PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : peygamberimizin (s.av) gerçek hayatı ve merhameti (ayetlerle)


kont
10-07-2010, 23:48
peygamberimizin (s.av) gerçek hayatı ve merhameti (ayetlerle)

Günümüzde peygamber efendimizi sevmeyi beceremeyenler,yaptıkları kendilerine süslü gösterildigi için dogru oldugunu zannediyorlar.peygamber efendimizin sevmenin yolu,O’na uymanın yolu kuran’dan geçmektedir.peygamber efendimizi bize dogru olarak anlatacak tek kaynak vardır.kuran peygamber efendimizin peygamberlik görevinden önce ve sonrasından bahsetmektedir,hatalarından da bahsetmektedir.

ilk olarak peygamberlik öncesi hayatı ile ilgili ayetleri yazalım…

Bir yetim iken, seni bulup da barındırmadı mı? (duha-6)

Ve seni yol bilmez iken, 'doğru yola yöneltip iletmedi mi? (duha-7)

Bir yoksul iken seni bulup zengin etmedi mi? (duha-

De ki: "Bana apaçık belgeler gelince, sizin Allah'tan başka taptıklarınıza kulluk etmekten kesin olarak menedildim ve âlemlerin Rabbine teslim olmakla emrolundum." (mümin-66)

Böylece sana emrimizden bir ruh vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmiyordun. Ancak Biz onu bir nur kıldık; onunla kullarımızdan dilediklerimizi hidayete erdiririz. Şüphesiz sen, dosdoğru olan bir yola yöneltip-iletiyorsun. (şura-52)

Peygamber efendimizin peygamberlik öncesinden böyle bahsedilmektedir.bugün ki bütün siyer kitaplarına bakın,hiç biri bu ayetleri yazmazlar.siyasi otoriteden çekindikleri için veya halkın tepkisini almamak için,kitaptan vahiyi nasıl gizleyebiliyorlar? Şimdi bunu yazdık diye günah mı işledik.her zaman hıçkırıga dönen sözü yazmamak olmaz. “peygamber efendimizi bize en iyi kuran tanıtır”

Bu ayetleri yazarak sanmayın ki;peygamber efendimize saygısızlık yapmış olacagız.bütün amacımız kuran’dan peygamber efendimizi tanımaktır.insanların kendi uydurdukları ile peygamber efendimizi tanıyacagımıza bu Allah’ın ayetleri ile peygamber efendimizi tanıyalım.

ikinci olarak peygamber efendimizin hatalarını bildiren ayetleri yazalım…

Surat astı ve yüz çevirdi; (abese-1)

Kendisine o kör geldi diye. (abese-2)

Nerden biliyorsun; belki o, temizlenip-arınacak? (abese-3)

Veya öğüt alacak; böylelikle bu öğüt kendisine yarar sağlayacak. (abese-4)

Fakat kendini müstağni gören (hiç bir şeye ihtiyacı olmadığını sanan) ise, (abese-5)

İşte sen, onda 'yankı uyandırmaya' çalışıyorsun. (abese-6)

Oysa, onun temizlenip-arınmasından sana ne? (abese-7)

Ama koşarak sana gelen ise, (abese-

Ki o, 'içi titreyerek korkar' bir durumdadır; (abese-9)

Sen ona aldırış etmeden oyalanıyorsun. (abese-10)

Allah seni affetsin; doğru söyleyenler sana açıkça belli oluncaya ve yalancıları da öğreninceye kadar niye onlara izin verdin? (tevbe-43)

Burada tevbe-43 ayetinin yanlış anlaşılmaması için altındaki ayetleri yazarsak,Allah’ın peygamber efendimizin,iman edenlerle-iman etmeyenleri nasıl belirleyecegini tevbe-44,45 bildirmektedir.

Allah'a ve ahiret gününe iman edenler, mallarıyla ve canlarıyla cihad etmekten (kaçınmak için) senden İZİN İSTEMEZLER. Allah takva sahiplerini bilendir. (tevbe-44)

Senden, yalnızca Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, kalbleri kuşkuya kapılıp, kuşkularında kararsızlığa düşenler İZİN İSTER. (tevbe-45)

Hani sen, Allah'ın kendisine nimet verdiği ve senin de kendisine nimet verdiğin kişiye: "Eşini yanında tut ve Allah'tan sakın" diyordun; insanlardan çekinerek Allah'ın açığa vuracağı şeyi kendi nefsinde saklı tutuyordun; oysa Allah, kendisinden çekinmene çok daha layıktı. Artık Zeyd, ondan ilişkisini kesince, biz onu seninle evlendirdik; ki böylelikle evlatlıklarının kendilerinden ilişkilerini kestikleri (kadınları boşadıkları) zaman, onlarla evlenme konusunda mü'minler üzerine bir güçlük olmasın. Allah'ın emri yerine getirilmiştir. (ahzap-37)

Üçünçü olarak peygamberlik görevinden itibaren hayatı ile ilgili ayetleri yazalım…

