PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Medeni Kanunun Getirdiği Yenilikler


_SoN_
03-28-2010, 11:23
Medeni Kanunun Getirdiği Yenilikler
Her şeyden önce medeni hukuk alanını laikleştirmiş, yani din temellerinden çıkartıp, akli temeller üzerine oturtmuştur. Din ayrımı gözetilmeksizin bütün vatandaşlara uygulanmayı getirmiştir. Bunlardan başka medeni kanun daha çok kadınlarla ilgili getirdiği hükümlerle dikkat çekmektedir. Gerçekten eski hukuka göre, kız ve erkek kardeşler birlikte mirasçı oldukları zaman ikili birli paylaşıyorlardı. Medeni kanun bu durumu kaldırarak kız-erkek eşit miras hakkı getirmiştir. Mahkemelerde ceza hukuku ile ilgili hususlarda iki kadının şahitliği bir erkeğe denk kabul ediliyordu. Medeni kanun bu hususta da kadın ile erkeği aynı duruma getirmiştir. Evlenme ve boşanmada belirli şartlar getirmiş, özellikle erkeğin tek taraflı boşamasını kaldırarak boşanmayı hakimin takdirine bırakmıştır. Eski hukukun erkeğe tanıdığı dörde kadar evlenme hakkını ortadan kaldırarak sadece bir kadınla evlenmeye izin vermiştir. İmam nikahı olarak bilinen dini nikahı kabul etmemiş, nikah akti yapma yetkisini belediyelere vermiştir. Cumhuriyetin ilanında sonra kadınlar medeni kanun ile bu hakları, yönetim alanında da 1930 yılında belediye seçimlerine katılma, 1934 yılında da milletvekili seçilebilme haklarını elde etmişlerdir.
Mecellenin Kaldırılması
Mecelle, dinin eksikliğinden değil, zorlayan iktisadi ve sosyal koşullar sonunda o çağdaki şeriat hukukunun eskimişliğine bir çare idi. Çünkü hukuk sistemleri devamlı değişiyordu, Batılılaşma reformlarına mecbur kalan imparatorluk bir yandan Batı'dan iktibaslar yapıyor, bir yandan şeriatta düzenlemeler yapıyordu. Bu durum cumhuriyete kadar iki başlı toplum yapısına yol açmıştır. Mecelle Cemiyeti'nin başında Ahmet Cevdet Paşa vardı. 1869'da kuruldu, 1870'de ilk kitabını çıkardı,padişah bunu onayladı, yürürlüğe girdi. Fakat skolastik medreseyi karşısında buldu. İmam Züfer'in ictihadı bahane edilerek Cevdet Paşa azlettirildi. Mecelle fetva kapısına nakledildi. Cemiyet 1888'de lağvedildi. Bu cemiyetin kitapları, 1926'ya kadar yürürlükteydi. 1926'da İsviçre medeni kanunu alınarak mesele kökten halledildi.
Hakkında
Medeni hukuk, şahıslar arasındaki ilişkileri düzenleyen, şahısların doğumdan (tüzel kişilerde kuruluşundan) ölümüne (tüzel kişilerde sona ermesine) ilişkilerini düzenleyen özel hukuk dalıdır. Kişiler hukuku, Aile Hukuku, eşya hukuku, miras hukuku medeni hukuk kapsamında yer alırlar ve medeni kanunla düzenlenirler. Borçlar hukuku ve ticaret hukuku da aslında medeni hukukun uzantısıdır. Medeni hukuk salt bir hukuk dalı olmaktan öte hukukun özüdür.
Türkiye'de Medeni Kanun, İsviçre Medeni Kanunundan iktibas edilmiştir. Kazuistik metoda sahip Prusya Kanunu ile devrimci bir felsefeye sahip katı Fransız Kanunu arasında kalarak ortalama bir yol izlemiştir. Kanuna öncelik tanımakla birlikte hakime takdir hakkı da tanımaktadır. 1 Ocak 2002 tarihinde tümüyle gözden geçirilerek yenilenmiş ve Yeni Medeni Kanun yürürlüğe girmiştir. Türk Medeni Kanununun Türkiye'nin modernleşmesinde benzersiz katkısı bulunmaktadır. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Kemal Oğuzman, Jale Akipek'in de aralarında bulunduğu hukukçular bu hukuk dalına büyük katkılar yapmışlar, ülkemizde medeni hukuk doktrininin oluşmasında büyük rol oynamışlardır