisi hükümeti kapitülâsyonların devamını asla kabul etmeyecektir. Şayet yabancı uyruklular eskiden olduğu gibi, bundan sonra da kapitülâsyonlardan istifade etmeyi düşünüyorlarsa, aldanıyorlar. Kapitülâsyonlar bizim için mevcut değildir ve asla mevcut olmayacaktır. Türkiye’nin istiklâli her sahada tamamen ve eksiksiz onaylanmak şartıyla kapılarımız bütün yabancılara açık kalacaktır… »

2.11.1922, Petit Parisien Muhabirine Bursa’da Verilen Demeç.

« … Millî hududlarımız dahilinde bulunan toprakların bize verilmesinde israr edeceyiz. Ondan sonra, bu topraklar üzerinde tamamıyla, bağımsız, yani kapitülâsyonsuz bir Türkiye yaşamasını istiyoruz. İşte bütün istediklerimiz budur… »
2.11.1922, Petit Parisien Muhabirine Bursa’da Verilen Demeç

« … Kapitülâsyonların Türk milleti için ne derece nefret edilen birşey olduğunu size tarif edemem. Bunları diğer şekil ve namlar altında gizleyerek bize kabul ettirmeye muvafak olacaklarını planlayan ve hayal edenler bu konuda pek çok aldanıyorlar. Zira, Türkler kapitülâsyonların devamının kendilerini pek az vakitte ölüme sevkedeceğini pek iyi anlamışlardır… »

25.12.1922, Le Journal Muhabiri Paul Herriot’a
Çankaya’da Verilen Beyanat.

KIYAFET

« … Her milletin olduğu gibi bizim de millî bir kıyafetimiz varmış. Fakat inkar edilemez ki, taşıdığımız kıyafet o değildir. Hatta millî kıyafetimizin ne olduğunu bilenler içimizde azdır bile. Medeni bir insan bu tuhaf kıyafete girip dünyayı kendine güldürür mü ? »

30.08.1925, Kastamonu’da İkinci Bir Konuşma.

« Devlet memurları bütün milletin kıyafetlerini düzeltecektir. Fen, sıhhat açısından pratik olmak itibariyle, her görüş noktasından tecrübe edilmiş medeni kıyafet giyilecektir. Bunda tereddüde yer yoktur. »

30.08.1925, Kastamonu’da İkinci Bir Konuşma.

« … Tabirimi mazur görünüz. Altı kaval üstü
şişhane diye ifade olunabilecek bir kıyafet, ne millidir ve ne de uluslararasıdır. O halde kıyafetsiz bir millet olur mu arkadaşlar ?
… Medeni ve uluslararası kıyafet bizim için çok cevherli milletimiz için lâyık bir kıyafetir. Onu giyeceğiz. Ayakta iskarpin veya fotin, bacakta pantalon, yelek, gömlek, kravat, yakalık, ceket ve doğal olarak bunların tamamlayanı olmak üzere güneşten koruyan başlık… »

28.08.1925, İnebolu’da Bir Konuşma.



KOLORDU KUMANDANI

« … Kolordu kumandanı demek Efendiler, dünyanın her yerinde, her millete, en büyük kumandan demektir. Kolordu kumandanından sonra başka büyük kumandan yoktur… »

14.08.1920, TBMM.

KOMÜNİZM

« Komünizm toplumsal bir meseledir. Memleketimizin hali, memleketimizin toplumsal şartları, dinî ve millî ananelerinin kuvveti Rusya’daki komünizmin bizce tatbikine müsait olmadığı kanaatini doğrular bir mahiyettedir… »

6.02.1921, Hâkimiyet-î Milliye.

KÖYLÜ

« Türkiye’nin gerçek sahibi ve efendisi, hakiki üretici olan köylüdür. O halde, herkesten daha çok refah, mutluluk ve servete hak kazanmış olan köylüdür. »

(1922)

« Köylü hepimizin velinimetidir. Bu soylu unsurun refahını düşüneceğiz. »

20.07.1931, Eskişehir’den geçerken. « Zahire ticaretinde ziyan ettiğini » söyleyen Uluçayırlı Hasan Efendi’ye hitaben söylenmiştir.


KÖYLÜ KADINI

« Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir milletinde Anadolu köylü kadınının üstünde kadın mesaisi zikretmek imkânı yoktur. »
(1923)

KURAN-I KERİM

« Sonra Kur’anın tercüme edilmesini emrettim. Bu da ilk defa olarak Türkçe’ye tercüme ediliyor… »

30.11.1929, Vossische Zeitung Muhabirine Demeç.


KURTULUŞ

« Türk milletinin kalbinden, vicdanından sanih ve mülhem olan en esaslı, en bariz arzu ve iman malum olmuştu : Kurtuluş. »

(1927)

KÜLTÜR

« Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür... Kültür, okumak, anlamak, görebilmek, görebildiğinden anlam çıkarmak, uyanık davranmak düşünmek ve zekâyı eğitmektir. »

(1936)

« … Kültür zeminle orantılıdır. O zemin, milletin seciyesidir. »

16.07.1921, Ankara, Maarif Kongresini Açarken.

« Asıl uğraşmaya mecbur olduğumuz şey yüksek kültürde ve yüksek fazilette dünya birinciliğini tutmaktır.

