PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Uğur Mumcu Kimdir? Hayatı, Biyografisi ve Yaşamı Hakkındaki Yazılar (1942 - 1993)


Nobility
02-06-2010, 13:43
Aslen, Ankaralı olan Uğur Mumcu, 22 Ağustos 1942 yılında, babasının memuriyeti dolayısıyla Kırşehir'de, dört kardeşin üçüncüsü olarak doğdu. Annesi Nadire Hanım, babası, Tapu Kadastro memuru Hakkı Şinasi Bey'di. İlk ve orta okulları Ankara’da okuyan Mumcu çok aktif bir öğrenciydi. Bu hızlı yaşam Hukuk fakültesinde de devam etti. 1961 yılında baş1adığı Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni 1965 yılında tamamladı. Bir süre avukatlık yaptı; yabancı dil öğrenmek için İngiltere'ye gitti. 1969-1972 yılları arasında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde İdare Hukuku Profesörü Tahsin Bekir Balta'nın asistanı olarak çalıştı. Yazmaya, üniversite öğrenciliği yıllarında, Doğan Avcıoğlu'nun yönetimindeki Yön Dergisinde başlayan Uğur Mumcu, 12 Mart döneminde bir yazısında kullandığı "ordu uyanık olmalı" sözleriyle, "orduya hakaret etmek", "sosyal bir sınıfın öteki sosyal sınıflar üzerinde tahakkümünü kurmak" suçunu işlediği iddasıyla gözaltına alındı. Uğur Mumcu bu davadan dolayı 7 yıl hapse mahkum edildi. Fakat yargıtayca karar bozuldu ve serbest bırakıldı. Bu olaydan sonra, Mumcu askerliğini, 1972-74 yılları arasında Ağrı'nın Patnos ilçesinde, resmi tanımıyla "sakıncalı piyade eri" olarak tamamladı. Patnos'ta, ağır koşullar altında askerliğini yaparken, zaten uzun zamandan beri var olan ülseri yüzünden mide kanaması geçirdi. İlk yazıları 1962'den itibaren Yön, Türk Solu, Devrim, Ant, KIM v.b. dergilerde yer alan Mumcu'nun, 1968-69-70 yıllarında Akşam, Milliyet, Cumhuriyet gazetelerinde zaman zaman çeşitli konularda inceleme yazıları da yayımlandı. Köşe yazarlığına 1974 yılında haftalık Yeni Ortam dergisinde başladı. Daha sonra çalışmaya başladığı Anka Ajansında 1975 yılından itibaren Cumhuriyet'e de köşe yazıları yazdı. 1977 yılından sonra sadece Cumhuriyet için yazmaya başladı. gözlem başlıklı köşesinde 1991 yılının Kasım ayına kadar aralıksız olarak yazdı. 6 Kasım 1991'de İlhan Selçuk ve yaklaşık 80 Cumhuriyet çalışanı ile birlikte gazeteden ayrıldı. Bir süre işsiz kaldı. 1 Şubat - 3 Mayıs 1992 tarihleri arasında Milliyet Gazetesi'nde yazan Mumcu, Cumhuriyet Gazetesi'ndeki yönetim değişikliği üzerine 7 Mayıs 1992'de Cumhuriyet'e döndü. Gazetecilik hayatı başarılarla dolu olan Mumcu 24 Ocak 1993 yılında uğradığı bombalı saldırı sonucu öldü.

Eserleri


Ata'm İzindeyiz! - Uğur Mumcu / Uğur Mumcu Vakfı Yayınları
"Sen ülkeni okyanusötesi devletlerin öncü karakolu yapıp sınırlarını Amerikan üsleriyle donat; sen ülke ekonomisini, uluslararası tekellerin ahtapot kollarına teslim et; sen kardeşi kardeşe vurdurtmak için gizli çeteler kur; sonra kalk, utanmadan ve sıkılmadan 'Ata'm, izindeyiz, Cumhuriyeti koruyoruz' diye siyaset dolandırıcılığı yap! Cumhuriyet'in temelini elsiz ayaksız yeşil yılanları kemiriyor; devletimiz NATO generallerinin buyruğunda, ülkemiz İMF'lerin ipoteğinde! Uyan Gazi Kemal uyan! Devletin devlete, insanın insana kulluğunu yok etmek için uyan, uyan Gazi Kemal! "


Gazi Paşa'ya Suikast - Uğur Mumcu / Uğur Mumcu Vakfı Yayınları
Bu betikteki (kitaptaki) belgeleri, ilk kez Uğur Mumcu yayımlamıştır. İzmir Suikastı sanıklarının ele geçirilmesinden sonra Mustafa Kemal ile İsmet Paşa arasındaki yazışmalar Cumhurbaşkanlığı arşivindedir ve bir rastlantı sonucu Mumcu'nun eline geçmiştir. Bu suikastla ilgili söylentiler ve Mustafa Kemal'e yönelik saldırılar da düşünülürse yapıtın özellikle Atatürkçüler için ne denli önemli bir kaynak olduğu anlaşılır.


