PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Peygamberimizin iftar sofrası nasıldı?


kont
10-07-2010, 23:49
Ramazan ayının girmesiyle iftar ziyafetleri, iftar davetleri daha da artar. Dostlarımızı, yakınlarımızı iftara davet ettiğimiz gibi, bizde onların davetine gideriz, birlikte iftar ederiz.


Bu güzel âdet, hem insanların birbirlerine yaklaşmalarını sağlar, hem de yardımlaşma ve cömertlik duygularını canlandırır.

Ancak davet deyince, hemen akla sofranın çeşitli ve mükellef olması gelir. Bu yanlış düşünceye kapılarak dostlarımızı davet edeceğimiz zaman imkânlarımızı zorladığımız, bütçemizi aşan masraflara girdiğimiz oluyor. Mali durumu iyi olanlar için bu mümkündür, ancak olmayanlar için aynı husus uygun olmaz. Çünkü böyle bir hazırlık her zaman devam etmeyeceği gibi, farz olan dost ve akraba ziyaretlerine engel teşkil eder.

Peygamberimizin iftar davetine ve iftar sofrasına baktığımızda meselenin hiç de bizim bildiğimiz gibi olmadığını göreceğiz. Peygamberimiz Ramazan ayının özelliklerini anlatırken iftar vermeyi de teşvik ederken şöyle buyururlar:

“Bu ayda her kim oruçlu bir mü’mine iftar edecek bir şey verirse, yaptığı bu iş günahlarının bağışlanmasına ve Cehennemden kurtulmasına sebep olur. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmeden onun kadar sevaba kavuşur.” Sahabiler sordular: “Ey Allah’ın Resulü, hepimiz oruçluya iftar edecek bir şey bulup verecek durumda değiliz.”

Peygamberimiz de, “Allah bu sevabı bir tek hurma ile, bir içim su ile, bir yudum süt ile oruçlu mü’mine iftar ettirene de verir” buyurdular.

Bu şekilde israfa, bol harcamaya gitmeden, pekala, iftar verilebilir. İnsanın imkânı ne kadarını kaldırabiliyorsa, ona göre bir hazırlık yapar, ikram eder.

Bunun için, “İftar verecek imkanım yok” diyerek dost ve akraba ziyaretlerini, Ramazan içinde iftar verip sevabını ihmal etmediğimiz zaman, çok şeyler kazandığımız gibi, güzel bir sünneti de işlemiş oluruz. Bir yakınımızın, bir dostumuzun iftar davetine gidip yiyip içtikten sonra ona dua etmek de bir sünnettir.

Peygamberimiz Sa’d bin Muaz’ın evinde iftar yapmış ve onlara şöyle dua etmişti: “Yanınızda hep oruçlular iftar etsin. Yemeğinizi iyi insanlar yesin. Melekler de size dua ve istiğfarda bulunsun” (Müsned, 3:138.)