PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Köksal Topdan Bakan veya Cumhurbaşkanı olsaydı


nehir
03-05-2008, 13:05
Köksal Toptan bakan ya da cumhurbaşkanı olsaydı?

Köksal Toptan, bu dönemde Milli Eğitim Bakanı, Meclis Başkanı ya da Cumhurbaşkanı olacaktı. AKP kurmayları böyle kararlaştırmıştı. MHP acele edip TBMM’ye gireceğini açıklamasa, Gül’ün koltuğunda bugün muhtemelen o vardı.
Bir anlamda, cumhurbaşkanlığını MHP’nin aceleciliği yüzünden kaybetti. Tıpkı Başbakanlık koltuğunu son dakikada Çiller’e kaptırdığı gibi…
Bir önceki dönemin TBBM Başkanı Arınç, şimşekleri üzerine çekip ikinci dönem şansını zora sokmasıydı, Toptan’ın oturacağı muhtemel koltuk Milli Eğitim Bakanlığı’ndan başkası değildi. Mehmet Sağlam da konuşuluyordu, ama yapıcı kişiliği onu öne çıkarmıştı.
Arınç, köşesine çekilme kararı alınca, Meclis Başkanlığı’nın tartışmasız bir numaralı ismi oldu. Ama keşke şu anda Milli Eğitim Bakanlığı koltuğunda o oturuyor olsaydı.
Kendisinin de önceki gün dile getirdiği gibi belki de o zaman, türban için ne anayasa değişikliğine gerek kalacaktı ne de ek 17′nci maddeye. Bu süreç yaşanmayacağı için gerginlikler de hiç olmayacaktı.
Bu bir varsayım mı, hayal mi yoksa öngörü mü? Adına ne derseniz deyin, eğer Toptan Çankaya’da ya da MEB’de oturuyor olsaydı, kesinlikle bu noktaya gelinmezdi.
Çünkü kendisini öteden beri tanıyoruz. Kriz üreten değil, tam aksine, kriz oluşumunu ta en başından önleyen biri.
Zaten AKP içerisinde ve parlamentonun tümünde saygı duyulan bir noktaya gelmesi de bu yüzden. Her ne kadar zaman zaman kendini bile şaşırtacak çıkışlar yapsa bile!..
Peki şu anda oturduğu koltuk, daha öz önemli bir koltuk mu? Kesinlikle hayır.
Ama konular ona geldiğinde, iş işten çoktan geçmiş oluyor. Geri dönülmesi mümkün olmuyor.
Dahası, TBMM Başkanlığı icra makamı olmaktan çok, temsil makamı. Bir yaptırım gücü yok. Keşke olabilseydi. En azından kaos noktasına gelinmezdi…

Gül’ün tercihi?
Türban konusunda Çankaya’nın tercihi Anayasa ve hukuktan yana mı olacak? Yoksa TBMM’den yana mı?
Çok zor bir seçim. Hukukçulara göre, Gül’ün anayasa değişikliğini kesinlikle onaylamaması gerekiyor. Çünkü, Anayasa Mahkemesi’nin bu yönde aldığı çok sayıda karar var. Onlarla ters düşer.
İktidara göre ise Meclis’in iradesini yok saymak Çankaya’nın işi değil. Tam aksine, bu konuya destek olması gerekir.
Bu konuda benim asıl merak ettiğim süreç, Çankaya değişikliği onaylar ve ardından Anayasa Mahkemesi iptal ederse ne olacak?
Cumhurbaşkanlığı makamı tartışmalı duruma düşmez mi?
Meclis siyasi bir kurum, bugün böyle, yarın farklı bir karar alabilir. Ama yargı ve Çankaya öyle mi? Güvenirlikleri bir sarsıldı mı? Telafisi mümkün mü?..
Daha da önemlisi, TBMM, Çankaya, yargı, üniversite, medya, hepsi tek ses haline gelirse ya da getirilirse, demokrasiyi ayakta tutan güçler dengesi ne olacak?
Ama yaşanan tüm gelişmeler için siyasetçilere teşekkür ediyoruz. Deprem sonrası, toplumun depreme karşı duyarlılığı fevkalade artmış ve toplum hiç olmadığı kadar bilgilenmişti.
Şimdi de türban nedeniyle başta anayasa olmak üzere yoğun bir şekilde hukuka ilgi duyuyor. Bilgisini artırıyor. Hukuk devleti adına, bundan daha güzel bir gelişme olabilir mi!..

Talim Terbiye de “düştü’
YÖK’ten sonra, MEB’in beyni konumundaki Talim Terbiye’de de “temizlik” var. Başkan İrfan Erdoğan, baskılardan artık gına gelmiş olacak ki, dün istifa etti.
Erdoğan, orada eğitimin, çocuklarımızın, ülkemizin geleceği açısından bir sigortaydı. Ona bile tahammül edilmedi. Önce altı oyuldu, sonra da kapı gösterildi.
Üçlü kararnameyle geldiği için, Sezer’in onaylayacağı bir isim tercih edilmişti. Ama Çankaya’da artık Sezer yok. Gül var. Ama o da, o kadar istismar edilmemeli. Gün gelir, iktidara kırmızı kart gösterebilir. Ve sanki o zaman hiç uzak değil!
Özetin özeti: En tepedekiler, davranışlarıyla topluma örnek olmalılar.

milliyet.

morciii
03-30-2008, 01:51
En tepedekiler, davranışlarıyla topluma örnek olmalılar

çok doğru