PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Özel dünyasında Hz. Peygamber


Melancholy
08-01-2010, 18:46
Resulullah'ın mutfağında ne pişerdi? Resûlullah (sav)'ın evinde aylarca sıcak yemek yenmediği çok olurdu. Peş peşe üç gün buğday ekmeği yememiştir. Allah Resulü, su ve hurma ile açlıklarını giderirlerdi. (Buhari, Müslim, Tirmizi-9606, 9610, K.S.-2083)

http://www.milligazete.com.tr/dosyalar/haberler/2010/07/29/171758/ozel-dunyasinda-hz-peygamber-medium-0.jpg
http://adsrv.prodestek.com/www/delivery/avw.php?zoneid=68&cb=INSERT_RANDOM_NUMBER_HERE&n=a831eec1 (http://adsrv.prodestek.com/www/delivery/ck.php?n=a831eec1&cb=INSERT_RANDOM_NUMBER_HERE)

Peygamber (sav)'ın, yiyecek bir şey olmadığı için akşam yemeğini yemeden yattıkları çok olmuştu. (Tirmizi-9614, K.S.-2084)
Halis buğday unundan yapılmış ekmek y(iy)ememiştir. İstese bütün bir Uhud Dağı, kendisi için altın olacakken, O, sadeliği tercih etmiştir. (Buhârî-5458, Tirmizi, K.S.-3867)
Sahabeden pek çok kimse, Resûlullah (sav)'ın açlıkta gün boyu kıvrandığını görmüştür. (Müslim-9617, K.S.-2085)
Peygamber çok açlık çekmişti

Çok açlık çektiği olurdu. Bir defa açlıktan dolayı dışarı çıkmış, aynı durumda olan Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer'le karşılaşmıştı. (Müslim, Muvatta, Tirmizi-9627, K.S.-2089) Bir seferde Peygamber Efendimiz, ashapla birlikte, yiyecek bir şey bulamadığı için habel (veya Huble) ağacının yapraklarından yemişti. (Müslim-9628, K.S.-2090)
Açlık çeken ashabına moral ve müjdeli haberler verirdi. "Eğer bu çektiğiniz sıkıntı sebebiyle, Allah katında elde ettiğiniz mükâfatı bilseydiniz, fakirlik ve ihtiyaç yönüyle daha da artmayı dilerdiniz." (Tirmizi, K.S.-2092)
Yine Müslümanlardan bazılarının ekonomik sıkıntı yaşadıkları dönemde, Ebu Talha (ra), karnına bağladığı taşı göstererek açlıktan yakınır. Bunun üzerine Resûlullah (sav), elbisesini kaldırır ve ashab, iki taş bağladığını görür. (Tirmizi-9629, K.S.-2091)
İnsanın her istediğini yemesini, israfın bir çeşidi olarak görürdü. (İbn Mâce-9616)
Yemeğe davet

Allah Resulü (sav) davete icabet ederdi. (Müslim, Darekutni, Beyhaki-1028) Efendimiz aleyhissalâtu vesselâm, Allah'ın en çok sevdiği yemeğin üzerinde ellerin çoğaldığı yemek olduğunu buyurmuştur. (Ebu Ya'la-5554)
Allah Resulü (sav), birlikte yenen, besmeleyle başlanan yemeğin bereketli olacağını haber vermiştir. (Ebu Davud, İbn-i Mâce, K.S.-3871; Tirmizi, K.S.-3870)
Muttakilere yemek ikram edin!

