Melancholy
06-06-2010, 11:29
http://www.haber3.com/images/news/354220.jpg
İsrail’in acımasız ablukası altındaki Gazze Şeridi’nin halkı, sefalet içinde yaşıyor..
İsrail’in acımasız ablukası altındaki Gazze Şeridi’nin halkı, 2006’da yeni liderliği belirlemek için sandık başına gittiğinde, seçimleri yüzünden İsrail kuşatması altında zaten zor olan hayatlarının zindana döneceğinden habersizdi. Seçimde El Fetih yönetiminin yolsuzluklarından bunalan Gazzeliler, yıllardır halka önemli sosyal destek sağlayan, ancak ABD ve AB’nin terörist kuruluşlar listesinde olan radikal dinci Hamas’ı iktidara taşıdı.
İsrail ve George W. Bush yönetimindeki ABD, İsrail’i tanımayan sert bir söylemi olan Hamas’ın Gazze Şeridi’nde iktidara gelmesinden rahatsız olmuştu.
360 kilometrekare
Seçimin hemen ardından topu topu 41 km uzunluğunda, 6-12 km genişliğinde 360 kilometrekarelik bir alanı kapsayan Gazze Şeridi’nde - iddialara göre İsrail ve Bush yönetiminin desteklediği - vahşi bir iç savaş patladı; Hamas, El Fetih unsurlarını temizleyerek bölgenin kontrolünü tamamen ele geçirdi.
İsrail ve Mısır’ın Hamas yönetimine tepkisi 1.5 milyon nüfuslu Gazze Şeridi’ne boğucu bir blokaj oldu. 2008-2009’da İsrail’in Gazze’de düzenlediği ve 1.400 Filistinli’nin yaşamına mal olan “Dökme Kurşun” operasyonundan sonra daha da katılaşan ambargo ve kuşatmanın başladığı günden bu yana Gazze Şeridi’nde tüketilen malların birçoğu Mısır sınırındaki tünellerden kaçırılarak bölgeye getiriliyor.
İsrail, Gazze Şeridi’ne haftada 15 bin ton mal gönderiyor. Bu malların ne olacağına İsrail karar veriyor. Gazzeliler, gelen ürünlerin İsrail’in içindeki ticari çıkarların etkisiyle seçilmesinden şikâyet ediyor. Her şeye rağmen Gazze’ye erişen mallar, 2005 yılında bölgeye giren malların ancak yüzde 25’i.
İlginç bir mal rejimi uygulanıyor
İsrail 2010 başına kadar bölgeye demir ve çimento sokulmasına izin vermiyordu. Ancak şimdi cam, çimento, alüminyum gibi malların girişi kontrollü olarak serbest.
Demir borular ve gübreyse bomba yapılabileceği gerekçesiyle yasak.
Filistinli mülteciler için faaliyet gösteren BM yardım kuruluşu URNWA’ya göre ampül, kibrit, kitap, müzik enstrümanları, pastel boya kalemleri, elbise, ayakkabı, döşek, çarşaf, battaniye, makarna, çay, kahve, çikolata, şampuan, saç kremi gibi ürünlerin girişi birkaç kez nedensiz engellenmiş.
Otomobil, buzdolabı ve bilgisayarlar da yasaklı mallar arasında. Bunlar ancak tüneller aracılığıyla Mısır’dan kaçak getirilerek, fahiş fiyata satılıyor. Tarçın, plastik kova, tarak gibi ürünler İsrail denetiminde Gazze’ye girebiliyor. Buna göre;
- Konserve et ve ton balığını girebiliyor; konserve meyve giremiyor,
- Soda girebiliyor; meyve suyu giremiyor,
- Tahin girebiliyor; reçel giremiyor,
- Çay, kahve girebiliyor; çikolata giremiyor.
İsrail komandolarının Özgürlük Filosu’nu basmasının ardından ablukada sembolik bir gevşeme oldu. Kahire yönetimi, Refah kapısını baskının ertesi günü açtı; öğrencilerin, hastaların ve yabancı pasaportluların Mısır’a geçişine izin verdi. İngiliz The Independent gazetesinin haberine göre tek bir günde 793 Gazzeli, Mısır’a geçti; 548 kişi de Gazze Şeridi’ne. 300 kişinin Gazze Şeridi’nden çıkmasına izin verilmedi.