(1932)

« Kültür, tabiatın yüksek verimleriyle mesut olmaktır. Bu ifade içinde çok şey saklıdır. Temizlik, saflık, yükseklik, insanlık vb. bunların hepsi insanlık niteliklerindendir. »

(1936)


L

LAİKLİK

« Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Bütün yurttaşların vicdan, ibadet ve din hürriyeti de demektir. »
(1930)

« Laiklik, asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkânını sağlamıştır. »
(1930)

LATİN HARFLERİ

« … Basit bir tecrübe Lâtin esasından Türk harflerinin, Türk diline ne kadar uygun olduğunu şehirde ve köyde yaşı ilerlemiş Türk evlâtlarının ne kadar kolay okuyup yazdıklarını güneş gibi meydana çıkarmıştır. »

1.11.1928, TBMM, 3. Dönem 2. Toplanma Yılını
Açarken.



LOZAN BARIŞI


« Lozan antlaşması, Türk milleti aleyhine, asırlardan beri hazırlanmış ve Sevr antlaşmasıyla tamamlandığı zannedilmiş, büyük bir suikastin yıkılışını ifade eden bir belgedir. Osmanlı devrine ait tarihe eşi geçmemiş bir siyasi zafer eseridir. »

24.07.1933, Hakimiyet-î Milliye.



« … Lozan barışı Türk tarihinde bir dönüm noktasıdır. Türk milleti için siyasi bir zafer teşkil eden bu antlaşmanın Osmanlı Tarihinde benzeri yoktur. Milletimiz bununla haklı olarak iftihar edebilir ve Türk milletin yüksek bir eseri olan bu antlaşmanın yüksek kıymetini takdir etmesi lâzım gelen gençliğin bunu mazide yapılmış antlaşmalarla kıyaslanması gerekir. »

26.07.1927, Dolmabahçe Sarayı, Lozan Barış Antlaşması Hakkında.


M

MALİYE MEMURU

« … Maliye memurları da iç işleri memurları gibi halkla daimî teması olan teşkilâttır. Bunların da, halk ile temaslarında, halk için çalışan bir halk hükümetin tabii niteliği olan azami dikkat ve ihtimam göstermek ve âzami emniyet ve inan vermek özelliklerinin ortaya çıkmasına bilhassa özen göstermeleri lâzımdır. »

1.11.1937, TBMM, 5. Dönem 3. Toplanma Yılını
Açarken.

MECELLE

« Efendiler ! Bizim elyevm mevcut olan kanunu medenimiz mecelledir. Bu kanunu medenî takriben yarım asır evvel Cevdet Paşa merhumun taktı riyasetinde bir heyet-î ilmiye marifetiyle tertip olunmuştur… »

1.03.1922, TBMM, 3. Toplanma Yılını Açarken.

MEDENİ ESER

« … Dünyada her miletin varlığı, kıymeti, hürriyet ve bağımsızlık hakkı, sahip olduğu ve yapacağı medeni eserlerle orantılıdır. Medeni eser meydana getirmek kabiliyetinden mahrum olan milletler, hürriyet ve bağımsızlıklarından soyutlanmaya mahkumdurlar… »

30.08.1924, Dumlupınar’da Konuşma.

MEDENİYET

« … Memleketler çeşitlidir, fakat medeniyet birdir, ve bir milletin gelişmesi için bu tek medeniyete katılması lazımdır… »

29.10.1923, Fransız Muhabiri Maurice Pernot’ya Demeç.

« … Medeniyet yolunda yürümek başarılı olmak hayatın şartıdır. Bu yol üzerinde bekleyenler veyahut bu yol üzerinde ileri değil geriye bakmak bilgisizlik ve gafletinde bulunanlar, umumî medeniyetin coşkun seli altında boğulmaya mahkumdurlar. »

30.081924, Dumlupınar’da Konuşma.


« Efendiler, medeniyet yolunda başarı yenileşmeye bağlıdır. Sosyal hayatta, iktisadi hayatta ilim ve fen sahasında başarılı olmak için tek olgunlaşma ve ilerleme yolu budur… »

30.081924, Dumlupınar’da Konuşma.


« Türk milletinin istidâdı ve kâti kararı medeniyet yolunda durmadan ilerlemektir. »
(1924)

« … Fikrimiz, zihniyetimiz medeni olacaktır. Şunun bunun sözüne önem vermeyeceğiz. Medeni olacağız. Bununla iftihar edeceğiz. Bütün Türk ve İslâm âlemine bakınız. Zihinleri medeniyetin emrettiği şümul ve yükselmeye uyamadıklarından ne büyük felaketler, ne ıstıraplar içindedirler. Bizim de şimdiye kadar geri kalmamız ve sonuç olarak son felaket çamuruna batışımız bundandır… »

24.08.1925, Kastamonu’da Bir Konuşma.

« … Medeniyet öyle bir kuvvetli ateştir ki ona ilgisiz olanları yakar ve mahveder. »

24.08.1925, Kastamonu’da Bir Konuşma.


« … Milletimizi en kısa yoldan medeniyetin nimetlerine kavuşturmaya, mesut ve müreffeh kılmaya çalışacağız ve bunu yapmaya mecburuz. »

26.08.1925, İnebolu’da Bir Konuşma.

« Efendiler, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk halkı medenidir. Tarihte medenidir, hakikatte medenidir. Fakat ben sizin öz kardeşiniz, arkadaşınız, babanız gibi medeniyim diyen Türkiye Cumhuriyeti halkı, fikriyle, zihniyetiyle medeni olduğunu ispat ve göstermek mecburiyetindedir. Medeniyim diyen Türkiye Cumhuriyeti halkı, aile hayatıyla, yaşayış tarzıyla medeni olduğunu göstermek mecburiyetindedir. Sonuç olarak medeniyim diyen, Türkiye’nin hakikaten medeni olan halkı başından aşağıya dış görünüşüyle dahi medeni ve gelişmiş insanlar olduğunu göstermeye mecburdurlar… »

28.08.1925, İnebolu’da Bir Konuşma.