Resûlullah (sav), mü'minlerden muttaki kimselere yemek ikram etmeyi tavsiye ederdi. (Ebu Davud, Tirmizi, K.S.-3446)
Allah Resulü, bir yemeğe çağrılan kişinin muhakkak gitmesini isterdi. Eğer çağrılmamış ise gitmesini yasaklardı. "Kim davete icabet etmez, yemeğe gelmezse, Allah ve Resulü'ne âsi olmuştur." (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi-4183, K.S.-3859, 3967) Eğer yemek isteği yoksa yemez, isterse yerdi. (Müslim, K.S.- c.11 s.203)
Aynı vakit için yemeğe çağrılan kişi, ilk önce çağıranın davetine icabet etmelidir. Aynı anda davet edildi ise, yakın olan arkadaşının davetine gitmelidir. (Ebu Davud-4186, K.S.-3959)
Bir yemeğe çağrılı olan kişi, başka bir arkadaşını, ancak ev sahibinin izniyle götürmelidir. (Buhari, Müslim, Tirmizi-4187, K.S.-3960)
Üzerinde içki bulunan sofraya oturmayın!

Efendimiz (sav) içki bulunan bir sofraya katılmazdı ve ashabına da katılmayı yasaklamıştı. "Allah'a ve Ahiret gününe inanan kişi, üzerinde içki bulunan sofraya oturmasın." (Rezin-5486, Tirmizi, Nesei, K.S.-3821)
Sofrada bir yetim bulunduran kişinin yemeğinin bereketli olacağını, şeytanın yaklaşamayacağını belirtmiştir. (Taberânî-8244) Bir yerde yemek yiyen kişinin, ev sahibine dua etmesini isterdi. "Kardeşinizi mükâfatlandırın. Bir kişinin evine girilip yemeği yendi, içeceği içildi mi ev sahibine dua edilir. İşte bu onun mükâfatıdır." (Ebu Davud, K.S.-1853)
Resûlullah (sav) davet edildiğinde bazen eşini de götürmek ister, onun için de izin alırdı. (Müslim, Nesei, K.S.-3961)
Allah Resulü (sav), yemeğe sadece zenginlerin çağrılmasını tasvip etmezdi.
En kötü sofra sadece zenginlerin çağrıldığı sofradır!

"En kötü yemek, sadece zenginlerin çağrılarak fakirlerin terk edildiği düğün yemeğidir. (Buhari, Müslim, Muvata, K.S.-3967) Çok sade bir yemeğe de davet edilse, Resûlullah (sav), icabet eder, küçümsemezdi. (Tirmizi, K.S.-5782)
Beklentisinin altında bir yemekle karşılanan kişi bundan gocunmamalıdır.
Bunları yapın ki cennete giresiniz

"Rahmana ibadet edin, yemek yedirin. Bol selam verin ki selametle cennete giresiniz." (Tirmizi-5549)
"Mü'min bir mideye (yer) içer, kâfir yedi mideye içer." (Buhari, Müslim, Muvatta, Tirmizi, K.S.-3891)
"Kimin fikri fazlaysa yemeği azdır. Kimin tefekkürü azsa yemeği çok, kalbi de katıdır." (K.S.-c.11 s.126) "Allah'ım, açlıktan sana sığınırım. Çünkü o en kötü yatak arkadaşıdır. Hıyanetten sana sığınırım. Çünkü o, çok kötü iç duygusudur." (İbn-i Mâce, K.S.-6992)


Milligazete

Melancholy
08-01-2010, 18:47
Hz. Peygamber, suyu serin olarak içmeyi severdi Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, suyu serin olarak içmeyi severdi. O; serin ve tatlı suyu severdi. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, suyu güzel olan Sükyâ kuyularından su getirtirdi. (Müslim-8527, Ebu Davud, K.S.-2259) Suyu güzel olan başka kuyulardan da su getirtirdi.

http://www.milligazete.com.tr/dosyalar/haberler/2010/07/30/171868/ozel-dunyasinda-hz-peygamber-2-medium-0.jpg
http://adsrv.prodestek.com/www/delivery/avw.php?zoneid=68&cb=INSERT_RANDOM_NUMBER_HERE&n=a831eec1 (http://adsrv.prodestek.com/www/delivery/ck.php?n=a831eec1&cb=INSERT_RANDOM_NUMBER_HERE)

