denizci
08-30-2010, 22:36
SUPER Street Fighter IV Oyun Künye Tanıtımları-İncelemeleri-İzlenimleri
http://talha.net/wp-content/uploads/Super_StreetFighterIV_logo_thumb001.jpg
1991’de Street Fighter II yayınlandıktan sonra 94 yılında Super Street Fighter yayınlanmıştı. Yıl 2009’a geldiğinde Street Fighter IV yayınlandı ve şimdi 2010 yılında da yeni bir Street Fighter güncellemesi olan Super Street Fighter IV ile karşı karşıyayız. Anlaşılan Capcom için tarih tekerrürden ibaret, ancak neyse ki konu yeni SF versiyonları olduğunda Capcom bu işi oldukça iyi başarıyor. SSF IV’ün gelmesine ya da bu kadar iyi olmasına şaşırmamalı. Capcom’un oyunu indirilebilir içerik yerine farklı bir oyun olarak yayınlaması elbette ki SF fanları için SF IV’ü demode hale getirecektir ancak SSF IV’ün SF IV’ten ayrı bir oyun olmayı hak ettiğini de baştan belirtelim.
Oyunun verdiği his size tanıdık gelebilir çünkü oyunun mekanikleri SF IV ile tam olarak aynı. SSF IV’teki EX özel hareketleri, büyüleyici ultra kombolar ve stratejik Focus atakları tıpkı SF IV’teki gibi işliyor. SSF IV bir genişleme oyunu, devam değil. Öyleyse bu oyunu neden satın almalısınız? Çünkü önceki oyunda kapalı olan karakterler, bu oyunda tamamen oynanabilir durumda. Yani karakterleri tek tek açmaya uğraşmayacaksınız. Bunun yanında oyuna 10 yeni karakter de dahil edilmiş, hem de bunlardan biri Türk. Evet, dövüş stiliyle bana Zangief’ı anımsatan ve Türk oyun dünyasında SSF IV yayınlanmadan önce oldukça merak uyandıran oyundaki Hakan karakteri Türk bir güreşçi ve görünüş olarak da oldukça ilginç bir sima. Kırmızı ten rengi ve garip saç şekliyle pek bir Türk’ü andırmasa da tip olarak Hellboy’a olan benzerliğiyle kendine ait bir fan grubu oluşturacak potansiyele sahip biri. Hakan, tıpkı Zangief gibi yavaş, pek iyi zıplayamıyor, ama çok darbe yemesine rağmen az hasar alıyor. Yön tuşlarıyla kontrol edilen Spinning Piledriver ve Oil Rocket hareketleri çok iyi. Özel hareketlerinin en iyisi de Hakan'ın yerde kayıp aşağıdan vurup eğer yumruk tuşuna basarsanız Body Press ile devam eden Oil slide hareketi.
Oyundaki yenilikler bunlarla da sınırlı değil. Artık oyunda herkes için ikinci bir Ultra Kombo seçeneği mevcut, yeni dövüşçülerle birlikte oyuna yeni alanlar da eklenmiş durumda. Yeniden ayarlanmış oynanış, iki yeni bonus bölümü (birinde araba lüks bir arabayı hurdalığa çıkarıyoruz(!), diğerinde ise üst kattan düşen varilleri parçalıyoruz), yeni online sistemi, devrimci Replay Channel ve yeni trialler. Bu liste belki SF’ye özel bir ilgisi olmayanları ya da sıradan SF fanlarını yeni bir oyun alacak kadar tatmin etmeyebilir ancak oyunun gerçek taraftarlarının böylesi bir listeye ihtiyaç duyacağını bile sanmıyoruz.
