PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Bakan Günay'a kadın festivali şoku


kelebek35
05-08-2009, 10:45
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Kadın Filmleri Festivali'nde zor anlar yaşadı. Günay, konuşmasını yaptıktan sonra ön sıralarda oturan biri ayağa kaltı ve şöyle bağırdı:


12. Uluslararası Kadın Film Festivali’nin gala gecesinde Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay zor anlar yaşadı. Festival programı, sıcak konuşmalarla başladı. 1980’li yılların anlatıldığı programda, 12 Eylül darbesi de ele alındı.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye'de 12 Eylül döneminde ''çok büyük tuzaklar yaşandığını'' dile getirerek, ''Ölen çocuklarına ağlayan annelere Türkçe ağla diye dipçikle vurulduğu yılları hafızamızdan çıkarıp da nasıl bu ülkede insanlar, hala ilericilik adına darbe kışkırtıcılığı ve 'ordu göreve' pankartları açabilirler, bunu akılla tarif etmek mümkün değil'' dedi.
Kültür Bakanlığı ve Başbakanlık Tanıtma Fonunun katkılarıyla bu yıl 12'ncisi düzenlenen ''Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali'', Opera Sahnesi'nde düzenlenen törenle başladı.
Sunuculuğu, şarkıcı Rojin'in yaptığı gecede, Rojin'e zaman zaman Lale Mansur, İlker Aksum ve Serhat Tutumluer gibi sanatçılar eşlik etti.
Gecede, festival Koordinatörü Halime Güner, bu yıl festivalde ''80'ler'' temasının işleneceğini belirterek, ''12 Eylül döneminde kadınların işkencelere maruz kaldığını, birçok zorluklara katlandıklarını, ama mücadeleyi sürdürdüklerini'' anlattı.
Sunucu Rojin de konuşmasında ''12 Eylül döneminde babası ve kardeşinin götürülüşünün hafızasına kazındığını'' söyleyerek ''Hafızamızda o günlere yer var mı? Darbenin başrolündeki general, ressam zannediliyor. Berlin Duvarı bir kartpostal imajı, Michael Jackson ise artık bembeyaz'' ifadesini kullandı. Rojin, 80'li yıllara ait bazı şarkıların nakaratlarını söyledi.
-FESTİVAL ÖDÜLLERİ-
Gecede, festivale katkıda bulunan sponsorlar ile Mısır sinemasının önemli kadın yönetmenlerinden Magda'ya plaket verildi.
Magda, plaketini alırken, ''Güzel ülkenizde bulunmaktan onur duyuyorum. Buraya ilk kez geliyorum. Bu benim Türk halkına sevgilerimi iletmem için bir fırsat'' dedi.
Yönetmen Yeşim Ustaoğlu ile sanat yönetmeni Zepür Hanımyan'a ''Bilge Olgaç Başarı Ödülü'' verilen gecede Ustaoğlu, ''Bazı ödüller vardır, özel anlam ve kıymet taşır. Böyle bir onur edindim'' diye konuştu.
Ayrıca, gecede oyuncu Suna Selen'e ''Uçan Süpürge Onur Ödülü'' verildi.
Sahneye davet edilirken ''tüm zamanların en başarılı cadısı'' olarak takdim edilen sanatçıya ödülünü Kültür ve Turizm Bakanı Günay sundu.
Selen de ödülünü ailesindeki ''tüm kadınlar ile tüm kızlara'' adadı.
-''EN KARANLIK YILLAR''-
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ödül törenin ardından yaptığı konuşmada, festivalde 80'lerin konu edinilmesinin çok anlamlı olduğu belirterek, ''Çünkü, gerçekten 80'leri hiç aklımızdan çıkarmamalıyız. 80'li yıllar Türkiye'nin bir büyük tuzaktan geçerek bir büyük çukura düştüğü ve hala içinden çıkmak için çırpındığı en karanlık yıllarıdır'' dedi.
Herkesin o dönem ''nice acılar yaşadığını'' belirten Günay, festival kapsamında yarın açılacak ''12 Eylül'' temalı mektup sergisine, kendisi ve eşinin ''görülmüştür'' imzalı mektupları ile çocuklarının kartpostallarını getirebileceğini söyledi.
Günay, Türkiye'nin 60 yıldan bu yana demokrasi deneyimi yaşadığını, ama 12 Martta, 12 Eylül'de ''çok büyük tuzaklar yaşandığını ve halk iradesinin önüne inanılmaz engeller konulduğunu ve bundan hep halkın zararlı çıktığını'' ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu ülkede insanlar ne kadar akılsız olmalı ki bunca darbe yaşandıktan sonra ve biraz önce sevgili Rojin söyledi; bir darbeci generale dünyanın başka ülkesinde katil muamelesi yapılırken, ülkemizde ressam-sanatçı muamelesi yapıldığını yaşadık biz. Başka ülkelerde yargıdan kurtulmak için bunak rolünü yaptılar, bizim ülkemizde hala alkışlanabiliyorlar. Bununla Türkiye kendi içinde, yüreğinde mutlaka hesaplaşmalıdır.''
Bu sırada salondan bir kişi ''Senin Cumhurbaşkanın da kabul etti'' diye bağırınca Günay, ''Kimler kabul etmedi ki ben burada bir gerçeği söylüyorum sadece. Nice yalanlar gördük. Ben bir yıl hatırlıyorum, Zeki Müren Türkiye'nin en büyük erkek sanatçısı, Bülent Ersoy en büyük kadın sanatçısı seçilmişti, böyle bir absürt, dramatik, toplumun aklının karıştırılmaya çalışıldığı dönemlerden geçtik'' dedi.
Günay, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bu ülkede insanlar demokrasiden, insan haklarından, halk oyunun her şeyin üstünde olduğundan hiçbir zaman ödün vermezse, Türkiye kültürle, sanatla, bilimle Atatürk'ün gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyine ancak yürüyebilir. Yolumuzu demokrasi aydınlatabilir, insan hakları aydınlatabilir.
Bu ülkede insanlara, ölen çocuklarına ağlayan annelere 'Türkçe ağla' diye dipçikle vurulduğu yılları hafızamızdan çıkarıp da nasıl bu ülkede insanlar hala ilericilik adına darbe kışkırtıcılığı ve 'ordu göreve' pankartları açabilirler ve yapabilirler, bunu akılla tarif etmek mümkün değil. Bu ülkede demokrasi var ve sadece demokrasi var.'' dedi.
Günay’ın konuşmasından hemen sonra protokol sıralarında oturan bir kişi yükek sesle konuşmaya başladı. Orta yaşlı, top sakallı, hafif kilolu, gözlüklü bir adam, „Sen darbelere karşı çıkıyorsun ama Susurluk’a ‚Fasa fiso’ diyenlerin partisinde görev yapıyorsun“ dedi.
Bakan Günay, çıkışta vatandaşın tepkisinin sorulması üzerine, ''Ben bir tepki duyamadım, ben sahnede konuşuyordum, sesim yeteri kadar duyuluyordu salonda. Salondaki arkadaşları duyamadım'' dedi.
Ankara Devlet Opera ve Bale Salonu’ndaki etkinliğin sunuculuğunu yapan sanatçı Rojin, ortamı toparlamaya çalıştı ise de gerginlik bir süre devam etti.


Cafesiyaset (http://www.cafesiyaset.com/)