PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Selam, rahmettir!


Melancholy
11-05-2010, 12:44
Hayatımızın her anını kontrol altına alan İslam, selamlaşmada bile bir üst seviye belirlemiştir. İnsan iletişimi için hayati önem taşıyan selam bahsi, tüm yönleriyle iyi bilinmeye muhtaç bir konudur. Zira anlaşmanın ilk yolu, selamlaşmadan geçer. Ama selamlaşma, öncelikle anlaşma için değil, hayrı istemek içindir.

http://medya.milligazete.com.tr/haberler/2010/11/04/181274/selam-rahmettir-medium-0.jpg http://adsrv.prodestek.com/www/delivery/avw.php?zoneid=68&cb=INSERT_RANDOM_NUMBER_HERE&n=a831eec1 (http://adsrv.prodestek.com/www/delivery/ck.php?n=a831eec1&cb=INSERT_RANDOM_NUMBER_HERE)

İslam, tüm insanlığa bir estetik ve ciddiyet kültürü sağlamıştır. Bir ölçü koyduğu selamlaşma adabı, keyfi yaklaşımların hareket alanını daraltıp, bizzat ayet ve hadislerle belirlenmiştir. Özellikle popüler yönü sebebiyle, gayrimüslimlerin adetlerine bulaşmamak için, selam alıp vermenin bile bir incelik işi olduğunu kabul edip, ona göre hareket etmek gerekir. İslam; 'selam veren güzel bir yol takip edecek, selamı alan ise ondan daha güzel bir yol ile mukabelede bulunacaktır' der özetle.
'Allah, her şeyin hesabını gerektiği gibi yapandır'
Nisa suresi, 86. ayette, Rabbimiz şöyle buyurur: "Size bir selâm verildiği zaman, ondan daha güzeliyle veya aynı selamla karşılık verin. Şüphesiz Allah her şeyin hesabını gereği gibi yapandır"
Selamlaşmada ilk maksat, konuşmanın önünü doldurma lafazanlığı değildir. Selamlaşma daha çok muhatapların birbirlerine karşılıklı olarak dua etmesidir. Buhari'de geçen bir hadiste Son Peygamber efendimiz (sav) şöyle söylemiştir:
Allah Teâlâ Âdem aleyhisselamı yarattığı zaman: "Meleklerden (olup) oturmakta bulunan şu topluluğun yanına var ve onlara selam ver. Selamına nasıl mukabele edeceklerini (iyi) dinle. Çünkü onların selam (alma tarz) ı, senin ve zürriyetinin selamı (olacak) tır" buyurdu. Hz. Âdem, (meleklerin) yanına varıp: "Esselâmü aleyküm" dedi. Melekler: "Esselâmü aleyke ve rahmetullâh" dediler ve "rahmetullâh" lafzını ziyade ettiler.
Selam vermek cennete götürür!
Tırmizi'de geçen bir hadiste Peygamber efendimiz (sav) şöyle buyurdu: "Selamı yayar, açları doyurur, sıla-i rahimde bulunur, gece herkes uyurken namaz kılarsanız, selametle cennete girersiniz" Yine bir defasında da: "Tatlı dilli olmak, selamlaşmak ve yemek yedirmek, cennete götürür" buyurdu.
Ebu Hureyre (ra)'den rivayete göre, Resulullah (sav) şöyle buyurdu: "Canım kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki; İman etmeden cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmeden de iman etmiş olmazsınız. Size, yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir işi göstereyim mi? Selamı aranızda yaygınlaştırınız" [Müslim, Ebu Davud]
Selamda dikkat edilecek hususlar...
* Konuşmaya başlamadan önce selam vermek:
Kelam, ekseriyetle, kendi meselelerimizi dile getirmekle sınırlanmış olur. Selam alıp vermek ise İslâmî bir vazifedir. Bu hususa dikkatimizi çeken Resulullah (sav) "Selam, kelamdan öncedir" buyurmuştur.
* Toplu haldeki müminlerden birinin, karşılaştığı kimselere selam vermesi ile diğerlerinin de sünneti işlemiş sayılacağı; Cemaat halinde yürümekte olan kalabalığın içinden biri selam verecek olursa hepsi adına yeterli olur. Hiçbiri selam vermezse hepsi sünneti terk etmiş olurlar. Oturanlardan biri de selam alacak olursa, cemaatin tamamı selam almış gibi ecir kazanırlar.
* Selam vermek, kifâye yoluyla sünnet; almak da farz-ı kifâyedir. Bu sebeple bir kişinin selam vermesi veya alması ile diğerlerinin vebalden kurtulacağı, izaha ihtiyaç göstermeyen bir husus olmaktadır.
* Bir meclise gelen, selam vererek içeri girmeli; ayrılırken de selam vererek meclisi terk etmelidir.
* Kısa bir ayrılıktan sonra bir araya gelenler selamı tekrarlamalıdır; Akılların muallimi bulunan Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav): "Bir kimse, (din) kardeşine tesadüf ettiği vakit ona selam versin. Şayet ikisinin arasına bir ağaç, duvar veya kaya girip de sonra ona kavuşsa yine selam versin" buyurmaktadır.
Önce kim selam verecek?
Ebu Umâme (ra)'den rivayete göre, şöyle denmiştir: "Ey Allah'ın Resulü! 'Denildi iki adam karşılaşıyorlar bunlardan hangisi önce selam verecektir?' Resulullah (sav) şöyle buyurdu: "O iki adamdan Allah'a en yakın olanı" Ebu Davud'un rivayetinde efendimiz şöyle buyurdu: "Önce selam veren, Allah'a ve Resulüne daha yakındır" Buhari ve Müslim'de geçen bir hadiste, Hz Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Binitli yürüyene, yürüyen oturana, az olan çoğa selam verir" Aynı hadisin bir başka rivayetinde; "Küçükler büyüklere selam verir" denilmiştir.
Ayrılırken de selam verilir
Ebu Hureyre'nin rivayet ettiği ve Tirmizi'de geçen bir hadiste; Resulullah (sav) efendimiz buyurdular ki: "Biriniz bir meclise gelince selam versin. Kalkmak isteyince de selam versin. Birinci selam ikincisinden evla değildir (İkisi de aynı ölçüde ehemmiyetlidir)
"Gayrimüslimlere selam vermeyin!"
İbn Ömer'in rivayetiyle, Buhari'de geçen bir hadiste Resulullah (sav) efendimiz buyurdular ki: "Yahudiler size selam verince onlardan biri, 'es-samu aleyküm' der, sen de ona 'Ve aleyke!' de"
Enes'in rivayetiyle; Resulullah (sav) şöyle buyurdu: "Ehl-i Kitap size selam verince onlara 'Ve aleyküm' diye cevap verin" [Buhari]
Ebu Hureyre rivayetiyle; Resulullah (sav) buyurdular ki: "Hıristiyanlarla ve Yahudilerle karşılaşınca önce siz selam vermeyin (onlar size versinler, siz mukabele edin) Bir yolda onlarla karşılaşınca, (kenardan geçmeleri için) yolu onlara daraltın" [Müslim]

Milligazete

CanDostu
11-10-2010, 11:03
emeğine sağlık ALLAH razi olsun senden inşaALLAH
0VuLLbufowo