Gerçek bir SF fanıysanız ilk yarım saatinizi oyundaki yeni Ultra saldırıları kontrol ederek, yeni karakterleri deneyerek ya da doğruca oyunun online moduna girerek geçireceksiniz veya yine her zamanki gibi favori karakterinizi seçip onda uzmanlaşmaya çalışacaksınızdır. Mekaniklerde pek bir değişiklik olmadığı doğru ancak dövüşçülerdeki değişiklik göz ardı edilemeyecek bir düzeyde. Örneğin bizim garip saçlı Amerikan ordusundan dostumuz Guile’ın yeni Ultra Combo’su Sonic Hurricane, Flash Explosion’dan çok daha iyi. Daha da iyisi, Sonic Boom hareketinin bekleme süresi azaltılmış ve bu da Guile’ı kendini fırlatarak saldıran rakiplerle kafa kafaya mücadele edebilecek hale getirmiş.
Elbette ki oyunda geliştirilmiş tek karakter Guile değil. Oyundaki çoğu güçsüz karakter daha üst bir aşamaya taşınarak oynanabilir hale getirilmiş, ayrıca güçlü karakterlerin gücünde azaltılma da yapılmış ancak buna rağmen güçlü karakterlerimiz hala ortalığın tozunu attırmaya devam ediyorlar. Örneğin Sagat öncekinden daha az hasar vermesine rağmen hala rakibine büyük ölçeklerde zararlar veriyor. Zayıf karakterlerin gücü arttırılırken, güçlü oldukları bilinen Seth, Sagat gibi karakterlerin güçlerinin de azaltılmış olması, karakterler arası güç dengesinin daha tutarlı olmasını sağlayarak oyunu daha da eğlenceli bir hale getirmiş. Ayrıca Capcom’un favori karakterinize ne gibi özellikler eklediğini keşfetmek de oldukça eğlenceli ve şu ana kadar ki en iyi dengelenmiş dövüş oyunu olarak tabir edilen SF IV’teki dengenin bu oyunda daha da ileri taşınmış olması Capcom’un övgüye değer bir başarısı olarak göze çarpıyor. SF IV’te de olduğu gibi hala oyunda herhangi biri herhangi bir karakterle rakibini yenebilir, şayet gerçekten rakibinden daha iyiyse, ancak artık bu durum daha da kolaylaşmış gözüküyor.
Oyunun fanatikleri favori karakterlerindeki yapılan değişiklikleri sindirdikten sonra oyunun dövüşçü listesini 35’e yükselten 10 yeni karaktere de göz atacaklardır.Jamaikalı müzik tutkunu Dee Jay ve yerli Amerikalı T. Hawk’ın da oyuna dahil edilmesiyle, Street Fighter II kadrosu da SSF IV’te tamamlanmış oldu. Ninja kız Ibuki, genç karate ustası Makoto ve İngiliz boksör Dudley’in de oyuna dahil edilmesi eminiz SF III fanlarını memnun edecektir. İlk SF’deki Sagat’ın meşhur öğrencisi Adon’da oyuna dahil olanlar arasında ancak neyse ki Sagat gibi aşırı güçlü değil. Hakan ve Juri Han ise önceki SF oyunlarında karşımıza çıkmayan karakterler. Ve tabi Final Fight’ın meşhur ikilisi Cody ve Guy’ı da unutmamak gerek. Hakan’dan az önce bahsetmiştik. Juri Han ise bir tekvandocu ama size tarz olarak Chun-Li’yi andıracaktır. Kendisi SF IV’teki ilk Koreli dövüşçü olma unvanına da sahip. Tekme konusunda oldukça ustalaşmış olmasına rağmen, blok sisteminin çok kolay kırılmasından dolayı pek tercih edilen bir karakter olacağını zannetmiyorum. Önceki oyunlardan tanıdığımız dövüşçülerin ise tarzlarında pek bir değişiklik yapılmamış. Dudley’nin SF III’teki rose saldırısı duruyor, Makoto sizi farkına dahi varamadan nakavt edebilecek yeteneğe sahip, Adon’sa hocasından öğrendiklerini ringte çok iyi sergiliyor.