Günlük kalori ihtiyacına İsrail karar veriyor
İsrail yönetimi, bilgi edinme özgürlüğü yasası çerçevesinde nisan sonunda Tel Aviv’de açılan bir davanın ardından ilk kez hangi ürünlerin Gazze’ye girmesine izin verildiğine ilişkin bazı listeler olduğunu açıklamak zorunda kaldı. Davayı, “Gisha: Yasal Hareket Özgürlüğü Merkezi” isimli bir kuruluş, Gazze’ye giren ürünlerin hangi kriterler gözönüne alınarak seçildiğini öğrenmek için açmıştı. İsrail yönetiminin mahkemeye verdiği bilgiye göre bu konuda 4 belge bulunuyor:
1- Gazze’ye malların girmesine izin prosedürü,
2- Tahmini envanter ve takip prosedürü,
3- Nüfus için kritik insani mallar listesi,
4- Gıda tütekimi-Kırmızı Çizgiler.
Son belge halkın günlük gıda ve kalori ihtiyacını sınıflandırıyor. İsrail, ilk üç belgenin içeriğini “ulusal güvenliği ve diplomatik ilişkileri tehlikeye sokacağı”, 4. belgenin içeriğiniyse “gerek olmadığı” gerekçesiyle açıklamıyor.
Çocukların gözdesi patates cipsi, Gazze’ye ancak tünellerden girebiliyor.
SEFALET RAPORU
- 10 yıl önce Gazze’de kişi başına düşen yıllık gelir 2.500 dolardı. Her yıl İsrail’e 400 milyon dolarlık ihracat yapılıyordu. 2007’de İsrail kuşatmasının başlamasının ardından bir Gazzeli’nin ortalama yıllık kazancı 900 dolara düştü. Geçen yıl bu rakam 600 dolardı.
- 2007’den bu yana sabun, güvenli su alamayan Gazzelilerin sayısı 3’e katlandı.
- Kanalizasyon ağı çökmüş durumda, hergün 40-50 milyon litre lağım denize akıyor.
- Halkın yüzde 70’i günde 2 dolardan az bir gelirle yaşıyor.
- İşşizik oranı yüzde 45.
- Yüzlerce kişi 2008-2009’daki İsrail operasyonunda yıkılan evini inşa etmek için gerekli malzemeden yoksun. Gübre yok, çiftçiler topraklarını işleyemiyor, balıkçılarsa abluka yüzünden sınırlı bir alanda avlanabiliyor.
- Gazze’nin yalnızca çilek ve çiçek ihracatına izin veriliyor. Aralık 2009-Nisan 2010 arasında 118 çiçek ve çilek yüklü kamyonun Gazze’den ayrılmasına izin verildi.
- Kuşatmadan önce Gazze’de 35 bin kişiye iş sağlayan 3 bin 900 endüstriyel tesis bulunuyordu. Şimdi yaklaşık 90 tesiste yalnızca 860 kişi çalışıyor.
- Halkın yarısı gıda satın alabilmek için ev eşyalarını satmış durumda.
- Halkın yüzde 80’i gıda yardımına muhtaç.
- Halkın yüzde 60’ının su kaynaklarına düzenli erişimi yok.
- Evlerin çoğu haftada 35-60 saat elektriksiz.
- Hastaneler günde 12 saate kadar elektriksiz.
- Gazze, İsrail’den 144 MW, Mısır’dan 17 MW elektrik alıyor. AB’nin Gazze’de işlettiği santral 80 MW elektrik üretiyor. Santralın yakıtını İsrail veriyor. İsrail kapıları kapattığında yakıtsız kalan santral şu anda kapasitesinin yarısı kadar çalışabiliyor.
- İsrail, roket saldırıları yüzünden “düşman bölgesi” ilan ettiği Gazze’nin yakıt ithalatına çok sınırlı izin veriyor. Benzin ve dizel kıtlığı yüzünden en popüler taşıma aracı eşek arabaları. Araçlara yakıt tüneller yoluyla Gazze’ye getiriliyor.
- Kasım 2008’den bu yana İsrail, BM araçları dışında yakıt girişine izin vermedi.
- Ocaklar için tüp ise ihtiyacın bazen yarısı kadar karşılanıyor.
