PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : DÜNYAYI AĞLATANLAR:JULİUS SEZAR


kayısıkentli
01-30-2008, 02:54
Roma'nın Kanlı Diktatörü

JULİUS SEZAR

"Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük hırsı" olarak tarihe geçen Sezar , M.Ö.101 yılında Roma'da doğdu.
Avukat olarak hayata atıldı. Zeki , kurnaz , çok hırslı veusta bir demagog idi. İnsanları etkilemenin , onlara hükmetmenin yollarını iyi biliyordu. İçini yakan büyük bir hırsla , gözünü yukarılara dikmişti. "Ya birinci adam olmalıydı , ya da hiç yaşamamalıydı." Birinci adam olmak uğruna her şeyi göze almıştı. "Ömür boyu Roma'da ikinci adam olmaktansa , Alplerdeki bir dağ köyünde birinci adam olmayı tercih ederim" sözü de Sezar'a aittir.


Roma'da siyasî iktidar olmanın yolunun askerî kumandanlıktan geçtiğini bilmekteydi. Bu yüzdendir ki ne yapıp etmiş kendisini İspanya Proptreatoru tayin ettirmişti.
Kazandığı çok küçük zaferleri propaganda ile büyütüp , şişirmesini bilmişti. Galya ve İtalya'yı işgal ettikten sonra şöhreti birdenbire artmıştı. Bunu fırsat bilen Sezar , Gol valiliğine aday oldu . Senato , onu Roma'dan uzaklaştırmak için iyi bir fırsat olarak bunu onayladı. Hâlbuki Sezar , "İktidarı ele geçirmek için gerekli orduyu orada kurabileceği" için bunu istiyordu. Dokuz yıl boyunca , gerekli serveti ve orduyu temin etti.


Sezar , "zarlar atılmıştır," sözü ile dönüşü olmayan yola çıkmıştı. Yolun sonunda ya iktidar , ya da ölüm vardı.
Pompe , itirazlara rağmen şehrin boşaltılmasını kararlaştırmıştı. Panik başlamış ; Sezar tarafları olanlar bile , zulüm haberlerinin tesiri ile kaçışıyorlardı. Senatörler , " ayrılış dualarını yapmadan" şehri terk etmişlerdi. Baştakilerin bu durumu üzerine bütün şehir bir anda Sezarcı kesilmişti. Roma , Sezar'ın ayaklarına kapanıyordu.


İlk iş olarak , kendisini hedefine götürecek kanunları peş peşe çıkartmış ve kendine pek çok sâlahiyet verdirmişti. Konsüllüğünün ömür boyu olduğunu senatoya tasdik ettirmiş ve M.Ö.49'da devlet başkanı olduktan sonra da , diktatörlüğünü ilân etmişti.
Artık kanunu kendisi koyuyor , müesseselerde değişiklikleri kendisi yapıyor , senatörlerin listesini kendisi düzenliyorduç İmparator sıfatıyla ordunun mutlak hakimi de kendisiydi.


Yine senatoya tasdik ettirdiği bir kanunla hudutsuz salâhiyetler kazanmıştı. Savaş ilân etme ve sulh yapma , asalet unvanı verme , yüksek vazifeleri tayin etme , eyalet hükümetlerini bölüştürme , kanun gücünde kararnameler çıkarma , senato ile komiteleri toplantıya çağırma salâhiyetlerine haizdi.


Basılan bütün paraların üzerinde kendi resmini koydurmuştu. Yılın bütün bir ayına (Juliud - Temmuz) da kendisi adına verdirmişti. Ülkenin her tarafına heykelini diktirmişti.

Gerçek bir halk idaresini kurmak vaadiyle iş başına gelen Sezar , tarihin kaydettiği en büyük diktatörlerden birisi olup çıkmıştı. İsterse , kukla hâline gelen senatoyu da kaldırabilirdi. Fakat senatoyu bir kukla olarak kullanmak en büyük zevkiydi.


Ülkedeki ahalinin durumu umurunda bile değildi. Oysa ki halk büyük sıkıntı içerisindeydi. Ekonomik durum gittikçe kötüye gidiyordu. Sezar , kendince bütün bu sıkıntıların çaresini bulmuştu. Eğlence... Çılgınca eğlenceler tertipleyerek halkın sıkıntılarını unutturmaya uğraşıyordu. Fakat nafile... Halk artık homurdanmaya başlamıştı... (Bozgeyik , 1999 : 33)
Suikastçılar senatoda hazırlanmışlardı Sezar , yerine oturur oturmaz etrafını aldılar. Onunla konuşacak , bir şeyler isteyecekmiş gibi davranıyorlardı. Sezar durumdan şüphelendi ve onlardan uzaklaşmak istedi. Hızla doğruldu , fakat , sırtındaki harmanisinin baştan başa yırtıldığını gördü . O anda suikastçılardan biri arkasından bir hançer darbesi indirdi. Hançerler üst üste girip çıkıyordu gövdesine. Etrafındakileri ümitsiz bir şekilde hızla gözledi. Son bir gayretle kaçmaya yeltenecekti. Fakat o anda , gayrimeşru çocuğu Brütüs'ün hançerini hırsla savurduğunu gördü.
Dudaklarından dökülen kısacık cümle , beklenmedik ihanetler için deyim olacaktı:
-Sen de mi Brütüs?!
Sezar , önce iki büklüm oldu. Sonra sırt üstü yuvarlandı. Hayret ve dehşetle açılmış gözleri hâlâ sorar gibi bakıyordu:
"Sen de mi Brütüs?..."(Vakkasoğlu , 1976:177)


İktidara büyük vaatler içinde gelen ve kendisini tek adam yapmak uğruna binlerce canlar yakıp , zevk ve eğlenceye dalan Sezar'ın sonu , insanlık tarihinde ibret olmuştur. Çünkü ;
"Kanla gelen , kanla gider , seçimle karşılanan ise seçimle uğurlanır."


(Halit ERTUĞRUL'un "dünyayı ağlatanlar "kitabından alıntıdır)