Oyundaki diğer eklentiler de en az yeni karakterler kadar etkileyici. Örneğin oyundaki yeni alanlar oldukça göz hoş geliyor. Yeni olduklarından mıdır bilinmez ancak bana SF IV’te de gördüğümüz alanlardan çok daha iyi gözüktüler. Oyunun 2B ile 3B’yi bir araya getiren grafikleri ise yine etkileyiciliğini koruyor. Capcom grafiklerde pek bir geliştirmeye gitmemiş ancak yeni dövüşçülerin giriş sahneleri oldukça güzel. Örneğin Guy varillerin arasında uçan tekmeyle alana giriş yapıyor. Hapishane kuşu Cody dövüşü kazandığında umursamaz bir şekilde alandan ayrılıyor.
SSF IV’ün öne çıkan en önemli noktalarından biri ise online. SF IV online bakımından fena değildi, ancak harika da sayılmazdı. SSF IV’te ise bu sistem oldukça ileri taşınmış. Oyuncular yaptıkları online maçları kazandıkları taktirde Player Points’leri artıyor, kaybettiklerindeyse azalıyor. Battle Points’de benzer bir mantıkla işliyor ancak bu belli bazı karakterlere özgü bir puanlama sistemi. Sistemin temelinde yatan fikirse oyuncuları tanımadıkları karakterlere alıştırmak. Online moda yeni ilave edilmiş Team Battle ikiye iki, üçe üç ve dörde dört mücadeleler yapmanıza olanak tanıyor. Ancak bana kalırsa bu mod gereksiz olmuş, çünkü daima dövüş oyunlarının ekipten ziyade bireysel bir oyun olduğuna inanmışımdır. Endless Battle modu ise daha çok eski arcade deneyimini bizlere yaşatıyor. Bu sistem sekiz oyuncuya kadar destek sunuyor ve kazananın dövüşe devam ettiği bir yöntem uyguluyor. Bekleyen oyuncular bu esnada, dövüşü seyredebildikleri gibi birbirleriyle de sohbet imkanına sahipler. Endless Battle kesinlikle SF IV’te de bulunmalıymış ancak neyse ki Capcom ikinci denemesinde doğru hamleyi yapmış.
Oyundaki yeni Replay Channel da oldukça kullanışlı. Sistem maçlarınızı harddiskinizde saklama imkanını size sunuyor. Fakat daha da güzel yanı sizden daha iyi oyuncuların maçlarını da size izleme olanağı sunması. Böylece yeni teknikler, kombolar ve stratejiler öğrenebilmek için YouTube’a gitmenize gerek kalmıyor.
SSF IV’ün hikaye animasyonlarındaysa herhangi bir değişikliğe gidilmemiş. Yeni karakterlerin hikaye animasyonları ise öncekilerden de berbat. Ayrıca bazı yeni Ultra’ların sizi tatmin etmekten çok uzak olduğunu da söyleyebilirsiniz. Sanırım buna en iyi örnek Ken’in Guren Senpukyaku’su olacaktır.
Bazılarınız daha da dengelenmiş oynanışın ve online modların bir yamayla oyuna dahil edilebileceğini, yeni karakterlerinse indirilebilir içerik olarak oyuncuya sunulabileceğini düşünebilirler. Sanırın Capcom’da bu eleştirileri düşünerekten oyunun fiyatını, normal bir oyun fiyatından çok daha aşağılarda tutmuş. Şayet SF IV sizi memnun etmediyse SSF IV’ten de pek bir şey beklemeyin, ancak SF IV’e ait yeni şeyler görmek için bu oyunu edinmenizi öneririm. Güzel oyunlu günler...
Alıntıdır.
