denizci
08-30-2010, 22:42
MAG İncelemesi
http://oyun.pclabs.com.tr/wp-content/uploads/2010/02/MAG-cover-art1-404x475.jpg
MAG, yani Massive Action Game ( Devasa aksiyon oyunu ). Yıllarca, 16-32-64 kişilik haritalarda multiplayer FPS’nin tadını yaşayan biz oyun severlere, 128′e 128 , yani toplamda 256 kişinin aynı anda aynı mekanda çarpıştığı, gerçekten de devasa bir aksiyonu vaat ediyor MAG. Daha önceden aşina olduğumuz oyun dinamiklerini, kendine özgü yenilikleri ile harmanlayan bu devasa oyunun inceleme yazısına hoşgeldiniz.
Doğruyu söylemek gerekirse, yalnızca Playstation 3 için piyasaya çıkan ve yalnızca internet üzerinden oynanabilen bu oyuna başlangıçta önyargıyla yaklaşmıştım. Bunun nedenlerinden biri MAG’in sadece bildiğimiz FPS’lerin kalabalık haliymiş izlenimi vermesiydi. Gördüklerimiz, okuduklarımız ve geçmiş tecrübelerimiz bizi MAG’in sıradan bir FPS’den fazlası olmayacağı fikrine itiyordu. Teknik açıdan çok iyi gözükmeyen bu yapım türe çok fazla yenilikler sunmasa da bir oyunun toplam kalitesini belirleyecek unsurlardan birçoğunun üstesinden gelip, online oyunlarda oyun severlerin yumuşak karnı olan doyumsuz öldürme hissi ve seviye atlama kartlarını iyi kullanarak bizi yanılttı ve başarılı bir yapım olarak ortaya çıktı.
Öncelikle MAG’in yalnızca Playstation 3 platformunda piyasaya çıktığını ve yalnızca internet üzerinden oynanabildiğini belirtelim. MAG’e girer girmez karşımıza karakter yaratma ekranı çıkıyor. Oldukça sınırlı seçenekler ile yarattığımız karakterimizi oyunda bulunan 3 organizasyondan ( birim, grup ne derseniz artık ) birine atayarak oyuna başlıyoruz. Oyunda birçok multiplayer FPS’nin aksine, yaptığınız bu organizasyon seçimi daimi kalıyor. Bir devasa online oyunda karakter yaratırken, o karakterin ırkını seçtiğimiz andan sonra değiştirme şansımız nasıl yoksa MAG’de de öyle. O yüzden bir birimi seçmeden önce o ekranda bulunan tanıtım videosunu ve yazısını okumanızda fayda var. Doğu Avrupa kökenli S.V.E.R., Batı Avrupa kökenli RAVEN, ve Amerika kökenli VALOR oyunda seçilebilir organizasyonlar.
Bunların her biri PMC adı verilen özel askeri kuruluşlar. Dünya üzerinde Shadow War adı verilen bir çekişmenin içine giren bu 3 organizasyonun asıl hedefi, bir diğerine zarar verip, kaynaklarını azaltmak ve böylece askeri anlaşmalarda kendilerine avantaj sağlamak. Siz de bu 3 organizasyondan herhangi birine katılıp, katılacağınız savaşlarda göstereceğiniz başarılarla bulunduğunuz organizasyona katkıda bulunmaya çalışıyorsunuz. Oyunda sürekli güncel olan Shadow War haritasında kimin bu yarışta önde olduğunu görebiliyorsunuz. Bu iş senaryodan oynanışa şöyle etki ediyor; bir oyun modunu kazandığınız zaman, o oyun moduna her girişinizde çeşitli bonuslar kazanıyorsunuz. Mesela % 5 daha fazla tecrübe puanı. Oldukça küçük bir şey olsa da senaryoyu oynanışa katmak adına güzel bir özellik diyebiliriz.
Her bir organizasyonun karakter görünümleri, silahları farklı olsa da bunların oyuna etkisi sadece görünümden ibaret. Yani işlev konusunda bir farklılık yok. Karakteri yarattıktan sonra menüde gözümüze Armory kısmı çarpıyor. Burada karakterimizin savaş alanında kullanacağı silahları, bombaları, ve diğer ekipmanları seçebiliyoruz. Dikkatimizi hemen eşyaların ağırlıkları göze çarpıyor. Belirli bir kapasitemiz var ve onu aşamıyoruz. 3 çeşit zırh türünden en ağır olanı seçip en iyi korunmayı elde etmek avantajlı gözükse de ağır zırh giymenin bedeli hem fazla yük hem de daha yavaş hareket edebilme kabiliyeti. Ana silah olarak assault rifle, sniper rifle, heavy machine gun seçeneklerinden birini ve roket atar ve çeşitli el bombası, gaz bombası, ilk yardım paketi gibi ek eşyaları yayına ekleyip işlemi tamamlıyoruz. Burada dikkati çeken başka bir nokta, oyunda tek bir sniper tüfeği, ağır makineli ve assault rifle seçeneği bulunması. Hepsi tek tip. Burada bir değişikliğe gitmenin iki yolu var, birincisi silahınıza ekleyebileceğiniz eklentiler ve kazanacağınız tecrübe puanları ile yetenek puanlarından alacağınız ek bir silah. Eklentilere sahip olmak için de tecrübe puanı kazanıp, yetenek tablosundan ilgili alana puan vermeniz gerekiyor. Karakterinizin taşıyacağı eşyaları seçtikten sonra bu seçiminizi kaydetmeniz isteniyor.
