PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Tales: "Kendini Tanı!"


Hasret
05-21-2009, 19:43
Kendini Tanı!
Miletoslu Tales MÖ 625-547

Delfoi Tapınağı o güne dek böylesine yüce bir topluluk tarafından ziyaret edilmemişti. Antik Yunan'ın en bilge olan yedi düşünürü kutsal mekânda buluştular.
Rahip bilgelerin tapınak taşlarına birer deyiş yazmalarını rica etti, anı olarak kalması için...

Kendini tarihe kazıyan ilk isim Spartalı Hilon oldu. Hilon şöyle yazmıştı: " Grotni seauton!" [ Kendini Tanı! ]
Bu sözler gerçekten Hilon'a mı aitti?
Tales'a ait denildi.
Batı felsefesinin başlangıcı olan bu tümcenin:Tartışmalı durumu devam ederken; Tales'a ait olduğunun delilleri de çoğunluktaydı.

Tarih, felsefenin MÖ 650-450 yıllarında Yunan filozoflarla başladığını söyler. 450'li yıllar, düşün hayatına yeni bir yön verdiğinden; bu düşünürlere "Sokrates öncesi düşünürler" denilir. Sokrates öncesi düşünürler; doğayı anlamaya çalışıyorlardı.

Sokrates öncesi doğa düşünürlerin ilki Tales'tir.
Doğa filozofları, her şeyin yaratıcısını - varlığın özünü bulmaya çalıştılar. Tales'e göre: "Yaşam suyla başlıyordu, bitkiler ve tohumlar ıslaktı buna karşın ölüler kuruydu. Evren suda yüzen kocaman bir sal gibiydi."

Tales bu bilgilerin çoğunu, Mezopotamya'da yani Nil, Fırat ve Dicle kıyılarında edinmişti.
Tales'in "Kendini tanı" deyişini şöyle anlamak olasıdır: İnsanın sorunlarını çözmedeki en büyük etmenin güçlü ve zayıf yönleri önem içerir. Sen bu dünyada teksin yaşamını biçimlendirirken yürüyeceğin yolu seçme yetisine de sahipsin.

Dünyadaki her şeyi, varlığımızı sorgulamamız yolunda bir uyarı niteliğindedir.
Oscar Wilde bu çağrı için kalemini konuşturmuş ve: "Antik dünyanın kapısında 'Kendini tanı' yazıyordu, yeni dünyanın kapısında ise 'Kendin ol!' yazmalı."

Tales, Yunan kenti Miletos'ta yaşamıştı Fenikeli zengin bir ailenin oğluydu. Mısırlı rahiplerin yanında matematik, astronomi konusunda eğitildi.

Bahsettiği güneş tutulması gerçekten Anadolu topraklarında görülür.
Dünya düz bir tepsi, gökyüzü de onu kuşatan bir kubbe gibidir diye düşünmüştür.
Yetmişli yıllarda öldüğü sanılmaktadır.