PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Heavy Rain: The Orgiami Killer - İnceleme - İzlenimleri


denizci
08-31-2010, 20:16
Yapım Quantic Dream | Dağıtım Sony Computer Entertainment | Tür Adventure | Diğer Platformlar Yok

Parmaklıkları pasla aşınmış, boyunun iki katı, kanatlı kapısı olan mezarlığın önündesin... Eğer içeri giriyorsan sayfa 48’e, etrafından dolaşmak istiyorsan sayfa 72’ye git... Böyle macera kitapları vardı benim çocukluğumda. Halen var mıdır, hatırlamıyorum ama "Perili Ev" kitabında bir hayli tedirgin olduğumu bilirim. Bu örneği vermemin sebebiyse Heavy Rain: Origami Killer’ın tam da bu tarzda olması. Tek farkı biri yazınsaldı, buysa görsel ve az çok karakteri siz hareket ettirebiliyorsunuz.

http://www.level.com.tr/images/ekrangoruntuleri/heavyraintheorigamikiller2/03s.jpg

Duygusal, karanlık, bunalıma sokucu, üzücü...
Oyunun giriş bölümünde temel hareketleri öğrenirken, mutlu ailenizle tanışıp eğleniyorsunuz. Shaun ve Jason ile bahçede oynamak reflekslerinizi ölçen ilk örnek olduğu için yavaş yavaş kontrollere alışıyorsunuz. Burayı oynarken, yani çocuklarla çimlerin üzerinde güreşirken yüzümde bir tebessüm oluştuğunu belirtmem gerekiyor. Bu, kesinlikle çocuklarla oynamaktan eğlenen bir babayı yönetmenin verdiği gerçekçilik hissinden doğan bir gülümsemeydi. Oyundaki bu ilk ve basit sahneyi anlatarak oyunun insan üstünde bıraktığı etkiye bir dirhem de olsa örnek verebilmişimdir umarım; çünkü bu noktadan sonra genelde yüzünüzü güldüren olaylar olmuyor ama içine düştüğünüz olaylar üzücü ya da sevindirici olsun, bunu bir kenara atın, önemli olan Heavy Rain’in oyuncuyu içine çekmesi ve karakterlerle bütünleştirmesi.

Heavy Rain köküne kadar çizgisel bir oyun. Klasik macera oyunu alacağınızı sanıyorsanız biraz hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Çünkü oynattığınız karakteri içinde gezdirebileceğiniz bir harita ya da onu oraya buraya yönlendirebileceğiniz emirler yok. Oyun sahne sahne oynanıyor, bir sahnede olaylar yaşanıyor ve çoğunda sizin hareketleriniz diğer sahnenin nasıl oluşacağını ve hikayenin nereye yönleneceğini belirliyor; hatta bir adım daha ileriye gideyim, oyunu oynamaktan çok, olan olayları izliyorsunuz. Toplam oynama süresi taş çatlasa altı saat olsa bunun yarısını film izler gibi karakter arası konuşmalar, yaşanan olaylara şahit olmakla geçiriyorsunuz. Sıkıcı mı? Hayır. Neden? Hikayesi çok güzel bir gerilim filmi izlediğinizi düşünün ve Heavy Rain size tamamen bu tadı verecektir; hatta bununla kalmayarak önemli noktalarda karakterlerin alması gereken kararları sizin ellerinize bırakacak ve filmin akışına etki etmenizi sağlayacak. Daha ne isteyebilirsiniz ki? Sinemada kaç defa “Şu karakter çok saçma davrandı, bence şöyle olmalıydı.” demişsinizdir. Artık bu güç sizin elinizde! Yalnız üzerinde durulası bir konu daha var...

Heavy Rain’in arka kapağındaki iddialı sözü, yani ürünü sattıran sözü şu: “Decisions can change everything.” yani kararlar her şeyi değiştirebilir. Ne yazık ki oyunun büyük bir bölümünde genelde aldığınız kararlar değil, ninja refleksleriniz ne kadar iyiyse oyunun hikayesi ona göre değişiyor. Şöyle ki oyunun kilit noktalarında dövüş, atlama, zıplama, kaçma ve araba kullanma gibi sahnelerde ekrana gelen tuşlara hızla ve zamanında basmak, stick'leri gösterildiği anda kullanmak gibi çabuk tepki gösterilmesi gereken sahneler, sadece karar alınarak oyunun yönlendirildiği anlardan daha fazla. Yazının ikinci bölümünde örneklerle anlatırım.
Oyunu hikaye, grafik ve ses olarak üç ayrı mercekte incelersem hepsinden rahatlıkla geçer not aldığını söyleyebilirim. Hikayesi klasik gerilim filmlerinden çok farklı değil ve özellikle Saw (Testere) serisine benziyor. Fakat hikayenin içine girip karakterin aldığı kararları siz seçince bütün bu benzerlik anlamını yitiriyor. Özellikle bir noktada (Oyunu oynayanlar tahmin edebilir.) cidden durup düşündüm ve "Gerçekten böyle bir durumda kalsam ne yaparım?" diye kendi kendime sorarak zor bir karar aldım. Yani "lay lay lom" diye tuşlara basamıyorsunuz; çünkü oyun, atmosferiyle sizi içine hapsediyor. Grafikler bir PlayStation 3 oyunu için idare eder cinsten ve kesinlikle PC performansı beklenemez ama karanlık havayı yeterince yansıtıyor. Seslendirmeler gerçekçi, sahnelere göre değişen müzikse ustaca hazırlanmış. Kısacası benim önem verdiğim bütün noktalarda beklenenin üstünde tatmin edici çıktı oyun.

