PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : DÜNYAYI AĞLATANLAR : GENERAL FRANKO (İspanya'da Komünizmi Yıkan Diktatör)


kayısıkentli
01-30-2008, 02:46
İspanya'da Komünizmi Yıkan Diktatör

GENERAL FRANKO

İsyan Hareketleri Başladı

1931 yıllarında komünizm İspanya'da hızla yayılıyordu. Dinlerine çok bağlı entellektüeller arasında , komünistlerin sistemli çalışması neticesi dinsizlik , bir nevi ilericilik olarak yorumlanmaya başlanmıştı. Üniversite hocaları bu havaya kapılan en büyük kitleyi teşkil etmekteydiler. Okullarda devamlı olarak , gençliğe sosyalist ve anarşist fikirler empoze etmeye çalıştılar.

Sendika idareleri bir kısım "solcu"nun kurnaz sızışlarıyla tek tek düştü. Direnmek isteyen işçi teşkilâtları ise , baskı , iftira ve zorla susturulma yoluna gidildi.

Öte yanda İspanya birliğini parçalamak için , ülke içinde "Azınlık Hakları" körüklenerek , "Katalonya ve Bask" bölgelerinde teşkil edilip , idareye karşı isyan hareketleri meydana getirildi.

Anarşik eylemler ülke çapında yoğunluğunu arttırıp , İspanya'nın varlığını tehlikeye düşürücü seviyeye ulaşınca , Kral Alfos serbest seçimlere gitti.

Sosyalistler , komünistler , anarşistler ve sosyal demokratlar. "Halk Cephesi" adı altında birleştiler. Dünyanın bir çok yerinde olduğu gibi İspanya'da da "Sağ Cephe" bir türlü birleşemedi ve ağır mağlubiyete uğradı. Kral Alfos seçim neticelerinden sonra anarşistlerin tehditlerine dayanamayarak Fransa'ya sığındı. "Kontez" adında teşkil olunan "Millet Meclisi" fanatik solun baskısı altına girdi. Hükümette , tanınmış komünistler vazife alınca , devamlı olarak propaganda malzemesi yapılan "toprak reformu" başlatıldı. Komünistler bunu bahane ederek mülkiyetleri yağmalamaya giriştiler. Eylemler , suikastlar ve yangınlar her yere dağıldı.


Yıldırma eylemleri , dinlerine bağlı İspanya halkını , kral taraftarlarıyla komünizme karşı olan herkesi Flanj Partisi altında birleşmeye sevk etti. Artık iki cephe vardı. Karşılıklı eylemler başlamıştı.



İç Harp Şiddetlendi

İspanya ordusu da iki cunta halinde ayrılmıştı. Sol kanada General Maja , Sağ kanada ise Calo Stella komuta etmekteydi. Calo Stalla komünistlerin suikastı neticesi öldürülünce , Sanjuryo Fas'taki 3500 kişilik garnizonuyla isyan etti. Bir uçak kazasına kurban giden Sanjuryo'dan sonra , sol cunta tarafından Kanarya adalarına sürgün edilmiş olan General Franko , gizlice İspanya'ya girip sağ kanadın idaresini üzerine aldı.

İç harp bütün şiddetiyle başlamıştı. Amerika , İngiltere , Fransa ve SSCB , General Franko taraftarlarını meşru hükümete isyan etmiş sayarak komünistlerin yardımına koştular. Bilhassa Sovyetler enternasyonla tugaylarından 450 bin kişilik (Meydan Larousse) bir asker grubunu son derece iyi teçhiz edilmiş silâhlarla İspanya'ya soktu. Ağır silâhlar , battaniye , çadır , ilâç ve nakit paralar yine SSCB'nin eliyle devamlı olarak komünistlere ulaştırıldı.

General Franko ise , Almanya ve İtalya'dan kısmî yardımlar alıyordu. Savaşa katılan birliklerin sayısı sol cephenin bir milyon , sağ cephenin ise 700bin olarak tahmin edilmekteydi.
Bu amansız mücadele tam 36 ay sürdü. İspanya , kan , ceset ve ateşle dolmuştu. Başa baş , dişe diş bir mücadele vardı. Dindar papazların cephe gerilerinden yaptıkları cesaret ve moral konuşmaları , komünistlerin amansız saldırılarını kıran en büyük manevî kuvvet olmuştu.