Gazze’nin Mısır sınırı kaçakçılık tünelleriyle örülmüş durumda.
haber3
İsrail’in acımasız ablukası altındaki Gazze Şeridi’nin halkı, sefalet içinde yaşıyor..
İsrail’in acımasız ablukası altındaki Gazze Şeridi’nin halkı, 2006’da yeni liderliği belirlemek için sandık başına gittiğinde, seçimleri yüzünden İsrail kuşatması altında zaten zor olan hayatlarının zindana döneceğinden habersizdi. Seçimde El Fetih yönetiminin yolsuzluklarından bunalan Gazzeliler, yıllardır halka önemli sosyal destek sağlayan, ancak ABD ve AB’nin terörist kuruluşlar listesinde olan radikal dinci Hamas’ı iktidara taşıdı.
İsrail ve George W. Bush yönetimindeki ABD, İsrail’i tanımayan sert bir söylemi olan Hamas’ın Gazze Şeridi’nde iktidara gelmesinden rahatsız olmuştu.
360 kilometrekare
Seçimin hemen ardından topu topu 41 km uzunluğunda, 6-12 km genişliğinde 360 kilometrekarelik bir alanı kapsayan Gazze Şeridi’nde - iddialara göre İsrail ve Bush yönetiminin desteklediği - vahşi bir iç savaş patladı; Hamas, El Fetih unsurlarını temizleyerek bölgenin kontrolünü tamamen ele geçirdi.
İsrail ve Mısır’ın Hamas yönetimine tepkisi 1.5 milyon nüfuslu Gazze Şeridi’ne boğucu bir blokaj oldu. 2008-2009’da İsrail’in Gazze’de düzenlediği ve 1.400 Filistinli’nin yaşamına mal olan “Dökme Kurşun” operasyonundan sonra daha da katılaşan ambargo ve kuşatmanın başladığı günden bu yana Gazze Şeridi’nde tüketilen malların birçoğu Mısır sınırındaki tünellerden kaçırılarak bölgeye getiriliyor.
İsrail, Gazze Şeridi’ne haftada 15 bin ton mal gönderiyor. Bu malların ne olacağına İsrail karar veriyor. Gazzeliler, gelen ürünlerin İsrail’in içindeki ticari çıkarların etkisiyle seçilmesinden şikâyet ediyor. Her şeye rağmen Gazze’ye erişen mallar, 2005 yılında bölgeye giren malların ancak yüzde 25’i.
İlginç bir mal rejimi uygulanıyor
İsrail 2010 başına kadar bölgeye demir ve çimento sokulmasına izin vermiyordu. Ancak şimdi cam, çimento, alüminyum gibi malların girişi kontrollü olarak serbest.
Demir borular ve gübreyse bomba yapılabileceği gerekçesiyle yasak.
Filistinli mülteciler için faaliyet gösteren BM yardım kuruluşu URNWA’ya göre ampül, kibrit, kitap, müzik enstrümanları, pastel boya kalemleri, elbise, ayakkabı, döşek, çarşaf, battaniye, makarna, çay, kahve, çikolata, şampuan, saç kremi gibi ürünlerin girişi birkaç kez nedensiz engellenmiş.
Otomobil, buzdolabı ve bilgisayarlar da yasaklı mallar arasında. Bunlar ancak tüneller aracılığıyla Mısır’dan kaçak getirilerek, fahiş fiyata satılıyor. Tarçın, plastik kova, tarak gibi ürünler İsrail denetiminde Gazze’ye girebiliyor. Buna göre;
- Konserve et ve ton balığını girebiliyor; konserve meyve giremiyor,
- Soda girebiliyor; meyve suyu giremiyor,
- Tahin girebiliyor; reçel giremiyor,
- Çay, kahve girebiliyor; çikolata giremiyor.
İsrail komandolarının Özgürlük Filosu’nu basmasının ardından ablukada sembolik bir gevşeme oldu. Kahire yönetimi, Refah kapısını baskının ertesi günü açtı; öğrencilerin, hastaların ve yabancı pasaportluların Mısır’a geçişine izin verdi. İngiliz The Independent gazetesinin haberine göre tek bir günde 793 Gazzeli, Mısır’a geçti; 548 kişi de Gazze Şeridi’ne. 300 kişinin Gazze Şeridi’nden çıkmasına izin verilmedi.