« Medenî olmayan insanlar, medenî olanların ayakları altında kalmaya maruzdurlar.

10.10.1925, Akhisar’da Bir Konuşma.

« … Fikrimiz, zihniyetimiz medeni olacaktır… »

24.08.1925, Kastamonu’da Bir Konuşma.

MEMLEKET

« Memleket mutlaka modern, medenî ve yepyeni olacaktır. Bizim için bu hayat davasıdır. »

(1923)

MESULİYET (SORUMLULUK)

« Mesuliyet yükü her şeyden, ölümden de ağırdır. »

1919, Belleten, C. VIII, s. 28.

MEYDAN MUHAREBESİ

« … Harb, muharebe, nihayet meydan muharebesi yalnız karşı karşıya gelen iki ordunun çarpışması değildir. Milletlerin çarpışmasıdır. Meydan muharebesi milletlerin bütün mevcudiyetleriyle, ilim ve fen sahasındaki seviyeleriyle, ahlâklarıyla, harslarıyla özet olarak bütün maddi ve mânevi kudret ve faziletleriyle ve türlü vasıtalarıyla çarpıştığı bir imtihan sahasıdır. Bu sahada, çarpışan milletlerin hakikî kuvvet ve kıymetleri ölçülür… »

30.081924, Dumlupınar’da Konuşma.


MİLLET


« Bugün vatanımızla bir millî kudret varsa o cereyan, felâketlerden ders alan milletin kalb ve dimağından doğmuştur. »

(1919)

« Millete efendilik yoktur; hizmet etme vardır. Bu millete hizmet eden, onun efendisi olur. »

(1921)

« … Milleti millet yapan, ilerleten ve yükselten kuvvetler vardır : fikir kuvvetleri ve sosyal kuvvetler… »

27.10.1922, Bursa, Öğretmenlere.


« Bilelim ki kazandığımız başarı, milletin kuvvetlerini birleştirmesinden ileri gelmiştir. Eğer aynı başarıları, zaferleri ileride de kazanmak istiyorsak, ayni esasa dayanalım, aynı yolda yürüyelim. »
(1923)




« Milletlerin siyasetinde ancak menfaatleri vardır. Kimsenin kimseye dost olmayacağını bilelim. »


(1933)



« Millet sevgisi kadar büyük mükâfat yoktur. »


(1935)


« … Kuvvet birdir ve o milletindir… »


1.11.1937, TBMM, 5. Dönem 3.Toplanma Yılını Açarken.



MİLLETLER CEMİYETİ

« Milletler Cemiyeti, henüz kesin ve etkili bir vasıta olduğunu ispat etmemiştir. Diğer taraftan, Milletler Cemiyeti bugün, bütün milletlerin, ortak amaçlarının gerçekleşebilmesi için çalışabilecekleri tek teşkilattır. »

21.06.1935, Gladys Baker’e Verilen Demeç.

MİLLETVEKİLİ

« Sayın milletvekilleri; Ağır ve önemli işleriniz, size, millet yolunda, esaslı hizmetler hazırlamaktadır. Milletin sevgileri hayırlı ve faydalı çalışmalarınızda sizinle beraberdir. »

1.11.1936, TBMM, 5. Dönem 2. Toplanma Yılını Açarken.

MİLLÎ AHLÂK

« … Millî ahlakımız medeni esaslarla ve hür fikirlerle beslenmeli ve takviye olunmalıdır… »

25.08.1924, Muallimler Birliği Kongresi Üyelerine.




MİLLÎ CEMİYETLER


« Esasen Doğuda ve Batıda, hemen memleketimizin her tarafında müdafaa ve milletin ve memleketin haklarını korumak için cemiyetler kurulmuştur. Bu cemiyetler düşmanların esaret boyunduruğuna girmemek amacıyla millî vicdanın azim ve iradesinden doğmuş tek teşkilât idi. »


24.04.1920, TBMM.

MİLLÎ EĞİTİM



« İyileştirilecek şeyler ekonomi ve eğitimdir. Bu sayede memleket imar edilecek millet refah sahibi olacaktır. »


Ocak 1922, Vakit Gazetesi Başyazarı Ahmet Emin’e Demeç.


« Eğitim ve öğretimde tatbik edilecek usul, bilgiyi insan için fazla bir süs, bir baskı (hükmetme) vasıtası yahut medeni bir zevkten çok, maddi hayatta muvaffak olmayı temin eden pratik ve kullanışlı bir cihaz haline getirmektir. »

(1923)

« Hükümetin en verimli ve en mühim vazifesi milli eğitimle ilgili işlerdir. Bu işlerde başarılı olabilmek için öyle bir program takip etmeye mecburuz ki, o program milletimizin bugünkü haliyle, sosyal, hayati ihtiyacıyla muhitin şartları ve asrın icaplarıyla tamamen orantılı ve uygun olsun. Bunun için büyük fakat hayali ve çapraşık düşüncelerden tamamen vazgeçerek hakikate kuvvetle bakmak ve elle temas etmek lazımdır. »

(1922)


« Eğitimde süratle yüksek bir seviyeye çıkacak bir milletin hayat mücadelesinde maddi manevi bütün kudretlerinin artacağı muhakkaktır. »

01. 11. 1928. 3. Dönem 2. Toplanma Yılını Açarken.


MİLLÎ HÂKİMİYET

« … Kesinlikle tekrar ederim ki milletin hâkimiyeti sonsuzdur. »

19.01.1923, Anadolu Ajansı.