Allah Resulü sallallahu aleyhi vesellem, karın üstü yatarak su içmeyi, tek avuçla su içmeyi, ağzı suya dayayarak içmeyi yasaklamıştır. (İbn Mâce-5595)
En güzeli bardak veya bir kapta içmektir. Ancak zorunlu haller hariçtir elbette.
Allah Resulü sallallahu aleyhi vesellem'in, su içtiği cam bir bardağı vardı. (İbn Mâce, K.S.-7016)
Su içerken kabın/bardağın içine solumazdı. (Buhari, Müslim, Ebu Davut, Nesai, Tirmizi, İbn-i Mâce-487, 5584, K.S.-2252, 2253, 7015)
Bardağın kırık tarafından içilmesini de yasaklamıştı. (Muvatta, Ebu Davud, Tirmizi-5586)
Süt içtikten sonra ağzını çalkalardı

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, süt içtikten sonra, yağlı olduğu için ağzını çalkalamıştır. (Buhari, Müslim, Ebu Davut, Nesei, Tirmizi, İbn-i Mâce-5472)
Hurma şerbeti sever ve içerdi. (Müsned-5534, Ebu Davud, K.S.-2289) Sabah ve akşam hurma şerbeti yapılır, O da içerdi. (Ebu Davud, Nesei, İbn-i Mâce, Tirmizi-5640) Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem, üzüm şerbeti (Ebu Davud-5648) ve hoşaf da içerdi. (Müslim, Ebu Davud, Nesei-5642, K.S.-2261) Nebîz (bir çeşit şıra) içerdi. (Buhari, Müslim, K.S.-2258)
Soğuk ve tatlı içecekleri severdi

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, çok ekşi içecekleri sevmezdi. (Nesei-5636) Onun en çok sevdiği soğuk ve tatlı içeceklerdi. (Tirmizi-5659, K.S.-2298)
İkram sahibinin sunduğu içecekte bir kusur varsa onu söyler, ikramı düzeltirdi.
İçeceğin çok katı olması halinde suyla keskinliğini, sertliğini giderirdi. (Nesei, K.S.-2281)
Başkasına ait bir hayvandan, izinsiz yararlanmayı, sütünü içmeyi yasaklardı. (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Muvatta, K.S.-3929)
Yiyecek ve içecek kaplarının ağzının kapatılmasını isterdi. (Buhari, Müslim, Ebu Davud-5590)
Hem ayakta, hem de oturarak içmiştir...

Allah Resulü sallallahu aleyhi vesellem, genel anlamda oturarak içerdi.
Allah Resulü sallallahu aleyhi vesellem'in hem ayakta (Buhârî, Ebu Davud, Nesei-5568) hem de oturarak su içtiğine dair rivayetler vardır. (Tirmizi-5569)
İbn Ömer radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem zamanında ayakta su içtiklerini ifade etmiştir. (Tirmizi, İbn-i Mâce, K.S.-2243) Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali de ayakta su içmişlerdir. (Muvatta, K.S.-2444)
Bununla beraber, Resulullah sallallahu aleyhi vesellem, Enes radıyallahu anh'tan gelen bir rivayette ayakta yemeyi ve içmeyi yasaklamıştır. (Müslim, Tirmizi-5571, K.S.-2245, 2246)
Üç nefeste içerdi

Kırbanın veya su kabının ağzından bardağa koymadan içmeyi hoş görmezdi. (Buhari, Müslim-5577) Ama bazen, duruma göre kendisinin böyle içtiği de olurdu. (Tirmizi, İbn-i Mâce, 2247, Ebu Davud, 2248)
Bir şey içtiği zaman üç nefeste (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi-5580) dinlenerek içerdi. "Böyle içiş, daha kandırıcı, daha koruyucu ve daha afiyetlidir." (Müslim, Tirmizi-5581)
Önce besmele, sonra hamd!

