PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Dünya Atmosferinin Korunması


denizci
04-14-2010, 15:20
“Biz Dünya semasını yıldızlarla tezyin ettik, onu (afetlerden) koruduk. İşte bu Aziz, Alim olan Allah’ın takdiridir. “(Fussilet-12) Bu yazıda, ayette geçen “Biz Dünya semasını koruduk” ifadesinin günümüze bakan yönü ve bugünkü bilgilerin ışığında daha iyi anlaşılır hale geldiği üzerinde durulacaktır. Yeryüzü sakinlerinin korunması, üç ayrı kademede gerçekleştirilir.

1) Atmosfer ısısının korunması.
2) Dünyadaki canlıların Güneşten gelen zararlı ışınlardan korunması.
3) Yeryüzünün meteorlardan korunması.

1-Atmosfer Isısının Korunması

Bu koruma, Dünyamızın Güneşten uzaklığı ile ilgilidir. Dünya Güneşe ne kadar yakın olursa, moleküllerin ısınıp atmosferden uzaklaşması o kadar fazla olur. Tersi durumda, bu defa moleküller Dünya’nın çekimine uğrayarak Yer tarafından emilecektir. Bu yüzden, Dünya’nın Güneşten aldığı ısı, atmosferde dengelenmelidir. Bu da, Dünya’nın kendi ekseni etrafında belli bir hız ve yörüngede dönüşüyle sağlanabilir. Yerküre yavaş dönseydi Güneşe arkası dönük yüzde ani soğumalar olur ve atmosfer o bölgede arz tarafından emilirdi. Daha hızlı dönseydi, dengeli bir ısınma sağlanamazdı. Bunun için dönüş sürati belli bir hızda gerçekleştirilmektedir. Fakat dengeli ısınma için bu da kafi değildir. Dünya ekseninin 23° 27’ eğikliği, bu dengede en önemli faktördür. Bu da, mevsimlerin teşekkülüne ve Dünya’nın dengeli bir şekilde ısınmasına vesile olmaktadır. Aksi takdirde Dünya’nın ekvator bölgesi çok ısınacak ve kutuplar devamlı soğuyarak, Dünya’nın kutup bölgesinden atmosferi emmesine yol açacaktı.

Dünya’nın kazandığı ısıyı muhafaza etmesi gerekmektedir. Bu vazifeyi atmosferde bulunan Karbondioksit (C02) gazı, (sera tesiri denen mekanizmayla) yorgan gibi, ısıyı muhafaza ederek yerine getirmektedir. Sera tesiri yapan C02 şeffaf bir gazdır. Aynen bir seranın veya otomobilin camı gibi, havadaki 002 gazı da ısı veren Güneş ışınlarını içeri alır, fakat içerinin ısısını geri vermez. C02 bir örtü gibi Dünyayı sarar. Bu örtü olmasa idi Dünya’nın ortalama sıcaklığı -18°C olacaktı. Bu örtü sayesinde ısı orlalama +15°C’de muhafaza edilmektedir. Atmosferdeki 002 nisbeti çok fazla olsaydı, Dünyamız 450°C’lik sıcaklığıyla yanıp kavrulan Venüs gezegenine benzeyebilirdi.

2- Canlıların Güneşten Gelen Zararlı Işınlardan Korunması

Dünya atmosferinde bulunan ozon tabakası hayat için tehlikeli olan ultraviyole (mor ötesi) gibi kozmik ışınları tutar ve sadece faydalı ışınların geçmesini sağlar. Acaba ozon perdesinin yorulan moleküllerini şimşek çakmasında yenileyen ve böylece bizleri kavrulmaktan koruyan kimdir; sonra bu koruyucu tabaka olmasaydı Dünyada hayat olabilir miydi?

3-Yeryüzünün Meteorlardan Korunması

İbret için düşen birkaç meteor (göktaşı) hariç, insanoğlu atmosferdeki sürtünmeyle yanıp parçalanarak toz haline gelen meteorların muhtemel afetlerinden korunmaktadır.

Dünya atmosferi, % 21/78 oranında oksijen-azot dengesine sahiptir. Bitkiler ve okyanuslar tarafından emilen azot ve canlılar tarafından kullanılan oksijen dengeli bir şekilde tutulur. Ayrıca, azotla oksijenin zamanla ve özellikle yağmurlu havada şimşek çaktığı zaman bileşik oluşturmalarını engelleyen asal gazlar da (Helyum, Argon, Neon, vb.) dengeli bir şekilde atmosfere yerleştirilmiştir. Böylece azotun oksijenle oksit bileşiklerini yapması ve bunların da su buharı ve yağmurla birleşerek asit şeklinde yere inip zarar vermesi önlenmekte, neticede canlılar da asit yağmuru afetinden korunmuş olmaktadır.

İşte bütün bu intizamlı, ölçülü ve dengeli atmosfer yapısına ait bilgilerin ışığında, ‘Biz Dünya semasını yıldızlarla tezyin ettik, onu (afetlerden) koruduk. İşte bu Aziz, Alim olan Allah’ın takdiridir ayetinin astronomi ve meteoroloji ilmine bakan yönünü daha iyi anlayabiliyor ve bir kere daha Kur’an’ın Kainat kitabının gerçek anlamını veren hakiki bir tefsiri olduğunu aklen ve kalben tasdik ediyoruz.