« Hâkimiyeti milliye, milletin namusudur, haysiyetidir, şerefidir. »

7.02.1923, İkdam.

« Hürriyetin de, eşitliğin de, adaletin de dayandığı temel millî egemenliktir. »
(1923)

« Yeni Türkiye hükümetinin öz cevheri millî egemenliktir. Milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğidir. »

(1923)

« Millî egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir taç ve tahtlar yanar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş kurumlar her tarafta yıkılmaya mahkûmdurlar. »

30.08.1924, Dumlupınar’da Konuşma.

MİLLÎ TERBİYE

« .. Ben burada yalnız yeni Türk Cumhuriyetinin yeni nesle vereceği terbiyenin millî terbiye olduğunu kesinlikle ifade ettikten sonra… »

22.09.1924, Samsun Öğretmenleriyle Konuşma.

MİLLÎ TEŞKİLÂT
(TEŞKİLÂT-I MİLLİYE)

(Teşkilâtı milliye ne zaman başladı? sorusuna cevabı.)

« Mütarekeden hemen sonra ve vatanın her tarafında hemen aynı zamanda »

13.10.1919, Tasvir-î Efkâr Gazetesi Başmuhabiri Velit
Ebüzziya’nın Telgrafına Cevap.

(Asıl amacı nedir? sorusuna cevabı.)

« Asıl amaç vatanın bütünlüğünü ve milletin bağımsızlığını sağlamaktır.»

13.10.1919, Tasvir-î Efkâr Gazetesi Başmuhabiri Velit
Ebüzziya’nın Telgrafına Cevap.

MİLLÎ ÜLKÜ

« … Milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz çalışkanlığını, fıtri zekasını, ilme bağlılığını, güzel sanatlara sevgisini, millî birlik duygusunu sürekli olarak ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek millî ülkümüzdür. »

29.10.1933, Ankara, 10. Yıl Nutku.

MİLLİYETÇİLİK

« Gerçi bize milliyetçi derler. Fakat biz öyle milliyetçileriz ki, bizimle birlikte çalışan bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onların bütün milliyetlerinin gereklerini tanırız. Bizim milliyetçiliğimiz herhalde bencil ve mağrurane bir milliyetçilik değildir… »

15.08.1920, TBMM.


« Bilelim ki millî benliğini bulmayan milletler başka milletlerin avıdır.»

(1923)


MİLLÎ HAREKET
(HAREKÂT-I MİLLÎYE)

« Bu hareket milletin bir arzusudur. Hattâ bir ihtiyacıdır. Bu arzu ve ihtiyacı doğuran şeyde şahıslar değil, bizzat olaylardır. Devletin birlik ve bağımsızlığını tehdit eden meşru olmayan bir takım ihtirasat, topraklarımıza, hiçbir hakka dayanmaksızın gerçekleşen saldırılar, tehlike karşısında millete birleşmek gereğini duyurmuştur. Böyle bir harekete macera demek, bu hareketi takdir edenleri maceraperestikle adlandırmak gafillik, garazlık değil midir ?… »

24/25.10.1919, Amasya, Tasvir-î Efkâr Muhabiri Ruşen
Eşref ile Mülâkat.

MİLLÎ KÜLTÜR

« Milli kültürün her çığırda açılarak yükselmesini Türk Cumhuriyeti’nin temel dileği olarak temin edeceğiz. »

1.11.1932, TBMM, 4. Dönem 2. Toplanma Yılını
Açarken.


« … Yurdumuzu dünyanın en mamur ve en medeni memleketleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi en geniş refah, vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Millî kültürümüzü çağdaş medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız. »

29.10.1933, Ankara, 10. Yıl Söylevi.


« … bir milletin kültür seviyesi, üç sahada; devlet, fikir ve ekonomi sahalarındaki faaliyet ve başarı neticelerinin kazancıyla ölçülür. »

01.11.1937,T.B.M.M. 5.Dönem, 3.Toplanma Yılını
Açarken.

MİLLÎ MÜCADELE

« Millî mücadeleyi yapan doğrudan doğruya milletin kendisidir, milletin evlâtlarıdır. Millet analarıyla, babalarıyla, bacılarıyla mücadeleyi kendisine ülkü edindi. …Millî mücadele de şahsi hırs değil, millî ideal, millî onur gerçek sebep olmuştur… »

14.101925, İzmir Kız Öğretmen Okulunda Bir Konuşma.


« Bir milletin ruhu zapt olunmadıkça, bir milletin azim ve iradesi kırılmadıkça o millete hâkim olmanın imkânı yoktur. Halbuki asırların yarattığı millî bir ruha, kuvvetli ve daimî bir millî iradeye hiçbir kuvvet karşı koyamaz.

1.09.1924.





« Millî mücadelede şahsi hırs değil, millî ideal, millî onur asıl etken olmuştur. »

(1925)

« Milletin varlığını devam ettirmek için fertleri arasında düşündüğü müşterek bağ, asırlardan beri gelen şekil ve mahiyetini değiştirmiş, yani millet, dini ve mezhebî bağlar yerine, Türk milliyeti bağı ile fertlerini toplamıştır. »

1925, Ankara Hukuk Mektebini Açarken.

« Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur. Bu topluluğun fertleri ne kadar Türk kültürüyle dolu olursa o topluluğa dayanan cumhuriyet de kuvvetli olur. »

26.04.1926, Türk Ocakları Delegelerine.


