PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : 23 asker kaçtı, ben çatıştım


alfonzo28
01-15-2008, 22:40
http://img.mynet.com/ha3/k/kayip_asker.jpgHakkari'nin Yüksekova İlçesi sınırındaki Dağlıca'da geçen 21 Ekim gecesi 12 askerin şehit olduğu, 16 askerin yaralandığı PKK baskınında kaçırılan ve daha sonra Türkiye'ye getirilen 8 askerden er Ramazan Yüce, uvakıta arıcılığı ile suçlamaları reddetti.

Hakkında ömürboyu hapis cezası istemiyle hakkında dava açılan er Yüce, avukatı Dinçer Aslan'a telsizden geçen Kürtçe konuşmaları yanlış tercüme edip PKK'lıların saldırı yapacağı günü yanlış söylediği yönündeki ifadelerin doğru olmadığını söyledi.




http://img.mynet.com/ha3/k/kayip_asker2.jpgDağlıca saldırısı ile ilgili hazırlanan ve 2 klasörden oluşan bin sayfalık soruşturma dosyasında yeralan ifadeler tartışma yaratmaya devam ediyor. Taburda görevli Uzman Çavuş Halil Kılıçman 21 Ekim 2007'de, cumartesiyi pazara bağlayan saldırı gecesiyle ile ilgili verdiği ifadesinde, teröristlerin Kürtçe telsiz konuşmasını dinleyen er Yüce'nin saldırı gününü pazartesi olarak belirttiğini iddia etmişti


http://img.mynet.com/ha3/k/kayip_asker3.jpgBu iddiayı tutuklu bulunan er Yüce avukatı aracılığıyla reddetti. Avukat Dinçer Aslan'ın anlattığına göre er Ramazan Yüce, şunları söyledi:
“Ben saldırı gününü cumartesi veya pazartesi olacağını söylemedim. Böyle bir ibare kullanmadım. Ben sadece tarih veriyordum günü ise Halil Uzman yazıyordu. Ses kayıt cihazında benim şifrelerim kayıtlı. Ayrıca saldırı gecesi hakim tepelerde savunma yoktu. Bu tepeler Geper, Keri ve 2522 rakımlı Oramar'dır. Bunlar PKK'nın geliş istikametindedir. İlk önce buralardan ateş açıldı. Çatışma sırasında çadırda dinlenen 23 asker vardı. Bunların hepsi kaçtı. Ben kaçmadım çatıştım. 12 Haziran tarihinde de yine çatışma çıktığın zamanda PKK'lı teröristlerin baskın şifresi ‘su' idi. Aynı şifre 21 Ekim gecesi de geçti. Bunu Çağdaş üsteğmene bildirdim.”


http://img.mynet.com/ha3/k/kayip_asker4.jpgEr Ramazan Yüce'nin avukatı Dinçel Aslan bu olayda daha çok güvenlik ve disiplin zafiyetinin olduğunu, hakim tepelere yeteri kadar asker ve silah teçhizatının bırakılması halinde bu olayın meydana gelmeyeceğini ileri sürdü. Avukat Aslan, “Müvekkilimin geçmişteki hali göz önünde bulundurularak kurban olarak seçilmiştir. Müvekkilim askerlik görevini en iyi şekilde yerine getirmiş olup şüpheli bir durum olsaydı bu hassas göreve kesinlikle bırakılmazdı. Kürtçe bilen birçok asker olduğu halde bu göreve Er Yüce getirilmiştir” diye konuştu.