PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : BioShock 2 Oyun Künye Tanıtımları-İncelemeleri-İzlenimleri


denizci
08-31-2010, 20:13
BioShock 2 İncelemesi

http://oyun.pclabs.com.tr/wp-content/uploads/2010/02/bioshock-2-475x356.jpg

Sanal alemde, uzaya çıktık, uçsuz bucaksız topraklarda maceradan maceraya atladık, gökyüzünde it dalaşlarına katıldık, galaksiler arası savaşlara şahit olduk. Ve bir gün atlas okyanusu üstünde seyir halinde eden yolcu uçağı düştü, sıradaki macera okyanusun derinliklerinde geçiyordu. Rapture isimli büyük denizaltı şehri 2007 yılında Bioshock’la karşımıza çıkmıştı. Orijinal senaryosu ve kendine has oyun yapısıyla kısa zamanda büyük bir hayran kitlesi yakalayan yapımın devamını beklememek olmazdı. 2K Games, serinin ikinci oyunu için yaklaşık 3 yıl kadar bekletti bizi, acaba değdi mi bu bekleyişe?

Bioshock’ta, uçak kazasından kurtulan ve Rapture dünyasına yabancı olan bir adamı kontrol ediyorduk. Bu nedenle şehrin gizemine çok fazla hakim değildik ve etrafta olan biteni anlamak, ne var ne yok keşfetmekle geçiyordu vaktimiz. Oyunun meşhur ‘Big Daddy’lerini bilirsiniz, ilginç kıyafetleri ve teçhizatları bulunan, ‘little sister’ları koruyan canlılar. İşte Bioshock 2’de iri mi iri, güçlü mü güçlü bir ‘Big Daddy’i kontrol ediyoruz. Bioshock 2, bu nedenle önceki oyundan biraz daha farklı bir deneyim sunuyor, ayrıca Rapture gezegeninde tecrübe sahibi olduğumuz için, olaylara daha fazla hakim olacağız. Rapture’un da gizemi bu oyunda yavaş yavaş çözülecek.



Bu sefer biz daha güçlüyüz
Konuya kısaca değinecek olursak; senaryo bizi kafa karışıklığının içine sürüklüyor. Elenor isimli küçük bir kız kayıptır, hikayesi biraz gizemli olan bir kızcağız bu. Biz bu kızın peşinden gidiyoruz, onu bulmak için girmediğimiz delik kalmıyor Rapture’un derinliklerinde. Ayrıca Rapture’un ilk ‘Big Daddy’sini kontrol ediyoruz ve bazı bilgiler edinmemiz gerekiyor, geçmişimizle ve başımıza gelenlerle ilgili. ‘Spoiler’ın tehlikeli sularında yüzmek istemediğim ve oyundan alacağınız zevke gölge düşürmemek için senaryoya daha fazla girmemeyi tercih ediyorum. Siz şimdilik bu bilgilerle ve giriş videosunda göreceklerinizle yetinin

‘Big Daddy’ olmanın verdiği heyecanla atıldığımız macerada, ilk olarak sadece bir adet deliciye sahibiz. Zaten kahramanımızın kıyafetiyle bütünleşik bir silah bu, kocaman bir matkap da diyebiliriz. Sol tuşa basılı tuttuğunuz zaman delici hızla dönerek, karşısındaki hedefi delik deşik ediyor, ekrana ve çevreye sıçrayan kanlar da cabası. Benzinle çalışan bu silah, benzininiz bittiği zaman da işe yarayabiliyor, farenin sol tuşuna tek basışta rakibinize indiriyorsunuz darbeyi. Bunun dışında, oyunda ilerledikçe makineli tüfek, ‘shotgun’, düşmanlarınızı duvara çivileyen ve isabetli bir tek atışta onları etkisiz hale getiren zıpkın ve perçin tabancası gibi silahlar edinebiliyoruz. Bu silahların mermileri de farklılık gösterebiliyor, mesela perçin tabancasında, normal, kızgın ve tuzaklı perçin olarak üç ayrı mermi seçeneği var.



