PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : "oku"


Kalpsiz_
02-02-2008, 15:37
OKU ! “YARATAN RABBİNİN ADIYLA (VE O’NUN ADINA) OKU…” ( Alak suresi 1. ayet) Göklerin,yerin ve bu ikisi arasında bulunanların Rabb’i olan Allah’a hamd olsun.Kendisinden başka ilah olmayandır. Bütün noksan sıfatlardan münezzehtir. Yaratma ve yönetme O’na aittir. Göklerde ve yer de egemenlik O’nundur. Mülkün sahibi ve ihtiyaçtan uzak olandır. Yaratmış olduklarının tüm ihtiyaçlarını karşılayan ve bunları karşılamaktan dolayı mülkünde eksilme olmayandır.O’tüm canlı ve cansızların üzerinde tek hakim ve tek tasarruf sahibidir.
Selam ve salât O’nun biz insanlar için rahmet olsun diye göndermiş olduğu, Resullere, Nebilere ve onların yollarını devam ettirenlere olsun. Rahmet ayı ramazana kavuşmanın sevincini yaşadığımız bu günlerde,İslam ümmetinin içerisinde bulunduğu çıkmazlara bir nebzede olsa değinme imkanını bize bahşettiği için yüce Rabbimize sonsuz şükürler olsun.
Ramazan ayının rahmet oluşunun altında yatan büyük bir hakikat vardır ki oda insanların yer yüzünde sahip olabileceği en değerli varlık olan yüce kitabımız Kur’an’ı Kerimin bu ayda inmeye başlamış olmasıdır. “Ramazan ayı, insanlara yol gösteren, hidâyeti, doğruyu ve yanlışı ayırdedip açıklayan Kur'ân'ın indirildiği aydır….” (Bakara suresi 185. ayet )
“İşte bu (Kur'ân) da indirdiğimiz mübârek Kitaptır. O'na uyun ve korunun ki size rahmet edilsin!” ( En’am suresi 155. ayet )
“Elif lâm râ. (Bu,) bir Kitaptır ki, hikmet sâhibi, herşeyden haberi olan (Allâh) tarafından âyetleri sağlamlaştırılmış ve güzelce açıklanmıştır.” (Hud suresi 1.ayet )
Elif lâm râ. Bunlar apaçık Kitabın âyetleridir. Biz onu Arapça bir Kur'ân olarak indirdik ki anlayasınız.” ( Yusuf suresi 1 ve 2. ayetler )
“Gerçekten bu Kur'ân da en doğru yola iletir ve iyi işler yapan mü'minlere, kendileri için büyük bir ecir olduğunu müjdeler.” (İsra suresi 9.ayet)
“Biz Kur'ân'da sözü türlü biçimlerde anlattık ki, düşünüp anlasınlar. Fakat bu, onların sadece kaçışlarını artırıyor.” (İsra suresi 41. ayet ) “Andolsun biz bu Kur'ân'da insanlara her çeşit misali türlü biçimlerde anlattık, ama insanlardan çoğu inkârda direttiler.”(İsra suresi 89 .ayet )

Yukarıda sadece içerisinden bir kaç ayeti alıntıladığımız bu yüce kitap, görülmektedir ki apaçık yani mübin olan ve insanlara bir öğüt ve nasihat barındıran bir rehberdir. “Andolsun biz, Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?” Kamer suresi 17,22,32,40 ) Bu yazımızda şu acı gerçeği gözler önüne sererek Müslüman olduğunu iddia edenlerin, Rabblerinden kendilerine gelen bu yüce Kitabı anladıkları dilden bir kez olsun, okuyup okumadıklarını sorgulamak ve var olan bu büyük sorunu yine vahyin eşsiz ayetlerini esas alarak telafi etmektir.
Adındanda anlaşılacağı üzere okuma kitabı olan ve en azından günde beş vakit kılınan namazlarda ayetleri tekrar edilen bir kitaptır.Tabiki çoğunluğun, namazlarında tekrar ettikleri bu ayetlerin anlamınıda bilmeden telaffuz ettikleri maalesef acı bir gerçektir.
