PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : oğuz tansel hayatı ve şiirleri


denizci
01-01-2010, 13:50
Oğuz Tansel 1915'te Toroslar'ın kuzeye bakan yamaçlarında, Meyre köyünde doğdu, 30 Ekim 1994 tarihinde Ankara'da bu dünyayı bize bırakıp gitti.

İstanbul'da Davutpaşa Ortaokulu'nu ve Pertevniyal Lisesi'ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde okurken başladığı öğretmenliği 1969'da sağlık nedeni ile emekliye ayrılıncaya dek sürdürdü. Mardin, Akhisar, Eskişehir, Amasya, Konya ortaokul ve liselerinde öğretmen ve yönetici olarak çalıştı. Edebiyatçılar Derneği onur üyesi, Türkiye Yazarlar Sendikası üyesi idi.

Şairliği, halk kültürü araştırmacılığı ve öğretmenliği kişiliğinde birbirinden ayrılmaz ögeler olarak yer alan Oğuz Tansel Varlık, Yelken, Aydınlık, Yeditepe, Kaynak, Dost, Güney, Türk Sanatı, Kıyı, Türk Dili dergilerinde yayımladığı şiir ve yazılarıyla tanındı. Masallar derledi. Typen Türkischer Volksmarchen (Türk Masal Tipleri Kataloğu)'na en çok katkıyı yapan araştırmacı oldu. Ölçülü uyaklı ilk şiirleri 1937'de Servetifünun'da ve Varlık dergisinde, ilk yazıları Halk Bilgisi Haberleri'nde yayınlandı 1940'dan sonra serbest şiire geçtiği görüldü. Toplumsal gerçekçi çizgide sevgi, kardeşlik, özgürlük, barış, eşitlik temalarını işlediği şiirlerinde yalın bir söyleyişe ulaştı. 1940 kuşağının toplumcu gerçekçi şairleri arasında yer alan Oğuz Tansel'in lirik ve kendine özgü bir şiiri vardır. Yapıtları, İngiliz, Fransız, Alman, Danimarka ve Kore dillerine çevrildi. Bestelenen şiirleri 'Salkım Söğüt' adlı yoğunçalarda seslendirildi. Ölümünün birinci yıldönümünde dostları, anısına, Üç Kanatlı Masal Kuşu: Oğuz Tansel başlıklı kitabı çıkardılar.
Adamlar
Adamlar; yolağzında çömelekalmış,
Alınları, elleri çizgi çizgi;
Zincirlenmiş gibi düşüncelerden
Kaygılar içinde yüzleri.

Yüreklerindeki ateşten habersiz,
Gözlerinde toprak özlemi,
Yıllar yılı çağlamış
Başı boş sularca elleri.

Adamlardan güneşi içinde bulan,
Dumandan sıyrılmış dağ gibi;
“Bize uyuşukluk yakışmaz” diye
Doğrulup gürleyiverdi.

“Yaşamak için geldik dünyaya,
Yaratabiliriz iyiyi, güzeli.”
Günlük güneşlik kesildi yol
Kararlı gözleri.
Oğuz Tansel
Bilinç Işığı
Sevgi dolu yürekleri,
Canım dünya çocukları;
Işık özünden hamuru,
Mayası kardeşlik, barış,
Yapalım tükenmez ekmeği;
Sunalım yeryüzü sofrasına.
Dağı bağ yapan bu bilinç,
Güneş olur çalışan ellerde.
Savaş, kıyım, yıkım korkusu,
Karartmasın güneşimizi bir daha.
Özgürlük, barış, kardeşlik
En köklü, en soylu yasa.
Oğuz Tansel
Çağrı

Yürümek yol yordam öğretir
Kuşun özgürlüğü uçtukça büyür
Atın ceylânın koştukça
Yolculuğa çıktıkça sular
Iğdeler yaprak çiçek açtıkça
Düşünüp yaptıkça insanlar
Ay batıp gün doğana dek
Dört mevsim on iki ay
Bilesin hep seni düşündüğümü
Oğuz Tansel
İğde Ağacı
Her sabah yürekten selâmladığım,
Baharda süslü, kışın çırçıplak,
Ana, kardeş gibi düşünürüm, sevgili
Bir halin var pek dokunur içime;
Ne kaygısız deyip imreniyorum sana,
Yerini beğenmiyorum bizim bahçede;
İçimde sanki beraber yaşıyoruz.
Sarı çiçeklerin erken tomurur;
Her halde hapislerle komşusun;
Yapraklarına özlem türküleri dokunmuş;
Dalların yıldızlarla konuşur;
Köklerin bilinmez düşlerde.
Neden bizimle konuşmuyorsun?
O canlı, dipdiri duruşunla,
Hep onu düşündürüyorsun,
Görmüşlüğün var mı iğde ağacı?
Özgür yaşamayı biliyor musun?
Oğuz Tansel