Resûlullah (sav), su içmeden önce besmele çeker, bitirince de Allah'a hamdederdi. (Tirmizi, 5579, K.S.-2250) Suyu bir solukta değil, üç yudumda içerdi. Böyle yapmanın daha doyurucu, koruyucu ve afiyetli olduğunu söylerdi. (Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, K.S.-2251)
'Su dağıtan en son içer'

Allah Resulü (sav) su dağıttığı zaman en son kendisi içerdi. Bir meclise su dağıtan kişinin en son içeceğini belirtirdi. (Ebu Davud, Tirmizi, K.S.-2256) "Şüphesiz ki su dağıtan en son içer." (Müslim-8488, Tirmizi-5589)
Allah Resulü sallallahu aleyhi vesellem, su veya süt ikram edildiğinde önce kendisi içer sonra da yanındakine ikram ederdi. (Ebu Davud, Tirmizi- 2910) Bu ve benzeri ikramlarda sünnet olan uygulama şudur: O mecliste en büyük, yaşlı veya önemli misafir kim ise ondan başlanır, sonra onun sağından başlanır. Meclistekilerin en sağından başlamak hatalıdır. Ancak herkes birbirine yakın bir konumda ise meclisin en sağından başlanır.


Milligazete

Melancholy
08-01-2010, 18:48
'Sağdakiler' Bir yiyecek veya içeceği ikram edeceği zaman sağından başlardı. Solunda Hz. Ebu Bekir, sağında bir bedevinin bulunduğu bir mecliste sağdan, bedeviden başlamıştır. Hz. Ömer'in, Ebu Bekir radıyallahu anh'a vermesini istemesi üzerine, üç defa "sağdakiler" diye cevap vermiştir. (Buhari, Müslim, Ebu Davut, Tirmizi, İbn-i Mâce-5587, K.S.-2254)

http://www.milligazete.com.tr/dosyalar/haberler/2010/07/30/171964/ozel-dunyasinda-hz-peygamber-3-medium-0.jpg
http://adsrv.prodestek.com/www/delivery/avw.php?zoneid=68&cb=INSERT_RANDOM_NUMBER_HERE&n=a831eec1 (http://adsrv.prodestek.com/www/delivery/ck.php?n=a831eec1&cb=INSERT_RANDOM_NUMBER_HERE)

Yine bir defasında solunda bir çocuk olan Fadl bin Abbas, sağında bazı yaşlılar vardı. Kendisine su ikram edildi, içti. Sonra sağındaki çocuğa, "Önce bunlara vermeme izin verir misin?" diye sordu. Çocuk da: "Ya Resûlullah! Vallahi sizden sonra kimseyi kendime tercih etmem." Deyince ona verdi. (Buhari, Müslim-5588, K.S.-2255)
Görüldüğü gibi, bir mecliste bir şey ikram edileceği zaman, önce orada bulunan en büyük, âlim, yaşlı, yönetici kimse ondan ve onun sağından başlanır. Yoksa kapının veya odanın hemen sağından değil.
İçki konulan kapları kullanmazdı

İçki gibi haram içeceklerin konulduğu kapları kullanmaz, yasaklardı. (Buhari, Müslim, Ebu Davut, Nesai, Tirmizi, Muvatta, K.S.-2293, 2294) Buna cevaz veren rivayet var ise de (Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai, K.S.-2295) Şuna dikkat edilmelidir: Sürekli haram olan bir yiyecek ve içecek bulunan kaplara karşı çok dikkat edilmeli, mümkün mertebe kaçınılmalıdır.
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem, Miraç gecesi sunulan süt ve şaraptan sütü tercih etmiştir. Melek: "Seni fıtrata irşad eden Allah'a hamd olsun. Eğer şarabı alsaydın ümmetin azmıştı." (Buhari, Müslim, Nesei, K.S.-2297)
Zemzem'i ayakta içmişti

