PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Eski Düğün Törenleri


Fırtına_
04-21-2009, 11:59
Düğün gelenekleri illere göre farklılık gösterse de herkesin bildiği ve uyguladığı değişmeyen bazı adetler vardır. İşte bunlardan bazılarının ne anlama geldikleri ve ortaya çıkış öyküleri…


GELİNLER NEDEN BEYAZ GİYER?Beyaz, Romalılar zamanından beri kutlamaların rengi olarak kabul ediliyor. O dönemden beri de gelinler beyazı tercih ediyor. 20. yüzyılın başında bu renk masumiyetin ve temizliğin sembolü olmuştur. Günümüzdeyse beyaz, hem eğlence ve neşenin hem de berraklığın rengi olarak kabul edilir.

DÜĞÜN PASTASI NASIL ORTAYA ÇIKMIŞTIR?
Pasta verimliliğin ve iyi şansın sembolü olarak kabul edilir. Eski dönemlerde, düğün törenlerinin sonunda gelinin başında ekmek kırılırmış. Davetliler de şans getirmesi için ekmek kırıntılarından alırmış. Orta çağda gelin ve damat küçük ekmeklerden oluşan bir hale içinde öpüşürlermiş. 17. yy’da bir Fransız aşçı, bu ekmeğe daha güzel bir şekil vermiş ve ilk düğün pastasını ortaya çıkarmış.

GELİN NEDEN BUKETİNİ HAVAYA ATAR?
Gelinin fırlattığı buketi yakalayan kişinin şanslı olduğuna ve kısa sürede onun da evleneceğine inanılır.

DAMAT NEDEN GELİNİ ÖPER?
Gelini öpmek eskiden evlilik anlaşmasının mühürü olarak kabul edilmiş. Aynı zamanda gelinin ruhundan bir parçanın damada, damadın ruhundan bir parçanın da geline geçtiğine inanıldığı için bu gelenek günümüze kadar gelmiş.

ÇİFTİN ÜZERİNE NEDEN PİRİNÇ ATILIR?
Hemen hemen bütün kültürlerde bu bolluğun sembolü olarak kabul edilir. Bazı ülkelerde gelinler, ellerinde başak dallarından oluşan bir demet taşır ve konuklara da şans getirsin diye bunlardan dağıtılırmış.

ALYANS NEDEN SOL ELE TAKILIR?
Çok eski çağlarda bilimadamları sol elin ikinci parmağından kalbe doğru kesintisiz uzanan bir damar olduğuna inanırlarmış. Aşkın sembolü alyanslar o çağlardan beri bu parmaklarda taşınır olmuş.

NİKAHTA NEDEN AYAĞA BASILIR?
Nikah kıyılırken çiftlerden hangisi diğerinin ayağına basarsa evlilikte onun sözünün geçeceğine inanılması da düğünlerin eğlenceli anılarından bir diğeri.

gülgün
18-07-2008, 14:11
Düğünler, kırsal kesimde hala tek eğlence kaynağı. Anadolu'da binlerce yıllık gelenekler varlığını sürdürüyor. Hamam eğlencelerinden çeyiz sergilerine günlerce süren düğünlerin yöre yöre öyküleri... Şehirlerde düğünler yerlerini yavaş yavaş nikah törenlerine bırakıyor. Anadolu ise geleneklerine sıkı sıkıya bağlı. Görücü gidip beğeniyor, çeyizler sergileniyor, hamamda sazlı sözlü eğlenceler yapılıyor. Gelinlerin türküsü de hala aynı: "Hem ağlarım, hem giderim."
Düğünle ilgili gelenekler yörelere göre farklılıklar gösterse de genel aşamaları birbirinin aynı. Kırsal yörelerde düğün, ürünün tarladan kaldırıldığı, işlerin azaldığı sonbahar aylarında yapılıyor. Davet edilecek kişilere düğün gününden birkaç gün önce armağanlar gönderilerek haber vermek en önemli adetlerden biri. Bu işi kadınlar yapıyor. Düğünden birkaç gün önce kız veya erkek evinde çeyizin sergilenmesi kız tarafının gurur kaynağı. Düğünün başladığını ise damat evinin d..... dikilen bayrak ilan ediyor.