Loadout olarak ismi geçen bu seçimleriniz birkaç adet olabiliyor. Her çatışma öncesi veya çatışma esnasında, öldükten sonra spawn olurken, loadout’larınız arasında geçişler yapabiliyorsunuz. Oyunda belirli bir süreyi geçirdikten sonra farklı loadout’ların taktiksel açıdan ne kadar önemli olduğu fikrine sahip olacağınızı düşünüyorum. Zira, oyunun temelinde, birazdan daha geniş olarak ele alacağız, ya savunuyorsunuz ya hücum ediyorsunuz. Ama bunu o çatışmaya girmeden önce bilme şansınız yok. Savunma yaparken farklı bombalar, ekipmanlar kullanma gereği duyabilirken, hücum ederken de farklı ekipmanlar kullanma gereği duyabiliyorsunuz. O yüzden birkaç tane farklı türde loadout yapmak size avantaj kazandıracaktır.
Karakteri de hallettikten sonra DEPLOY sekmesine girerek, savaş alanına gidiyoruz. Oyunda 4 adet mod bulunuyor, bunların ikisi 8.seviyeye ulaşınca açılırken, diğer ikisi oyunun başında da oynanabiliyor. Supression ve Sabotage modlarına girmeden önce Training’de az da olsa bir vakit geçirmeniz tavsiye edilir. Supression modu kendi organizasyonunuzun arasında geçen bir Team deatmatch modu. Sabotage’da ise bir organizasyon A ve B noktalarını savunurken, diğeri almaya çalışıyor. A ve B noktaları aynı anda kontrol edilince ( hücum eden grup ) C noktası açılıyor, o da hücum eden takım tarafından alınırsa oyun bitiyor. Defans yapanlar ise bunu engellemeye çalışıyor, süre bitene kadar bu noktaları savunuyor. Bu mod 64 kişilik bir mod ve MAG’i MAG yapan asıl modlara gelmeden, oyuncuları ısındırmaya yönelik oyuna konulmuş diyebiliriz. Açıkçası ben de diğer modlar açılınca bu iki modu bir daha oynamadım.
Video Games | MAG | Dynamic Mission Walkthrough
XBox 360 | Playstation 3 | Nintendo WiiAcquisition ve Domination MAG’in sırasıyla 128 ve 256 kişiyle oynanan modları. Oyunda her bir modda, bir grup savunuyor, diğeri de hücum ediyor demiştik. Acquistion’da savunan takımın üssünde bulunan 2 tane nakil kamyonu bulunuyor. Amaç bunları çalmak veya çaldırtmamak. Kağıt üstünde oldukça basit ve sıradan duruyor değil mi ? Oysa ki oyunda toplamda 10 adet bulunan haritalar bundan daha fazlasını içeriyor. Haritanın belirli bölgelerinde konumlandırılmış taretli sığınaklar, araçların geçmesini engelleyecek takozlar, topçu atışı sağlayan mortar battery’ler, sensor array’ler ve daha birçok stratejik binayı, aracı pasifiize etmeden bu araçları çalmak çok zor. Oynanışın kalbine inmeden önce domination hakkında da birkaç kelam edelim. Domination modlarında hücum eden takım rakibin üssünün içine girip, A’dan H’ye kadar olan noktaları ele geçirmeye çalışıyor, bu süre içerisinde rakibe vereceği zarara göre oyunu kazanıyor. Süre bitmeden zarar metresinin dolmasını engellemeye çalışan savunma takımı ise düşmanları bu bölgelerden uzaklaştırmaya çalışıyor. A’dan H’ye kadar olan noktalar ise bir anda açılmıyor. Bazı bölgeleri ele geçirince diğerlerini ele geçirme hakkına sahip olabiliyorsunuz. Atıyorum D ve E’yi almadan G, H açılmıyor mesela. Modlara özel söyleyeceklerimiz bu kadar, vakit kaybetmeden oynanışa geçiyoruz.
Video Games | MAG | Launch Trailer
XBox 360 | Playstation 3 | Nintendo WiiKafanızda nasıl bir resim oluştu bilmiyorum ama sınıflardan bahsettik, modlardan da bahsettik, sıra geldi savaş alanına inip büyük fotoğrafı çekmeye. Öncelikle oyunu oynamamış herkesin aklına şu gelebilir; ” 256 kişi nasıl bir savaş alanında çatışabilir ki ? Karman çorman olur her şey, kim nereden nasıl vurulduğunu anlamaz ”. Benim de aklıma sürekli gelen bu soru ‘puf’ diye sönüverdi oyunu oynadıktan sonra. Nasıl oldu peki bu ? Şöyle efendim; oyun başlarken herkes bir bölüğe atanıyor. Her bir kadronun – bölüğün – grubun bir lideri var. Oyunda 3 tip lider var aslında, grup lideri, birlik lideri ve yetkili subay. Grup lideri sadece bir gruba komutlar verebilirken, yapabileceği şeyler de sınırlı. Yetkili subay ise bütün herkese sesini duyurabiliyor ve birçok özel saldırı yapma yetkisine sahip.