Allah Resulü, kendisine ikram edilen zemzem'i ayakta içmiştir. (Buhari, Müslim, Tirmizi-3679, K.S.-1568, 2241) "Yeryüzündeki en hayırlı su zemzemdir." (Taberâni-3683) Zemzem suyundan Medine'ye getirtirdi. (Rezin-3681, K.S.-1569) Mü'minler zemzemi kana kana içer, münafıklar ise bu lezzetten mahrumdurlar. (İbn-i Mace-3685) "Zemzem ne için içilirse onun içindir. (Yani ne niyetle içilirse, Allah'ın izniyle ona iyi gelir.)" (İbn Mace-3686, K.S.-6910)
Allah Resulü sallallahu aleyhi vesellem, zemzem içerken kıbleye dönmeyi, besmele çekmeyi, üç nefeste kana kana içmeyi ve bitirince de "elhamdülillah" demeyi tavsiye etmiştir. (İbn Mâce, K.S.-6909)
Sarhoşluk veren her içki haramdır!

Sarhoş edici şeyin, neden üretildiği önemli değildir. (Buhari, Müslim, Nesei, Ebu Davud, Tirmizi, K.S.-2269) "Ben sizi bütün içkilerden, sarhoş edicilerden yasaklıyorum." (Ebu Davud, Tirmizi, Nesei, K.S.-2273, 2274) Allah Resulü sallallahu aleyhi vesellem, her sarhoş eden ve dalgınlık veren (uyuşturucu) şeyi haram kılmıştır. (Ebu Davud-5604, K.S.-2267, Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesei, K.S.-2265) İçki içmeyi alışkanlık haline getiren kişiye, cehennemde Habal nehrinden içirilir. Bu nehirde cehennemliklerin vücutlarından gelen irin akmaktadır. (Ebu Davud, Tirmizi-5610, 5611)
Haram içecek

Sarhoşluk veren her türlü içecek haramdır. Velev ki bir yudum bile olsa fark etmez. Çünkü çoğu sarhoş edenin azı da haramdır. (Buhari, Müslim, Ebu Davut, Nesei, Tirmizi, İbn-i Mâce-5599, K.S.-2264, 7007, Tirmizi, Ebu Davud-5602) "Kim dünyada içki içer ve tevbe etmeden ölürse, ahirette şarap içemez." (Buhari, Müslim, Ebu Davut, Nesei, Tirmizi, Muvatta, K.S.-2268)
Resulullah, içki sebebiyle on kişiye lanet etmiştir

Allah Resulü sallallahu aleyhi vesellem, içki vesilesiyle on kişiye lanet etti: Üzümünü sıkana, sıktırana, içene, içtirene, taşıyana, taşıttırana, satana, satın alana, bağışlayana ve parasını yiyene. (Tirmizi-5618 ve İbn-i Mâce, K.S.-2271)
Efendimiz aleyhissalâtu vesselâm, içkiye has olan bazı malzemelerin kullanılmasını da yasaklamıştı. (Müslim, Nesai-5660) Dikkat! Efendimiz buyuruyor ki: "Vallahi imanla içkiye devamlılık bir arada bulunmaz. Çok geçmeden biri diğerini uzaklaştırır." (Nesai-5613)"İçki tüm kötülüklerin anası, büyük günahların en büyüklerindendir." (Taberânî-5616) "Şarap, her kötülüğün anahtarıdır." (İbn Mâce, K.S.-7000)
"Ümmetimden bazıları şarap içecekler ve ona başka isimler verecekler." (Nesai-5656, İbn Mâce, K.S.-7005)
"Kim içki içmeye devam ederken ölürse, Allah ona, fahişelerin ferclerinden akan ve kokusu Cehennem ehlini fevkalade rahatsız eden pislikten içirir." (Müsned, Taberânî-5657)


Milligazete