« Milli ülküye tam bir iman ve onun gereklerini tereddütsüz yerine getirmenin neticesi elbette başarıdır. »
(1931)



« Seneler geçtikçe, millî ideal verimleri, güvenle çalışmada, ilerleme hevesinde, millî birlik ve millî irade şeklinde, daha iyi gözlere çarpmaktadır. Bu, bizim için çok önemlidir ; çünkü biz, esasen millî varlığımızın temelini, millî şuurda ve millî birlikte görmekteyiz. »


(1936)




MİMBER

« … Mimberler halkın dimağları, vicdanları için bir feyiz kaynağı, bir nur kaynağı olmuştur. »

7.02.1923, Balıkesir’de Halka Konuşma.


MİSAFİR

« … Bizzat Anadolu içerlerinde yaptığım seyahatlerimde gördüm ki, biz Türkler misafirlerimizi ağırlama ve ikram için onlara verdikleri ziyafetlerde çok miktarda yemek yapıyoruz. Bu iktisada aykırı olduğu gibi, takdir buyurunuz ki sıhhate de zararlıdır. Milletimizin misafirperverlikteki bu ananesini makul bir sınıra çekmeyi hepimiz görev saymalıyız. »

3.10.1925, Bursa’da 3. Bir Konuşma.



MİSAK-I MİLLİ


« Misak-ı Millî, barış yapmak için makul ve asgarî koşullarımızı içeren bir programdır. Barışa ulaşmak için biraraya getireceğimiz esasları içine alır… »

Ocak 1922, Vakit Başyazarı Ahmet Emin’e Verdiği Mülâkat.


« Barıştan sonraki çalışmada başarılı olabilmek milletin istiklalinin korunmuş olmasına bağlıdır Misak-ı Millî’nin hedefi, onu temindir. »

Ocak 1922, Vakit Başyazarı Ahmet Emin’e Verdiği Mülâkat.

« Misak-ı Millî dairesinde varlığını temin ettikten sonra gürültü çıkarıp fesatçılık edecek ve araziyi genişletme fikrinde bulunacak adamlar ortaya çıkmaz. Bence buna imkân yoktur. »

Ocak 1922, Vakit Başyazarı Ahmet Emin’e Verdiği Mülâkat.


MONDROS MÜTAREKESİ

« … Ahmet İzzet Paşa Hükümeti milliyetler esasına dayanan âdilâne bir barışa kavuşmak emeliyle mütarekeye talip oldu. İstiklâl uğrunda namus ve yiğitlikle döğüşen milletimiz 30 Ekim 1918 tarihinde imza olunan mütarekename ile silahını bıraktı. »

24.04.1920, TBMM.

« İtilâf donanmaları İstanbul’a girdikten sonra mütarekenâme ahkamı bir tarafa bırakıldı. Gün geçtikçe artan bir şiddetle, saltanat hakları, hükümet haysiyeti, millî izzetinefsimiz, saldırılara uğradı. Heyeti itilâfiyeden gördükleri teşvik ve fiilî himaye sayesinde Osmanlı vatandaşı gayrimüslim unsurlar her yerde küstahane tecavüze başladılar. »

24.04.1920, TBMM.

MUHALEFET

« … Bence muhalefet hürmete değerdir. Çünkü o da bir araştırma, bir görüş bileşkesidir. Fakat edilecek itirazlar makul ve anlayışlı ve meşru sebeplere dayanmazsa muhalefet değersiz olur. »

24/25.10.1919, Amasya, Tasvir-i Efkâr muhabiri Ruşen Eşref ile Mülâkat.

MUSİKİ (MÜZİK)

« … Şimdi karşıda medenî dünyanın musikisi de işitildi. Bu ana kadar şark musikisi denilen terennümler karşısında kansız gibi görünen halk derhal harekete ve faaliyete geçti. »

1928, Sarayburnu Parkı.

-------------------------------------------------------------------

« Bir milletin yeni değişikliğinde ölçü, musikide değişikliği alabilmeli, kavrayabilmesidir. Bugün dinletilmeye yeltenilen musiki, yüz ağartacak değerde olmaktan uzaktır. Bunu açıkça bilmeliyiz. Millî ince duyguları, düşünceleri anlatan, yüksek deyişleri, söyleyişleri toplamak, onları bir gün önce, genel son musiki kurallarına göre işlemek gerekir. Ancak bu sayede, Türk millî musikisi yükselebilir, evrensel musikide yerini alabilir. »

(1934)

« Millî mu*****izi, modern teknik içinde yükseltme çalışmalarına, bu yıl daha çok emek verilecektir. »

(1935)

« Hayatta musiki lâzım değildir. Çünkü hayat musikidir. Musiki ile ilgisi olmayan mahlûkat insan değildir. Eğer mevzubahis olan hayat insan hayatı ise musiki mutlaka vardır. Musikisiz hayat zaten mevcut olamaz. Musiki hayatın neşesi, ruhu, sevinci ve herşeyidir. Yalnız musikinin uygun türü müteleadır. »

14.10.1925, İzmir Kız Öğretmen Okulunda Bir Konuşma.

---------------------------------------------------------------------------------------------


« Bugün dinletmeğe yeltenilen musiki yüz ağartacak değerde olmaktan uzaktır. Bunu açıkça bilmeliyiz. Ulusal; ince duyguları, düşüceleri anlatan; yüksek deyişleri, söyleyişleri toplamak, onları bir gün önce , genel son musiki kurallarına göre işlemek gerektir. Ancak; bu düzeyde, Türk ulusal musikisi yükselebilir, evrensel musikide yerini alabilir. »

01. 11. 1934, TBMM, 4. Dönem 4. Toplanma Yılını Açarken.



