PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : ak parti bu kanunu çıkarabilecek mi?


çakır
01-08-2010, 09:18
Yazıya “AK Parti Ecevit’in ruhunu şad edecek mi?” başlığını koyarak yazmaya başlamıştım ama, yazı bitince değiştirdim.
Aslında bu yazıyı yazmak için birkaç hafta daha sabretmek ve sonucu görmek iyi olurdu. Fakat önemli bir yasanın çıkarılmasına ve gündemden düşmemesine katkı yapabilmek düşüncesiyle şimdi yazılması uygun görüldü.
Gazetecilikte yazılan veya haberleştirilen bir konunun takibi esastır. Mesaj yerine ulaşmış mıdır, gerekeni yapmak üzere yetkililer harekete geçmiş midir, sonuç olumlu yada olumsuz ne olmuştur meselesi önem taşır. Bu yazı da o mealde kaleme alındı.
13 Temmuz 2006 tarihli Tercüman gazetesinde, “Bu yasanın çıkmasını kim engelliyor?” başlıklı bir yazı kaleme almıştık (http://www.tercuman.com.tr/v1/yazaryazi.asp?id=47&yazitar=13.07.2006&yaziid=20453). Yazıda; “Hiçbir yasa tasarısı bu kadar engelle karşılaşmadı. AK Parti’nin tek başına iktidarı bile, bu yasanın çıkmasını sağlayamadı. Kimlerin engellediği, neden engellediği, bu yasanın çıkmamasından kimlerin ne tür çıkar sağladığı doğrusu merak konusu. Bu kadar engelle karşılaştığına göre, hiç kuşkusuz işadamı, bürokrat, siyasetçi, hatta hükümet nezdinde destekçileri olmalı. Başka türlü izahı yok...” yazmıştık.
Cumhuriyet tarihinde çıkması en çok engellenen ''Alışveriş Merkezleri, Büyük Mağazalar ve Zincir Mağazalar Kanun Tasarısı’ndan söz ediyorum.
Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek son bakanlar kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada; “Son bir defa daha ilgili tarafların bu konudaki görüşleri yazılı olarak alınmak kaydıyla bunu kısa sürede Bakanlar Kurulu'na getirip TBMM'de yasalaşmasını arzu ediyoruz'' dedi (http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalHaberDetay&ArticleID=972818&Date=05.01.2010&CategoryID=101). Dileriz “son bir defa” ifadesi ipe un serme amacı taşımaz ve başka baharlara ertelenmez yasa...
Konunun Rahmetli Ecevit’le ilgisine gelince...
Aslında konuyla ilgili tartışmalar yeni değil. Büyük marketlere ilişkin yasa tartışmaları başladığı günden bu yana 2 darbe, 1 post modern darbe, 28 hükümet değişikliği yaşandı. Yine de sonuç alınamadı. CHP lideri Bülent Ecevit tartışmaların alevlendiği 1973 yılında, yani bundan tam 36 yıl önce, “Esnafı büyük sermayeye ezdirmeyeceğiz” diye haykırıyordu. O günden sonra Ecevit kaç kez başbakan oldu, sonuç alamadı. Küçük esnafın ezilmesini kimse engelleyemedi. Büyük sermaye grupları, açtıkları marketler zinciriyle sadece küçük sermaye sahiplerini ve bakkalları değil, hükümetlerin konuyla ilgili düzenleme yapma iradelerini de ezdi geçti.
Konu AK Parti iktidarının ilk yıllarında tekrar gündeme geldi. Yine sonuç alınamadı. Tartışmalarla geçen 3 yılın ardından dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, İzmir’de katıldığı bir toplantıda küçük esnaftan bir an önce yasanın çıkarılması yönünde yoğun talepler geldiğini ve büyük mağazalar (hipermarket) yasa tasarısının kanunlaşacağını açıkladı (http://www.sanayi.gov.tr/webedit/gozlem.aspx?sayfaNo=2605).
Nitekim 7 Nisan 2005’te Meclis kürsüden şunları söyledi (http://www.tbmm.gov.tr/tutanak/donem22/yil3/bas/b081m.htm): “Yeni açılan süpermarketlerin, kendi halindeki küçük alışveriş merkezlerini silip süpürdüğü ve komşuluğu öldürdüğü söylenmektedir. Kaldı ki, bizim kültürümüzde bakkalın özel bir yeri bulunmaktadır, bunu mutlaka korumalıyız. Bu süreç böyle devam ederse, yakında ekmek almaya gidecek bakkal da bulamayacağız. Avrupa ülkelerinde titizlikle kent merkezinin dışında tutulan bu büyük alışveriş merkezleri, ülkemizin belli başlı metropollerinde, bugün, mahalle aralarına kadar girmiştir. Bu durum, esnaf ve sanatkârlarımızın muhatap olduğu haksız rekabetin yanı sıra çağdaş şehircilik anlayışına da aykırıdır” dedi (http://www.tbmm.gov.tr/tutanak/donem22/yil3/bas/b081m.htm). Fakat sonuç değişmedi.
Açılan her büyük alışveriş merkezinin (AVM) etrafındaki binlerce esnafın kepenk kapatmasına neden olmasının önüne geçilemedi.
Bakan Çiçek konuyu değerlendirirken, konunun farklı kesimlerin menfaatleriyle ilgili olması nedeniyle üzerindeki çalışmaların uzun sürdüğünü belirtmiş ve bunların hepsini belli bir dengede tutmak, işin doğrusunu yapmak, haksızlığa, hukuksuzluğa meydan vermemek için kapsamlı olarak çalışıldığını, “son bir defa tarafların” görüşlerinin alınacağın ifadesi etmiş. Dilerin “son defa” kaydı, ipe un serme amacı taşımaz.
Gazeteci Fikri Türkel 2004 yılında kaleme aldığı; “7 kere gidip, 7 kere gelen yasa” başlıklı yazısında (http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=25076), “Bu mantıkla, 8. kere gelse bile 9. kere gelmek üzere tekrar geri gönderilecek” diye yazdı. Haklı çıktı. O yazının üzerinden bile 5 yıl geçti.
Faili meçhul denilince nedense sadece faili belirsiz cinayetleri anlıyoruz. Haydi söyleyin bakalım, yaklaşık 40 yıldır gündemde olan bu tasarının çıkmasını engelleyen failler kim? Sizce hükümet bu yasayı engelleyenlerin kozmik odasına da el atabilecek mi?
Bakalım hükümet, 40 yıl önce“Esnafı büyük sermayeye ezdirmeyeceğiz” diye haykıran, ama daha sonra 5 kez başbakan olmasına rağmen esnafı ezdirmeyecek yasa çıkarmaya gücü yetmeyen Ecevit’in ruhunu şad edebilecek mi? Küçük esnafın yanında olduğunu gösterebilecek mi?
Göreceğiz...
Prof. Dr. Osman ÖZSOY