PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Kâfirle mücadeleyi göze almak, namaz kılmakla mümkün!


Melancholy
10-30-2010, 23:34
'Namaz kılmayanın İslam'dan hakkı yoktur' Misver bin Mahreme radıyallahu anh şöyle anlatmıştır: Hz. Ömer radıyallahu anh yaralandığı zaman yanına girdim. Üstüne bir örtü örtmüşlerdi. "Nasıl oldu?" diye sordum. "Gördüğün gibidir" dediler. "Onu namaz ile ayıltın, çünkü ona namazdan daha fazla korku veren bir şey yoktur" dedim. Bunun üzerine halk: "Ey Müminlerin emiri, kalk namaz vakti geçiyor" dediler. Hz. Ömer: "Ya Allah" diyerek kalktı ve "namaz kılmayanın İslâm'dan hakkı yoktur" dedi ve yarasında kan sızıntısı olduğu halde abdest alıp, namaza durdu. [Taberani]

http://medya.milligazete.com.tr/haberler/2010/10/29/180686/k%C3%A2firle-mucadeleyi-goze-almak-namaz-kilmakla-mumkun-medium-0.jpg http://adsrv.prodestek.com/www/delivery/avw.php?zoneid=68&cb=INSERT_RANDOM_NUMBER_HERE&n=a831eec1 (http://adsrv.prodestek.com/www/delivery/ck.php?n=a831eec1&cb=INSERT_RANDOM_NUMBER_HERE)