Böylece sana emrimizden bir ruh vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmiyordun. Ancak Biz onu bir nur kıldık; onunla kullarımızdan dilediklerimizi hidayete erdiririz. Şüphesiz sen, dosdoğru olan bir yola yöneltip-iletiyorsun. (şura-52)

Öyle ki Allah, senin geçmiş ve gelecek (her) günahını bağışlasın, üzerindeki nimetini tamamlasın ve seni dosdoğru bir yola yöneltsin. (fetih-2)

Şu halde sen sabret. Gerçekten Allah'ın va'di haktır. Günahın için mağfiret dile; akşam ve sabah Rabbini hamd ile tesbih et. (mümin-55)

Gerçek şu ki, biz senin üzerine 'oldukça ağır' bir söz (vahy) bırakacağız.* (müzemmil-5)

Rabbin seni terketmedi ve darılmadı. (duha-3)

Şüphesiz senin için son olan, ilk olandan (ahiret dünyadan) daha hayırlıdır. (duha-4)

Elbette Rabbin sana verecek, böylece sen hoşnut kalacaksın. (duha-5)

Gerçekten senin için kesintisi olmayan bir ecir vardır. (kalem-3)

Ve şüphesiz sen, pek büyük bir ahlak üzerindesin. (kalem-4)

Biz seni alemler için yalnızca bir rahmet olarak gönderdik. (enbiya-107)

(Bu elçi,) Bir güç sahibidir, arşın sahibi katında şereflidir. (tekvir-20)

Ona itaat edilir, sonra güvenilirdir. (tekvir-21)

Allah peygamber efendimize peygamberlik verdikten sonraki hayatından böyle bahsetmektedir.yukarıdaki ayetleri yazmayanlar bunları yazarak adı peygamber efendimizin hayatını anlattıklarını sanırlar.Allah’ın vahyettigi kuran’dan neyi ve ne amaçla gizliyorlar?

günümüzde kuran içeriginden habersiz olan bir müslüman’a yukarıdaki bir ayeti söylesen,söyleyeni iyi karşılamazlar.hemen “sen peygamber’e ne demek istiyorsun,hiç mi sevmiyorsun,daha ileri giden zihniyetlerde bunlar uydurma der” bunlar bu sözleri kime söylediklerinin farkında degillerdir…

Peygamber efendimizi dogru tanımak ve anlamak bizi hem duygulandıracak hemde bizi dogru yola iletecektir.

Sen, Rabbinin nimetiyle bir mecnun değilsin. (kalem-2)

Ve derlerdi ki: "Biz, ünlenmiş bir şair için ilahlarımızı terk mi edeceğiz?" (saffat-36)

Onlar: "Ey kendisine kitap indirilen (Muhammed). Gerçekten sen cinlenmiş (bir deli)sin," dediler. (hicr-6)

"Hayır" dediler. (Bunlar) Karmakarışık düşlerdir; hayır, onu kendisi uydurmuştur; hayır o bir şairdir…………..." (enbiya-5)

Peygamber efendimize ünlenmiş şair,mecnun gibi sözleri atfeden o inkarcılara karşı Allah teala peygamber efendimizin sabretmesini ve kendisini hamd ve tesbih etmesini istiyor.

Öyleyse sen, onların dediklerine karşılık sabret ve Rabbini güneşin doğuşundan önce ve batışından önce hamd ile tesbih et.(kaf-39)

Onların sözleri seni üzmesin Şüphesiz 'izzet ve gücün' tümü Allah'ındır. O, işitendir, bilendir.
(yunus-65)

Andolsun, onların söylemekte olduklarına karşı senin göğsünün daraldığını biliyoruz. (hicr-96)


Peygamber efendimiz kendisine “mecnun,ünlenmiş şair” diyenlerin söylediklerinden vazgeçip mümin olmadıkları için üzülüyordu.aşagıdaki ayette bunu bildiriyor.kendisine kötü söz söyleyenler dogru yola gelmiyor diye kendisini üzüp,mahveden,bunları yapanlara karşı peygamber efendimizden daha merhametli bir insan yok bu dünya’da. Allah’ım sen bize o merhametin zerresi kadar bize merhamet duygusu ver Allah’ım…

Onlar mü'min olmayacaklar diye neredeyse kendini kahredeceksin (öyle mi?) (şuara-3)

Mümin olmayan kişilere karşı kendisini mahveden biri,müslüman olan biri için neler yapmaz ki…aşagıdaki ayete baktıgımız zaman,müslüman olarak ne kadar degerli oldugumuzu anlamalıyız.

Andolsun size, içinizden sıkıntıya düşmeniz O'nun gücüne giden, size pek düşkün, mü'minlere şefkatli ve esirgeyici olan bir elçi gelmiştir. (tevbe-12

bize bu kadar deger veren birinin gittigi yoldan gidiyor muyuz?
O’na indirilene en güzel şekilde uyuyor muyuz?
O’nun 23 yıl boyunca verdigi mücadeleyi anlayıp,o mücadeleye katkı yapıyor muyuz?