Şimdi kafalar karışmasın, bu sadece online oynanan bir oyun ve oyunda yapay zeka kontrollü askerler yok. Yani komut vermesi gereken bir insan, komutu yerine getiren de. Kulaklık olmadan da oynanabilen ama kulaklıkla oynanması şiddetle tavsiye edilen MAG’de en önemli olaylardan biri iletişim. Neyse konuyu dağıtmayalım, bölük demiştik. Her bir bölük, komutanının verdiği komut üzere haritanın belirli bir bölgesinde çarpışıyor ve belirli bir görevi yerine getiriyor. Yani haritada her ne kadar 256 kişi olsa da siz haritanın sadece belirli bir bölgesinde, bir görevi yerine getirmeye çalıştığınız için küçük çatışmalar içine giriyorsunuz. Bu demek değil ki kocaman haritalarda az düşmanla karşılaşıyorsunuz. Hayır, sadece görevinizle ilgili olan bölgelerde çatışmalara giriyorsunuz, dolayısıyla 256 kişinin aynı anda , aynı mekanda çatışmaya girerek karmaşa yaşanması önleniyor.
Liderinizden gelen komutları illa ki kulaklıktan duymanıza gerek yok, haritada nereye gideceğinizi o size gösteriyor. Liderinizin verdiği görevi yapınca Frago xp denilen bonus tecrübe puanı kazanıyorsunuz. Bunu illa ki şöyle algılamayın; düşmanın bunker’ını etkisiz hale getir mesela size verilen görev. Siz sadece gidip o bunker’ı yok edince frago xp kazanmıyorsunuz, o çevrede birini öldürünce veya arkadaşınızı iyileştirince de frago xp kazanıyorsunuz. Yani size verilen görevin etrafında çatıştığınız sürece bu bonusları kazanacaksınız. MAG uzun zamandır gördüğüm, göreve sadık kalan oyuncuyu en çok ödüllendiren multiplayer fps diyebilirim. Zaten bu kadar geniş ölçekli haritalarda, bu kadar fazla kişinin çatıştığı mekanlarda oyuncuları görevlere yönlendirmezseniz, gerçekten büyük bir karmaşa çıkar ortaya. Liderlik demişken, liderlik görevine sahip olmak için en az 15. seviyeye gelmeniz gerektiğini hatırlatalım. 15.seviyeye geldikten sonra çatışma başlamadan kuyruğa girdiğiniz zaman, liderlik için başvur seçeneğini işaretleyerek lider olma şansına sahip olabiliyorsunuz. Gamepad’in yön tuşları ile hem kendi grubunuza çeşitli komutlar verebiliyor hem de farklı hava saldırıları düzenleyebiliyorsunuz. Liderlerin iletişim halinde olup, grupları gereksiz yere aynı noktalara yığmadan, takımın ihtiyacına göre farklı noktalara serpiştirebilmesi önemli.
Oyunda araç sürme olayı oldukça limitli, yalnızca APCler ile yani zırhlı personel taşıyıcıları ile düşman üssüne sızmanız mümkün. Onun dışında acquisition modunda düşmanın üssünden nakil aracını çalmaya çalışıyorsunuz, o ayrı. Bunun bir eksikliği oldu mu derseniz, bence olmadı. Haritaların büyüklüğü abartı derecede değil, koşarak bir uçtan diğerine mantıklı sürelerde ulaşabiliyorsunuz. Zaten görevinize göre belirli bölgelerde spawn olacağınız için, çok fazla yol kat etmeniz gerekmiyor. Bunun dışında oyunda sınıfların gayet dengeli olduğunu söyleyebiliriz. Oyunda silah türlerinin tek tip olmasının bir avantajı diyebiliriz buna. Yetenek tablosunda vereceğiniz puanlar ile farklı ekipmanlar, eklentiler ve yetenekler elde edebiliyorsunuz. Mesela, vereceğiniz puanlar ile çeşitli mayınlara, zehirli gaz bombasına sahip olabilirken, iyileştirme tablosuna vereceğiniz puanlar ile takım arkadaşınızı öldükten sonra canlandırmak için tıbbi yardım ekipmanına sahip olabiliyorsunuz. Bunların her biri çatışmanın farklı anlarında size yardımcı olabiliyor. Biraz da sizin oyun tarzınıza bağlı tabi.
Ben mesela tıbbi yardım setine sahip, ağır zırhlı, ağır makineli tüfek kullanan bir asker karakteri oynuyorum. Her canlandırdığım takım arkadaşım başına 10 xp kazanıyorum. Bir düşman askerini öldürmenin 5 xp verdiğini düşünürsek, oldukça yüksek bir rakam diyebiliriz. Dedik ya, MAG takım oyununa katkı sağlayanı ödüllendiriyor, işte bu da küçük de olsa başka bir göstergesi. Yıkılan, zarar görev kapıları, binaları, araçları tamir ekipmanı ile tamir etmeniz de size bonus tecrübe puanları katıyor. Herkesi bir görevi var ve takım için oynayan 128 kişinin başarılı olma şansı kendi halinde takılan insanlarda oluşan 128 kişilik gruba karşı çok daha fazla.
Video Games | MAG | Weapons and Loadouts Walkthrough
XBox 360 | Playstation 3 | Nintendo WiiAtladığınız her bir seviyede, 1 yetenek puanı kazanıyorsunuz. Başlangıçtaki seçenekler nispeten az puan gerektiriyor. Silahın şarjörünü doldurma hızından, yeni silah, ekipman almaya, daha hızlı koşmak, daha fazla sağlık puanına sahip olmaya tutun onlarca seçenek bulunuyor bu tablolarda. Belirli bir kategoriye puan verip, orada istikrar sağlamak daha doğru gibi geliyor bana zira kullandığınız silah tipi ve oynayış tarzınız çok fazla değişmeyecek, bu yüzden belirli bir kategoride sona ulaşmak daha verimli olabilir sizin açınızdan. Yanlış verdiğiniz veya sonradan pişman olduğunuz puanlar için üzülmeye gerek yok çünkü oyunda karakterinizin puanlarını respec seçeneği ile sıfırlayabiliyorsunuz. Respec için belirli bir tecrübe puanına ulaşmanız gerekiyor. Ben tam hatırlayamıyorum ama level 10 veya 11 idim respec hakkı kazandığım zaman. Bir sonraki respec hakkım da büyük ihtimalle level 20 civarı olacak.
