PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Her Zaman Genç Kalabilirsiniz!


morciii
01-25-2008, 01:54
Her Zaman Genç Kalabilirsiniz!
http://www.ailem.com/images/news/genc(12).jpg Yaşın ilerlemesi ile birlikte başta yüz olmak üzere kırışıklıklar oluşuyor. Oysa doğru zamanda doğru tedavi ile kırışıklıkların oluşmasını önlemek; en azından geciktirmek hiç de zor değil!
Kadınlar genetik yapıları itibariyle kırışıklık konusunda erkeklere oranla daha şanssızlar. Üstelik kadınlar estetik görünümlerine de erkeklere oranla daha fazla önem verdikleri için kırışıklıkların varlığı onları daha çok rahatsız ediyor. İşte bu nedenle kadınlar kırışıklık giderici yöntemlere daha fazla rağbet ediyorlar. Peki kırışıklıklar neden oluşuyor? Acıbadem Bağdat Caddesi Polikliniği Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Yasemin Saray, genetik yapı, ultraviyole ışınları, kas hareketleri ve sigara kullanımın yüzdeki yaşlanmanın en önemli sebepleri olduğunu belirterek şöyle diyor: “Yüzdeki kırışıklıkların temel nedeni deri yaşlanmasıdır. Deri yaşlanmasının ise kronolojik yaşlanma ve dış etkenlere bağlı yaşlanma olmak üzere iki nedeni vardır. Kronolojik yaşlanma yaşın ilerlemesine bağlı olarak gelişen ve kaçınılmaz olan doğal yaşlanma sürecidir. Bu doğal yaşlanma sürecinin ne kadar hızlı olacağını ya da ne kadar erken başlayacağını genetik özelliklerimiz belirler. Dış etkenlere bağlı yaşlanma ise çevresel faktörlere bağlı gelişen ve aslında engellenmesi mümkün olan yaşlanmadır. Bu dış etkenler, ultraviyole ışınları (aşırı güneş maruziyeti), kas hareketleri (mimiklerin aşırı kullanımı), yerçekimi ve sigaradır.”
Ultraviyole Işınları En Önemli Tehlike
Bir noktanın altını çizmekte yarar var. Ultraviyole ışınlarına aşırı maruz kalmak erken yaşlanmanın en önemli nedeni. Yapılan çalışmalar yüzümüzdeki kırışıklıkların yüzde 60-70 oranında başta ultraviyole ışınları olmak üzere çevresel faktörler nedeni ile oluştuğunu ortaya koyuyor. Ultraviyole ışınları derinin gücünü ve elastikiyetini azaltarak deride gevşemeye, sarkmaya ve kırışıklık gelişmesine neden oluyor.
Yaşlanma Geciktirilebilir
Doğal yaşlanma sürecini durdurmak ya da yavaşlatmak elbette mümkün değil. Ancak bu süreci hızlandıran çevresel faktörlerden korunarak derinin yaşlanması ve dolayısı ile kırışıklık oluşması yavaşlatmak çok da zor değil. “Yapılması gereken en önemli şey yaşam boyu güneşten korunmaktır” diyen Doç. Dr. Saray şöyle devam ediyor: “Güneşlenmemek ve solaryuma girmemek, güneşten koruyan giysiler giymek, şapka takmak ve yıl boyunca hatta kış aylarında bile güneşten koruyucu kremler kullanmak bunun en etkili yoludur. Ayrıca sigara içmemek ve sigara içilen ortamlardan uzak kalmak da deri yaşlanmasına engel olmak açısından oldukça önemlidir. Ayrıca yapılacak bir diğer önemli şey düzenli olarak nemlendirici krem kullanmaktır.”


Kozmetik Ürünler Ne Kadar Yararlı?
Kırışıklığın engellenmesi için eczanelerde ve kozmetik ürün satan mağazalarda birçok ürün satılıyor. Peki bu ürünlerin kırışıklık önlenmesinde yararları var mıdır? Doç. Dr. Saray, bu soruyu şöyle yanıtlıyor: “Bu ürünlerin çoğunun bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmamıştır ve gene çoğunun kırışıklıkları azaltıcı etkileri yok ya da çok azdır. Aslında, kozmetik ürünlerin bir kısmı kırışıklık giderici etkisi olan bazı etken maddeler içerirler. Ancak bu maddelerin kırışıklık giderici etki gösterebilmeleri için o ürünün içinde uygun miktar ve yoğunlukta bulunması gerekir. Çoğu kozmetik ürün ise bu etken maddelerden etkili olabilecek miktarlarda içermez. Dolayısıyla kozmetik ürünlerin çoğu deriyi yalnızca nemlendirerek yumuşaklık sağlar ve derinin görünümünde hafif ve geçici bir düzelmeye yol açar.”
Kırışıklığı Bu Yöntemlerle Engelleyin
Kırışıklıkları tedavi etmek için giderek artan sayıda tedavi seçenekleri gelişmekte. Bu tedavi seçeneklerinin en önemlileri dolgu maddeleri, Botox enjeksiyonu, kimyasal peeling, dermabrazyon, lazer, yoğun darbeli ışık (IPL) ve radyofrekans (Thermage) uygulamaları ile yüz germe operasyonları. Uygulanacak tedavi yöntemi kırışıklığın yerine, derinliğine, derinin yapısına ve kişinin yaşına göre belirleniyor.
Son yıllarda en çok adı duyulan ve tedavide en sık olarak kullanılan yöntem ise Botox. 1980’li yılların başından beri birçok göz hastalığının (şaşılık gibi) ve nörolojik hastalığın (kas spazmı, migren gibi) tedavisinde kullanılan Botox özellikle yüzdeki kırışıklıkların tedavisinde oldukça başarıyla uygulanıyor. Doç. Dr. Saray, Botox uygulamaları konusunda şunları söylüyor: “Mimik kaslarının yıllar boyunca çalışması, üzerini örten deri üzerindeki kıvrımları belirgin hale getirir ve böylece yüzde bazı kırışıklıklar ortaya çıkar. Mimik kaslarının aşırı kullanılması nedeniyle ortaya çıkan bu kırışıklıklar, alın, kaşlar arası (kaş çatma çizgileri), göz kenarları (kaz ayakları) ve ağız çevresinde görülür. Alın ve göz kenarlarındaki çizgiler kişiye daha yaşlı bir görünüm, kaşlar arasındaki çizgiler ise kişiye çatık kaşlı, kızgın bir bakış ifadesi verir. Mimik kaslarına Botox uygulanarak bu kasların aşırı kasılması engellenir ve kas hareketleri zayıflatılır. Kas hareketlerindeki azalma, üzerindeki derinin, kas hareketleri ile katlanmasını ve katlanmaya bağlı oluşan kırışıklıkları da azaltır. Bu şekilde yaşlı ve kızgın olarak görünen yüz ifadesinde de belirgin bir düzelme sağlanır. Etki süresi kişinin yaşına, derinin yapısına, kırışıklığın derinliğine göre değişebilirse de ortalama olarak 6- 9 ay sürer. Etkisi azaldıktan sonra, istenildiği zaman Botox enjeksiyonları tekrar edilebilir. Tekrarlanan enjeksiyonlardan sonra etki süresi giderek uzar ve kalıcılık artar.”