Oyundan Görüntüler:
http://www.oyunsitesi.com/images/incelemeler/2010-05/sustfi-3604byk.jpg
http://www.oyunsitesi.com/images/incelemeler/2010-05/sustfi-3605byk.jpg
http://www.oyunsitesi.com/images/incelemeler/2010-05/sustfi-3606byk.jpg
http://www.oyunsitesi.com/images/incelemeler/2010-05/sustfi-3608byk.jpg
http://talha.net/wp-content/uploads/Super_StreetFighterIV_logo_thumb001.jpg
1991’de Street Fighter II yayınlandıktan sonra 94 yılında Super Street Fighter yayınlanmıştı. Yıl 2009’a geldiğinde Street Fighter IV yayınlandı ve şimdi 2010 yılında da yeni bir Street Fighter güncellemesi olan Super Street Fighter IV ile karşı karşıyayız. Anlaşılan Capcom için tarih tekerrürden ibaret, ancak neyse ki konu yeni SF versiyonları olduğunda Capcom bu işi oldukça iyi başarıyor. SSF IV’ün gelmesine ya da bu kadar iyi olmasına şaşırmamalı. Capcom’un oyunu indirilebilir içerik yerine farklı bir oyun olarak yayınlaması elbette ki SF fanları için SF IV’ü demode hale getirecektir ancak SSF IV’ün SF IV’ten ayrı bir oyun olmayı hak ettiğini de baştan belirtelim.
Oyunun verdiği his size tanıdık gelebilir çünkü oyunun mekanikleri SF IV ile tam olarak aynı. SSF IV’teki EX özel hareketleri, büyüleyici ultra kombolar ve stratejik Focus atakları tıpkı SF IV’teki gibi işliyor. SSF IV bir genişleme oyunu, devam değil. Öyleyse bu oyunu neden satın almalısınız? Çünkü önceki oyunda kapalı olan karakterler, bu oyunda tamamen oynanabilir durumda. Yani karakterleri tek tek açmaya uğraşmayacaksınız. Bunun yanında oyuna 10 yeni karakter de dahil edilmiş, hem de bunlardan biri Türk. Evet, dövüş stiliyle bana Zangief’ı anımsatan ve Türk oyun dünyasında SSF IV yayınlanmadan önce oldukça merak uyandıran oyundaki Hakan karakteri Türk bir güreşçi ve görünüş olarak da oldukça ilginç bir sima. Kırmızı ten rengi ve garip saç şekliyle pek bir Türk’ü andırmasa da tip olarak Hellboy’a olan benzerliğiyle kendine ait bir fan grubu oluşturacak potansiyele sahip biri. Hakan, tıpkı Zangief gibi yavaş, pek iyi zıplayamıyor, ama çok darbe yemesine rağmen az hasar alıyor. Yön tuşlarıyla kontrol edilen Spinning Piledriver ve Oil Rocket hareketleri çok iyi. Özel hareketlerinin en iyisi de Hakan'ın yerde kayıp aşağıdan vurup eğer yumruk tuşuna basarsanız Body Press ile devam eden Oil slide hareketi.
Oyundaki yenilikler bunlarla da sınırlı değil. Artık oyunda herkes için ikinci bir Ultra Kombo seçeneği mevcut, yeni dövüşçülerle birlikte oyuna yeni alanlar da eklenmiş durumda. Yeniden ayarlanmış oynanış, iki yeni bonus bölümü (birinde araba lüks bir arabayı hurdalığa çıkarıyoruz(!), diğerinde ise üst kattan düşen varilleri parçalıyoruz), yeni online sistemi, devrimci Replay Channel ve yeni trialler. Bu liste belki SF’ye özel bir ilgisi olmayanları ya da sıradan SF fanlarını yeni bir oyun alacak kadar tatmin etmeyebilir ancak oyunun gerçek taraftarlarının böylesi bir listeye ihtiyaç duyacağını bile sanmıyoruz.