İletişim ve koordinasyon MAG’in en önemli iki unsuru kanımca. İletişimi daha iyi seviyede olan clan’ların çatışması rasgele bir araya gelmiş oyuncuların çatışmasına göre daha farklı oluyor. MAG çok popüler bir oyun değil ama oyunu oynayanlar arasında oldukça popüler hale gelmiş. Yani bir oynayan, bir daha bırakmıyor gibi bir şey. Oyunun oynayanların sayısına oranla, bir maça girme hızınız da artıyor veya azalıyor. MAG’de bu hız ideal diyebiliriz. Birkaç dakikadan fazla hiçbir zaman beklemiyorsunuz. Ayrıca bu bekleme işini kısaltmak, ayrıca bunu yaparken bonus puan kazanıp, organizasyonunuzun o anki ihtiyacını gidermek istiyorsanız, directives moduna girmeniz gerekiyor. Directives sizi organizasyonunuzun ihtiyaç duyduğu çatışmaya yönlendiriyor, eksik olan grubu tamamlamış oluyorsunuz. Ayrıca maçın sonunda da küçük bir tecrübe puanı bonusu size geliyor.
MAG teknik açıdan mükemmel bir oyun değil. Tasarılan mekanlar çok göz alıcı olmasa da çok da rahatsız edici derecede kötü değil. 5 üzerinden puan vermek gerekirse grafiklere 3.5 veya 4 verirdim en fazla. Bunun yanında animasyonlar da kötü. Özellikle el bombası atma, silahı kullanma ve düşmanların vurulduğunda verdiği tepkiler tam anlamıyla ‘odun’ gibi. Hiçbir estetik yok, sanki bir robotu kontrol ediyormuşsunuz gibi. Bunu ilk başta çok yadırgadım, zira Call of Duty Modern Warfare 2 multiplayer’dan buraya geçiş yaptıktan sonra bunlar göze daha çok batıyor, ama daha sonra alıştım, size de alışacaksınız. Ayrıca sesler konusunda da pek başarılı olduğu söylenemez MAG’in. Silah sesleri de başarısız, sanki mermi değil plastik atıyormuşsunuz gibi bir hisse kapılabilirsiniz. Bu da alışılınca yadırganmayan bir durum haline geliyor.
MAG’in eksileri ve artılarını derleyip toparlarsak; zaman zaman yaşanan bağlantı problemleri oyun için bir eksi. Ama şöyle de birşey var, bu kadar büyük ölçekli çatışmaları içeren bir oyunda ben çok daha fazla bağlantı problemi beklerdim, MAG’in bu eksisi yamalarla da giderilebilecek, çok sık ortaya çıkmayan bir durum. Ayrıca puanını teknik olarak pek başarılı olmadığı için de kıracağız. Zaman zaman yaşanan tuhaf bug’lar da yamalarla düzeltilebilir ama onlar da bir eksiklik. Ölen bir düşmanın birkaç saniye daha savaş alanında canlıymış gibi kalması ( hareketsiz olsa da haritada hala ateş ediyor gibi gözükmesi ) bunlardan biri. İşin diğer tarafında ise söylenecek birçok şey var. Bir kere oyun çok akıcı ve eğlenceli, bir girdiniz mi çıkmanız zor. Ayrıca doğru oyunu oynadığınız zaman sürekli ödüllendiriliyorsunuz, oyun sizi soğutmuyor. Liderlik olayı mükemmel bir fikir, birlik olarak hareket etme ve küçük çatışmalarla büyük çatışmada başarı sağlama fikri başarıyla uygulanmış. Silahlar, sınıflar dengeli, level sistemi insanı oyuna bağlıyor. Bir organizasyonu seçtikten sonra oraya ait olma hissine kapılıyorsunuz, sürekli aynı kişilerle yan yana çarpışıp, sosyalleşme şansına sahip oluyorsunuz. Eğer birçok fps gibi maç öncesi hangi tarafta olacağınız otomatik olarak belirlenip, maçtan maça değişseydi bu ait olma hissine kapılmayacaktık.
Uzun lafın kısası, MAG türe çok yenilik katmasa da, küçük ama yararlı fikirlerini genel oyun dinamikleri ile başarıyla birleştirip, eğlenceli bir oyun yapısı sunan başarılı bir online fps oyunu. Oyun her açıdan gelişmeye açık, ek paketlere, indirilebilir içeriklere ve yamalara kavuştuğunda başarısını katlayabilecek düzeyde bir yapıya sahip olan MAG’i PS3′te Fps oynayabilen ve oynarken de eğlenmeyi becerebilen her oyun severe tavsiye ediyor, yazıya noktayı koyuyoruz.