1,5 Milyon Asker Öldü

Birçok ülke ilk anda , komünistlerin zaferine kesin gözüyle baktılar. Ancak gerek gözü pek milliyetçilerin üstün cesaret ve iman duyguları , gerekse 2.Dünya Savaşının başlamasıyla , enternasyonal komünist tugaylarının çekilişi , General Franko'ya zafer yolunu açtı.
Solcu cumhurbaşkanı Azana , Fransa'ya sığındı. Komünistlerin büyük kısmı ülkeyi terk ettiler. Hükümeti General Franko kurdu.
Savaş sırasında bir buçuk milyon askerin öldüğü görüldü. Elli büyük şehir yerle bir olmuş , 28bin papaz , 17 kardinal , 9 rektor , 136 üniversite öğretim üyesi katledilmişti.


İspanya iç savaşının çıkışını hazırlayan sebepleri sayarken B.G.Merced adlı Başpiskoposun şu tesbiti çok ibretlidir :
"Allah'ın başımıza getirmiş olduğu bu musibetin sebebi yine bizleriz... Dinimize , geleneklerimize , tarihimize , düşüncelerimize ve kurulu nizamımıza , İspanya'nın ne kadar mukaddes müesseseleri varsa , hepsine karşı olan komünistleri ; ilericidir , yurt severdir , diyerek milletvekili seçtik. Hatta bunlardan , bakan , başbakan ve cumhurbaşkanı yaptık. Üniversitelerimize rektör , okullarımıza öğretmen olmalarını sağladık. Devlet dairelerinden en büyük memuriyetlere getirdik. İdareyi onlara bıraktık. Bizler kendi aramızda parçalanıp , birbirimize düştük. Bunların din düşmanı , millet düşmanı komünistlerle işbirliği yapmalarına , onlara taviz vermelerine memleketi yavaş yavaş anarşiye itmelerine karşı tepki göstermedik. Komünist ve anarşistlere tebrikler ve methiyeler yağdıran gafil yazarlara göz yumduk , Komünistler kiliselerimizi yıktılar , din adamlarımızı öldürdüler , yine sustuk. Ortaya atılan vatanseverlerin vaktindeki ihtarlarını dinlemedik. Komünistlere paraca yardım eden solcularla dostluğu , ilericilik ve meziyet sayan gafil zenginlerimize hiçbir telkinde bulunmadık.
Onun için bugünkü faciaya katlanıyoruz. Üstümüz korkunç bir ateşle kaplandı. Tek çaremiz sonuna kadar savaşmaktır. Ta ki yeni yetişecek gençler , bugünkü gençlerin uğradığı felaketlerden korunmuş olsunlar."(Günaydın , 1984 : 230)


Bir din adamının sıraladığı bu toplumsal vurdumduymazlık , yalnız İspanya'nın değil bütün "Hür Dünya"nındır.
Savaşı milliyetçiler kazandı ve general Franko tam 36 yıl ülkenin tek hakimi oldu.
Muhaliflerini tam bir istibdat tuttu ve çok insanı öldürdü. Franko acımasız ve kan döken bir insan olarak da tarihe geçmişti. Özellikle de , 1912 - 1927 yıllarda Faslı Müslümanları acımasızca katlettiği , binlerce insanı yok ettiği bilinen bir gerçektir.(Yahya , 1988 : 17)
Akıbeti ve hastalığı çok haizn olan Franko , uzun süre hastalığıyla boğuştu. 1975'te ise öldü.

eğer konuşma olsaydı büyük ihtimal daha çok kişinin canı yanıcaktı ama Allah herşeyin en iyisi bilip yapandır.

General Franko , ülkeyi komünizmden kurtarmak ve kendi yöntemini pekiştirmek için kendine özgü faşist bir idare kurdu. Kendisine muhalif olanları sindirmek için de bir milyondan fazla insanı öldürttü.
General MASCADO


(Halit ERTUĞRUL'un "dünyayı ağlatanlar" kitabından alıntıdır)