PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Maria Sharapova Kimdir? Hayatı, Biyografisi ve Yaşamı Hakkındaki Yazılar (1987 - ...)


Nobility
02-06-2010, 15:36
http://img.lenta.ru/news/2005/04/11/sharapova/picture.jpg http://www.aol.com.br/client/galeriadefotos/esportes/fotos/00003264_sharapova_f5.jpg

19 Nisan 1987 yılında Rusya'nın Sibirya bölgesindeki Nyagan şehrinde doğdu.
Amerika'nın Florida eyaletinde yaşıyor.

1.83 cm boyundaki genç tenisçi, 59 kg ağırlığında
Tenisle dört yaşında tanıştı.

Babasıyla seyahat etmekten, koçları Michael Baroch ve Robert Lansdrop ile çalışmaktan keyif alıyor.

Altı yaşında Martina Navratilova'nın gösterisine katıldı.
Tenis dışında moda, şarkı söylemek ve film seyretmekten hoşlanıyor (favori filmi Pearl Harbor).

Bugüne kadar toplam 245 bin dolar ödül kazandı.
Nike'tan giyiniyor, Prince More Attack raket kullanıyor.

En çok Sherlock Holmes ve Pippi Longstocking serisinin kitaplarını okurken eğleniyor.

İtalyan mutfağının haricinde Rus mutfağından yemekten hoşlanıyor..

O, kazansa da kaybetse de son iki yıldır erkeklerin tek favorisi. Manken edasıyla kortta bir süper modeli andıran Rus tenisçi Maria Sharapova, 2004 Avustralya Açık Tenis Turnuvası'nda yine cazibesiyle herkesi büyülüyor. Henüz 16 yaşında olan genç raket, bu yılın ilk Grand Slam Turnuvası'na iddialı hazırlandı. 2003 yılının son aylarını bu turnuva için özel olarak ayırdı ve çok sıkı antrenmanlar yaptı. 1 Şubat'ta sona erecek olan turnuvanın sonucu ne olursa olsun gelecek yıllar onun. 2002'de Sport Magazine tarafından gelecek vaat eden en iyi 20 genç sporcu arasında yer alan seksi kız, 2002 yılında Kaliforniya'da yapılan Indiana Wells Masters Tenis Turnuvası'nda, henüz 14 yaşında, ABD'li Monica Seles'e 6-0 ve 6-2'lik setlerle yenilmesine karşın, bir önceki turda vatandaşı Anna Kournikova'yı eleyerek dikkat çekmişti.

Artık tüm seyahatlerini babasıyla yapan, ailesinin tek çocuğu Sharapova tenise dört yaşında başladı. İlk ciddi müsabakasını altı yaşında, efsane raket Martina Navratilova'nın Moskova'daki gösterisine katılarak gerçekleştirdi. Yedi yaşında, Bolletteieri's Tennis Academy'ye girerek, başarılı geçecek kariyerine il adımı attı. Bu okulun özelliği, Rusya'nın kortlara sunduğu başarılı raket Anna Kournikova'nın da buradan yetişmiş olması. Anna Kournikova'yı ve Maria Sharapova'yı yetiştiren koçları Nic Bolletteieri'ye göre tek benzer yönleri ikisinin de erkeklerin yüreğini hoplatacak kadar çekici olmaları. Bolletteieri, "Onun dışında ortak özellikleri yok" diyor. Ona göre Maria, Anna'dan çok farklı: "Onda ateş kudreti var. Ayrıca Anna'dan farklı bir mantaliteye sahip. Kimse onu yolundan alıkoyamaz."

2002 yılında kariyerindeki ilk WTA turnuva şampiyonluğunu kazanan Sharapova, 2003 yılını Japonya Open'ı kazanarak kapattı. Ayrıca yine aynı yıl içerisinde Birmingham, Lüksemburg Turnuvalarında yarı final, Shanghai Turnuvası'nda çeyrek final oynama başarısını gösterdi. Yıl sonu değerlendirmesinde özeleştiri yaparak, "Henüz çok önemli başarım yok. Fakat çok gencim. Üstümde gereksiz bir baskı oluşturmak istemiyorum" açıklamasını getirdi. Fakat 2002 yılını 186'ıncı sırada tamamlamışken, 2003'ü 32'inci sırada bitirdi. Üstelik 3 Kasım 2003 tarihinde kariyerinin en iyi derecesini gerçekleştirerek (31'inci).

Sharapova Rusya'nın Sibirya bölgesinde doğdu. Fakat profesyonel tenis kariyerini daha da ilerletmek için şu anda Amerika'nın Florida eyaletinde yaşıyor. Babasıyla birlikte Amerika'ya geldiğinde hiçbir şeyi yoktu. Ne evi, ne arabası, ne parası, ne de parlak kariyeri. Yanında sadece yeteneği vardı. Amerika macerasını, "Florida'ya hayallerimi gerçekleştirmeye geldim. Büyük bir oyuncu olmak için potansiyelim var. Eğer çok çalışır ve kendime inanırsam, iyi şeyler beni bulacaktır" sözleriyle açıklıyor.

Kendisini, "Kaybetmeyi sevmem ve asla vazgeçmem" diye tanımlarken, maç sırasında rakibine değil, sadece kendisine odaklandığının altını çiziyor. Kendini maçta ancak böylece mutlu hissediyor. Koçu Robert Lansdrop'sa onun korkusuzca oynadığını söylüyor. Kortta şartlar ne olursa olsun, sinirli tavır sergilemiyor. Bu tavrı rakibine asla açık vermemesini sağlıyor. Basit bir strateji. Her maçı ayrı bir hikâye olarak görüyor ve hiçbir zaman maçta ne olacağının bilinemeyeceğine inanıyor. Lise öğrencisi olan Sharapova, eğitimini internet üzerinden yapıyor. Boş zamanlarında geometri ve İngilizcesini ilerletmek için çalışmaya ayırıyor.

Sadece sporcu özelliği ile değil, güzelliği nedeniyle de herkes onu Anna Kournikova ile kıyaslıyor. Tüm basın peşinde koşarken, onun içindeki çocuk Harry Potter okuyup müzik dinliyor ve olabildiğince uzun uyuyor. Masum ve çocuksu raket, bazen çok yıprandığını ve tenis oynamak istemediğini düşünüyor: "Böyle zamanlarda arkadaşlarımla alışverişe çıkıyorum, evden dışarı adımımı atmıyorum, fakat üçüncü gün dayanamıyorum ve raketimi tekrar elime alıyorum." Tenis onun tek tutkusu. Başkaları onun hakkında ne düşünürse düşünsün; o, bunlar yüzünden endişelenmemekte kararlı: "Biliyorum ki ben Maria'yım, başka hiç kimse değil."