Oyundan Görüntüler:
http://oyun.pclabs.com.tr/wp-content/uploads/2010/02/13-475x267.jpg
http://oyun.pclabs.com.tr/wp-content/uploads/2010/02/43-475x267.jpg
http://oyun.pclabs.com.tr/wp-content/uploads/2010/02/mag-9-475x267.jpg
http://oyun.pclabs.com.tr/wp-content/uploads/2010/02/mag-1-475x267.jpg
http://oyun.pclabs.com.tr/wp-content/uploads/2010/02/950933_20090603_790screen001-475x266.jpg
http://oyun.pclabs.com.tr/wp-content/uploads/2010/02/MAG-cover-art1-404x475.jpg
MAG, yani Massive Action Game ( Devasa aksiyon oyunu ). Yıllarca, 16-32-64 kişilik haritalarda multiplayer FPS’nin tadını yaşayan biz oyun severlere, 128′e 128 , yani toplamda 256 kişinin aynı anda aynı mekanda çarpıştığı, gerçekten de devasa bir aksiyonu vaat ediyor MAG. Daha önceden aşina olduğumuz oyun dinamiklerini, kendine özgü yenilikleri ile harmanlayan bu devasa oyunun inceleme yazısına hoşgeldiniz.
Doğruyu söylemek gerekirse, yalnızca Playstation 3 için piyasaya çıkan ve yalnızca internet üzerinden oynanabilen bu oyuna başlangıçta önyargıyla yaklaşmıştım. Bunun nedenlerinden biri MAG’in sadece bildiğimiz FPS’lerin kalabalık haliymiş izlenimi vermesiydi. Gördüklerimiz, okuduklarımız ve geçmiş tecrübelerimiz bizi MAG’in sıradan bir FPS’den fazlası olmayacağı fikrine itiyordu. Teknik açıdan çok iyi gözükmeyen bu yapım türe çok fazla yenilikler sunmasa da bir oyunun toplam kalitesini belirleyecek unsurlardan birçoğunun üstesinden gelip, online oyunlarda oyun severlerin yumuşak karnı olan doyumsuz öldürme hissi ve seviye atlama kartlarını iyi kullanarak bizi yanılttı ve başarılı bir yapım olarak ortaya çıktı.
Öncelikle MAG’in yalnızca Playstation 3 platformunda piyasaya çıktığını ve yalnızca internet üzerinden oynanabildiğini belirtelim. MAG’e girer girmez karşımıza karakter yaratma ekranı çıkıyor. Oldukça sınırlı seçenekler ile yarattığımız karakterimizi oyunda bulunan 3 organizasyondan ( birim, grup ne derseniz artık ) birine atayarak oyuna başlıyoruz. Oyunda birçok multiplayer FPS’nin aksine, yaptığınız bu organizasyon seçimi daimi kalıyor. Bir devasa online oyunda karakter yaratırken, o karakterin ırkını seçtiğimiz andan sonra değiştirme şansımız nasıl yoksa MAG’de de öyle. O yüzden bir birimi seçmeden önce o ekranda bulunan tanıtım videosunu ve yazısını okumanızda fayda var. Doğu Avrupa kökenli S.V.E.R., Batı Avrupa kökenli RAVEN, ve Amerika kökenli VALOR oyunda seçilebilir organizasyonlar.
Bunların her biri PMC adı verilen özel askeri kuruluşlar. Dünya üzerinde Shadow War adı verilen bir çekişmenin içine giren bu 3 organizasyonun asıl hedefi, bir diğerine zarar verip, kaynaklarını azaltmak ve böylece askeri anlaşmalarda kendilerine avantaj sağlamak. Siz de bu 3 organizasyondan herhangi birine katılıp, katılacağınız savaşlarda göstereceğiniz başarılarla bulunduğunuz organizasyona katkıda bulunmaya çalışıyorsunuz. Oyunda sürekli güncel olan Shadow War haritasında kimin bu yarışta önde olduğunu görebiliyorsunuz. Bu iş senaryodan oynanışa şöyle etki ediyor; bir oyun modunu kazandığınız zaman, o oyun moduna her girişinizde çeşitli bonuslar kazanıyorsunuz. Mesela % 5 daha fazla tecrübe puanı. Oldukça küçük bir şey olsa da senaryoyu oynanışa katmak adına güzel bir özellik diyebiliriz.
Her bir organizasyonun karakter görünümleri, silahları farklı olsa da bunların oyuna etkisi sadece görünümden ibaret. Yani işlev konusunda bir farklılık yok. Karakteri yarattıktan sonra menüde gözümüze Armory kısmı çarpıyor. Burada karakterimizin savaş alanında kullanacağı silahları, bombaları, ve diğer ekipmanları seçebiliyoruz. Dikkatimizi hemen eşyaların ağırlıkları göze çarpıyor. Belirli bir kapasitemiz var ve onu aşamıyoruz. 3 çeşit zırh türünden en ağır olanı seçip en iyi korunmayı elde etmek avantajlı gözükse de ağır zırh giymenin bedeli hem fazla yük hem de daha yavaş hareket edebilme kabiliyeti. Ana silah olarak assault rifle, sniper rifle, heavy machine gun seçeneklerinden birini ve roket atar ve çeşitli el bombası, gaz bombası, ilk yardım paketi gibi ek eşyaları yayına ekleyip işlemi tamamlıyoruz. Burada dikkati çeken başka bir nokta, oyunda tek bir sniper tüfeği, ağır makineli ve assault rifle seçeneği bulunması. Hepsi tek tip. Burada bir değişikliğe gitmenin iki yolu var, birincisi silahınıza ekleyebileceğiniz eklentiler ve kazanacağınız tecrübe puanları ile yetenek puanlarından alacağınız ek bir silah. Eklentilere sahip olmak için de tecrübe puanı kazanıp, yetenek tablosundan ilgili alana puan vermeniz gerekiyor. Karakterinizin taşıyacağı eşyaları seçtikten sonra bu seçiminizi kaydetmeniz isteniyor.