Anadolu'da düğünler genellikle perşembe başlayıp pazar günü sona eriyor. Yemekli hamam eğlenceleri, damat evine
çeyiz getirilmesi, çeyizde bulunan eşyaların yazılması, kına gecesi, damat tıraşı, düğünün en önemli aşamaları. Gelinin
evinden alınıp damat evine getirilmesinde ise hüzünle sevinç birbirine karışıyor. Damat evinde gelinin duvağı geline
verilen 'yüz görümlüğü' ile açılıyor.

Gerdek odasına girene kadar damada eşlik ederek köy halkının takılmalarından koruyan kişilere 'sağdıç' deniyor.
Damadın en yakın arkadaşları arasından seçtiği sağdıçlardan birinin evli, diğerinin bekar olması zorunlu. Düğün evinde
kadın ve erkeklerin eğlencesi ayrı yapılıyor. Gençler geleneksel spor gösterileri yaparken, damat hamama gidip
traş oluyor. Yatsı namazının ardından gerdeğe girilmesiyle düğün son buluyor.

Adana'da kız istenirken su içilmiyor, su getirilmesi işin olmayacağı anl..... geliyor. Kına gecesine giden damat yolda
durdurulup, yüksek bir ağaç dalına konan yumurtaları vurması isteniyor. Vuramazsa kız evi ceza veriyor. Buna karşılık
çeyiz damat evine götürülmeden önce damat tarafı çeyizden bir yastık kaçırıyor. Kız tarafının gençleri onu kovalıyor.
Yastığı kapıp damada ilk götüren bahşiş alıyor. Başka bir geleneğe göre erkek evine asılan ayna ile bayrağı ilk atışta
kıran kişi yüklü bir bahşiş alıyor.

Adıyaman yöresinin en bilinen özelliği evliliklerin erken yaşta yapılması. Düğün günü gelin eve girerken kapıda
yumurta veya nar kırılıyor. Bunun anlamı gelinin eski huylarının yumurta gibi kırılması. Kırılan nardan köyün tüm genç
kızları yemeye çalışıyor. İnanışa göre nar tanesini yiyen çabuk evleniyor.

Afyonkarahisar'da kız isteme sırasında erkek tarafına yalnızca su ikram ediliyor. Kız verilirse erkek tarafı cuma günü
çaya davet ediliyor. Nişan günü damadın annesi herkesin önünde gelini bir kez daha istiyor. Elini öpen gelini kaynana
kutlamıyor. Sebebi ise ilginç: Gelinle "ilk günden yüz göz olmamak". Düğünden önce, kaynana oğluna götürmek için kızın saçından bir tutam alıyor.

Aydın'da kız istemeye erkekler gidiyor. Evlilik için kesin bir kural var: "Evi olmayan erkeğe kız verilmez." Pazartesi başlayan düğünlere 'ön düğün', cuma başlayanlara 'ters düğün' deniyor. Damat gelini para, buğday, şeker ve pirinç serperek karşılıyor. Düğünden birkaç gün sonra kız evi, gelin, damat ve yakınlarını yemeğe çağırıyor. Bu yemeğin adı "kız ardı yemeği."

Burdur'da kız tarafı damat adayını beğenirse kahveler şekerli yapılıyor. Bu sırada su içilmemesi de diğer bir kural. Kutlamalar sırasında köy meydanında ateş yakılıp, erkekler etrafında dans ederken kadınlar damdan izliyor. Kına gecesinden sonra gece yarısı kızlar gelin adayını ortaya çıkarıyorlar.

Diyarbakıryöresinde gelin damadın evinin kapısında dolu bir testiyi kırıyor. İçeri girerken ayağının altına post seriliyor. Bunun nedeni gelinin koyun gibi uysal olması. Gelin mutfakta kaynanasının elini öptükten sonra ağzıyla ikiye böldüğü şekeri onunla paylaşıyor. Daha sonra kilere girerek elini un küpüne sokuyor.