Sağ elimizle bu tür silahları kullanırken sol elimizle de armut toplamayacağız elbette, tonik ve ‘plazmid’ler, yani özel güçler burada devreye giriyor. Bioshock temellerinin ana parçası olan bu özel güçlere sahip olmak diğer silahları elde etmek kadar kolay değil. Diğer silahlar gibi belli bir aşama kaydedince bu güçleri bünyenizde topluyorsunuz, ancak ‘Adam’ isimli maddeye sahip olmanız gerekiyor. İlk oyunu oynayanlar bilir, ancak oynamamışlar için belirtelim, bu madde genlerde değişiklik yapmayı sağlıyor, ayrıca bu madde sayesinde ‘Gatherer’s Garden’lardan özel güç alabiliyoruz. ‘Adam’ sahibi olabilmek için ‘Little Sister’lara ihtiyacınız olacak, ve haritada diğer ‘Big Daddy’lerin korumasında rastlayacaksınız bu küçük kızlara. ‘Little Sister’lara biraz yaklaştığınız an onu koruyan BD’lerin sizi iteceğini göreceksiniz ve sizi uyaracak. Yani siz müdahale etmediğiniz sürece onlar size zarar vermiyorlar, ancak ‘Adam’ ihtiyacından dolayı saldırmak zorunda kalıyorsunuz. BD’ler öldürmek bazen kolay, bazen zor, daha çok bulunduğunuz ortama bağlı biraz. Özellikle hızla koşarak size indirdikleri güçlü darbeler, canınızı oldukça götürüyor. Koruyucu ‘Big Daddy’i öldürdükten sonra ‘Little Sister’ zırlamaya başlıyor, onu ister omzunuza alıp şefkatinizi gösterirsiniz, isterseniz oracıkta sahip olduğu ‘Adam’lara el koyarsınız. Eğer yanınıza almaya karar verirseniz, çevrede ‘Adam’ sahibi cesetlerden maddeyi topluyorlar, bu esnada gelen düşmanlarla uğraşıyorsunuz siz de, kızınız rahat rahat işini halletsin diye.



‘Little Sister’lar iki farklı cesetten ‘Adam’ toplayabiliyorlar, daha sonra onları ‘Vent’ isimli girişlere götürmeniz gerekiyor. Girişlere geldiğinizde yanınızda bulunan kızı isterseniz serbest bırakıyorsunuz, isterseniz oracıkta alıyorsunuz canını ve ‘Adam’larını. Kurtarmaya karar verirseniz size teşekkür ediyor ve hediye olarak ‘Adam’ veriyor. Bazen, sizin önünüze taş koyanları yakaladığınızda yine iki seçenek arasında kalıyorsunuz, öldürmek ya da merhamet etmek. Seçim sizin, bu şekilde alacağınız kararlar oyunun sonunu da etkiliyor, farklı sonlar var yapımda.



‘Ne ‘Adam’mış yahu, bu kadar uğraştırıyor bizi’ diyebilirsiniz. Ama bu maddenin ne işe yaradığını anlatınca fikriniz değişebilir. Yukarıda da dediğim gibi ‘Adam’larla istasyonlardan özel güç temin edebiliyoruz. Plazmid olarak adlandırılan bu güçler, yani alev saldırısı, elektrik gücü, hortum, hipnoz gücü ve çevredeki büyük küçük nesneleri fırlatabilmenizi sağlayan ‘telekinesis’ gibi güçler, Rapture’da yaşamınızı devam ettirmenizi sağlayacak. Plazmid’ler sol kolunuzu doğal bir silah haline getiriyor, içinde bulunduğunuz şartlara göre değişik özel güçlerinizi açığa çıkarabilirsiniz. Eğer suyun bol olduğu bir yerde iseniz, düşmanlarınızın suya girmesini bekleyip daha sonra basın elektriği, hepsi bir anda yere yığılır. Kalabalık bir gurupla karşılaşırsanız, alev saldırılarınız işinizi görebilir, bazı düşmanlarınız üzerlerine çöken ateşi söndürmeye çalışırken siz diğerleriyle ilgilenirsiniz. Bu özel güçlerin kullanım süresi, ‘EVE’ isimli enerjiye bağlı. Sağlık barının altında duran bu enerjiyi sağdan soldan ve istasyonlardan temin edebiliyorsunuz.

Plazmid’ler dışında bir de ‘Tonic’lerimiz var, bunlar doğaüstü güçlerden çok fiziksel yetenek kazandırıyor ‘Babacığımıza’. Daha hızlı hareket etmenizi sağlayan, dayanıklılığınızı arttıran ve indirdiğiniz darbelerin daha güçlü olmasını sağlayan ‘Tonic’ler mevcut. Bunları da aynı şekilde elinizde bulunan ‘Adam’larla makinelerden temin ediyorsunuz. Plazmid ve ‘Tonic’lerinizin nasıl kullanıldığını ve ne işe yaradığını gösteren hoş videolarla da gücünüzün farkına varıyorsunuz.



