PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : RockA


tomqoliq
09-20-2009, 19:50
2 seneden bu yana nu ****l/rapcore dalında müzik yapan Ankara'lı RockA, ince eleyip sık dokumayan ve boş laf eden dinleyiciye, popülariteyi hak etmeden taşıyanlara, müzik bilinci oturmamışlara, duyusal ve kavramsal algılarını törpülemesi gerekenlere karşı mesafeliler. Genç yaşta ve genç bir grupta bunları, bu tarzları duymak çok güzel diyoruz ve özellikle gelecek yeni ilk albümleri sonrası var olan iddialarını sürdüreceklerine yürekten inanıyoruz..
http://www.rock-vault.com/images/stories/ozel/rocka1.jpg
ROCK VAULT: Öncellikle İstanbul’dan Ankara’ya selamlarımızı yolluyor ve rollerimiz farklı olsa da siz RockA tayfasının yürüdüğü müzik yolundan paralel geçtiğimizden dolayı saygılarımızı sunuyoruz. Şu sıralarda topluluk olarak nelerle meşgulsünüz?

BARIŞ @ ROCKA: Nitelikli olarak sadece rock müziğin sağlam kaldığı ülkemizde bizim düşüncelerimizi paylaşmak istediğiniz için asıl biz teşekkür ederiz. Şu an beste ve konser çalışmaları var. Biraz yoğunuz açıkçası.

CEM @ ROCKA: Bir yandan da menajerlik görüşmelerimizi sürdürüyoruz. çağlar Tavşanoğlu ile anlaştık.

HALİL @ ROCKA: Önümüzde de yorucu günler var yani.

Beş kişiden oluşuyorsunuz ve bu beş kişi müzik dışında çalışır mı, okur mu, ne gibi aktivitelerle ilgilenir?

HALİL: Herkes eğitim ve öğretimine devam ediyor. RockA'dan arta kalan vakitlerde kız arkadaşlarımızla ilgilenmeye çalışıyoruz açıkçası biraz. Ben grafik dizaynla uğraşıyorum. ömer'in 2 tane daha grubu var ve WOW oynamaktan büyük zevk alıyor. Cem'in okulla biraz başı dertte diyebiliriz. çankaya üni. Matematik bölümünde. Berkay'da yine okula takmış durumda. Barış biraz daha rahat bu konuda.

Kurulduğunuzdan bu yana geçen çok kısa süre zarfında elde ettiğiniz yerli ve yabancı başarılarınız oldu mu?

BARIŞ: O konuda pek fazla girişken olmadık ilk etapta. Müziği sadece 2 saatlik bir performansta yapan insanlardan olmak istemedik. Bunun paralelinde kendi tarzımızı ve hayata bakış açımızı müziğimizle yoğurmak istedik. Bunun yararlarını görüyoruz şu an. Bu da sevindirici bir şey.

HALİL: Yurtiçindeki konserlerimizden aslında hepimizin yüzü gülüyor. Daha da gülecek. Bir çok bağlantı kurduk yurtdışı ile alakalı. Ama her şeyin bir yeri zamanı var. Bunlarında zamanı gelecektir.

“Kır Kapılarını”, “Kaçarken”, “Masal” ve “Aynı Ben Gibi” parçalarınızı MySpace üzerinden dinlerken gelecek ilk albümünüzü merakla beklediğimi söyleyebilirim çünkü hepsinin ayrı bir tadı var ve cd’nizi edineceğimiz gün sizlerin parçalarını net bir ses kalitesi ile dinleyebileceğimize seviniyorum. Geçenlerde bir dostumla bir araya geldiğimizde Manga’dan konu açıldı. Manga’nın beklenildiğinden ileriye gitmesiyle ilgili ufak bir kıyasa tabi tuttuk sizi ve RockA’yı dinleyen arkadaşımla birlikte “turntable’sız olsalar da RockA’nın yolu açık” şeklinde ortak bir kanıya vardık. Peki bizler albümlerinizde daha değişik sesler duyabilecek miyiz (turntable, daha farklı enstrümanlar, efektler gibi)?