Gerçek bir SF fanıysanız ilk yarım saatinizi oyundaki yeni Ultra saldırıları kontrol ederek, yeni karakterleri deneyerek ya da doğruca oyunun online moduna girerek geçireceksiniz veya yine her zamanki gibi favori karakterinizi seçip onda uzmanlaşmaya çalışacaksınızdır. Mekaniklerde pek bir değişiklik olmadığı doğru ancak dövüşçülerdeki değişiklik göz ardı edilemeyecek bir düzeyde. Örneğin bizim garip saçlı Amerikan ordusundan dostumuz Guile’ın yeni Ultra Combo’su Sonic Hurricane, Flash Explosion’dan çok daha iyi. Daha da iyisi, Sonic Boom hareketinin bekleme süresi azaltılmış ve bu da Guile’ı kendini fırlatarak saldıran rakiplerle kafa kafaya mücadele edebilecek hale getirmiş.
Elbette ki oyunda geliştirilmiş tek karakter Guile değil. Oyundaki çoğu güçsüz karakter daha üst bir aşamaya taşınarak oynanabilir hale getirilmiş, ayrıca güçlü karakterlerin gücünde azaltılma da yapılmış ancak buna rağmen güçlü karakterlerimiz hala ortalığın tozunu attırmaya devam ediyorlar. Örneğin Sagat öncekinden daha az hasar vermesine rağmen hala rakibine büyük ölçeklerde zararlar veriyor. Zayıf karakterlerin gücü arttırılırken, güçlü oldukları bilinen Seth, Sagat gibi karakterlerin güçlerinin de azaltılmış olması, karakterler arası güç dengesinin daha tutarlı olmasını sağlayarak oyunu daha da eğlenceli bir hale getirmiş. Ayrıca Capcom’un favori karakterinize ne gibi özellikler eklediğini keşfetmek de oldukça eğlenceli ve şu ana kadar ki en iyi dengelenmiş dövüş oyunu olarak tabir edilen SF IV’teki dengenin bu oyunda daha da ileri taşınmış olması Capcom’un övgüye değer bir başarısı olarak göze çarpıyor. SF IV’te de olduğu gibi hala oyunda herhangi biri herhangi bir karakterle rakibini yenebilir, şayet gerçekten rakibinden daha iyiyse, ancak artık bu durum daha da kolaylaşmış gözüküyor.
Oyunun fanatikleri favori karakterlerindeki yapılan değişiklikleri sindirdikten sonra oyunun dövüşçü listesini 35’e yükselten 10 yeni karaktere de göz atacaklardır.Jamaikalı müzik tutkunu Dee Jay ve yerli Amerikalı T. Hawk’ın da oyuna dahil edilmesiyle, Street Fighter II kadrosu da SSF IV’te tamamlanmış oldu. Ninja kız Ibuki, genç karate ustası Makoto ve İngiliz boksör Dudley’in de oyuna dahil edilmesi eminiz SF III fanlarını memnun edecektir. İlk SF’deki Sagat’ın meşhur öğrencisi Adon’da oyuna dahil olanlar arasında ancak neyse ki Sagat gibi aşırı güçlü değil. Hakan ve Juri Han ise önceki SF oyunlarında karşımıza çıkmayan karakterler. Ve tabi Final Fight’ın meşhur ikilisi Cody ve Guy’ı da unutmamak gerek. Hakan’dan az önce bahsetmiştik. Juri Han ise bir tekvandocu ama size tarz olarak Chun-Li’yi andıracaktır. Kendisi SF IV’teki ilk Koreli dövüşçü olma unvanına da sahip. Tekme konusunda oldukça ustalaşmış olmasına rağmen, blok sisteminin çok kolay kırılmasından dolayı pek tercih edilen bir karakter olacağını zannetmiyorum. Önceki oyunlardan tanıdığımız dövüşçülerin ise tarzlarında pek bir değişiklik yapılmamış. Dudley’nin SF III’teki rose saldırısı duruyor, Makoto sizi farkına dahi varamadan nakavt edebilecek yeteneğe sahip, Adon’sa hocasından öğrendiklerini ringte çok iyi sergiliyor.