Loadout olarak ismi geçen bu seçimleriniz birkaç adet olabiliyor. Her çatışma öncesi veya çatışma esnasında, öldükten sonra spawn olurken, loadout’larınız arasında geçişler yapabiliyorsunuz. Oyunda belirli bir süreyi geçirdikten sonra farklı loadout’ların taktiksel açıdan ne kadar önemli olduğu fikrine sahip olacağınızı düşünüyorum. Zira, oyunun temelinde, birazdan daha geniş olarak ele alacağız, ya savunuyorsunuz ya hücum ediyorsunuz. Ama bunu o çatışmaya girmeden önce bilme şansınız yok. Savunma yaparken farklı bombalar, ekipmanlar kullanma gereği duyabilirken, hücum ederken de farklı ekipmanlar kullanma gereği duyabiliyorsunuz. O yüzden birkaç tane farklı türde loadout yapmak size avantaj kazandıracaktır.
Karakteri de hallettikten sonra DEPLOY sekmesine girerek, savaş alanına gidiyoruz. Oyunda 4 adet mod bulunuyor, bunların ikisi 8.seviyeye ulaşınca açılırken, diğer ikisi oyunun başında da oynanabiliyor. Supression ve Sabotage modlarına girmeden önce Training’de az da olsa bir vakit geçirmeniz tavsiye edilir. Supression modu kendi organizasyonunuzun arasında geçen bir Team deatmatch modu. Sabotage’da ise bir organizasyon A ve B noktalarını savunurken, diğeri almaya çalışıyor. A ve B noktaları aynı anda kontrol edilince ( hücum eden grup ) C noktası açılıyor, o da hücum eden takım tarafından alınırsa oyun bitiyor. Defans yapanlar ise bunu engellemeye çalışıyor, süre bitene kadar bu noktaları savunuyor. Bu mod 64 kişilik bir mod ve MAG’i MAG yapan asıl modlara gelmeden, oyuncuları ısındırmaya yönelik oyuna konulmuş diyebiliriz. Açıkçası ben de diğer modlar açılınca bu iki modu bir daha oynamadım.
Video Games | MAG | Dynamic Mission Walkthrough
XBox 360 | Playstation 3 | Nintendo WiiAcquisition ve Domination MAG’in sırasıyla 128 ve 256 kişiyle oynanan modları. Oyunda her bir modda, bir grup savunuyor, diğeri de hücum ediyor demiştik. Acquistion’da savunan takımın üssünde bulunan 2 tane nakil kamyonu bulunuyor. Amaç bunları çalmak veya çaldırtmamak. Kağıt üstünde oldukça basit ve sıradan duruyor değil mi ? Oysa ki oyunda toplamda 10 adet bulunan haritalar bundan daha fazlasını içeriyor. Haritanın belirli bölgelerinde konumlandırılmış taretli sığınaklar, araçların geçmesini engelleyecek takozlar, topçu atışı sağlayan mortar battery’ler, sensor array’ler ve daha birçok stratejik binayı, aracı pasifiize etmeden bu araçları çalmak çok zor. Oynanışın kalbine inmeden önce domination hakkında da birkaç kelam edelim. Domination modlarında hücum eden takım rakibin üssünün içine girip, A’dan H’ye kadar olan noktaları ele geçirmeye çalışıyor, bu süre içerisinde rakibe vereceği zarara göre oyunu kazanıyor. Süre bitmeden zarar metresinin dolmasını engellemeye çalışan savunma takımı ise düşmanları bu bölgelerden uzaklaştırmaya çalışıyor. A’dan H’ye kadar olan noktalar ise bir anda açılmıyor. Bazı bölgeleri ele geçirince diğerlerini ele geçirme hakkına sahip olabiliyorsunuz. Atıyorum D ve E’yi almadan G, H açılmıyor mesela. Modlara özel söyleyeceklerimiz bu kadar, vakit kaybetmeden oynanışa geçiyoruz.
Video Games | MAG | Launch Trailer
XBox 360 | Playstation 3 | Nintendo WiiKafanızda nasıl bir resim oluştu bilmiyorum ama sınıflardan bahsettik, modlardan da bahsettik, sıra geldi savaş alanına inip büyük fotoğrafı çekmeye. Öncelikle oyunu oynamamış herkesin aklına şu gelebilir; ” 256 kişi nasıl bir savaş alanında çatışabilir ki ? Karman çorman olur her şey, kim nereden nasıl vurulduğunu anlamaz ”. Benim de aklıma sürekli gelen bu soru ‘puf’ diye sönüverdi oyunu oynadıktan sonra. Nasıl oldu peki bu ? Şöyle efendim; oyun başlarken herkes bir bölüğe atanıyor. Her bir kadronun – bölüğün – grubun bir lideri var. Oyunda 3 tip lider var aslında, grup lideri, birlik lideri ve yetkili subay. Grup lideri sadece bir gruba komutlar verebilirken, yapabileceği şeyler de sınırlı. Yetkili subay ise bütün herkese sesini duyurabiliyor ve birçok özel saldırı yapma yetkisine sahip.