Denizler altında 20 bin Fersah
Efsanevi yazar Jules Verne’ün ‘Denizler Altında 20 bin Fersah’ isimli eserini okumayan yoktur muhtemelen. 1870’li henüz denizaltı araçları yokken hayal gücü oldukça gelişmiş olan Verne, bu araçları ve denizleraltı dünyasını kitabında ele almıştı, tıpkı henüz 1865’ten ‘Aya Yolculuk’ kitabını yazması gibi. Bioshock yapımcıları belki Kaptan Nemo’dan etkilenmişlerdir, ancak oyunun yapısındaki özgünlüğü tartışacak durumda olamayız. Öylesine büyük ve etkileyici bir gezegen kurmuşlar ki, bazen aslında aynı yapıların yanından geçtiğinizin farkına bile varmıyorsunuz. Koskoca haritada bazı yerlerin kendini tekrar etmemesi beklenemez zaten, ancak önemli olan bunun göze batmaması.



Attığınız her adımda, girdiğiniz her mekanda okyanusun altında olduğunuzu hissediyorsunuz. Kanallardan taşan sular, tavanlardan akan damlalar ve merdivenlerden aşağıya doğru süzülen küçük akıntılar Atlantik’i iliklerinize kadar getiriyor. Çürümeye yüz tutmuş duvarlar, rutubetten zarar görmüş tavanlar, birçok badireye rağmen zarar görmemiş ve hala duvarda asılı duran ilginç resimler, Rapture’un büyüsüne büyü katıyor. Hele ki şehrin kurucusu Andrew Ryan’ı ve şehri anlatan bir müze var ki, anlatılmaz, sadece girilir ve gezilir. Bu müzede Rapture hakkında ilginç bilgiler edinebilir, Andrew Ryan’ın öyküsünü öğrenebilirsiniz.

Büyük Rapture’da en çok, istasyonlarla muhatap olacaksınız, sağlık istasyonları, silah istasyonları, ‘Gatherer’s Garden’lar. Canınızı yükseltebilir, ilk yardım malzemesi, silahlarınıza mermi alabilirsiniz, silahlarınızı geliştirebilir, daha fazla plazmid ve ‘tonic’ için ‘slot’ satın alabilirsiniz. Tabi Rapture’da bile paranın önemi büyük, para olmadan rahat bir yaşam süremiyorsunuz. Ama yapımcılar biraz merhametli olacak ki, benzin, mermi, silah, yiyecek ve içecek gibi malzemeleri çevreden de toplayabilirsiniz.Bu nedenle haritada gördüğünüz her bir çekmeceyi, her cesedi ve her dolabı aramanız gerekiyor. İstasyonlarda işinizi görecek parayı da buralardan toplayacaksınız çünkü.



Paramız yokken ise devreye ‘hack’ olayı giriyor, istasyonların güvenlik sistemini aşarak bir adet malzemeyi bedavaya getirebiliyoruz. ‘Hack’ cihazımızla mavi ya da yeşil şeritleri tutturmak gerekiyor, kırmızı şeritlere denk getirirseniz güvenlik sistemi devreye giriyor ve alarm ötmeye başlıyor, robot nöbetçiler de sizi avlamaya geliyor. Beyaz şeritler ise canınızın azalmasına neden oluyor. ‘Hack’leme olayı sadece istasyonlar için geçerli değil tabi, ‘hack’ silahınızla nöbetçi robotları uzaktan kontrol altına alabilir ve kendi yanınızda savaşa sokabilirsiniz. Aynı şekilde güvenlik sistemlerini de kendi tarafınıza çekebiliyorsunuz. Bazı kilitli kapıları da alarm sistemini çalıştırmadan açabilmek, ‘hack’ cihazıyla mümkün.

Haritada ayrıca birçok belge ve ses kayıtları bulunuyor. Batman: Arkham Asylum’da da vardı, bantları dinleyerek suçlular hakkında fikir sahibi oluyorduk. Bioshock 2’de de bazı önemli kişilerin günlüklerini bantlardan dinleyebiliyoruz, bunlara şehrin yöneticisi ‘kötü kadın Müzeyyen’ yani ‘Lamb’ ve kurucu Andrew Ryan da dahil.