"Bütün geceyi tek rekât namazla ihya ederdi"
Hz. Osman (ra)'nın evi asiler tarafından kuşatıldığında, hanımı asilere: "Siz onu öldürmek mi istiyorsunuz? İster öldürünüz, ister bırakınız, kesinlikle o bütün geceyi, bir tek rekâtla ihya eder ve o rekâtta bütün Kur'an'ı hatmeder" dedi. [Taberani]
Osman bin Abdurrahman et-Teymî şöyle anlatıyor: "Kesinlikle bugün ben gecemi Hz. İbrahim'in makamında namaz kılmakla geçireceğim" diye niyet ettim. Yatsıdan sonra makamda namaza durdum. Ben namaz kılarken birisi elini omuzlarıma koydu. Selâmdan sonra baktım ki Osman'dır.
Osman Fatiha'dan başlayarak Kur'an'ı sonuna kadar okuyarak namazını tamamladı. Selâm verdi ve ayakkabılarını alıp gitti. Daha önce de namaz kılıp kılmadığını bilmiyorum. [Ebu Nuaym]
İbn Abbas'ın namaza gösterdiği ihtimam
İbn Abbas'ın gözü görmez olduğunda ona bir kişi gelerek: "Eğer sen yedi gün sabreder, namaz kılmaz, sırt üstü durursan, namaz için işaretle iktifa edersen, seni tedavi ederim ve Allah'ın izniyle gözün de şifa bulur" dedi. İbn Abbas fetva almak için Hz. Aişe ile Ebu Hureyre ve başka sahabilere haber gönderdi.
Herkes "acaba bu yedi gün içinde ölürsen nasıl olacaksın, namazı kılmadığın için ne yapacaksın?" dediler ve böylece o gözünü tedavi ettirmekten vazgeçti. [Hâkim]
İbn Abbas şöyle anlatıyor: "Gözlerim kör olduğunda bana: "Namazı birkaç gün bırakırsan seni tedavi ederiz!" dediler. Ben: "Hayır" dedim. Çünkü Allah'ın Resûlü: "Kim namazı terk ederse O'nu kendisine kızdırmış olarak Allah'ın huzuruna gidecektir" buyurdu. [Taberani]
Ebu Hureyre gece namazına devam ederdi
Biz Ebu Musa El-Eş'ari ile bir seferde bulunuyorduk. Bir gece bir bostana sığındık, orada konakladık. Ebu Musa gecenin bir miktarında kalkarak namaz kıldı. Sesi o kadar güzeldi ve Kur'an'ı o kadar güzel okuyordu ki, tarif edemem. Hangi ayeti okuyorsa, onun gereğini yapıyordu.
Namazı bitirdikten sonra: "Allah'ım, ferahlık veren sensin ve ferahlık sendendir. Güvenlik veren sensin, güvenlik veren kimseleri seversin. Koruyucu sensin ve koruyucu kişiyi seversin. Doğru olan sensin ve doğru olanı seversin" diye dua etti. [Ebu Nuaym]
Ebu Osman anlatıyor: Ebu Hureyre'ye yedi gece misafir oldum. O, hizmetçisi ve hanımı geceyi üçe taksim etmişlerdi. Sıra ile namaza kalkıyorlardı. [Ebu Nuaym]
Ebu Talha, namazına engel olan arazisini infak ediyor!
Ebu Talha el-Ensarî kendisine ait olan bir bostanda namaz kılıyordu. O esnada Dubsi denilen bir kuş öttü. O kuş durmadan bir çıkış yolu arıyor, fakat bir türlü bulup da çıkamıyordu. Bu manzara Ebu Talha'nın hoşuna gitti. O da namazın içinde olduğu halde kuşu seyredip duruyordu. Sonra namaza döndü, fakat kaç rekât kıldığını hatırlayamadı.
Bunun üzerine: "Bu malım yüzünden dinim helâk oldu" diyerek Hz. Peygamber'in yanına geldi ve olanları anlattıktan sonra: "Ey Allah'ın Resûlü, bu bahçemi Allah yolunda infak ettim. Nasıl uygun buluyorsun öyle harca" dedi. [İmam Malik]
Başka bir rivayette şöyle denilmiştir
Ensar'dan bir kişi bostanında namaz kılıyordu. Bostan Medine'nin vadilerinden olan Kuf' denilen yerdeydi. Hurmaların olgunluk dönemiydi. Hurmalar tamamen yetişmiş, olgunlaşmış ve ağaçlar tamamen hurma doluydu. Adam bu durumdan hoşlandı.
Gördüklerini hayranlıkla seyrettikten sonra namaza döndü. Fakat kaç rekât namaz kıldığını unuttu. Kendi kendine: "Bu dünya malından ötürü dinim helâk oldu" dedi ve Müslümanların halifesi Hz. Osman'a geldi. Hadiseyi ona anlattıktan sonra: "Bu bostanım sadakadır. Onu hayır yolunda nereye sarf edersen et" dedi. Hz. Osman bostanı elli bin dirheme sattı. Hazineye kaydetti. Bu hurmalık elli bin dirheme satıldığı için o günden sonra o hurmalığa "Elli bin Hurmalığı" diye isim takıldı. [İmam Mâlik, Abdullah bin Ebubekir'den...]
Hüzeyfe (ra) anlatıyor:
"Hz. Peygamber'in gece namazı"
Hz. Peygamberle beraber bir gece namaza durdum. Arkasında olduğumu bilmiyordu. Bakara suresinden okumaya başladı. Yüz ayet okuyunca rükûa gider diye düşünüyordum. Fakat rükûa gitmedi. Bakara'dan sonra Nisa suresini, ondan sonra da Âl-i İmran suresini okumaya başladı. Bunları okurken de, ağır ağır, kelimelerin hakkını vererek okuyordu. Bir dilek ayeti geldiğinde, Allah'tan dilekte bulunuyor, bir azap ayeti geldiğinde de: "Allah'ım senin rahmetine sığınıyorum" diyordu. Sonunda rükûa gitti.
Rükûda durmadan "Sübhane Rabbiye'l-azim" diyordu. Rükûda da kıyamda kaldığı kadar durdu. Sonra "Semiallâhu limen hamideh" diyerek kalktı. Rükûda kaldığı zamana yakın bir zaman ayakta durduktan sonra secdeye gitti. Secdede de ayakta kaldığı zamana yakın bir müddet kaldı. [Müslim]

[Not: Bu metin, M. Yusuf Kandehlevi'nin Hayatü's-Sahabe'sinin ilgili bölümlerinden derlenmiştir.]

Milligazete