Günlük kalori ihtiyacına İsrail karar veriyor
İsrail yönetimi, bilgi edinme özgürlüğü yasası çerçevesinde nisan sonunda Tel Aviv’de açılan bir davanın ardından ilk kez hangi ürünlerin Gazze’ye girmesine izin verildiğine ilişkin bazı listeler olduğunu açıklamak zorunda kaldı. Davayı, “Gisha: Yasal Hareket Özgürlüğü Merkezi” isimli bir kuruluş, Gazze’ye giren ürünlerin hangi kriterler gözönüne alınarak seçildiğini öğrenmek için açmıştı. İsrail yönetiminin mahkemeye verdiği bilgiye göre bu konuda 4 belge bulunuyor:
1- Gazze’ye malların girmesine izin prosedürü,
2- Tahmini envanter ve takip prosedürü,
3- Nüfus için kritik insani mallar listesi,
4- Gıda tütekimi-Kırmızı Çizgiler.
Son belge halkın günlük gıda ve kalori ihtiyacını sınıflandırıyor. İsrail, ilk üç belgenin içeriğini “ulusal güvenliği ve diplomatik ilişkileri tehlikeye sokacağı”, 4. belgenin içeriğiniyse “gerek olmadığı” gerekçesiyle açıklamıyor.
Çocukların gözdesi patates cipsi, Gazze’ye ancak tünellerden girebiliyor.
SEFALET RAPORU
- 10 yıl önce Gazze’de kişi başına düşen yıllık gelir 2.500 dolardı. Her yıl İsrail’e 400 milyon dolarlık ihracat yapılıyordu. 2007’de İsrail kuşatmasının başlamasının ardından bir Gazzeli’nin ortalama yıllık kazancı 900 dolara düştü. Geçen yıl bu rakam 600 dolardı.
- 2007’den bu yana sabun, güvenli su alamayan Gazzelilerin sayısı 3’e katlandı.
- Kanalizasyon ağı çökmüş durumda, hergün 40-50 milyon litre lağım denize akıyor.
- Halkın yüzde 70’i günde 2 dolardan az bir gelirle yaşıyor.
- İşşizik oranı yüzde 45.
- Yüzlerce kişi 2008-2009’daki İsrail operasyonunda yıkılan evini inşa etmek için gerekli malzemeden yoksun. Gübre yok, çiftçiler topraklarını işleyemiyor, balıkçılarsa abluka yüzünden sınırlı bir alanda avlanabiliyor.
- Gazze’nin yalnızca çilek ve çiçek ihracatına izin veriliyor. Aralık 2009-Nisan 2010 arasında 118 çiçek ve çilek yüklü kamyonun Gazze’den ayrılmasına izin verildi.
- Kuşatmadan önce Gazze’de 35 bin kişiye iş sağlayan 3 bin 900 endüstriyel tesis bulunuyordu. Şimdi yaklaşık 90 tesiste yalnızca 860 kişi çalışıyor.
- Halkın yarısı gıda satın alabilmek için ev eşyalarını satmış durumda.
- Halkın yüzde 80’i gıda yardımına muhtaç.
- Halkın yüzde 60’ının su kaynaklarına düzenli erişimi yok.
- Evlerin çoğu haftada 35-60 saat elektriksiz.
- Hastaneler günde 12 saate kadar elektriksiz.
- Gazze, İsrail’den 144 MW, Mısır’dan 17 MW elektrik alıyor. AB’nin Gazze’de işlettiği santral 80 MW elektrik üretiyor. Santralın yakıtını İsrail veriyor. İsrail kapıları kapattığında yakıtsız kalan santral şu anda kapasitesinin yarısı kadar çalışabiliyor.
- İsrail, roket saldırıları yüzünden “düşman bölgesi” ilan ettiği Gazze’nin yakıt ithalatına çok sınırlı izin veriyor. Benzin ve dizel kıtlığı yüzünden en popüler taşıma aracı eşek arabaları. Araçlara yakıt tüneller yoluyla Gazze’ye getiriliyor.
- Kasım 2008’den bu yana İsrail, BM araçları dışında yakıt girişine izin vermedi.
- Ocaklar için tüp ise ihtiyacın bazen yarısı kadar karşılanıyor.
Gazze’nin Mısır sınırı kaçakçılık tünelleriyle örülmüş durumda.
haber3