PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Müjdeler olsun gariplere


ALONE53
06-19-2009, 13:42
Müjdeler olsun gariplere

Kur'an'a saygı konusundaki samimiyet tavrını Peygamber Efendimiz'i sevme mevzuunda da düşünebilirsiniz: Mesela, bir insan, lihye-i şerifin tek teline canını feda edebileceğini söylüyor, Peygamberimizin mübarek sakalından bize hatıra kalan mukaddes emaneti bazı gecelerde bohçasından çıkarıp öpüyor ve mûy-i nebevîyi yüzüne gözüne sürüyorsa..



Fakat diğer taraftan, Allah Resûlü'nün sünnetleri ayaklar altında çiğnendiği halde rahatsızlık duymuyor, O'nun adını dünyaya duyurma mevzuunda bir gayret göstermiyor ve dinin yüceltilmesi hususunda aşk u şevkten mahrum yaşıyorsa, sevgi ve hürmet adına yaptıkları, bir kısım şeklî şeylerden ibaret kalır. O hürmet ve muhabbet tavırlarının bir kıymet ifade etmesi, insanın muhabbet-i nebevîyi (peygamber sevgisi) gönlünde bir kor haline getirmesine, onunla yüreğini yakıp kavurmasına, kalbinde sürekli Sevgili'den bahsetme duygusunu coşturmasına ve fırsat bulunca da, lihye-i şerifi (Efendimiz'in mübarek sakalları) öpmek suretiyle içindeki yangına bir miktar su serpmesine bağlıdır. Ancak Sultan Ahmet -cennet mekân- gibi Efendimiz'in kadem-i mübarekinin (mübarek ayak) izini alnında bir sorguç olarak taşıyan âşıklardır ki, onların hürmet ve muhabbet adına ortaya koydukları davranışlar çok kıymetlidir ve çok manalar ifade eder.

Evet, Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) "Bu din, kendisini bilmeyen, hâl ve dilinden anlamayan insanlar arasında neş'et etti. Bir gün gelecek, ilk ortaya çıktığı anki garipliğine tekrar dönecek ve bir kere daha gurbet yaşayacak. Müjdeler olsun gariplere!." buyurmuş; sonra da "Onlar, bozguncuların yakıp yıktıklarını yapıp ıslah etmekle uğraşan kimselerdir." diyerek garipleri tavsif etmiştir. Dinin kaynağı Kur'an'dır. Din derin bir gurbet daha yaşayacaksa, demek ki, Kur'an da o gurbetten nasibini alacaktır. İşte, dinî değerlerin horlandığı, halkın bütünüyle fesada koştuğu, kalabalıkların anarşiye ve nihilizme yürüdüğü o gün, bir zümre de himmetlerini tamamıyla ıslaha teksif edecek, yıkılan değerleri tekrar asıl kaideleri üzerinde yükseltmeye koşacaklardır. Efendimiz'in diliyle kendilerine müjdeler çekilen kutlular işte o ıslahçılardır. Aslında, o gün Kur'an garip olduğu gibi ondan istifade etmeyen insanların da elim bir gurbet yaşamaları söz konusudur. O hidayet kaynağına sırt dönenler de gariptir; zira şu gurbethanede insanın gurbetinin giderilmesi ancak Kur'an-ı Kerim'in rehberliği ve refakatiyle, onun enis (yoldaş, arkadaş) olmasıyla mümkündür. ZAMAN