Şimdi kafalar karışmasın, bu sadece online oynanan bir oyun ve oyunda yapay zeka kontrollü askerler yok. Yani komut vermesi gereken bir insan, komutu yerine getiren de. Kulaklık olmadan da oynanabilen ama kulaklıkla oynanması şiddetle tavsiye edilen MAG’de en önemli olaylardan biri iletişim. Neyse konuyu dağıtmayalım, bölük demiştik. Her bir bölük, komutanının verdiği komut üzere haritanın belirli bir bölgesinde çarpışıyor ve belirli bir görevi yerine getiriyor. Yani haritada her ne kadar 256 kişi olsa da siz haritanın sadece belirli bir bölgesinde, bir görevi yerine getirmeye çalıştığınız için küçük çatışmalar içine giriyorsunuz. Bu demek değil ki kocaman haritalarda az düşmanla karşılaşıyorsunuz. Hayır, sadece görevinizle ilgili olan bölgelerde çatışmalara giriyorsunuz, dolayısıyla 256 kişinin aynı anda , aynı mekanda çatışmaya girerek karmaşa yaşanması önleniyor.
Liderinizden gelen komutları illa ki kulaklıktan duymanıza gerek yok, haritada nereye gideceğinizi o size gösteriyor. Liderinizin verdiği görevi yapınca Frago xp denilen bonus tecrübe puanı kazanıyorsunuz. Bunu illa ki şöyle algılamayın; düşmanın bunker’ını etkisiz hale getir mesela size verilen görev. Siz sadece gidip o bunker’ı yok edince frago xp kazanmıyorsunuz, o çevrede birini öldürünce veya arkadaşınızı iyileştirince de frago xp kazanıyorsunuz. Yani size verilen görevin etrafında çatıştığınız sürece bu bonusları kazanacaksınız. MAG uzun zamandır gördüğüm, göreve sadık kalan oyuncuyu en çok ödüllendiren multiplayer fps diyebilirim. Zaten bu kadar geniş ölçekli haritalarda, bu kadar fazla kişinin çatıştığı mekanlarda oyuncuları görevlere yönlendirmezseniz, gerçekten büyük bir karmaşa çıkar ortaya. Liderlik demişken, liderlik görevine sahip olmak için en az 15. seviyeye gelmeniz gerektiğini hatırlatalım. 15.seviyeye geldikten sonra çatışma başlamadan kuyruğa girdiğiniz zaman, liderlik için başvur seçeneğini işaretleyerek lider olma şansına sahip olabiliyorsunuz. Gamepad’in yön tuşları ile hem kendi grubunuza çeşitli komutlar verebiliyor hem de farklı hava saldırıları düzenleyebiliyorsunuz. Liderlerin iletişim halinde olup, grupları gereksiz yere aynı noktalara yığmadan, takımın ihtiyacına göre farklı noktalara serpiştirebilmesi önemli.
Oyunda araç sürme olayı oldukça limitli, yalnızca APCler ile yani zırhlı personel taşıyıcıları ile düşman üssüne sızmanız mümkün. Onun dışında acquisition modunda düşmanın üssünden nakil aracını çalmaya çalışıyorsunuz, o ayrı. Bunun bir eksikliği oldu mu derseniz, bence olmadı. Haritaların büyüklüğü abartı derecede değil, koşarak bir uçtan diğerine mantıklı sürelerde ulaşabiliyorsunuz. Zaten görevinize göre belirli bölgelerde spawn olacağınız için, çok fazla yol kat etmeniz gerekmiyor. Bunun dışında oyunda sınıfların gayet dengeli olduğunu söyleyebiliriz. Oyunda silah türlerinin tek tip olmasının bir avantajı diyebiliriz buna. Yetenek tablosunda vereceğiniz puanlar ile farklı ekipmanlar, eklentiler ve yetenekler elde edebiliyorsunuz. Mesela, vereceğiniz puanlar ile çeşitli mayınlara, zehirli gaz bombasına sahip olabilirken, iyileştirme tablosuna vereceğiniz puanlar ile takım arkadaşınızı öldükten sonra canlandırmak için tıbbi yardım ekipmanına sahip olabiliyorsunuz. Bunların her biri çatışmanın farklı anlarında size yardımcı olabiliyor. Biraz da sizin oyun tarzınıza bağlı tabi.
Ben mesela tıbbi yardım setine sahip, ağır zırhlı, ağır makineli tüfek kullanan bir asker karakteri oynuyorum. Her canlandırdığım takım arkadaşım başına 10 xp kazanıyorum. Bir düşman askerini öldürmenin 5 xp verdiğini düşünürsek, oldukça yüksek bir rakam diyebiliriz. Dedik ya, MAG takım oyununa katkı sağlayanı ödüllendiriyor, işte bu da küçük de olsa başka bir göstergesi. Yıkılan, zarar görev kapıları, binaları, araçları tamir ekipmanı ile tamir etmeniz de size bonus tecrübe puanları katıyor. Herkesi bir görevi var ve takım için oynayan 128 kişinin başarılı olma şansı kendi halinde takılan insanlarda oluşan 128 kişilik gruba karşı çok daha fazla.
Video Games | MAG | Weapons and Loadouts Walkthrough
XBox 360 | Playstation 3 | Nintendo WiiAtladığınız her bir seviyede, 1 yetenek puanı kazanıyorsunuz. Başlangıçtaki seçenekler nispeten az puan gerektiriyor. Silahın şarjörünü doldurma hızından, yeni silah, ekipman almaya, daha hızlı koşmak, daha fazla sağlık puanına sahip olmaya tutun onlarca seçenek bulunuyor bu tablolarda. Belirli bir kategoriye puan verip, orada istikrar sağlamak daha doğru gibi geliyor bana zira kullandığınız silah tipi ve oynayış tarzınız çok fazla değişmeyecek, bu yüzden belirli bir kategoride sona ulaşmak daha verimli olabilir sizin açınızdan. Yanlış verdiğiniz veya sonradan pişman olduğunuz puanlar için üzülmeye gerek yok çünkü oyunda karakterinizin puanlarını respec seçeneği ile sıfırlayabiliyorsunuz. Respec için belirli bir tecrübe puanına ulaşmanız gerekiyor. Ben tam hatırlayamıyorum ama level 10 veya 11 idim respec hakkı kazandığım zaman. Bir sonraki respec hakkım da büyük ihtimalle level 20 civarı olacak.