Artık beli bir yaşa gelmiş ve iş hayatından emekli olup ayrılmış bir arkadaşımıza bu kitabı anladığı dilden bir kez olsun okuyup okumadığını sorduğumda,verdiği cevap gerçekten hem üzüntü verici hemde derinden düşündürücü bir cevap idi. Ki bu cevap milyonlarca insanın vereceği cevabın aynısıydı.Yıllarca bu kitabı okumanın değil dinlemenin farz olduğunu (ki dinlemekte farzdır okumak kadar) telkin edenler,bu kitabın herkes tarafından anlaşılamayacağı yalanını Allahtan korkmadan ortaya atanlar,din adamı sınıfı oluşturarak müslümanları bu kitaptan uzak tutanlar,geçmişlere sevap olsun mantığıyla sürekli diri olanlara değilde sanki ölülere gelmiş gibi algılanmasını sağlayıp bundan rant elde edenler, Allahın ayetlerini açıklamayıp onu az bir dünyalığa değişenler bu acı durumun en başta gelen sorumlularıdır.Ve bu insanlar Rabbleri olan Allahtan tövbe edip dönmedikleri takdirde büyük bir azaba düçar olacaklardır.
Kendini akıllı gören herkes müntesip olduğu bu dini, bizzat kendisi, ana kaynağından okuyup anlamalı ve onu hayat kitabı edinmelidir.
İçerisinde yaşadığımız toplumun en büyük yanılgılarından biri de hiç şüphesiz bu yüce kitabı ölülerin ardından okumaktır .Oysaki bu yanlış uygulama bizzat Kur’an’ı Kerim’in Yasin suresindeki şu ayetlerle yalanlanmaktadır . “Yâsin Hikmetli Kur'ân'a andolsun. Kuşkusuz sen gönderilmiş elçilerdensin. Dosdoğru bir yol üzerinde, Yani üstün ve çok esirgeyen Allâh'ın indirdiği (Kur'ân yolu) üzerindesin. Babaları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için (seni gönderdik). ( Yasin suresi 1,2,3,4,5,6.ayetler ) “(Bu Kur'ân Muhammed'e vahyedilmiştir) Ki, diri olanları uyarsın ve inkâr edenlere de (azâhttp://www.sonforum.org/style_emoticons/default/cool.gif söz(ü) hak olsun.” (Yasin suresi 70.ayet ) Bu yanlış anlayış ve uygulama, aynı zamanda bu yüce kitaba yapılan en büyük bir zulümdür.Diriler için indirildiğini söyleyen bu kitabaı bu amaçlar için kullanmaya kalkmak Resulullahı inkar demektir. Zira O yüce peygamber bu kitabın ayetlerini teker teker okumuş anlamış ve bizzat hayatına uygulamıştır.O’nun 23 yıllık örnek ve eşsiz hayatı toplumun bu çarpık ve sakat anlayışının en bariz reddiyesidir.

Bir çarpık anlayış ve uygulamada ramazan ayıyla birlikte toplumun yapmış olduğu hatimlerdir.Ki hatim demek tekrar etmek demektir. Tekrar edilen her ne ise onu tekrar edenin onu anlaması elzemdir. Kur’an’a saygı düşüncesiyle bu gelenek tabulaştırılmıştır.Oysaki Kur’an’a en büyük sayğı, onu okuyup anlamak ve anlaşılanların hayata tatbik edilmesidir.
Şimdi elinizi vicdanınıza koyun ve kendinizi bir sorgulayın. Sizlerde Rabbinizden gelen bu yüce kitabı şu yaşınıza kadar bir sefer olsun anlamından yani mealinde bir kez okuma zahmetinde bulundunuzmu? Falanın kitabına filanın gazetesine ayırdığınız zamanı bu kitabı okuyup anlamak için ayırdınızmı?
Çarşıda pazarda her hangi bir ürünün en ucuzunu ve en hesaplısını almak için ayırdığınız zamanı Allah’ın insanlar için en büyük nimeti olan bu kitabı incelemek okumak ,anlamak ve yaşamaya çalışmak için ayırdınızmı? Televizyonlarının başında pempe dizilere ,oya dantel örmelere ziyafetler düzenleyip hava atmalara ayırdığınız saatlerin hesabını nasıl vereceksiniz? İlmin beşikten mezara kadar kadın erkek herkese farz olduguna inandığınızı söylemenize rağmen bu ilmin kaynağı olan Kur’an’ı Kerim’e ne kadar zaman ayırıyorsunuz? Futbolla ,müzikle,oyunlarla dumanhanelerdeki papaz uçurup fayans örmelerle Allah’ı razı değil şeytanı razı etmiş olursunuz. “Asra yemin olsun ki,insanlık hüsran içindedir. Ancak iman edip salih amel işleyenler ve biribirlerine sabrı tavsiye edenler hüsranda değillerdir.” ( Asr suresi 1,2,3.ayetler ) Bu ayetlerin tefsirini yapan alimler şöyle bir kıssa anlatırlar.Adamın biri sıcak bir günde Pazar yerinde şöyle bağırıyormuş. “Sermayesi eriyen bu adama acıyın,sermayesi eriyen bu adama acıyınnnn” Adamın sermayesi satmış olduğu buz imiş. Alimlerde insan ömrünü güneşte hızla eriyen bu buza benzetmişler.İşte insan ömrüde tıpkı bu buz misali hızlı bir şekilde eriyip gitmektedir. Kendi kendinize acıyın.Gençliğinize, ailenize ,çevrenize hısım akrabanıza acıyın. Lütfen gelin sermayelerimiz erimeden onun kıymetini bilelim.Allah azze ve celle ömrümüzü nasıl ve ne şekilde geçirdiğimizi bir bir soracaktır.Dehşetini tarif dahi edemiyeceğimiz o hesap gününden korunalım.Bunun yoluda hiç şüphesiz bu kitabı anlayacağımız dilde okumak ve hayatımıza aktarmaktır.