HALİL: Biz bazı şeyleri tam olarak oturtmadan kendimizde dinleyiciye vermek istemeyen bir grubuz. Klavyecimiz Berkay aslında bir joker eleman. Turntable, gitar, klavye.. Her çeşit enstrümanı rahatlıkla kullanabilen biri. Zaten ilerleyen zamanlarda da göreceksiniz ki çok fazla ön plana çıkmayan ama şarkı da olmazsa olmaz efektler, enstrümanlar kullanacağız. Yani elimizde aslında bir dj var..

BARIŞ: Şu an için çalışmalarımızı alt yapılı olarak devam ettiriyoruz. Bunu zamanla sizinle de paylaşacağız. Zaten canlı performanslarda da alt yapılı bir sistemimiz var. Sizinde dediğiniz gibi başka sesler bizde de var.

ÖMER @ ROCKA: Benimde amatör olarak perküsyon merakım var. Davul dışında diğer vurmalı sazlardan da bestelerde yararlanabilirim.

Gelecek ilk albümünüzün planları yapılmış görünüyor. Bu albüm bizleri nasıl karşılayacak ve dinleyenleri neler bekleyecek?
http://www.rock-vault.com/images/stories/ozel/rocka2.jpg
HALİL: Albüm projemiz çok geniş kapsamlı ve çok meşakkatli bir iş aslında. Kolay kolay kimseye kabul ettiremediğimiz bir proje. Hala üzerinde tam anlamıyla çalışmalarımız devam ediyor ve bu hep planlı, projelendirilmiş bir şekilde sürüyor. Biz öyle bir albüm koymak istiyoruz ki sizlerin önüne "tamam işte budur!" demeniz gerek. Yoksa biz bu işten zaten zevk almayız. Para her şekilde kazanırsınız ama saygı kazanmak bizim için daha önemli. Albümü anlatmak burada baya uzun sürer hatta üzerine ayrı bir röportaj bile yapılabilir. Bu yüzden kısaca "sürprizleri bol, dinlenebilitesi çok yüksek, Türkiye standartlarının üzerinde, pek alışılagelmiş olmayan, tavrından ve tarzından ödün vermeyen" bir albüm diyebiliriz.

BARIŞ: Türkiye'de çoğu insan müziklerini seyircinin anlamasına bırakmaları yerine, kendileri açıkladıkları için uyuşmuş bir dinleyici kitlesi var ve yüzdesi ciddi bu dinleyicilerin. Bizim amacımız sadece tek albüm çıkarıp konser vermek değil. Bizi dinleyen kitlenin ne demek istediğimizi çözmesidir. Bunu başarabilirsek onun varlığı bize güç verecektir ve sadece yurt içinde değil yurt dışında da bizi hep ileriye götürmek için teşvik edecektir.

MySpace’te parçalarınız ayrı olarak binlerce kez dinlenilmiş görünüyor, şu ana kadar ne tip geri bildirimler aldınız?

ÖMER: En güvendiğimiz noktamız bestelerimiz. Hemen hemen her zaman iyi tepkiler aldık.

BARIŞ: Parçalarımızın sizinde dediğiniz gibi farklı tatlarda olması bir çok dinleyicinin ilgisini çekiyor. Bu da bizim için sevindirici bir durum.

HALİL: Genel tepkiler çok güzel. Bizi kamçılayan noktalarda bunlar zaten.

CEM: MySpace’te güzel tepkiler aldık fakat başka bir sitede genel olarak şu tepki var: “siz rap mi yapıyorsunuz yoksa rock mı bir karar verin”. Bu saçmalığa ne kadar uğraştıysak da son veremedik..

Nu ****l ve rapcore tarzında güzel işler yapmanız bana Türkiye’nin bu tarzlara bir dönemfeci at gözlüğü ile bakmasını hatırlattı. özellikle siz kurulmadan en az bir beş sene öncesine kadar yurdumuzda bu tarz klipler yeni yeni gösterilmeye başlıyor ve özellikle küçük yaşta olan hayran kitlesi kendilerini ufaktan bu tarz müziklere bağlamaya başlıyordu. Bu müzikleri icra eden bir topluluğun elemanı olarak bu kitlenin yurdumuzda genel anlamda zamanla çözülmesine ne diyorsunuz?