İletişim ve koordinasyon MAG’in en önemli iki unsuru kanımca. İletişimi daha iyi seviyede olan clan’ların çatışması rasgele bir araya gelmiş oyuncuların çatışmasına göre daha farklı oluyor. MAG çok popüler bir oyun değil ama oyunu oynayanlar arasında oldukça popüler hale gelmiş. Yani bir oynayan, bir daha bırakmıyor gibi bir şey. Oyunun oynayanların sayısına oranla, bir maça girme hızınız da artıyor veya azalıyor. MAG’de bu hız ideal diyebiliriz. Birkaç dakikadan fazla hiçbir zaman beklemiyorsunuz. Ayrıca bu bekleme işini kısaltmak, ayrıca bunu yaparken bonus puan kazanıp, organizasyonunuzun o anki ihtiyacını gidermek istiyorsanız, directives moduna girmeniz gerekiyor. Directives sizi organizasyonunuzun ihtiyaç duyduğu çatışmaya yönlendiriyor, eksik olan grubu tamamlamış oluyorsunuz. Ayrıca maçın sonunda da küçük bir tecrübe puanı bonusu size geliyor.
MAG teknik açıdan mükemmel bir oyun değil. Tasarılan mekanlar çok göz alıcı olmasa da çok da rahatsız edici derecede kötü değil. 5 üzerinden puan vermek gerekirse grafiklere 3.5 veya 4 verirdim en fazla. Bunun yanında animasyonlar da kötü. Özellikle el bombası atma, silahı kullanma ve düşmanların vurulduğunda verdiği tepkiler tam anlamıyla ‘odun’ gibi. Hiçbir estetik yok, sanki bir robotu kontrol ediyormuşsunuz gibi. Bunu ilk başta çok yadırgadım, zira Call of Duty Modern Warfare 2 multiplayer’dan buraya geçiş yaptıktan sonra bunlar göze daha çok batıyor, ama daha sonra alıştım, size de alışacaksınız. Ayrıca sesler konusunda da pek başarılı olduğu söylenemez MAG’in. Silah sesleri de başarısız, sanki mermi değil plastik atıyormuşsunuz gibi bir hisse kapılabilirsiniz. Bu da alışılınca yadırganmayan bir durum haline geliyor.
MAG’in eksileri ve artılarını derleyip toparlarsak; zaman zaman yaşanan bağlantı problemleri oyun için bir eksi. Ama şöyle de birşey var, bu kadar büyük ölçekli çatışmaları içeren bir oyunda ben çok daha fazla bağlantı problemi beklerdim, MAG’in bu eksisi yamalarla da giderilebilecek, çok sık ortaya çıkmayan bir durum. Ayrıca puanını teknik olarak pek başarılı olmadığı için de kıracağız. Zaman zaman yaşanan tuhaf bug’lar da yamalarla düzeltilebilir ama onlar da bir eksiklik. Ölen bir düşmanın birkaç saniye daha savaş alanında canlıymış gibi kalması ( hareketsiz olsa da haritada hala ateş ediyor gibi gözükmesi ) bunlardan biri. İşin diğer tarafında ise söylenecek birçok şey var. Bir kere oyun çok akıcı ve eğlenceli, bir girdiniz mi çıkmanız zor. Ayrıca doğru oyunu oynadığınız zaman sürekli ödüllendiriliyorsunuz, oyun sizi soğutmuyor. Liderlik olayı mükemmel bir fikir, birlik olarak hareket etme ve küçük çatışmalarla büyük çatışmada başarı sağlama fikri başarıyla uygulanmış. Silahlar, sınıflar dengeli, level sistemi insanı oyuna bağlıyor. Bir organizasyonu seçtikten sonra oraya ait olma hissine kapılıyorsunuz, sürekli aynı kişilerle yan yana çarpışıp, sosyalleşme şansına sahip oluyorsunuz. Eğer birçok fps gibi maç öncesi hangi tarafta olacağınız otomatik olarak belirlenip, maçtan maça değişseydi bu ait olma hissine kapılmayacaktık.
Uzun lafın kısası, MAG türe çok yenilik katmasa da, küçük ama yararlı fikirlerini genel oyun dinamikleri ile başarıyla birleştirip, eğlenceli bir oyun yapısı sunan başarılı bir online fps oyunu. Oyun her açıdan gelişmeye açık, ek paketlere, indirilebilir içeriklere ve yamalara kavuştuğunda başarısını katlayabilecek düzeyde bir yapıya sahip olan MAG’i PS3′te Fps oynayabilen ve oynarken de eğlenmeyi becerebilen her oyun severe tavsiye ediyor, yazıya noktayı koyuyoruz.
Oyundan Görüntüler:
http://oyun.pclabs.com.tr/wp-content/uploads/2010/02/13-475x267.jpg
http://oyun.pclabs.com.tr/wp-content/uploads/2010/02/43-475x267.jpg
http://oyun.pclabs.com.tr/wp-content/uploads/2010/02/mag-9-475x267.jpg
http://oyun.pclabs.com.tr/wp-content/uploads/2010/02/mag-1-475x267.jpg
http://oyun.pclabs.com.tr/wp-content/uploads/2010/02/950933_20090603_790screen001-475x266.jpg