Bu büyük Rapture’da sizi rahatsız edecek düşmanlarınız genelde ‘Splicer’lar oluyor, bu eski dostlarınız insanı andıran tuhaf yaratıklar. Farklı çeşitlerde ‘Splicer’ bulunuyor, özellikle iri yapılı olanları sizi oldukça zorlayacak. Bunun dışında ‘Big Sister’lar bulunuyor, oldukça gelişmiş olan bu düşmanlar çok hızlı hareket ediyor ve ‘telekinesis’ gibi özel güçlere sahip. Çevrenizde bir ‘Little Sister’ varken ablalarının sizi ziyaret etmesi an meselesi. Geldiklerini, ta Fizan’dan bile duyulan çığlıklarından anlarsınız. Ben kaçma imkanım olursa, kesinlikle tabanları yağlıyorum

Düşmanlarınız, eğer en kolay seviyede oynamıyorsanız oyunu sizi biraz zorlayacaklar. Birlikte hareket eden ve kalabalık dolaşanlara karşı özellikle, oldukça ter dökeceksiniz. Yapay zeka çok da kötü değil yani, neyse ki istediğiniz zaman oyunu kaydedebiliyorsunuz. Bunun dışında haritada ‘Vita’ çemberleri bulunuyor, oyunu kaydedip kaydetmediğinizin bir önemi yok bu durumda. Öldüğünüz anda bu çemberlerden tekrar koyuluyorsunuz yola, ancak harcadığınız mermiler ve sağlık paketleriniz geri gelmiyor.



Görsel kalite
Bioshock 2, Unreal 2.5 motoruyla geliştirilen bir yapım, tıpkı ilk oyun gibi. Yani ilk oyuna göre değişen bir şey de pek yok görsel açıdan, ancak bazı grafik hatalarının giderildiğini söyleyebilirim. Kaplamalar ve su efektleri iyi sayılır, fizik modellemelerinde de büyük bir eksiklik göze çarpmıyor. Rapture’un olağanüstü dizayn edildiğini söylemiştim, ancak oyunda AA desteğinin olmaması, maalesef detayların üzerinde durulmadığını gösteriyor. Oyun büyüleyici mekanlar da geçtiği için çok göze batmıyor bu eksiklik, ancak 2010 yılında ve Bioshock 2 gibi bir yapımda kabul edilesi bir durum değil.

Çevre etkileşiminin başarılı olduğunu söyleyebiliriz, etrafta bulunan küçük cisimler, sandalyeler ve kutular, hareket edebiliyor. Kontrol ettiğimiz ‘Big Daddy’nin de üzerinde çalışmış yapımcılar, hareket ederken hantal olduğunu fark edeceksiniz. Zıplarken ve eğilirken kahramanımızın heybetini ve ağırlığını hissedebiliyoruz. Görüntünün, kaskın çerçevesinden verilmesi de oyuna ayrı bir hava katıyor. Dönemin müziklerini duymak, BD’lerin hırıltıları, su şırıltıları ve plazmid’lerin ses efektleri Bioshock 2’yi işitsel anlamda kaliteli bir oyun yapıyor.



Rapture’a Veda
2K Marin, seriye aynı başarıyla devam etmiş. Oyunun yapısında değişiklik yapmadan, ‘Big Daddy’i kontrol etme imkanı vererek yepyeni bir macera ortaya çıkarmışlar. Rapture gezegeninin farklı bölgeleriyle de tanıştığımız Bioshock 2, AA desteğinden yoksun maalesef. Ancak grafiklerin yeteri kadar iyi olduğunu söylemek gerek. Optimizasyon konusunda da bir sıkıntı vermiyor, 50-60 FPS arasında en yüksek ayarlarda oynayabildim.

Diyeceğim o ki, Bioshock 2 gayet güzel bir yapım olmuş. Serinin orijinal yapısını koruyarak yenilikler getirmiş, görsel açıdan ilk oyuna göre çok gelişme beklemeyin tabi, hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Eğer ilk oyunu oynamadıysanız bundan önce oynamanızı tavsiye ederim, eğer ilk oyunu beğenmediyseniz de bundan uzak durmanızı. ‘Big Daddy’i kontrol etmek kulağınıza ne kadar hoş geliyor bilemem tabi

Oyundan Görüntüler :
http://oyun.pclabs.com.tr/wp-content/uploads/2010/02/23-475x380.jpg
http://oyun.pclabs.com.tr/wp-content/uploads/2010/02/63-475x380.jpg
http://oyun.pclabs.com.tr/wp-content/uploads/2010/02/71-475x380.jpg
http://oyun.pclabs.com.tr/wp-content/uploads/2010/02/91-475x380.jpg
http://oyun.pclabs.com.tr/wp-content/uploads/2010/02/111-475x380.jpg