HALİL: Manga bu çözülme de aslında çok büyük yardımcı oldu. Tam anlamıyla o sound'u veremeseler bile kulak aşinalığı yarattılar. Ama bence bundan daha önemli bir şey var. Dünya'da rap, r&b akımının yarattığı bir gerçek var. İster istemez bu rock müzik piyasasını da vurdu. çünkü nereye kadar rap'i dışlayabilirsiniz ki kendinizden. Elbet bir çözüm noktası olacaktır. Müzikte tarzlar arasında ki farklar elbette ki var ama her tarzında kendine özgü bir güzelliği var. Bu yadsınamaz. Her ne kadar "ben köküne kadar rocker'ım" diye diretseniz de bir gün bir yerde dinlediğiniz bir rap şarkı sizi çok fazla etkileyebilir ki temel felsefesi birbirine çok yakın müzikler bunlar. Bu bizim ülkemizde aslında çok daha fazla rağbet görecek bir müzik tarzı. İnsanlar pop müzikten bıktılar. Daha alternatif şeyler istiyorlar artık. Ceza'ya bakın neler yaptı. Sagopa Kajmer'i kimse görmezden gelemez. Tarzın dışında ama bugün Cem Adrian, Mercan Dede gibi isimler artık daha fazla saygı görüyorlar. Türkiye'de artık herkes kendi müziğini bile yapmaya başladı. Trance müzik piyasa olmaya başladı. Bunlar güzel şeyler aslında. Tabi birazda iyi ve kötüyü birbirinden ayırt etmeyi öğrenebilirsek.

Bir dönem “nu ****l diye bir şey yok” diyen kitle zamanla bu tarzın ne olduğunu, kimlerin yaptığını ve ****l müziğin neresinde var olduğunu kafalarında daha iyi anlamlandırmaya başladı. Rapcore desek onlar için yalnızca “gürültülü tonlara ayarlanmış elektro gitarlı rap” idi ve bu fikirlerin hala fazla değiştiğini sanmıyorum. Oysa ki Insolence gibiler bu tarzın aslında hangi yollara girebileceğini açık seçik göstermişti..

HALİL: Nu ****l basit bir müzik değil ki bu kadar. Yani sağlam yapıldığında neler olabileceğini herkes görürken bu kadar piyasa gözüyle bakılması yanlış. Yani sadece rap sözleri yüzünden bu hale getiriliyorsa eğer Rage Against The Machine, Red Hot Chili Peppers gibi gruplara saygısızlık edilmiş olur. Linkin Park, Limp Bizkit, Deftones, Korn.. Sadece "selam" diyebilmek için bunların yanına yaklaşamazsınız ki bu grupların elemanları bir çok insan için ilah olarak görülmeye başladığı zaman yaptığınız şey sadece aptallık olur.
http://www.rock-vault.com/images/stories/ozel/rocka3.jpg
Korn eski bir grup olmalarına karşın kendilerinden onlarca küsur eski olan baba ****l gruplarının en üstünde yer alarak büyüklüklerini ispatlıyorlar. Kendilerinin geldiği şuan ki noktaya ne diyorsunuz?

HALİL: Bir önceki konu için en basit örneği siz verdiniz işte.. J

öMER: Korn apayrı bir vizyona sahip bence. Heavy ****l anlamında ****llica neyse Korn’da nu ****l için o dur. Tarzın öncüleri her zaman büyük olur ve büyük kalırlar. Korn albümlerinde yeni şeyler denemekten korkmuyor buda büyüklüklerinin çok net bir göstergesi aynı zamanda şu dönem bu kadar eleman ayrılığına rağmen yeni insanlar, yeni vizyonlar katıp yollarına daha güçlenerek devam ediyorlar.

Limp Bizkit vokalisti Fred Durst’ün “yeni rock star benim!” açıklamalarından sonra grubu dinlemeyi direkt bırakmıştım ama ilk üç albümlerine saygım vardır.Bu adamlar rapcore tarzını yeniden alevlendirdi ve Korn gibi tarzlarını çok daha yüksek bir noktaya getirme şansını yakalamışken - bir de kendi aralarında çözülme olduğunu hesaba katalım - kendilerini tükettiler. Siz bunlara ne diyorsunuz?

HALİL: Talihsiz bir açıklama fakat Fred Durst bence müzik için önemli bir adamdır. Her şeyden önce Limp Bizkit ve Fred Durst'ün hep kendine ait tarzları olmuştur. Dünyayı kasıp kavurdukları zaman arkalarında bir sürü "özenti" bırakmıştır. Taklit ediliyorsanız iyisinizdir.