Oyundaki diğer eklentiler de en az yeni karakterler kadar etkileyici. Örneğin oyundaki yeni alanlar oldukça göz hoş geliyor. Yeni olduklarından mıdır bilinmez ancak bana SF IV’te de gördüğümüz alanlardan çok daha iyi gözüktüler. Oyunun 2B ile 3B’yi bir araya getiren grafikleri ise yine etkileyiciliğini koruyor. Capcom grafiklerde pek bir geliştirmeye gitmemiş ancak yeni dövüşçülerin giriş sahneleri oldukça güzel. Örneğin Guy varillerin arasında uçan tekmeyle alana giriş yapıyor. Hapishane kuşu Cody dövüşü kazandığında umursamaz bir şekilde alandan ayrılıyor.
SSF IV’ün öne çıkan en önemli noktalarından biri ise online. SF IV online bakımından fena değildi, ancak harika da sayılmazdı. SSF IV’te ise bu sistem oldukça ileri taşınmış. Oyuncular yaptıkları online maçları kazandıkları taktirde Player Points’leri artıyor, kaybettiklerindeyse azalıyor. Battle Points’de benzer bir mantıkla işliyor ancak bu belli bazı karakterlere özgü bir puanlama sistemi. Sistemin temelinde yatan fikirse oyuncuları tanımadıkları karakterlere alıştırmak. Online moda yeni ilave edilmiş Team Battle ikiye iki, üçe üç ve dörde dört mücadeleler yapmanıza olanak tanıyor. Ancak bana kalırsa bu mod gereksiz olmuş, çünkü daima dövüş oyunlarının ekipten ziyade bireysel bir oyun olduğuna inanmışımdır. Endless Battle modu ise daha çok eski arcade deneyimini bizlere yaşatıyor. Bu sistem sekiz oyuncuya kadar destek sunuyor ve kazananın dövüşe devam ettiği bir yöntem uyguluyor. Bekleyen oyuncular bu esnada, dövüşü seyredebildikleri gibi birbirleriyle de sohbet imkanına sahipler. Endless Battle kesinlikle SF IV’te de bulunmalıymış ancak neyse ki Capcom ikinci denemesinde doğru hamleyi yapmış.
Oyundaki yeni Replay Channel da oldukça kullanışlı. Sistem maçlarınızı harddiskinizde saklama imkanını size sunuyor. Fakat daha da güzel yanı sizden daha iyi oyuncuların maçlarını da size izleme olanağı sunması. Böylece yeni teknikler, kombolar ve stratejiler öğrenebilmek için YouTube’a gitmenize gerek kalmıyor.
SSF IV’ün hikaye animasyonlarındaysa herhangi bir değişikliğe gidilmemiş. Yeni karakterlerin hikaye animasyonları ise öncekilerden de berbat. Ayrıca bazı yeni Ultra’ların sizi tatmin etmekten çok uzak olduğunu da söyleyebilirsiniz. Sanırım buna en iyi örnek Ken’in Guren Senpukyaku’su olacaktır.
Bazılarınız daha da dengelenmiş oynanışın ve online modların bir yamayla oyuna dahil edilebileceğini, yeni karakterlerinse indirilebilir içerik olarak oyuncuya sunulabileceğini düşünebilirler. Sanırın Capcom’da bu eleştirileri düşünerekten oyunun fiyatını, normal bir oyun fiyatından çok daha aşağılarda tutmuş. Şayet SF IV sizi memnun etmediyse SSF IV’ten de pek bir şey beklemeyin, ancak SF IV’e ait yeni şeyler görmek için bu oyunu edinmenizi öneririm. Güzel oyunlu günler...
Alıntıdır.
Oyundan Görüntüler:
http://www.oyunsitesi.com/images/incelemeler/2010-05/sustfi-3604byk.jpg
http://www.oyunsitesi.com/images/incelemeler/2010-05/sustfi-3605byk.jpg
http://www.oyunsitesi.com/images/incelemeler/2010-05/sustfi-3606byk.jpg
http://www.oyunsitesi.com/images/incelemeler/2010-05/sustfi-3608byk.jpg