Hukuk, Devlet, Aşiret - Uğur Mumcu / Uğur Mumcu Vakfı Yayınları
"Unutulmasın ki hepimiz, hangi görevde olursak olalım, hangi siyasal düşünceyi savunursak savunalım, tarih denilen büyük yargıcın karşısında tek tek sorumluyuz. Birtakım insanların, birtakım partilerin suç işleme ayrıcalıkları var mıdır, yok mudur?! Hayır, hiç kimsenin böyle bir ayrıcalığı yoktur. Ancak görüyorsunuz, dava açan savcıyı öldürüyorlar, diye korkuyorsak o zaman 'devlet' sözcüğünü kaldırıp atalım ve 'Biz bir aşiret devletiyiz; bizim ülkemizde orman kanunları yürürlüktedir; biz ancak güçsüz bulduğumuzun üstüne yürürüz.' diyelim; olsun bitsin!"


Kuva-yı Ticariye Ruhu - Uğur Mumcu / Uğur Mumcu Vakfı Yayınları
"Son yıllarda az gelişmiş demokrasimizin demirbaşları tarafından sık sık kullanılan bir kalıp var: 'Milli ve manevi değerlere bağlıyız.' Bunlar, çoğunlukla 'milli değerler' yerine ümmet düşüncesine ağırlık veren ve uluslararası kapitalizmin görünür ve görünmez ellerine açıkça teslim olmuş insanlardır. Bunlar, soylu şair Mehmet Akif'in yayılımcılığa (emperyalizme) kafa tutan yiğitliğinden de hiç paylarını almamışlardır. Başkaldıran ulusalcılığın adı 'anti emperyalizm'dir; nerede bizim 'muhafazakar'larda Mehmet Akif inancı! Bunlar 'manevi değerler'e değil, 'maddi değerler'e bağlıdırlar. Şu kapkaç düzeninin menkul değerleri gibi, insan kişiliğini elden ele dolaştırıp yozlaştıranların bağlı oldukları hangi 'manevi değer' olur ki bunlar bu değerlere bağlı sayılsınlar!"


Rabıta - Uğur Mumcu / Uğur Mumcu Vakfı Yayınları
Betik (kitap), Uğur Mumcu'nun araştırıcı güncecilik (gazetecilik) açısından büyük başarısının kanıtıdır. Yurtdışındaki din görevlilerine Suudi paralarının akıtıldığını belgelerle ortaya koyan betik (kitap), İslami Devlet Kurulacak Elbet, Avrupa Milli Görüş Teşkilatları, Süleymancılar, Rabıta, Olaylar Nasıl Yansıdı?, Haberler-Yorumlar, Belgeler ana başlıkları altında konuyu bilimsel diyebileceğimiz bir özenle ele almaktadır. Laik cumhuriyeti kuşatan tehlikeler düşünüldüğünde herkesin okuması gereken önemli bir kaynak, bir başyapıt.


Sahte Atatürkçülük - Uğur Mumcu / Uğur Mumcu Vakfı Yayınları
"Atatürkçülüğü, Ulusal Kurtuluş Devrimciliği olarak anlamak ve yorumlamak gerekir. Bu anlamda bir 'Atatürkçülük' anlayışını okullarımıza sokmuş değiliz. Bugün de 'devrim' sözcüğünü kaldırıp yerine 'İnkılap' sözcüğünü yerleştirerek Atatürkçülüğü benimseteceğimizi hiç sanmıyoruz. Atatürkçülük, ancak çoğulcu bir demokraside, özgürlükçü bir düzende benimsetilirse bu eğitim biçimi daha sağlıklı olur. Atatürkçülüğü bir siyasal iktidarın 'resmi ideolojisi' yaptınız mı, Atatürkçülük yerine sahtesi egemen olur."


Tarikat, Siyaset, Ticaret - Uğur Mumcu / Uğur Mumcu Vakfı Yayınları
"Türkiye, bir İslamcı devlet değildir; laiktir, laik kalmalıdır. Ve laik kalacaktır. Amerikancı bütün etkilere karşın Türkiye, kendi bağımsız siyasetini kendisi çizecek ve bu siyaseti yine kendisi uygulayacaktır. Müslümanlığı, bir anti komünist ideoloji olarak Türkiye'nin komşularına karşı kullanmak, hem İslam dinine saygısızlıktır hem de Türkiye Cumhuriyeti'ni sonu gelmez bir serüvene itmek demektir."


Tohum ve Toprak - Uğur Mumcu / Uğur Mumcu Vakfı Yayınları
"...arabesk liberalizme yardakçılık yapmayı hüner sayan dönek Marksistler... Gericinin garibanına karşı aslan kesilip aynı gericiliğin iç ve dış sermaye çevreleriyle sarmaş dolaş olanına karşı süt dökmüş kedilere dönen sahte Atatürkçüler... Bugünkü gerici gösterilerde bu çevrelerin, birbirleriyle bağdaşmazmış gibi görünen bu insanların sorumlulukları vardır. Tohum ve toprak... Dün ekilen bugün biçiliyor."