PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Kur’an’dan İlk İnen Âyet Hakkında Rivayetler


Hasret
06-28-2009, 15:15
Bize Ebû İshak Ahmed b. İbrahim el-Mukri', Abdullah b. Hamid el-İsfehanî, Ahmed b. Muhammed b. el-Hasan el-Hafız, Muhammed b. Yahya, Abdurrezzak Ma'mer'den, o İbn Şihab ez-Zühıi'den, o Urve'den, o da Aişe (r.a.)'nin kendisine şöyle dediğini bize haber verdi: "Rasulullah (s.a.v.)'a gelen ilk vahiy, uykuda sadık rüya ile ol*muştur. O hiçbir rüya görmezdi ki, sabahın aydınlığı gibi olmasın. Sonra yalnızlık kendi*sine sevdirildi. İçinde, tahannus -ki o, gece yapılan sayılı ibadetlerdir- yapmak üzere Hira Dağı'na giderdi. Ve O bunun için azık hazırlardı. Sonra Hatice'ye dönerdi. Yine aynı şe*kilde azık hazırlardı. Nihayet O Hira Mağarası'nda iken, hak olan vahiy O'na geldi. Melek O'na gelince:
"Oku" dedi. Rasulullah (s.a.v.) dedi ki:
"Ben de O'na: "Ben okuma bil*mem" dedim. Melek bunun üzerine beni tuttu ve takatim kesiîinceye kadar sikıverdi. Sonra beni salıverip, tekrar
"oku" dedi. Ben de:
"Ben okuyamam" dedim. Tekrar beni tuttu ve ikinci kez takatim kesiîinceye kadar beni sıktı. Sonra beni bırakarak:
"oku" dedi. Ben de yine
"okuyamam" dedim. O yine beni tuttu. Üçüncü kez takatim kesilinceye ka*dar sıktı ve salıverdi. Sonra şöyle dedi: "Yaratan Rabbi’nin adıyla oku." O, "Allah insana bilmediğini öğretti"ye kadar devam etti. Rasulullah'ı titreme alarak bu âyetlerle geri döndü ve nihayet Hatice'nin yanına geldi, şöyle dedi: "Beni örtün." Onlar da kendisini örttüler. Korku kendisinden gidince dedi ki:
"Ya Hatice, bana ne oluyor?" ve olanları Hatice'ye anlattı, "kendi kendimden korktum" dedi. Hatice de kendisine dedi ki:
"Hayır kendini ferah tut, vallahi Allah seni asla rusvay etmeyecektir. Zira sen akrabayı gözetir, sözü doğru söyler, meşakkati yüklenir, misafiri ağırlar, hak yo*lunda nevbet nevbet gelen musibetlere karşı insanlara yardım edersin"[23]
Bu hadisi Buhari, Yahya b. Bükeyr'den, Müslim de Muhammed b. Rafı'den, onlann her ikisi de Abdurrezzak'tan rivayet etmişlerdir.
Eş-Şerif İsmail b. el-Hasan b. Muhammed b. el-Hüseyn et-Taberî, o dedesin*den, o Ebû Hamid Ahmed b. el-Hasan el-Hafiz'dan, o Abdurrahman b. Bişr'den, o Süfyan b. Uyeyne'den, o Muhammed b. İshak'tan, o Zührî'den, o Urve'den, o da Aieş (r.a.)'den şöyle dediğini bize haber verdi: "Kur'an'dan ilk inen "Yaratan Rabbi’nin adıyla oku." âyet-i kerimesidir."[24]
Bunu el-Hakim Ebû Abdillah Sahih'inde, Ebû Bekr es-Sıbğî'den, o Bişr b. Musa'dan, o el-Humeydî'den, o da Süfyan'dan rivayet etmiştir.
Ahmed b. Muhammed b. İbrahim b. el-Mukırrî, Ebu'l-Hüseyn Ali b. Muhammed b. el-Cürcanî'den, Nasr b. Muhammed el-Hafiz'dan, o da Muhammed b. Muhalled'den, o Muhammed b. İshak'tan, o Yakup ed-Devrekî'den, o Ahmed b. Nasr b.Ziyad'dan, o Ali b. el-Hüseyn b. Vâkıt'tan, o babasından, o Yezid en-Nehaî'den, o da İkrime ve Hasan'dan şöyle dediklerini bize haber verdi: "Kur'an 'dan ilk nazil olan "Bismillahi’r-Rahmani’r-Rahim"dir. İşte Mekke'de Kur'an'dan ilk nazil olan budur. İlk nazil olan sûre de "Yaratan Rabbi’nin adıyla oku." (Alak Suresi)dir."[25]
Hasan b. Muhammed el-Farisî, Muhammed b. Abdillah b. Fadl el-Tacir'den, o Ahmed b. Muhammed b. Hasan el-Hafiz'dan, o Muhammed b. Yahya'dan, o Ebû Salih'ten, o Leys'ten, o Akîl'den, o İbn Şihab'dan, o da Muhammed b. Abbad b. Cafer el-Mahzûmî'den, alimlerin birisinin şöyle dediğini işittiğini bize haber verdi: "Allah'ın, Rasulü'ne ilk indirdiği Alak Sûresi'nin ilk beş âyetidir. Dediler ki: "Hira’da bulunduğu günde Rasulullah (s.a.v.)'a ilk nazil olunanlar işte bunlardır, Bundan sonra Allah'ın diledeği kadar diğerleri nazil olundu."[26]
İlk nazil olan sûrenin el-Müddessir Sûresi olduğuna dair rivayet olunan hadis şu*dur:
Bu hadisi, Ebû İshak es-Sealibî, Abdullah b. Hamid, Muhammed b. Yakub, Ahmed b. İsa b. Zeyd et-Tinnisî, Amr b. Ebî Seleme, Evzaî'den, o da Yahya b. Ebî Kesir'den şöyle dediğini bize haber verdi: "Ebû Selem b. Abdirrahman'a önce Kur'an'ın hangi kısmının indirildiğini sordum. O da:
"Ey örtüsüne bürünen" (Müddessir Suresi) dedi. Ben de:
"Peki ya "Yaratan Rabbi’nin adıyla oku." (Alak Suresi) ne oluyor dedim. O dedi ki:
"Ben de Cabir b. Abdillah el-Ensarî’ye Kur'an'dan hangi kısmın önce indirildiğini sordum. O da:
"Müddessir" dedi. Dedim ki:
"Yaratan Rabbi’nin adıyla oku." (Alak Suresi) değil mi?" Cabir de dedi ki:
"Rasulullah (s.a.v.)'in bize anlattığını ben de size anlatayım: Rasuiuliah (s.a.v.) buyurdu ki:
"Ben Hira'da bir ay kaldım. Kalma müddetimi bitirince aşağı indim ve vadinin içinde ağır ağır yürüdüm. Derken (Ya Muhammed) diye ünlendim. Önüme, ardıma, sağıma, soluma baktım. Sonra da göğe doğru baktım. Bir de ne göreyim, Cebrail havada Arş'ın üzerinde. Beni bir titreme aldı. Derhal Hatice'ye geldim, onlara emrettim de, beni örttüler. Sonra da üzerime su döktüler. Bunun üzerine Allah bana: "Ey sarılıp bürünen, kalk da halkı uyar" âyetlerini indirdi."[27]
Bu hadisi Müslim, Züheyr b. Harb'den, o Velid b, Müslim'den, o da Evzaî'den ri*vayet emiştir.
Bu hadis, bizim ilk zikrettiğimiz habere muhalif değildir. Şöyle ki: Cabir, Hz. Peygamber'den bu son iki kıssayı işitmiş, evvelkisini işitmemiştir. Böylece ilk inen âyet*lerin Müddessir Sûresi olduğu kanaatına varmıştır. Halbuki böyle değil. Fakat bu el-Müddessir, İkra’ Sûresi'nden sonra O'na ilk indirilen sûredir. Buna şu hadisi şerif delaleteder:
Ebû Abdirrahman b. Hamid, Muhammed b. Abdillah b. Muhammed b. Zekeriyya, Muhammed b. Abdirrahman ed-Değûlî, Muhammed b. Yahya Abdurrezzak, Ma'mer, Zührî'den, o Ebû Seleme'den, o da Cabir'den bize şu haberi ulaştırdı: "Rasulullah (s.a.v.)'tan -vahyin kesilmesinden bahsederken- işittim. O buyurdu ki:
"Ben yürürken, gök tarafından bir ses işittim, Başımı kaldırdım. Bir de gördüm ki, Hira'da bana gelen melek gökle yer arasında bir kürsü üzerinde oturuyor, Bu yüzden korktum. Sanki ödüm koptu. Derhal döndüm ve eve gelip: "Beni örtün, beni örtün" dedim. Onlar da beni örttüler de nihayet Allah Teala Müddessir Sûresini indirdi.[28]
Bu hadisi Buhari Abdullah b. Muhammed'den, Müslim ise Muhammed b. Rafı'den rivayet etmişlerdir. Her ikisi de Abdurrezzak'tan almışlardır.
Böylece bu hadisle şu fark ortaya çıktı ki, vahy İkra' Sûresi'nin indirilmesinden sonra kesildi. Sonra Müddessir nazil oldu. Bizim söylediğimizi izah eden Peygamber (s.a.v.)’in Hira'da iken gelen meleğin Arş üzerinde oturduğuna dair haberi, İkra' Sûresi'nin inmesinden sonra olduğuna delalet etmektedir.
Bize Ebû İshak Ahmed b. Muhammed el-Mukirrî, Ebu'l-Hüseyn Ali b. Muhammed el-Mukırrî, Ebu'ş-Şeyh, Ahmed b. Süleyman b. Eyyub, Muhammed b. Ali b. el-Hasan b. Şakik, Ali b. Hüseyn b. Vâkıt babasından, o da Ali b. Hüseyn'in şöyle söyler*ken işittiğini bize haber verdi: "Rasulullah (s.a.v.)'a Mekke'de ilk inen sûre İkra'dır. Yine Rasulullah (s.a.v.)'a Mekke'de son inen sûre ise Mu'minun Süresidir. Son inen sûrenin Ankebût Sûresi olduğu da söylenir.
Medine'de ilk inen sûre Mutaffifîn, son inen sûre ise Berâe Sûresi'dir. Rasulullah (s.a.v.)'ın Mekke'de ilk ilan ettiği sûre Necm Sûresi'dir. Cehennem ehline en çetin gelen âyet "Haydi tadın bakayım. Zira size azaptan başka hiçbir şey artırmayız." âyeti kerimesidir.
Kur'an'da Allah'ı birleyen Ehl-i Tevhid için en fazla ümit verici âyet "Şüphesiz Allah kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz. Bundan başkasını dilediği kimseden bağışlar."âyetidir.
Rasulullah (s.a.v.)'a en son inen âyet... "Allah'a döndürü*leceğiniz bir günden sakınınız" âyetidir. Hz. Peygamber bu âyetten sonra dokuz gece yaşamıştır.[29]