PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : ‘Ağızların tadını bozan ölümü hatırlayın’


Melancholy
10-30-2010, 23:38
İbni Ömer (ra) anlatıyor: "Resulullah (sav) ile birlikte idim. Ensardan bir zat gelerek Efendimiz (sav)'a selam verdi. Sonra da: "Ey Allah'ın Resulü! Müminlerin hangisi en faziletlidir?" diye sordu.

http://medya.milligazete.com.tr/haberler/2010/10/27/180492/agizlarin-tadini-bozan-olumu-hatirlayin-medium-0.jpg http://adsrv.prodestek.com/www/delivery/avw.php?zoneid=68&cb=INSERT_RANDOM_NUMBER_HERE&n=a831eec1 (http://adsrv.prodestek.com/www/delivery/ck.php?n=a831eec1&cb=INSERT_RANDOM_NUMBER_HERE)

Hz. Peygamber (sav): "Huyca en iyisidir!" buyurdular. Adam: "Müminlerin hangisi en akıllıdır?" diye sordu. Resul-i Ekrem de: "Ölümü en çok hatırlayandır ve ölümden sonra en iyi hazırlığı yapandır. İşte bunlar en akıllı kimselerdir" buyurdular."
Abdullah İbnu Mes'ud (ra) anlatıyor: "Resulullah (sav) buyurdular ki: "Birinizin eceli bir yerde olduğu zaman ihtiyaç onu oraya sıçratır. Sonra kalan ömrünün sonuna varınca aziz ve celil olan Allah onun ruhunu orada alır. Kıyamet günü, o yer: "Ey Rabbim! İşte bu, bana emanet ettiğin (cesed)dir!" der."
Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu vesselam buyurdular ki: "Ölü kabre konulur. Salih kişi, kabrinde korkusuz ve endişesiz oturtulur. Sonra kendisine: "Hangi dinde idin?" denilir.
"İslâm dinindeydim" der. "Şu adam nedir?" denilir. "O, Allah'ın Resulü Muhammed'dir, bize Allah indinden açık deliller getirdi, biz de onu tasdik ettik" der. Ona: "Allah'ı gördün mü?" denilir. O: "Allah'ı görmek hiç kimseye mümkün ve muvafık değildir" der.
Bu safhadan sonra cehenneme doğru bir delik açılır. Oraya bakar, ateş alevlerinin birbirini kırıp yok etmeye çalıştığını görür. Kendisine: "Allah'ın seni koruduğu ateşe bak!" denilir. Sonra ona cennet cihetinden bir delik açılır ve onun güzelliklerine ve içinde bulunan (nimet)lere bakar. Kendisine: "İşte senin makamın!" denilir ve yine ona: "Sen bunlar hususunda yakîn (kesin iman) sahibi idin. Bu iman üzere öldün, bu iman üzere yeniden diriltileceksin inşaallah!" denilir.
Kötü adam da kabrinde korku ve endişe ile oturtulur. Kendisine: "Hangi dinde idin?" diye sorulur. "Bilmiyorum" diye cevap verir. Kendisine: "Bu adam kimdir?" denilir. Halkı dinledim, bir şeyler söylüyorlardı, onu ben de söyledim" der.
Ona cennet cihetinden bir delik açılır. Cennetin güzelliklerine, içinde bulunan nimetlerine bakar. Ona: "Allah'ın senden uzaklaştırdığı şu cennete bak!" denilir. Sonra ona cehenneme doğru bir delik açılır. Oraya bakar. Alevlerin birbirini kırıp yok etmekte olduğunu görür. Ona: "İşte makamın burasıdır. Sen cehennemin varlığı hususunda şekk (ve inkâr) içerisinde idin, bu şekk üzere öldün ve bu şekk üzere diriltileceksin inşallah!" denilir."
Hz. Câbir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "(Mü'min) ölü, kabre girdimi, güneş batışındaki haliyle ona temsil edilir. Bunun üzerine ölü oturup ellerini gözlerine sürer ve: "Beni bırakınız namaz kılayım" der."
Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Yahudilerden bir adam Medine çarşısında: "Hz. Musa'yı insanlar üzerine seçen Zât'a yemin olsun!" demişti. Ensardan bir zât elini kaldırıp herife bir tokat indirdi.
"Demek böyle dersin ha! Üstelik Resulullah aleyhissalatu vesselâm aramızda olduğu halde!" dedi. Durum Resulullah aleyhissalâtu vesselâm'a anlatıldı. Aleyhissalâtu vesselâm: "Aziz ve celil olan Allah buyurmuştur ki: "Sura üfürülür ve Allah'ın dilediklerinden başka göklerde kim var, yerde kim varsa düşüp ölür. Sonra bir daha sura üflenir ve onlar kabirlerinden kalkıp bakışırlar" (Zümer 58). Ben, başını ilk kaldıran olacağım. Ben, arşın ayaklarından birini tutan Hz. Musa aleyhisselâm ile karşılaşırım.
Bilemem, o başını benden öncemi kaldırdı, yoksa o, Allah'ın çarpılıp yıkılmaktan istisna tuttuklarından mıdır? Kim de: Ben Yunus İbn Metta'dan daha hayırlıyım (üstünüm) derse şüphesiz yalan söylemiş olur."
Hz. Hafsa radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Ben Bedir ve Hudeybiye'ye katılanlardan hiç kimsenin cehenneme girmemesini ümid ederim." Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Allah Teâlâ: "Sizden cehenneme varmayacak hiç kimse yoktur. Bu senin Rabbin katında kesinleşmiş bir hükümdür." (Meryem 71), buyurmadı mı?" dedim.
Bunun üzerine Hz. Peygamber: "(Ey Hafsa!) Sen Allah'ın: "Sonra biz, Allah'tan korkup (O'na karşı gelmekten) sakınanları kurtarır, zalimleri de toptan orada bırakırız." (Meryem 72) buyurduğunu işitmedin mi?" buyurdu."
Rifa'a el-Cühenî radıyallahu anh anlatıyor: "Biz Resulullah aleyhissalâtu vesselâm'la birlikte bir seferden dönmüştük. Buyurdular ki: "Muhammed'in nefsi elinde olan Zât-ı Zülcelâl'e yemin olsun! İman edip, sonra doğru yoldan ayrılmayan hiçbir kul yoktur ki cennete sokulmasın. Siz ve iyi (dindar) nesliniz cennetteki meskenlere yerleşmedikçe (diğer ümmetlerin müminleri olan) cennetliklerin cennete girmemelerini de ümit ederim ve Rabbim ümmetimden yetmiş bin kişiyi hesapsız olarak cennete dâhil etmeyi bana kesin vaat etti"
İbn Abbâs radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselâm buyurdular ki: "Biz, ümmetlerin sonuncusuyuz ve hesabı ilk görülecek olanlarız. Orada: "Ümmî ümmet ve peygamberi nerededir?" denilir. Bilesiniz, biz sonuncu olan ilkleriz (yani dünyaya gelişte sonuncuyuz, Kıyamet günü hesabı verip cennete girmede ilkleriz."
Ebu Bürde babasının rivayetini anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kıyamet günü, Aziz ve celil olan Allah, mahlûkatı topladı mı Ümmet-i Muhammed'e secde etmeleri için izin verilir. Onlar Allah'a uzun bir secde yaparlar. Sonra: "Başlarınızı (secdeden) kaldırın. Biz sayınız kadar (kâfirleri) ateşten, kurtuluş için fidyeleriniz yaptık" buyrulacaktır."

Milligazete