PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : pamukkale travertenleri


_SoN_
11-03-2009, 19:07
Traverten sözcüğü, İtalya´da geniş traverten çökellerinin bulunduğu Tivoli´nin, Roma zamanındaki adı olan “Tivertino”dan gelmektedir. Traverten çok yönlü, çeşitli nedenlere ve ortamlara bağlı, kimyasal reaksiyon sonucu çökelme ile oluşan bir kayadır.

Pamukkale termal kaynağını meydana getiren jeolojik olaylar geniş bir bölgeyi etkilemiştir.

Bu bölgede sıcaklıkları 35-100 C° arasında değişen 17 sıcak su alanı bulunmaktadır. Pamukkale termal kaynağı, bölge potansiyeli içinde yer alan bir ünitedir. Kaynak, antik devirlerden beri kullanılmaktadır. Termal su kaynaktan çıktıktan sonra, 320 m. uzunluğunda bir kanal ile traverten başına gelmekte ve buradan, 60-70 m.lik kısmı çökelmenin olduğu traverten katmanlarına dökülmekte ve ortalama 240-300 m. yol katetmektedir.

Katmanlı havuzcuklarda ve katkat seddelerinde, çökelmekte olan kalsiyum karbonat, başlangıçta yumuşak bir jel halindedir. Zaman içinde sertleşmekte ve “traverten” olmaktadır. Ancak ziyaretçiler tarafından katmanlar üzerinde gezilmesi ve oynanması, henüz yumuşak haldeki kalsiyum karbonatların ezilmesine, dağılmasına ve çökelme dengesinin bozulmasına sebep olmaktadır.

Denizli´nin turistik önemi travertenleriyle ünlü Pamukkale´den geliyor. Çoğu pamuk dağına benzeyen beyazlıkta, bir kısmı da ebem kuşağı gibi rengarenk travertenler Çaldağ´ın güney yamacından çıkan ve kalsiyum oksit içeren ırmağın sularıyla oluşmaktadır. Sudaki karbondioksit uçuyor ve geriye kalsiyum kalıyor. Güneş ışığının da etkisiyle beyazlama oluşuyor.

Testi ve benzeri şeyleri suya atarak üzerinin kaplanmasını sağlayan çevre sakinleri bunları turistlere satmaktadır. Pamukkale sadece ender görülen bu özelliği ile değil aynı zamanda şifalı kaplıca özelliği ile de ilgi çekmektedir. Çok eski çağlardan beri kaplıca olarak değerlendirildiği bilinmektedir. Bir çok hastalığa yararlı olan termal suların en çok güzelleştirici etkisi ilgi çekiyor. Bu özelliği de eski çağlardan beri biliniyor.

Eşsiz travertenleri oluşturan ve şifa veren suların iyi kullanılmaması bu doğa harikası için tehlike çanları çalmasına neden oluyordu. Son yıllarda alınan önlemlerle travertenler yeniden eski beyazlığına başladı. Yazın serin, kışın ılık olan ve termal olarak yararlanılan suyun, travertenlerin yanında tarihsel zenginliği de büyük Pamukkale´nin.

Vücut ısısındaki su, artık sadece travertenlere veriliyor. Tepedeki turistik tesisler yıkıldı ve kirlilik yaratan nedenlerden biri ortadan kalktı. Düne kadar travertenler üzerinde yürünebiliyor, traverten havuzlara girilebiliyordu. Şimdi buna da izin verilmiyor, ancak vadinin alt kesiminde yapay olarak oluşturulan nispeten büyük havuzlara girilebiliyor. Her şey bu doğa harikasının korunabilmesi ve gelecek nesillere tahrip olmadan ulaştırılabilmesi için.