PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Şaşırtan Kimyasal Olaylar


Hasret
03-03-2009, 21:42
Helyumun, evrende en cok bulunan ikinci element olmasina ragmen (ilki hidrojen), dunyada bu kadar pahali olmasina. Ne tuhaf bir durum di mi? :).

Tabi bunun nedeni, helyumun havadan cok daha az yogun bir gaz olusu ve dunyada pek de tutunamiyor olmasi. Dunyada ise dogal gaz yataklarinda safsizlik olarak bulunuyor ve o sekilde elde ediliyor, secici zar veya ayrimsal damitma yolu ile. Bunlar da pek ucuz yöntemler degil tabii ki.


Meldrum asitinin bu kadar asidik olusuna (pKa = 7.3 (DMSO içinde) )





Hala daha anlayabilmis degilim. Halkali degil de acik sekilde diester türevinin pKa'sini söyleyeyim daha kolay karsilastirabilesiniz: pKa = 15.9 (DMSO içinde)
Degisik aciklamalar var bunun icin. Kimisi bu sabit konformasyon nedeniyle, karbonil grubunun polarliginin etkisi oldugunu, kimisi karbonil grubunun bag-karsiti molekuler orbitalleri ile asidik olan hidrojenin bag yapan molekul orbitalleri ile örtüsmesinin etkili oldugu belirtiyor. Sanirim nedeni net olarak anlasilabilmis degil ki, 2001 yilinda JACS'de yayimlanabilecek makalelere konu olabilmektedir.


Ekstraksiyon yaparken, faz ayrimi sirasinda olusan, iki faz arasindaki, o kirimsi köpügümsü "seye".




Sasirdigim yetmiyor gibi bir de ustune kil oluyorum. Her zaman olusmuyor bu sey. Inorganik safsizlik muhtemelen ama suda da cozunmuyor organik fazda da.


Sodyum metoksitin bu kadar ucuz olusuna. 100 g = 10 Euro (Aldrich) (500 g = 20 Euro)

Tamam, ****nol cok ucuz birsey. Sodyum da eh iste. Bu nedenle ucuz olusunu anlayabiliyorum ama yine de sasiriyorum canim.


tert-Butanol'un, erime noktasinin bu kadar yuksek olusuna (23-26 ºC) (n-butanolun ki -90 ºC, iso-butanol -115 ºC).

Kaynama noktasi, molekuler arasi bag ile dogrudan ilintili iken, erime noktasi bundan bagimsiz. Bu nedenle erime noktalarini anlamak pek de kolay degil. Butanol'un diger izomerlerinin erime noktasi bu kadar dusuk olmasa, cok sasirmayacagim ama aradaki bu korkunç fark epey ilginç. tert-Butanolun simetrik ve derli toplu yapisindan ötürü, çok daha siki bir kristal yapiya sahip olabiliyor muhtemelen ve diger izomerlerine gore çok daha yuksek sicaklikta eriyor denebilir.


Laboratuvarda, bulasik makinesinden çikan cam malzemelerin bazilari tamamen kuru iken bazilarinin uzerinde çig damlasi gorunumunda suyun kalmasina. Hatta bu ikisinin ayni tur cam malzeme olmasina ragmen.


Rodaja dökülen asetonun camdakine nisbeten daha hizli kurumasina.

Rodaj dedigim sey, laboratuvarda birbirine geçmesi icin kullanilan cam malzemelerin, birbirine geçtikleri yerdeki cam türü. Belki öyle olmayabilir ama bana sanki hep öyleymis gibi geliyor, çok saglikli bir gözlem yapmadim açikcasi.:).


Iyodo****nin (CH3I), 41 ºC kaynayan bir sivi olmasina ragmen, yogunlugunun NaCl'ninkinden fazla olusuna d(CH3I) = 2.28 , d(NaCl) = 2.16 ( meraklisina; diiyodo****n da (CH2I2) yogunlugu 3.32 g/mL ve kaynama noktasi 181 ºC olan bir sivi)

Yogunlukla fazin pek ilgisi yok tabi, mesela civanin da yogunlugu 13 g/mL iken gayet guzel bir sivi. Ama en azindan kaynama noktasi yuksek: 357 ºC.


Sodyum borohidrürün (NaBH4) kararli sulu çözeltisinin hazirlanabiliyor olusuna. (Ama bazik cozeltisi tabii ki)

Sonucta cok kuvvetli olmasa da bir hidrür bilesigi olmasi nedeniyle, bazik suda kararli olabilmesi ilginç.


Kolon kromatografisi icin kullanilan silikanin oldukca fazla su tutabildigine.

Sonucta, sahip oldugu Si-OH gruplari ile oldukca higroskopik bir madde.


Uhuya karakteristik kokusunu veren, sik kullanilan bir çözücü olan, ballici genclerin sevgilisi etilasetatin, aslinda dogal bir koku maddesi olusuna.





Bunu ilk ögrendigimde çok sasirmistim. Hala da öyle. Hatta sarap icinde çok çok az olsa da bulunuyormus. Ilginç degil mi?