Edirne'de kız istenirken kadınlar ve erkekler ayrı odalarda ağırlanıyor. Düğüne kadar kız ve erkek tarafı birbirlerine hediye gönderip aldıklarını çevreye dağıtıyorlar. Gelin, damat evine geldikten sonra dışarı çıkarılarak kucağına bir kız ve bir erkek çocuğu oturtuluyor. Bunun nedeni gelinin kız ve erkek çocuğunun olmasının istenmesi. Akşam yemeğine gelen konuklar kaşıklarını yanlarında getiriyor.

Kastamonu'da kız evinde görücünün ilk sorduğu soru kızın hangi işleri yapabildiği. Uğura çok inanılıyor. Bir kız istenmeye karar verildiğinde evin en iyi huylu kişisi ayakkabısını sallayarak ayağından atıyor. Düz düşerse evliliğin uğur getireceğine inanılıyor. Kız evinin istek listesinin madde sayısı 41. Damat tarafı kimi maddeleri çıkararak listeyi geri gönderiyor. Yatsı namazından sonra damat herkesin elini öpüp kaçıyor, yakalayan tartaklıyor. Sağdıçın görevi ise tartaklayana bahşiş verip damadı korumak.

Konya'da söz kesmeye 'bitirme' deniyor. Karaman'da bitirmenin damat adayının kulağı çekilerek duyurulması bir gelenek. Kız tarafı çeyizi bütün evin gereksinimlerini karşılayacak biçimde hazırlıyor. Düğünün başladığı gün 15-20 genç düğün odunu toplamak için dağa çıkıyor. Yemekte ortaya konan baklavadan dilim alanlar alacakları hediyeyi söylüyorlar. Gelin kına gecesinde kınalı elini duvara yapıştırarak iz bırakıyor. Gelin erkek evine götürülürken mezarlıktan geçirilmesine de özen gösteriliyor. Bunun nedeni geline "Düğünü gördün, ölümü de unutma" mesajını vermek. Gerdek öncesinde damadın arkadaşları bacadan içeriye mendil sarkıtarak yiyecek istiyorlar.

Muş'ta çok eşlilik yaygın olduğu için kız istendiğinde başlık parası hazırsa isteyenin yaşı veya evli olup olması problem değil. Evlilik öncesi gelin ve damadın birbirini görmesi yasak. Pazar akşamları yatsı namazından sonra kız isteniyor. Kız tarafının istekleri arasında başlık parasının yanında at, silah gibi armağanlar da bulunuyor. Düğün tıraşından sonra damat iç giysileriyle konukların önüne çıkıyor. Damatlık kıyafetler üç kez etrafında dolaştırıldıktan sonra giydiriliyor. Yatsı namazından sonra gerdek odasına giren damat, gelini yine hediyeleriyle konuşturabiliyor.

Sivas'ta düğün masraflarının tamamını erkek tarafı karşılıyor. Gelinin alınacağını haber vermeye gelen kişi görevini hissettirmemek zorunda. Eğer yakalanırsa elleri bağlanıp boynuna tezek asılarak eşeğe ters bindirilerek tüm köyde dolaştırılıyor. Başka bir oyun da seçilmiş bir konuğun çeyiz eşyalarından birini gizlice almaya çalışması. Yakalanırsa ceza alıyor.

Adana'da kız istenirken su içilmiyor, su getirilmesi işin olmayacağı anl..... geliyor.

Aydın'da kız istemeye erkekler gidiyor. Evlilik için kesin bir kural var: "Evi olmayan erkeğe kız verilmez."

Diyarbakır yöresinde gelin damadın evinin kapısında dolu bir testiyi kırıyor.

Kastamonu’da kız istenmeye karar verildiğinde evin en iyi huylu kişisi ayakkabısını sallayarak ayağından atıyor.

Muş’ta kız tarafının istekleri arasında başlık parasının yanında at, silah gibi armağanlar da bulunuyor.