öMER: Limp Bizkit tartışmasız çok büyük gruptur. Ancak bana göre Fred Durst'ün yanlışı kendisi dışında herkesin grupta değişebileceği ve Limp Bizkit'in kan kaybetmeyeceğinden emin olmasıdır. Bence o grupta Fred Durst ne kadar önemliyse John Otto, Sam Rivers, dj Lethal ve tabii ki Wes Borland o derecede önemlidir. önünde Durst olmadan bazı şarkıların sadece bas ve davullarını dinlemeyi orijinallerine tercih ederim. çok güzel groove çalıyorlar bence.

HALİL: Ki ben hala Limp Bizkit'e inanıyorum. Yeni albüm yapıyorlar ve yeniden bir çıkışa geçeceklerine inanıyorum. Müziğin Limp Bizkit'e ihtiyacı var. Onlar gittikten sonra ortada sanki bir şeyler eksilmiş gibi geliyor bana.

Çaldığınız tarzları baz alarak hangi yerli ve yabancı toplulukları desteklediğinizi öğrenebilir miyiz?

HALİL: Desteklemek açısından samimiyetine inandığımız tarz ayrımı yapmaksızın her türlü müzisyene desteğimiz sonsuzdur. Hani sadece rock müzik anlamında da değil. Tarzı baz alırsakta birçok grup var yine. Tek tek isim saymak olmaz. Unutursak yanarız J

ÖMER: Çok fazla grup var. İçinde yapmacıklık olmaması yeterli. Destek vermek için müzikalitesi kadar samimi müzik yapmakta bana göre önemli. Bu kriterlere uyan her grubu desteklerim tarzdan çok müzik kısmı beni ilgilendiriyor.

Doğrusunu söylemek gerekirse sizler öyle bir zamanda piyasada adınızı duyurmaya başladınız ki ucuz bar ortamlarında kalite seviyesi de ucuz muhabbetlere meze olan “nu ****l neymiş, rapcore da iğrenç” diyen, kendisine geldi her şeyi alim gibi bilen bir kitlenin çenesinden kurtuldunuz. Onlar şu sıralarda “****lcore” ile meşguller, rahat olun Smile Dersler alındı, bu bahsettiklerim size biraz da olsa rahatlık veriyordur öyle değil mi?

öMER: Türkiye'de ne yazık ki herkes her şeyi çok biliyor ve çoğu rock ve ****l seyircisi her şeye burun kıvırmakla meşguller. Ha bu zamana kadar bu müzik adına çoğuna ne yaptın derseniz Türk sanatçılarının bile kopya albümlerini indirmişlerdir. Bazı isimler vardır ki sonuna kadar eleştirilerini ilerlemek için ciddiye almak icap eder. Ancak saygı duymadığım adamı dinlemem ciddiye de almam. Bu sebepten bu anlamda gerçekten rahatız.

HALİL: Bir çoğundan "daha rock" müzik yapmaktayız. İçim rahat. Gerisi boş laf.

BARIŞ: Bu soruyu zaten bilen birinin bize sorması açıkçası pek şaşırtmadı. Bizim amacımız herkesin bu yönde düşünmesi ve bizi anlamasıdır.
Profesyonellik düsturunu benimseyerek bir markaya dönüşme fikriniz sizlerin saygınlık beklentisinden ileri geliyor. ürünlerin en önde, şahısların ise kendinden emin bir durumda arka planda olmayı tercih etme fikri gayet mükemmel ama bu tarzların şov yönü bariz olduğu için aslında piyasaya dönük bir yanı da var. Popülerlik üzerine neler söyleyebilirsiniz?

