PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Rasulullah’a salât ve selam getirmek…


Melancholy
07-21-2010, 23:52
"Şüphesiz, Allah ve melekleri Peygambere salât ederler. Ey iman edenler, siz de ona salât edin ve tam bir teslimiyetle ona selam verin." [Ahzab: 33/56]

http://www.milligazete.com.tr/dosyalar/haberler/2010/07/20/170858/bir-sal%C3%A2t-on-misli-merhamet-medium-0.jpg
http://adsrv.prodestek.com/www/delivery/avw.php?zoneid=68&cb=INSERT_RANDOM_NUMBER_HERE&n=a831eec1 (http://adsrv.prodestek.com/www/delivery/ck.php?n=a831eec1&cb=INSERT_RANDOM_NUMBER_HERE)

Abdullah İbn Amr İbn Âs radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken dinlediğini söylemiştir: "Kim bana bir defa salât-ü selâm getirirse, bu sebeple Allah Teâlâ da ona on misli merhamet eder." [Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai]
İbn Mes'ûd radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Kıyâmet gününde insanların bana en yakın olanları, bana en çok salât ü selâm getirenleridir." [Tirmizi]
'Selamlarımız sana nasıl iletilir?'

Evs İbn Evs radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Günlerinizin en faziletlisi cuma günüdür. Bu sebeple o gün bana çokça salât-ü selâm getiriniz; zira sizin salât-ü selâmlarınız bana sunulur" buyurunca, Ashab-ı kiram:
"Ya Resûlullah! Vefat ettiğin ve senden hiçbir eser kalmadığı zaman salât-ü selâmlarımız sana nasıl sunulur? diye sordular. Bunun üzerine Peygamber aleyhisselâm: "Allah Teâlâ peygamberlerin bedenlerini çürütmeyi toprağa haram kıldı" buyurdu. [Ebu Davud, Nesai, İbn Mace]
Peygambere salâvat getirmeyen...

Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Yanında adım anıldığı halde bana salât-ü selâm getirmeyen kimse perişan olsun." [Tirmizi]
'Salât ve selamınız bana ulaşır'

Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Kabrimi bayram yeri haline çevirmeyiniz. Bana salât-ü selâm getiriniz. Zira nerede olursanız olun sizin salât-ü selâmınız bana ulaşır." [Ebu Davud]
Not: Geçmiş ümmetlerin peygamberlerinin kabirlerini bayram yeri haline getirmeleri kınanıp, siz benim ümmetim bunu yapmayın diyor ve kabrimin etrafında bayram yeri gibi merasim yeri haline getirmeyin diyerek (Muvatta, Kasru's-salât, 88)'de beyan edilen "Allah'ım kabrimi puthane haline getirme" diyerek Allah'a sığındığı bu kötü hal gerçekleşmiş olacaktır. Bu yüzden bu sakındırma yapılmıştır. [Abdullah Parlıyan]
'Bana salât getirildiğinde...'

Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Bir kimse bana salât-ü selâm getirdiği zaman, onun selâmını almam için Allah Teâlâ ruhumu iade eder." [Ebu Davud, Ahmed İbn Hanbel]
'O cimridir'

Ali radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Cimri, yanında adım anıldığı halde bana salât-ü selâm getirmeyen kimsedir." [Tirmizi, Ahmed İbn Hanbel]
Hamd, salât ve dua...

Fedâle İbn Ubeyd radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem namazdan sonra Allah'a hamd etmeden, Peygamber aleyhisselâm'a salât-ü selâm getirmeden dua eden bir adamı işitti. Bunun üzerine: "Bu adam acele etti" buyurdu.
Sonra o adamı yanına çağırdı. Ona veya bir başkasına şöyle buyurdu: "Biriniz dua edeceği zaman önce Allah Teâlâ'ya hamd-ü sena etsin, sonra Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e salât-ü selâm getirsin. Daha sonra da dilediği şekilde dua etsin" [Ebu Davud, Nesai, Tirmizi]
Nasıl salâvat getireceğiz?

Ebû Muhammed Kâ'b İbn Ucre radıyallahu anh şöyle dedi: Bir gün Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem yanımıza gelmişti. Kendisine: "Ya Resûlullah! Sana nasıl selâm vereceğimizi öğrendik, sana nasıl salâvat getireceğiz? diye sorduk. O da şöyle buyurdu:
"Allâhümme salli âlâ Muhammedin ve âlâ âli Muhammed, kemâ salleyte âlâ âli İbrahim, inneke hamîdün mecîd. Allâhümme bârik âlâ Muhammedin ve âlâ âli Muhammed, kemâ bârekte âlâ âli İbrahim, inneke hamîdün mecîd. (Allah'ım! İbrahim'in âline rahmet ettiğin gibi Muhammed'e ve âline de rahmet et. Şüphesiz sen övülmeye lâyık ve yücesin. Allah'ım! İbrahim'in âline hayır ve bereket lütfettiğin gibi Muhammed'e ve âline de hayır ve bereket ihsan et. Şüphesiz sen övülmeye lâyık ve yücesin) deyiniz." [Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai, İbn Mace]
Ebû Humeyd es-Sâ'idî radıyallahu anh şöyle dedi: Ashab-ı kiram: 'Ya Resûlullah! Sana nasıl salâvat getireceğiz?' diye sordular. Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
"Allâhümme salli âlâ Muhammedin ve âlâ ezvâcihî ve zürriyyetihî kemâ salleyte âlâ İbrahim ve bârik âlâ Muhammedin ve âlâ ezvâcihî ve zürriyyetihî kemâ bârekte âlâ İbrahim, inneke hamîdün mecîd. (Allah'ım! İbrahim'in âline rahmet ettiğin gibi Muhammed'e, hanımlarına ve zürriyetine de rahmet et. İbrahim'e hayır ve bereket lütfettiğin gibi Muhammed'e, hanımlarına ve zürriyetine de hayır ve bereket ihsan et. Şüphesiz sen övülmeye lâyık ve yücesin) deyiniz." [Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesai, İbn Mace]


Milligazete