http://www.level.com.tr/images/ekrangoruntuleri/heavyraintheorigamikiller2/09s.jpg

Hikaye :
Tekrardan uyarayım da günah benden gitsin. Oyunu oynayan ya da oynamak isteyen varsa bu noktadan sonrasını okumasın. Oyun hakkında tek yakındığım nokta, seçimlerimizin oyunun kaderini vaat edildiği kadar değiştirmemesi. Yukarıda da belirttiğim gibi, seçimler yerine daha çok, hareketli sahnelerde ekranda aniden beliren tuşlara vaktinde basmak değiştiriyor olayları. Örneğin; Madison’ı yanan evden çıkaramazsanız kızararak ölüyor. Shelby ile Jayden son sahnede kapışırken, eğer bir - iki tuş hatası yaparsanız Jayden önce dayak yiyip sonra ölüyor. Oyunda olan olayların akışını değiştiren en önemli kararlarsa “Hold My Hand” adlı bölümden sonra yaşanıyor ki onların da hepsi (Ethan’ın, Shaun’un nerede olduğuna karar verdiği bölüm hariç; çünkü burada yanlış bir yere giderseniz çocuk ölebiliyor ama halen Jayden ve Madison ile onu kurtarma şansınız var sanırım.) refleksleri konuşturduğumuz kavga dövüş anlarından ibaret.

Hikayede bariz saçmalıklar da var. Mesela Jayden’ın yardımıyla Ethan’ı içinde polis kaynayan karakoldan kurtarmamıza rağmen kimse bizden şüphelenmiyor. Shelby’nin katil olduğunu bilmesine rağmen Forster denen aileye neden o kadar takmış olduğunu da anlamış değilim ve oyunun sonunda neyi neden yaptığını açıklarken bu noktaları atlıyor. Ethan her bilinç kaybından sonra neden elinde bir origami figürüyle kendine geliyordu? Bunlar hep havada kalan sorular.
Oyunda aldığınız kararlardan dolayı zor durumda kaldığınız anlar olacak. Benimkisi, Shaun’u kurtarmak için Ethan’ın katlanması gereken üçüncü test oldu. Yani birini öldürmesi gereken test... Ne zaman kurbanım kendisinin de bir baba olduğunu söyledi ve hayatı için yalvardı, o an tetiği çekemedim ve o testten geçemedim. Fakat bir oyunun üstüme böylesine bir baskı yaratması cidden hoşuma gitti. Oyunun amacına o an ulaştığını anladım.

http://www.level.com.tr/images/ekrangoruntuleri/heavyraintheorigamikiller2/11s.jpg

Bitiş
Oyunun mutlu sonla bitip bitmemesi tamamen sizin elinizde. Farklı sonları görmek için birkaç defa daha oynanabilir (Gerçi oyun içinde istediğiniz sahneden başlamanızı sağlayan güzel bir seçenek de sunmuşlar.) ama üst üste oynanacak bir oyun değil Heavy Rain. Bu yüzden altı saat civarı oynama süresini ve oyunun çoğuna müdahale edemeyeceğinizi göz önünde bulundurarak elinizi cüzdanınıza atın. Ama şu açıdan düşünmekte kesinlikle fayda var ki belki oyuna bir sinemanın dokuz katı para vereceksiniz ama o filmin önemli anlarını siz yönetecek, karakterleri siz hareket ettireceksiniz. Bu açıdan bakıldığı zaman Heavy Rain: Origami Killer eşsiz bir oyun. (Şimdi hatırladım da yine aynı bu şekilde yıllar yıllar önce Xena’nın bir oyunu çıkmıştı.) Hikayesi dramanın gerilimle harmanlandığı usta işi oyun / film diyebileceğim bir tür. Oyunun yapımcısı Quantic Dream, bu türdeki başarısını Heavy Rain’den önceki oyunu olan Fahrenheit ile göstermişti. Onda da bir katilin peşinden, zor kararlar vererek ilerlemek zorunda kalıyorduk. Peki ya şimdi? Sevdiğiniz birini kurtarmak için ne kadar ileri gidebilirsiniz? Heavy Rain sizi sınayacak...