(1930)

MUSUL

« Musul vilâyeti, Türkiye Devletinin millî sınırları içindedir, buralarını anavatandan koparıp şuna buna hediye etmek hakkı kimseye ait olmaz… »

30.01.1923, İzmir, İzmir Basın Mensuplarına Demeç.

MÜDAFAA

« Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. Bu satıh bütün vatandır »

26 Ağustos 1921. Sakarya meydan savaşı emrinden


N-O-Ö


N

NAMAZ

« Masum halka beş vakit namazdan başka geceleri de fazla namaz kılmayı vaaz etmek ve öğütlemek, belki ömründe hiç namaz kılmamış olan bir politikacı tarafından vaki olursa, bu hareketin hedefi anlaşılmaz olur mu ? »

15/20.10.1927, Nutuk.

NAPOLYON

« … Ben, Napolyon’u hiç sevmiyorum. Çükü Napolyon her şeye kendi şahsını sokardı. Mücadelesi belli bir dava için değildi; kendi şahsı içindi. İşte bu bakımdan bu gibi adamlar için kaçınılması imkansız olan felâkete uğradı… »

23.01.1923, Morning Post Yazarı Grace Ellison’a Demeç.


« … Napolyon, beni başka askerlerden başka alâkadar etmez. »

23.01.1923, Morning Post yazarı Grce Ellison’a demeç.


« … Napolyon esaslı bir fikre dayanmadan işe başlamış ve kendine bir fırsat yaratacağını zannetiği olayların gidişine uymuştur. Onun bu şekilde hareketi, demokrasiciliğin vücudunun altmış senelik gecikmesine sebebiyet vermiştir ; diyebiliriz… »

30.11.1929, Vossishe Zeitung Muhabirine Demeç.



NEFER (ASKER)


« Kahraman Türk neferi Anadolu muharebelerinin m******* anlamış, yeni bir mefkûre ile muharebe etmiştir. »

(1921)


« … Memleketimiz şu iki şeyin memleketidir: biri çiftçi, diğeri asker. Biz çok iyi çiftçi ve çok iyi asker yetiştiren bir milletiz. İyi çiftçi yetiştirdik: çünkü topraklarımız çoktur, İyi asker yetiştirdik: çünkü o topraklara kasteden düşmanlar fazladır. O toprakları sürenler, o toprakları koruyan hep sizlersiniz… »

18.03.1923, Tarsus’ta Çiftçilerle Konuşma.

« En büyük askerlik budur: Çeşitli ihtimalleri çok iyi hesap etmeli, en iyi görüneni süratle tatbik etmeli. »
(1924)

« Ben askerliğin her şeyden çok sanatkârlığını severim. »

(1912)

NÜFUS KANUNU

« Büyük millet meclisinin tasvibine arz edilmiş olan yeni Nüfus Kanununun kabul ve uygulanması nüfus işlerinin daha modern ve muntazam bir şekilde yürütülmesini temine hizmet edecektir. »

01.11.1938, TBMM, 5. Dönem 4. Toplantı Yılının açılışında Atatürk adına Başvekil Celal Bayar Tarafından okunan söylev.


NÜFUS SAYIMI
(TAHRİR-İ NÜFUS)


« Efendiler, nüfus meselesi bir memleketin en önemli hayati meselelerindendir. İdarî, askerî, malî ve iktisadi meselelerde memleket nüfusunun gerçek sayısını bilmek ne kadar gerekli ise her sene yapılacak istatistiklerle nüfusun artış veya azalış miktarı anlaşılmadan artış nedenlerinin devam ettirilmesi ve azalış nedenlerinin yok edilmesi için tedbir almanın mümkün olmayacağı bellidir. Bundan dolayı yeniden nüfus sayımı yapılmasına pek acil ve kesin bir lüzum muhakkaktır.»

01.03.1923, TBMM, 4. Toplanma Yılını Açarken.


O



OKUL (MEKTEP)

« … Mektep sayesinde, Mektebin vereceği ilim ve fen sayesindedir ki, Türk milleti, Türk sanatı, Türk ekonomisi, Türk şiir ve edebiyatı bütün güzelliği ile gelişir. »

27.10.1922, Bursa, Öğretmenlere.



« … Mektep genç dimağlara, insanlığa hürmeti, millet ve memlekete sevgiyi, şerefi ve bağımsızlığı öğretir.Bağımsızlık tehlikeye düştüğü zaman onu kurtarmak için izlenmesi uygun olan en doğru yolu belletir… Memleket ve milleti kurtarmaya çalışanların aynı zamanda mesleklerinde birer namuskâr ve birer âlim olmaları lâzımdır. Bunu temin eden mekteptir. »

27.10.1922, Bursa, Öğretmenlere.


« … Her fert dinini, diyanetini, imanını öğrenmek için bir yere muhtaçtır. Orası da mekteptir. »

31.01.1923, İzmir’de Halk İle Konuşma.


« Okullar öğretim ve eğitim kadar, okul dışındaki neslin sürekli bir aydınlık demeti altında tutulması gereklidir. »

07.07.1927, Dolmabahçe, İstanbul
Muallîmler Heyetine söylenmiştir.


ORDU
(TÜRK ORDUSU)


« Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz ve daha sağlam bir askere rast gelinmemiştir. »

(1921)


« Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti’nin ordusu, istilalar yapmak veya saltanatlar yıkmak veya saltanatlar kurmak için şunun bunun elinde ihtiras aleti olmaktan uzaktır… »

18.04.1922, TBMM, Ordu Hakkında.


