PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Davetkâr tesettüre dikkat!


Melancholy
09-16-2010, 21:01
Giyinmiş çıplaklar Ebu Hureyre radıyallahu anh'ın rivayet ettiğine göre Nebî aleyhisselam şöyle buyurdular: "Cehennemliklerden kendilerini dünyada henüz görmediğim iki grup vardır:
http://www.milligazete.com.tr/dosyalar/haberler/2010/09/14/176504/davetk%C3%A2r-tesetture-dikkat-medium-0.jpg
Biri: Sığırkuyrukları gibi kırbaçlarla insanları döven bir topluluk... Diğeri de: Giyinmiş oldukları halde çıplak gibi olan ve öteki kadınları da kendileri gibi giyinmeye özendiren, başları deve hörgücüne benzeyen kadınlardır.
İşte bu kadınlar cennete giremedikleri gibi, şu kadar mesafeden hissedilen kokusunu bile alamazlar." [Müslim]
Tesettürün şekli yoktur, ölçüleri vardır!

Tesettür bir ibadettir; nasıl ve ne kadar olacağını diğer ibadetler gibi Allah ve Resulü belirleyebilir. Zevklere ve zamana göre, coğrafyaya göre üzerinde oynanamaz.
1- Yüz ve el dışında açık bir yer kalmayacak.
2- Bol olacak; vücudun ayrıntılarını ortaya çıkarmayacak.
3- Şeffaf olmayacak.
4- Erkeklere mahsus bir giysi olmayacak.
5- Tesettürün kendisi bir ziynet malzemesi olacak şekilde çekici olmayacak. Çünkü Kur'an tesettürü emrederken kadının ziynet ve cazibesinin örtülmesini istemiştir. Ziynet ziynetle örtülünce, karşı cinsin ilgisini çekmesi bakımından kimi zaman daha çekici bir pozisyon çıkarılmış olabilir. O zaman giyinmiş çıplaklar türer.
Tesettür Allah'ın emridir

Tesettür, Allah'ın bir emri olduğuna göre, şeytan için de bir aldatma ve tuzak konusudur. Mümin Allah Teâlâ'nın emirleri ile şeytanın tuzakları arasında durduğunda, cihad mevkiinde durmuş olur. Tesettür bir cihad türüdür. Uğuruna feda edilemeyecek bir değer olmamalıdır.
Tesettürü bekleyen tuzak: "Ruhunu kaybetmek"

İslami temiz bir toplum inşa arzusundadır; bunu gerçekleştirmenin ön şartı da temiz bireyi inşadır. Şüphesiz İslam medeniyeti bu temel üzerine yükselmiştir; bu medeniyet kendisini yine bu temel üzerinde yeniden inşa gayretindedir. Lokal ve global bazda medeniyetler arası bir çatışmadan sık sık bahsedilmesinin altında, bu yeniden inşa gayretlerinin ete ve kemiğe bürünmeden sabote edilmesi art niyeti yatar.
Modernitenin icat ettiği yeni paganizmin ilahı modacılar, dayattıkları "moda" diniyle tesettüre de yeni mana ve biçim verme gayretkeşliğine soyunmuş, sözümona bazı İslamcılar da tesettürü şirin göstermek, tesettür üzerindeki baskıları azaltmak gerekçesiyle bu modacılara alkış tutmaktadır. Daha sık görmeye başladığımız "tesettür defileleri" anlaşılan artarak devam edeceğe benziyor!
Yapılması gereken...

İslami tesettürü "davetkâr tesettür"e dönüştürme çabası İblis'in dahi şapka çıkartacağı bir hinliktir. Böylece "tesettür"den ruhu çekip alınarak tesettür "ahlaksızlaştırılmak" istenmektedir. Her Müslüman -hanım ve erkek- tesettüre kurulan tuzağın farkında olarak bu komployu geçersiz kılma direnişinde bulunmalıdır, gerekirse bedelini de ödeyerek.
Yapılması gereken ilk iş özel-likle de genç dimağlarda tesettürün taşıdığı ve ma'şeri vicdanda da kabul görmüş vechiyle; ahlaki boyutuna, diğer bir ifadeyle tesettüre hayat veren, onu o yapan ruhuna dikkat çekmektir.
Takva- örtü ilişkisi

Bahsedilen hususların ışığında şöyle dersek yanılmış olmayız: Tesettürü tesettür yapan, onu giymiş bedenin taşıdığı ruhun kalitesidir, takvasıdır, vakarıdır. Bütün ibadet ve davranışlarda olduğu gibi tesettürün ruhu da budur. Tesettürü podyumlarda mankenler de giyiyor; ancak, dik-kat ettiyseniz tesettür o bedenleri örtmüyor, birkaç metre kumaştan başka bir şey ifade etmiyor. Manken tesettürü, "lütfen bana bak" etiketi gibi durmaktadır. Kadının kişiliğini değil dişiliğini öne çıkarmakta ve maalesef kadını cinsel bir obje olarak sunmaktan geri durmamaktadır.
Modernitenin kadına kurduğu en büyük tuzak, sözüm ona "özgürlük" kurmacasında onu soyup erkeğin cinsel objesi kılmasıdır. Modernitenin, koyduğu ölçülere göre, güzel olmayan ve cinsel obje olmaktan çıkmış yaşlı kadınlara tahammülsüzlüğünün sebebi de burada yatmaktadır. Bunun farkında olan Batı kadını ilerleyen yaşına rağmen genç ve güzel kalabilmek için estetik ameliyatlara, güzellik salonlarına servetler harcamaktadır.
Zira yine Batı'da ortaya çıkmış aydınlanma paradigması olan "düşünüyorum o halde varım"ın yerini "soyunuyorum, tüketiliyorum, o halde varım" almıştır. Ben varım diyen kadının varlığını özellikle bedeni üzerinden ispatlaması gerekmektedir. Sanatçı kişiliğinden daha fazla seksi özellikleriyle öne çıkmış güya sanatçılar ideal modeller olarak toplumun önüne konmuştur.
Tesettüre davet nasıl olmalı?

Açıkça görmek gerekir ki, "tesettüre davet" "davetkâr tesettür"e dönüştürülerek Müslüman hanımın tesettürü hedef alınmıştır. Her ne kadar biz konuyu Türkiye bağlamında ele alıyorsak da bu olgu sadece Türkiye'ye has bir şey de değil. Arap ve Arap olmayan İslam coğrafyasına ait TV'lere ve özellikle dini programları sunan hanımların tesettürüne baktığımızda ne demek istediğimiz daha açıkça anlaşılacaktır.
Ziynetleri teşhir ederek örtünme yolları en ince şekilde öğretilmekte, sanki Müslüman hanıma; "aynı zamanda hem örtülü hem de seksi olabilirsin" telkinleri yapılmaktadır. Postmodernizmin helal ve haram koalisyonu anlayışı öteki olan her şeyi aslında bozarak kabullenme eğilimindedir.

Milligazete