PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Her cami avlusuna internet kafe


Melancholy
01-19-2010, 00:35
http://www.stargundem.com/thumbnail.php?file=733320100117081811672_1__634029 090.jpg&size=article_medium


Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof.Dr. İzzet Er, camilerin 'cazibe merkezleri'ne dönüşmesi için fiziki şartların yanında sosyal donatılara da önem verilmesi gerektiğini vurgulayarak bu konuda yapılan hazırlıkları anlattı.





Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof.Dr. İzzet Er, camilerin 'cazibe merkezleri'ne dönüşmesi için fiziki şartların yanında sosyal donatılara da önem verilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Herkes caminin yanındaki internet kafeye çocuklarını göndermek ister. En ufak bir tereddüt duymaz. Bugün pek çok markette çocuklar için özel mekanlar niye hazırlanıyor? Buraya gelen hanım müşteriler rahat etsin diye. Aynı şey camiler için de yapılırsa bu, camileri daha cazip hale getirecektir" dedi.

Er, "Camilerimiz herkese hitap eden mekanlardır. Ama ibadet maksadıyla gelen vatandaşlarımıza olduğu kadar, o anda ibadet edemeyen ya da 'camiyi bir görelim' diyen vatandaşlarımız için de bir cazibe merkezi olabilmesi için çevresinin, mimarisinin çok dikkat çekici olması gerekir" dedi. Bu kapsamda, fiziki ve çevre düzenlemelerinin yanında camilerde sosyal donatılara da yer verilmesini arzu ettiklerini belirten Er, "Burada önemli 4 unsur var. Bunlar, cami mimarisi, caminin sosyal donatıları, cami çevresinin düzenlenmesi ve herkese rahat ibadet ortamının sunulması" diye konuştu.

Cami inşaatlarının Diyanet kontrolünde bulunmadığına işaret eden Er, cami mimarisinin göz estetiğine uygun olması gerektiğine işaret ederek, "Özellikle Mimar Sinan'ın camileri dikkate alındığında, her şeyin bir ölçüsü ve uygunluk var. Ama yeni yapılan camilerde bunlar genelde ihmal ediliyor" şeklinde konuştu.

"Biz burada fiziki koşulların yanında sosyal donatılarında herkesi kapsayacak tarz da olmasını arzu ediyoruz" diyen Er, şunları kaydetti: "Toplumsal hayatın bütünlüğünün dikkate alınması gerektiğini özellikle teşkilatımıza anlatmaya çalışıyoruz. Sosyal hayat bir bütün olduğuna göre, Müslümanlık sadece erkekler için gelmiş bir din değil. Hanımlar da ibadet edeceklerdir. Çarşıda caminin yanından geçerken ezan okunuyorsa, caminin hanımların da rahatlıkla ibadet edebileceği tarzda düzenlenmesi lazım. Daha önce yayınladığımız genelgelerde camilerde hanımlar içinde abdest alma mekanları oluşturulmasını istedik. Hanım çocuklu ise çocuğunu nereye bırakacak? O zaman diyoruz ki, imkanı olan, yeni yapılan camilerde, hanımların çocuklarını rahatlıkla koyabilecekleri ve burada çocukların oyun oynayabileceği bir küçük mekan olursa, hanımefendiler de çok rahat abdestini alır, ibadeti yapabilir. Bugün pek çok markette çocuklar için özel mekanlar niye hazırlanıyor? Buraya gelen hanım müşteriler rahat etsin diye. Aynı
şey camiler için de yapılırsa bu, camileri daha cazip hale getirecektir."

"CAMİ AVLUSUNDA İNTERNET KAFE"

Camileri sosyal hayatın bir parçası olarak düşündüklerini vurgulayan İzzet Er, bu çerçevede cami çevresinde olabilecek sosyal donatıları şu şekilde sıraladı:

"Buralarda Kur'an kursları olabilir, yaşlı insanlarımızın oturabileceği mekanlar olabilir, internet alanları bulunabilir. Herkes caminin yanındaki internet kafeye çocuklarını göndermek ister. En ufak bir tereddüt duymaz. Orada çocukların aydınlanabileceği, ödevlerini yapabilecekleri küçük bir kütüphane, her zaman gitmesini arzu ettimiz yerdir.

'Çocuğumuz nerede?', 'Caminin oradaki kütüphanede, internet kafede.' Oradan çocuğuna zarar gelmeyeceğini, olumsuz bir şeyle karşılaşmayacağını bilir. Onun için, içinde yaşadığımız dönemin şartlarına göre camilerimize yeni unsurlar ilave etmemiz, adeta orayı bir külliye gibi düşünmemiz, ecdadımızdan devraldığımız bir mirastır" diye konuştu.


İHA