« Türkiye Büyük Millet Meclisi ordularının vazifesi, « Misak-ı Millî » hükümlerini temin etmektir. »

2.09.1922, İzmir’de İkdam Muhabiri Yakup Kadri’ye
Verilen Beyanat.

« Ordumuz, Türk topraklarının ve Türkiye idealini tahakkuk ettirmek için sarf etmekte olduğumuz sistemli çalışmaların yenilmesi imkânsız teminatıdır. »

01.11.1937, TBMM, 5. Dönem 3. Toplanma Yılını
Açarken.



« Ordumuz, Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesidir. »

01.11.1937, TBMM, 5. Dönem 3. Toplanma Yılını
Açarken.



« Büyük millî disiplin okulu olan ordunun; ekonomik, kültürel, sosyal savaşlarımızda bize aynı zamanda en lüzumlu elemanları da yetiştiren büyük bir okul haline getirilmesine, ayrıca itina ve himmet edileceğine, şüphem yoktur. »

01.11.1937, TBMM, 5. Dönem 3. Toplanma Yılını
Açarken.

« Zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan, her zaman zaferle beraber medeniyet ışıklarını taşıyan kahraman Türk ordusu !
Memleketini en buhranlı ve müşkül anlarda zulümden, felâket ve musibetlerden ve düşman istilâsından nasıl korumuş ve kurtarmış isen Cumhuriyetin bugünkü verimli devrinde de askerlik tekniğinin bütün modern silah ve vasıtaları ile donanmış olduğun halde vazifeni aynı bağlılıkla yapacağına hiç şüphem yoktur… »

9.10.1938, T.C. Ordularına Mesaj, Ankara
Hipodrumunda yapılan geçit resminden önce
Başbakan Celâl Bayar tarafından okunmuştur.


ORMAN

« Orman servetimizin korunması lüzumuna ayrıca işaret etmek isterim. Ancak, bunda mühim olan, korunma esaslarını; memleketin türlü ağaç ihtiyaçlarını davamlı olarak karşılaması icab eden ormanlarımızı dengeli ve teknik bir şekilde işleterek istifade etmek esasiyle makul bir şekilde uzlaştırmak mecburiyeti vardır… »

01.11.1937, TBMM, 5. Dönem 3. Toplanma Yılını
Açarken.

ORTA TAHSİL

« Bu ilk ve son iki tahsil kademesi arasında orta tahsilin de gerekliliği tabiîdir. Orta tahsilin gayesi memleketin muhtaç olduğu muhtelif hizmet ve sanat erbabını yetiştirmek ve yüksek tahsile aday hazırlamaktır.
Orta tahsilde dahi terbiye ve talim usulünün pratik ve uygulamalı olması esasına uymak şarttır. Kadınlarımızın da aynı tahsil derecelerinden geçerek yetişmelerine önem verilecektir. »

01.03.1922, TBMM, 3. Toplanma Yılını Açarken.

OSMANLI DEVLETİ

« Osmanlı devleti ne yazık ki ölmüştür. Babıâli hükûmeti ne yazık ki ölmüştür; affedersiniz, hata ettim! Ne yazık ki demeyecektim, iyi ki ölmüştür. Çünkü onlar ölmeseydi milleti öldüreceklerdi… »

31.01.1923, İzmir’de Halk ile Konuşma.


OSMANLI TARİHİ

« … Osmanlı tarihi baştan nihayetine kadar hakanların, padişahların, şahısların, en nihayet zümrelerin hal ve hareketlerini kaydeden bir destandan başka bir şey değildir..."

17.02.1923, İzmir İktisat Kongresinin Açış Söylevi.


Ö

ÖĞRENCİ

« Öğrenci her ne yaşta ve sınıfta olursa olsun, onlara geleceğin büyükleri gözüyle bakacak ve öyle davranacaksın. »

(1930)

ÖĞRETMEN

« Dünyanın her tarafında öğretmenler insan topluluğunun en fedakar ve saygıdeğer unsurlarıdır. »

01. 03. 1923.

« Yeni kuşak, en büyük cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır. »

(1924)


« Öğretmenler!... Cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlar ister. Yeni nesli bu nitelik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir. »

25.08.1924, Muallimler Birliği Kongresi Üyelerine.

« Öğretmenler; Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcilerini, sizler yetiştireceksiniz ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır… »

25.08.1924, Muallimler Birliği Kongresi Üyelerine.

« Öğretmenler! Erkek ve kız çocuklarımızın, aynı suretle bütün tahsil derecelerindeki talim ve terbiyelerinin pratik olması mühimdir. Memleket evlâdı, her öğrenim aşamasında ekonomik hayatta verimli, etkili ve başarılı olacak surette donatılmalıdır.… »

25.08.1924, Muallimler Birliği Kongresi Üyelerine.

« Cumhuriyet sizden "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür" nesiller ister. »

25.081924, Muallimler Birliği Kongresi Üyelerine.


« Sizin başarınız, Cumhuriyetin başarısı olacaktır »

25.08.1924, Muallimler Birliği Kongresi Üyelerine.

« …Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet henüz millet namını almak yeteneğini elde edememiştir. Ona alâlâde bir kütle denir, millet denmez… »

14.10.1925, İzmir Erkek Öğretmen Okulunda.

« Öğretmenler her fırsattan istifade ederek halka koşmalı, halk ile beraber olmalı ve halk, öğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutur bir varlıktan ibaret olmayacağını anlamalıdır. »

07.071927, Dolmabahçe Sarayı, İst.Muallimler Heyetine Demeç.