Bu soruları ve sorunları çoğaltmak elbetteki mümkün.ancak sorun çok açık ve ortadadır.Hastalığımız bellidir.Onun tedaviside bellidir.Onun tedavisi aklımızı, kimseye kiraya vermeden bu eşsiz kitaba teslim ederek,ve onu en güzel bir şekilde yaşayan ve bize örnek olarak sunulan Resulullah(sav)’ı rehber edinerek onu hayatımıza uygulamaktır.Kur’an ayı olan ramazanda bu kitabı anladığımız dilden baştan sona mutlaka okumaktır bizi iyileştirecek olan. Bu aynı zamanda mü’minlerin özelliklerindendir. “Allâh'ın Kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan hayır için gizli ve açık harcayanlar, asla batmayacak bir ticaret umarlar.” (Fatır suresi 29 .ayet ) Alemlere rahmet olsun diye gönderilen peygamberimiz Hz. Muhammed aleyhisselamın hayatıyla ilgili ciddi kitaplar okuyarak saglıgımıza kavuşacağız.
Eger samimi olarak bunu becerebilirsek,inanınki Allah azze ve celle hem ülkemizi hemde islam ümmetini pislikten,kötülükten,bela ve musibetlerden koruyacaktır.
Geliniz hep beraber Allah’ın vahyine yani Kitabımız olan Kur’an’ı Kerime sıkı sıkıya sarılalım. “Ve topluca Allâh'ın ipine yapışın, ayrılmayın; Allâh'ın size olan ni'metini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman idiniz, (Allâh) kalblerinizi uzlaştırdı. O'un ni'metiyle kardeşler haline geldiniz. Siz ateşten bir çukurun kenarında bulunuyordunuz, (Allâh) sizi ondan kurtardı. Allâh size âyetlerini böyle açıklıyor ki, yola gelesiniz.” (Al-i İmran suresi 103.ayet)
Geliniz biribirimizi Allah’çağırıp Allah’ı hatırlatıp yalnızca O’nu tekbir edip O’nu yüceltelim. “(İnsanları) Allah'a çağıran, iyi iş yapan ve "Ben müslümanlardanım" diyenden daha güzel sözlü kim olabilir?(Fussilet suresi 33.ayet) Fırkalara partilere cemaatlere, dernek ve vakıflara,gurup ve hiziplere bölünmeyelim.Çünkü “Fir'avn, orada ululandı (zorbalığa kalktı), halkını çeşitli gruplara böldü. Onlardan bir zümreyi eziyor, oğullarını kesiyor, kadınlarını sağ bırakıyordu. Çünkü o, bozgunculardan idi.” ( Kasas suresi 4. ayet )
Aramızdaki ortak kelimeye gelelim O’na hiçbir şeyi ’eş ve ortak koşmayalım. “De ki: "Ey Kitap ehli, bizim ve sizin aranızda eşit olan bir kelimeye gelin: "Yalnız Allah'a tapalım. O'na hiçbirşeyi ortak koşmayalım; birbirimizi Allah'tan başka tanrılar edinmeyelim." Eğer yüz çevirirlerse; "Şâhid olun, biz müslümanlarız!" deyin.” (Al-i İmran suresi 64. ayet ) Müslümanlar her nerde olurlarsa olsunlar birbirlerinin kardeşleridirler. “Muhakkak mü'minler kardeştirler. Kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki size rahmet edilsin.” ( Hucurat suresi 10.ayet)