HALİL: Yaptığınız açıklama aslında yapmak istediğimiz şeyi direk açıklıyor. Saygınlık mı, piyasa mı, para mı, şöhret mi, popülerlik mi.. Evet hepsini istiyoruz. Ben eğer ki tarzımdan ödün vermeden Türkiye'de bazı şeylerin peşinden koşuyorsam bunların hepsini isterim. "Değerim budur!" derim. Bunların hepsi oyundur. Siz kendinizi ne kadar güzel pazarlarsanız o kadar popüler olursunuz. Ne kadar popüler olursanız o kadar fazla insana kendinizi anlatırsınız ve bazı şeyleri değiştirebilirsiniz. Bazı şeyleri değiştirmeye başladığınızda da saygı görürsünüz. "Evet o ürünün arkasında sapasağlam duran adam benim!" dersiniz. "Ve bunun karşılığını almak istiyorum. Hemen şimdi!" dersiniz. Ama bir şeyleri değiştirmek amacı olmadan sadece ünlü olursanız sokağa çıktığınızda insanlar üzerinize atlar. Sonra da şöhret triplerine girer ve bıktım dersiniz. Bir bakmışsınız ki hayaliniz sizi bunaltıyor. Aslında sizi bunaltan o hayal değil kendinizi kandırmanızdır. Geride hiçbir şey bırakmadan ölecekolmanızdır. Biz geride bir şeyler bırakmak istiyoruz. çOK YAKINDA BAŞLIYOR.. SADECE İZLEYİN DERİM BEN.

Türk gruplarının belli dönemlerde Avrupai kalitede albümlere imza attığına memnuniyetle takip ediyoruz. Ancak konu bu grupların “sahne şovu” olduğunda, kendilerinin performanslarını izlerken ne beklediklerini verdiklerini düşünüyor ne de bizleri mest ettiklerini görebiliyoruz. Bir Türk grubunun seyirciyle arasına ne gibi negatif şeyler giriyor da dinleyiciler “yapın artık şunları!” diyor?

BARIŞ: Tamamen dinleyiciyle ve o grubun kendisiyle ilgili bir problem bu. Bakın kaliteli müzik yapılır ama er meydanı sahnedir. Senin kendini birilerine ispat edebileceğin tek yer sahnedir bunu başarıpta seyirciden ters bir hareket görecek bir grup olamaz, bence hatanın yüzde 80’i gruptadır.

HALİL: Alışıla gelmiş şovları kötü taklit edince bunlar oluyor sanırım. Bence de hata grupta veya müzisyendedir. İnsanlar sizin müziğinizi dinlemek için değil sizi görmek için gelsinler konserinize. Bunu sağladığınız zaman seyircide istediğini alır.

Canlı olarak görmüş olmanız fark etmez, sizlerin sahne olarak izleyip en çok beğendiğiniz topluluklar hangileridir?

ÖMER: Slipknot, Marilyn Manson, Deftones, ****llica.

BARIŞ: Disturbed kesinlikle..

CEM: Limp Bizkit’in sahne şovu mükemmel oluyor. Bunun dışında Tool ve ben tarz dışı olarak Green Day ve Marilyn Manson’ın canlı performanslarını beğeniyorum.

HALİL: Disturbed, Maynard James Keenan, Fred Durst, Eminem, Mike Shinoda, Tori Amos, Astral Projection.. Tarzlar önemli değil.

Müzikal anlamda internet basınını yakından takip ediyor musunuz? Rock Vault Webzin için görüşlerinizi alabilir miyiz?

BARIŞ: Takip ediliyor muhakkak. Rock Vault soruları için teşekkür ederiz yoksa marş gibi diğer gruplardan farkımız kalmayacaktı.

HALİL: Takip ediyoruz tabi ki. Neler olduğu öğrenmemiz önemli. Rock Vault'un biraz daha farklı bir duruşu var bana göre.

Bu kısımda tüm konuşulanlar dışında bu röportajı okuyan herkese ortak mesajlarınızı almak istiyoruz, lütfen dilediğiniz cümleleri bizimle paylaşın. Sorularımıza verdiğiniz içten yanıtlarınız teşekkür eder, müzikal başarılarınızın devamını dileriz.

ÖMER: RockA'nın herhangi bir şarkısını bir kez deneyin, boş geçireceğiniz bir 5 dakikanız varsa gayet iyi bir seçim olacaktır.

BARIŞ: Yakın zamanda bizi anlamanız dileğiyle..
HALİL: Müzik güzel şeySmile Sorular için ayrıca çok teşekkür ederiz.

CEM: Çok başarılı ve kaliteli oldu, daha önce aldığımız röportajlarda bu kadar ciddiyet yoktu. Başarılarınızın devamını dileriz.

ayhan2121
09-14-2023, 15:03
tebrikler

denizci
01-05-2024, 15:30
Paylaşım için teşekkürler.