ÖLÜM
« … Ölüm tabiatın en tabiî bir kanunudur. Fakat böyle olmakla beraber bazen ne hâzin tecelliler arzeder… »

27.01.1923, İzmir’de Karşıyaka’da Annesinin Mezarı


P-R


P


PANİSLAMİZM

« … Efendiler, Panislâmizmi ben şöyle anlıyorum: Bizim milletimiz ve onu temsil eden hükümetimiz tabii olarak dünya yüzünde mevcut bütün dindaşlarımızın mesut ve müreffeh olmasını isteriz. Dindaşlarımızın değişik çevrelerde vücuda getirmiş oldukları toplumların bağımsız olarak yaşamalarını isteriz. Bununla yüksek bir zevk ve mutluluk duyarız. Bütün Müslümanların, İslam dünyasının refah ve mutluluğu kendi refah ve mutluluğumuz gibi kıymetlidir! Ve bununla çok ilgiliyiz. Ve bütün onların dahi aynı şekilde bizim mutluluğumuzla ilgili olduklarına şahidiz. Ve bu her gün meydandadır. Fakat Efendiler ! Bu toplumların büyük bir imparatorluk halinde bir noktadan sevk ve idaresini düşünmek istiyorsak bu bir hayaldir ! İlme, mantığa, fenne aykırı bir şeydir !… »

01.12.1921, TBMM.


--------------------------------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------------------------------
« Panislamizm, panturanizm siyasetinin başarı kazandığına ve dünyayı uygulama alanı yapabildiğine tarihte rastlanmamaktadır. Irk farkı gözetmeksizin bütün insanlığı kapsayan cihangirane devlet oluşturulması hırslarının sonuçları da, tarihte kaydedilmiştir. İstilacı olmak hevesleri, konumuzun dışındadır. İnsanlara her türlü özel duygularını ve bağlantılarını unutturup onları, kardeşlik ve tam eşitlik çerçevesinde birleştirerek, insancı bir devlet kurmak teorisi de, kendine özgü koşullara sahiptir. »

15/20.10.1927, Nutuk – Söylev, c. II. s. 587.


PARA

« … Millî paramızın fiilen müstakar olan kıymeti muhafaza olunacaktır. »

01.11.1936, TBMM, 5. Dönem 2. Toplanma Yılını
Açarken.
------------------------------------------------------------------------------------

« Samimi bir bütçeye ve hakiki bir ödeme dengesine dayanan paramızın fiilî istikrar vaziyetini kesin surette muhafaza edeceğiz.

01.11.1937, TBMM, 5. Dönem 2. Toplanma Yılını
Açarken

PEYGAMBER

« … Allah, Hazreti Âdem Aleyhisselâm'dan itibaren bilinen ve bilinmeyen sayılamayacak kadar çok nebiler, peygamberler ve resuller göndermiştir. Fakat Peygamberimiz vasıtasıyla en son dini ve medeni hakikatleri verdikten sonra artık insanlıkla aracı kullanarak temasta bulunmağa lüzum görmemiştir… »

01.11.1922, TBMM.

« … Peygamberimiz efendimiz hazretleri, cenabı hak tarafından insanlara dini hakikatleri tebliğe memur ve resul olmuştur… »

07.02.1923, Balıkesir’de Halka Konuşma.


« O, Allah’ın birinci ve en büyük kuludur. Onun izinde bugün milyonlarca insan yürüyor. Benim, senin adın silinir, fakat sonuca kadar o, ölümsüzdür. »

(1926)

POLİS

« Herkesin polisi kendi vicdanıdır, fakat polis vicdanı olmayanların karşısındadır. »

(1929)

« Polis asker kadar disiplinli, hukukçu kadar hukuk adamı, bir anne kadar şefkatli olmalıdır. »

(1934)

Polis, kanun adamıdır. Ona her zaman saygı göstermeli ve itaat edilmelidir. »

(1937)

R

RADYO


« Ulusal kültür için pek lüzumlu olduğu gibi, arsıulusal ilgiler bakımından da yüksek değeri belli olan radyo işine önem vermeniz çok yerinde olur. »

01.11.1935, TBMM, 5. Dönem 1. Toplanma Yılını
Açarken

RUM PATRİKHANESİ

« … Lâkin bir fesat ve hiyanet ocağı bulunan memlekette nifak tohumları ve uyuşmazlık saçan, hıristiyan hemşehrilerimizin huzur ve refahı için de uğursuzluk ve felaket nedeni olan Rum Patrikhanesini artık topraklarımız üzerinde bırakamayız. Bu tehlikeli teşkilâtı memleketimizde muhafazaya bizi mecbur etmek için ne gibi vesile ve sebepler gösterilebilir? »

25.12.1922, Le Journal Muhabiri Paul Herriot’ya
Verilen Beyanat.


RUS İHTİLÂLİ

« … Harb-i Umuminin son senelerinde Rusya dahilinde infilâk eden inkilâp, insanların çoğunluğunu teşkil eden fakir halk içinde, bilhassa bu halkın en çok sıkıntı, eziyet ve ıstıraba uğramış olan işçi sınıfı içinde, eskiden beri mevcut olan sosyalistliğin gerçek maksadını ve gayelerini ilân etti… »

14.08.1920
TMMM
kAcAhK isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Sonforum'un önerileri

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı


Saat: 18:01


lisanslı Powered by vBulletin®
Copyright ©2000-2026, Jelsoft Enterprises Ltd.
Forum SEO by Zoints
SonForum.org 2007-2025

2007-2025 © SonForum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " İletişim " kısmından bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı